Kitapta yer alan kişi ve kurumlar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Kitap kurgudan ibarettir.

bas karakter zeki bir kız olursa

Bir insana aşık olmak için sevmek tek yeterli gelmiyor güvenmeside lazım

zhskxskxjjdjbwwndbdjbwgxdjwwhdsvvdbwkbddm

Leva Thorne adlı bir kız başına gelecek olaylardan habersiz ormana çıkar ve...

Vvvvhchccjvjjvvjvjvjhvhchchvhvhvchvhchchchhchcchcddhg

“Anne!” “Hadi uyan!” “Hani yan yana olacaktık..!” “Hani kurtulacaktık anne..!”

"Ben sizin aradığınız üç nokta örgütünün lideri ve kurucusuyum bazılarına göre acımasız bir katil olabilirim ama fark etmediğiniz birşey var ben asıl adaletin kendisiyim beni bu yola siz sürüklediniz kardeşimin acımasızca katledilmesine sesiz kaldınız onun katilini bulamadınız ama ben sizin cezasız bıraktığınız bir çok suçluyu öldürdüm ve katil diye anıldım ve bunu bilin diye söylüyorum kardeşimin katilini bulacağım ve o zamana kadar çok kanlar akacak " ...

Yaşananlar ve yaşanmışlıklar bir bir geride kalır ama bir yara bırakır. Arzum bu kaybın içinde kendini haps etmiş oluduğu yuvasından çıkması gerektiğinin farkındaydı. (Abisi =Altu Selvenır) Abisininde desteğiyle avukat olmak için çıktığı bu yolculukta kendi hayalini gerçekleştirmeye devam etti Arzum. Onun başarısı bir ölünün desteğiydi. Ama üvey kardeşi Duru`nun kaçırılması son noktaydı. İntikam ateşi küllerinden doğradı, bu doğan ateş bir kalp çıkmazının yanan ışığıydı. Selvenır malikanesini varisi Arzum yeni düşmandan aşka yolculuğuna başlıyordu. Bu benim ilk kitap yazma deneyimim desteklerseniz çok mutlu olurum Eloliliy_12 bu hesap benim arkadaşımım onuda destekleye bilirsiniz. Çok mutlu olur kendisi.İyi okumalar🌸✨☝️💅🏻

“Yalnızlık, bir insanın taşıyabileceğinden daha ağır olduğunda, gökyüzü bile yere çakılır.” 24 yaşında, hayata karşı küçük, iç dünyasında sonsuz bir kadın… Yalnız bir odada, kahvesi soğumuşken bile yazmaya devam eden, her cümlesinde biraz daha kendini arayan bir yazar. Dibe Vuran Gökyüzü, içe dönük bir yolculuğun, sessiz bir çığlığın, görünmeyen savaşların romanı. Hayallerin tozlandığı, umutların kapı aralığından dışarı kaçtığı bu hikâyede; hiçbir şey büyük bir olayla başlamıyor… Çünkü bazı insanlar büyük savaşlar vermeden de tükenebiliyor. Belki de bu romanı sen yazmadın. Ama sayfalarına dokunduğunda, kendinden bir şey bulacaksın.

Küçüklükten beri şiddet gören Büşra, buna artık katlanamaz ve para biriktirerek Kore`ye kaçar. Bir gün instagramda bir yazı olur. Yazının sahibini merak eder ve hesabı girer. Hesaba bakarken, hesabın sahibinden bir mesaj gelir. "İyi günler doktor hanım. " o mesaj Büşra`nın hayatını tamamen değiştirdi. Vo o günün tarihi de 23 Mart 2022`ydi...

Küçüklükten beri şiddet gören Büşra, buna artık katlanamaz ve para biriktirerek Kore`ye kaçar. Bir gün instagramda bir yazı olur. Yazının sahibini merak eder ve hesabı girer. Hesaba bakarken, hesabın sahibinden bir mesaj gelir. "İyi günler doktor hanım. " o mesaj Büşra`nın hayatını tamamen değiştirdi. Vo o günün tarihi de 23 Mart 2022`ydi...

