“Bazı kalpler yara almaz; sadece savaşmayı öğrenir.” Nehir Altay, yıllardır annesinin ölümünün gölgesinde yaşarken, en çok sevdikleri tarafından bile yanlış anlaşıldı. Gurur Kandemir suskunluğuyla, Polat Koral ise gülümsemesiyle kalbine dokunmaya çalışıyor. Bu bir aşk yarışı değil. Ama herkesin kaybetmekten en çok korktuğu şey hâlâ onun kalbinde saklı...

Kitabıma şans verirmisiniz

“Ve içimdeki tüm ışıklar söndüğünde, o, karanlığın içinden çıkageldi.” Işık, hayatını yoğun iş temposunun içinde kaybetmiş, artık hiçbir şeyin ona ait olmadığını hissediyordu. Yıllarca iyimserliğini korumuş olsa da, içten içe bu gücünün sonsuza dek sürmeyeceğini biliyordu. Belki de kendine bir dur demenin vakti gelmişti. Aşk artık sadece uzak bir hatıraydı… ta ki Kore’nin bilinmeyen sokaklarında onu bambaşka bir dünyaya sürükleyecek tehlikeli adamla karşılaşana dek. Gece ve Gündüz gibi zıt ama birbirine bağlı iki hayatın içinde, hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Karşılaşmaları bir tesadüf müydü, yoksa çok daha büyük bir oyunun parçası mı? Gölgelerin içinde büyüyen bir sır, kalbinin hiç tatmadığı bir heyecan ve adını bile bilmediği bir tehlikenin eşiğinde, Işık kendi kaderini yeniden yazmak zorunda kalacak. Peki, seçimlerini şekillendiren bu adam dost mu, düşman mı? Karanlığın içinden doğan ışık, gerçeği aydınlatacak mı?

Bu kitap hiç olmadık zamanda karşılaşanlara, hiç anlamayacağı zamanda aşık olanlara, hayatın acı tarafını gösterdigi ve sonra aşık edip güzel tarafından 1 damla su içmesine izin verilenlere fakat suya ulaşabilirlerse. Gece Mira`da tam olarak bu vardı, korkularına inat, kendisine inat, yaşananlara inat...