Kaan,24 yaşında,kendini internete vermiş bir genç. Geçimini "bugundeolmedinkaan" hesabında paylaştıkları ile sağlıyor. Bir kaç kez intihara kalkışmış ama başarısız olmuş. Yaşamak için bir sebebi yok kısaca. Ne bir ailesi,ne de bir sevgilisi,bir arkadaşı var. Ece ise onun tam tersi,hayat dolu bir kız. Neşe ile,sevgi ile büyümüş. 24 yaşında genç bir doktor. Arkadaşları var,ailesi var. Bir gün internette gezinirken yolları kesişen iki genç. Ancak Ece Anlatya`da,Kaan istanbul`da iken, Ece yine de kaan`ı aşka inandırabilir mi?

-Ben aşık oldum. -Hassss... -...iktiiirrrrr!

İnsan bazen mutlu olmak ister peki herzaman istediği mutluluğa kavuşabilirmi?sanmam

𝑯𝒂𝒚𝒂𝒕 𝒛𝒐𝒓 𝒂𝒎𝒂 𝒎ü𝒄𝒂𝒅𝒆𝒍𝒆 𝒆𝒕𝒎𝒆𝒌 𝒛𝒐𝒓𝒖𝒏𝒅𝒂𝒚ı𝒎… Defne nin annesi vefat etmişti,babası ise yeni birisiyle evlenmişti ama evlendiği kadın Defne yi aşagılıp eziklemiştir.Ama ÜVEY ABİSİ Altan Altan Defne ye hep destek olmuştur.Defne yavaş yavaş Emre ye karşı içinde bir kıpırtı hissetmiştir,bakalım Emre bu kıpırtıyı anlayıp Defne ye yakınlaşcak mıdır ???

"Adaletin sesi olmalıydı… ama kalbi, karanlık bir sırra aitti.” (Sizce Savcı Ada Korkmaz mafya lideri Alaz Karahan`ın zorla evliliğini yapmayı kabul etmiş midir?)

Bazen yanlışlıkla girdiğin kol seni doğru hikayeye götürür arkadaşıyla kol kola girmiş yürürken yanlışlıkla bir erkeğin koluna girseniz napardiniz romantik komedi seviyorsanız bu kitabı okuyun .

> Bazen unuttuğunu sanırsın, ama küllerin altında nefes alan birşey vardır. Ve birgün, o külü karıştırdığında...seni yakar <

Bir dansozun işyerinde olan olaylar

Bildiğiniz tüm mafya kurgularını unutun gitsin bu kitap klasiğe meydan okuyor hazırsanız başlıyorum:))✨

Sarhoş olduğunda en fazla ne yapabilirsin? Aslında herşeyi... Özellikle de yapmaman gereken şeyleri... Hazal da yapmaması gereken birşeyi yapma gafletine düşmüştü... Arkadaşının bekarlığa veda partisine katılan Hazal, bünyesinin dayanıksız olduğunu bilmesine rağmen ortamın havasına kendini kaptırıp adını unutacak kadar zil zurna sarhoş olmuştu... Peki sonra ne oldu biliyor musunuz? Sabah gözlerini açıp telefonu eline aldığında dünyası başına yıkıldı! Çünkü hiç yapmaması gereken birşey yapmış, kendisinden bir haber olan aşık olduğu, üniversitenin en popüler gözdesine mesajlar atmıştı hemde SAÇMA SAPAN! Fakat nereden bilebilirdi ki bu saçmalığı delidolu bir aşka vesile olacağını... Hazal ve Yaman`ın gizemli, tutkulu, olaylı ve aşırı heyecanlı aşkına sizde tanık olun. Bakalım Yaman kendisine gelen isimsiz mesajların sahibini bulabilecek mi?

Ben Gece Doğan, göz yaşlarımı avuçlarımda biriktirdim. Ne zaman konuşsam kanadım ama hep sağ çıktım. Şimdi bir akıl hastanesindeyim. Oysa yendim ben hayatı da 20 yaşımı da. "Umut et Gece ve unut. Her gecenin sonunda doğan güneşi Umut et." Nefes al bu senin benim, ruhumuzun hikayesi.

Gençlikte başlayıp 7 yıl önce yarım bırakılan bir aşk hikayesi. Yıllar sonra yeniden karşılaşan iki eski aşık. Kırgınlıklar, pişmanlıklar ve gönül yorgunlukları her şey hala yerli yerinde miydi? Yerindeydi, peki ya aşkları o hala yerli yerinde miydi?

Zorla başlayan bir evlilik, öfke, korku ve merakla dolu bir yakınlaşmaya dönüşebilir mi? Aşiretler arası savaş sona ererken, Beril ve Baran’ın içsel mücadeleleri, aşk, onur ve töre arasında sıkışmış bir hikâyeye dönüşüyor. Dikkat:kitapta cinsel içerik vardır!

