Disiplinle yetiştirilmiş zengin bir kız ve normal bir aile Peki anlaşabilecekler mi?

Onlar birbirini tanımayan dört kişiydiler, taki lisede farkında olmadan dördü de aynı sınıfa nakil alana kadar ilk andan belliydi onların arkadaşlığı, aşıklığı ama bilmemezlikten geldiler ortak yönleri vardı hepsi bir olay yüzünden nakil almıştı isteyerek gelmemişti hiç biri o sınıfa ortak acıları ve ortak eğlenceleri vardı ortak düşmanları oldu zamanla onlar biraz kuduruk bir dörtlü ama içleri de bir o kadar güzel ve özel belki onları okumak istersiniz o zaman bir disiplin meselesi başlasın bakalım

Beş yaşındaki küçük kahverengi saçlı Chiara... İtalyan anne ve babası tarafından, Doğu Anadolu`nun kışın geçit vermeyen, karlı bir dağ geçidinin ıssızlığına terk edildi. Sütüne karıştırılan bir damla uyku ilacıyla gözlerini kapattığında, kaderi artık başkalarının ellerindeydi. Onu bulan ise, bölgede bulunan Askeri Kışla`nın Komutanı, Yüzbaşı Yaman`dı. Soğuk ama merhametli yüreğiyle küçük kızı sahiplenip, askeri lojmanların katı düzeni içindeki kendi evine götürdü. Artık Chiara, tutkulu İtalyan ruhunu, Yüzbaşı Yaman`ın disiplinli dünyasına ve yabancı bir dilin (Türkçe`nin) içine sığdırmak zorundaydı. Üç yıl sonra, bir kış günü... Simsiyah saçlı, beyaz tenli, Yüzbaşı Yaman`ın himayesinde büyüyen ve onun yolundan gidip asker olmayı hedefleyen genç bir adamla, Demir Alaz Dağlı ile tanıştı. Demir Alaz, soğuk bakışlı, alaycı ve Demir gibi keskin bir mesafeye sahipti. Onun için Chiara, buz tutmuş hayatına beklenmedik bir ateşle giren, kontrol edilemez bir yabancıydı; o sadece bir "Zemheri" idi. Ama zamanla bu küçümseyici söz, Demir Alaz Dağlı`nın hayatındaki en değerli anlamına dönüşecekti.