Henşz açıklama yok

Bir ajan ve katil aşk kitabıdır. Kurgudur.

"En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri. Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik. Sanki herkes suçunu kabullenmiş gibi..." Demişti Victor Hugo. İşte o günden sonra bu söze o kadar bağlandım ki ve o kadar inandım ki bu cümle gibi yaşamaya başladım...🥀

Zorla evlendirilen kızın hikayesi

Her hikâyenin bir başlangıcı vardır. Ama bazıları, sessizce başlar. Bir bakışla değil… Bir çöküşle. Bir fısıltıyla değil… Karanlığın içinden yükselen iç sesle. İnci, hayatını düzene koymaya çalışan, geçmişin kırıklarından kendine bir dünya inşa etmeye çalışan genç bir kadındı. Sessizliği seviyordu. Sıradanlığı. Çünkü sıradan olan incitmezdi. O ise yeterince incinmişti. Bora... Onu kimse tam olarak tanımıyordu. Kimse gözlerinin ardındaki karanlığı anlayamazdı. Güçlüydü, tehlikeliydi, ama aslında tüm o keskinliğin altında bir şey saklıydı: eksik kalan bir parça. Adını koyamadığı bir huzursuzluk. Yıllardır ne kaçtığı, ne de bulabildiği bir his. İkisi, farklı hayatların içinde savruluyordu. Bambaşka şehirlerde, bambaşka savaşlarda. Henüz yolları kesişmemişti. Henüz birbirlerine değmemişlerdi. Ama kader... sabırlıydı. İç içe geçmiş sessizlikleri birleştirmek için en doğru zamanı bekliyordu. Çünkü bazı insanlar birbirini bulmak için yaratılır. Ve bazen karanlık, içinden bir inci çıkar.

Hayatını başka insanların gözünde mutlu mesut ama aslında boş ve durgun yaşayan kızın hikayesini okuyun

Şans eseri tanıştığı ve aşık olduğu çocukla aslında şans eseri tanışmadığını anlar...

Gece desem aklına ne gelir hüzünlenmek mı yoksa ışığın olmadığını halde umut aramak mı

> Güç, bir aileden miras kalabilir… Ama onun bedelini yalnızca hayatta kalanlar bilir. Larissa Valentis, sekiz hanedanlıkla yönetilen yeraltı konseyinin ilk kadın lideri. Küllerin içinden yükseldi, adıyla bile korku salıyor artık. Ediz Kraeven ise konseyin en köklü soyunun varisi. Güçlü, acımasız, her adımı hesaplı. İkisinin tahtı farklı ama savaş alanı aynı: Kurulun karanlık ağı. Herkesin gözü onların yerinde, her hamle bir ihanete gebe. Kurallar acımasız, hisler yasak. Ama nefreti besleyen bakışlar, bazen tutkuyu da çağırır. Ve bazen bir fısıltı, çığlıktan daha yıkıcı olabilir. Tahtı olanın düşmanı çok olur. Kalbi olanınsa zaafı…

"Başkaları için küçük, sizin için herşeyinizi verebileceğiniz bir anda saklıdır mutluluk... " "Onunla renklendim, onunla soldum. Canlanmak için bekliyorum. Çünkü artık elimden birşey gelmiyor. " "Biliyorum hâlâ bir umut var. Bizi bekliyor. Bu sefer doğru zamanda gelmek için. "

Bilinmeyen bir kitap

Minda ile bir yaz tatili geçirmeye hazirmisinizizZizizizizizizizizzzz EEEVEEETTTTGGHHHHHHY

Rina Lews ailesinin istediği gibi doğmaz babası erkek çocuk isterken annesi sağlıklı bir çocuk ister. Fakat ne yazikki ikisininde istediği olmaz Rina kız olarak doğar aynı zamanda bir bacağı olmadan