Merhaba arkadaşlar bu benim İlk kitabım bu kitapta aşk macera üzüntü gibi şeyler olabilir tabii seçim size kalmış şimdiden okuyanlara teşekkür ederim ❤️

Zeynep 18 yaşında lise son sınıf öğrencisidir o gün evden hayatının aşkını yıllardır gittiği okulda bulacağına habersiz bir şekilde çıkmıştır (kitaptan ikilinin arasındaki bütün zorluklara rağmen nasıl kavuştuğunu okuyacağız.Keyifli okumalar dilerim 🖤

bu işte ustaydı tıpkı kalbimi çalmakta usta olduğu gibi

Bir rakkase ve bir asker. Bazı aşklar sahneden izlenmez... yaşanır, yakar, tüketir. Meyhanenin loş ışıkları altında dans eden bir kadın... Her adımında geçmişin gölgeleri, her tebessümünde içi kanayan bir sır. Ve o gece, izleyen kalabalığın arasında gözlerini ondan alamayan bir adam... Bir asker. Ne dans planlıydı o gece, ne kader. ------- RAKKASE. All Rights Reserved

Düşman aşiretlerin aynı gün doğan cocuklarini berdel yaparlar...

Kaan, uluslararası üne sahip bir fotoğrafçıdır. Yıllar önce, ailesinin yoğun baskısı nedeniyle büyük aşkı Lavinia`yı aniden terk etmek zorunda kalmıştır. Lavinia ise Kaan`ın gidişinden sonra, tüm acısını resimlerine aktaran başarılı bir ressam olmuştur. Kaan, bir fotoğraf projesi için yıllar sonra İstanbul`a döner. Bir gün, Lavinia`nın bir sanat galerisindeki sergisinin açılışında, uzaktan onu fotoğraflar. Çektiği o karede Lavinia`nın yüzündeki hüzünlü ifade, Kaan`a geçmişteki ayrılığın sadece kendisinin değil, Lavinia`nın da hayatını nasıl derinden etkilediğini gösterir.

Bir aşkmı yoksa birden fazlamı

Herşey keşke bir rüya olsaydı. Keşke böyle maceralı bir hayat yaşasaydım derken iki kez düşünseydim. Dileklerimin böyle bir şekilde gerçekleşebileceğini nasıl tahmin edebilirdim?

Başıma gelecek her şeyden habersiz bir şekilde, o yağmurlu gecede dışarı çıktım ve hiç beklediğim o kişiyi gördüm.

Nüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur. Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yakın arkadaşının abisi olduğunu farkettiğindeyse çoktan olayların akışına istemeden de olsa sürüklenmiştir. Nüket Kozcu bu geceyi aklından çıkarmayı planlarken, planları Savaş Akduman`ın planlarına toslar. Savaş Akduman, o gecenin etkisinden kurtulamaz ve Nüket`i beklenmedik bir şekilde kendi dünyasına davet eder. Nüket tarafından aldığı olumsuz yanıtlar ise Savaş`ı durdurmaya yetmeyecektir. Savaş için her şey `Şehvetten` ibarettir, Nüket ise `Aşk` istemektedir. Ya şehvet kazanacaktı, ya da aşk. Arası yok! "Sen satranç oyuncusu gibisin Savaş, hedefi değil hedefe giden yolu seviyorsun." (Nüket Kozcu) "Sen etrafına at gözlüğüyle bakarken birinin de çüş demesi bir zahmet zoruna gitmesin, güzelim." (Savaş Akduman)

ihanet, intikam ve aşkın kesiştiği karanlık bir yolculuğun hikâyesi Bora, en yakın dostu Kerem ve sevgilisi Melis’in ihanetine uğrayıp ölümle yüzleştiği anda gözlerini geçmişte, iki yıl öncesinde açar. Bu ikinci şans, ona hem intikam hem de yeniden doğma fırsatı verir. Ancak planladığı hesaplaşmalar, karşısına çıkan Aslı ile bambaşka bir anlam kazanır. Aslı’nın gizemli ve acılarla dolu geçmişi, Bora’nın kırık kalbiyle birleştiğinde, intikam ateşinin içinde filizlenen yeni bir umut ortaya çıkar. Bora artık sadece ihaneti ortaya çıkarmak için değil, aynı zamanda Aslı’yı korumak ve onunla birlikte yeniden bir hayat kurmak için savaşmak zorundadır. İhanetin karanlığına karşı aşkın ışığı… Bora’nın defterinde yazılı tek bir cümleye dönüşüyor: “Aşk, en güçlü intikamdır.”

KİRAZ MAHALLESİ🍒 Her mahallenin kendine özgü bir kokusu, bir rengi, bir sırrı vardır. Kiraz Mahallesi ise, umutla acının, sevdayla mücadelenin, geçmişle geleceğin kesiştiği bir yerdir. Yaren Çetinsoy, hayatın yükünü sırtında taşıyan genç bir kadındır. Bazen suskunluğu ile konuşur, bazen gözlerindeki derinlikte sakladığı sırlarla... Onun hikâyesi yalnızca kendi kalbinin değil, bir mahallenin kaderini de fısıldar. Çünkü kimi insanlar geldikleri yeri değiştirmez; varlıklarıyla oraya yeni bir ruh kazandırırlar. Kiraz Mahallesi`nin taş sokaklarında yankılanan her adım, aslında insanın kendi iç yolculuğuna da ışık tutar. Burada küçük görünen anlar, büyük anlamlar taşır; sıradan bir tebessüm bile yeri geldiğinde bir kalbi İyileştirir. Bu kitap, bazen en büyük gücün sessiz kalmakta değil, kalbini açabilmekte saklı olduğunu hatırlatır. Ve Kiraz Mahallesi, her satırında bize şunu söyler: "İnsan, en çok kendine tutunarak ayakta kalır... ve bazen kader, hiç ummadığın bir sokak başında seni bekler."