Yaşadığı şehirde onu isteyen beğenen bir çok erkek varken neden çok uzak bir şehirde yaşayan ve ondan yaşça büyük olan bir adamı istersin ki. Bu 17 yaşında olan bir kız bir sene boyunca bir bildirimle mutlu olan kız... Her şey mükemmel gidiyordu artık mesafe olmayacaktı çünkü aşık olduğu adamın yaşadığı şehirde üniversiteye yerleşti .Ama artık hiçbir şey mükemmel değildi.

Ah Fatma kadın, ne bitmez, ne tükenmez bir acın varmış senin. Gençliğinin baharında, daha yirmi sekiz yaşının başındayken, nasıl bir imtihanın varmış, senin. Ağlamak ne yakışıyordu sana, Fatma. Ama sen ağlama kadın, ağlama, solmasın gül yüzün. Bitsin, tükensin sızlamaların. Ağlamak yakışıyor diye, çoğalmasın acıların. (Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmıştır.)

Önemli Rica: Sadece okuyan arkadaşlar oy verirse sevinirim. Saygılarımla. Kızı ile birlikte sakin bir hayat yaşayan emekli Tarih Profesörü Cemal Bey`in kapısı bir pazar günü genç bir adam tarafından çalınır. Bu genç adam, yaşlı adamın hayatının en karanlık noktasına ışık tutmak için gelmiştir. Bir adamın, Mübadeleden Kore Savaşı`na ve günümüze uzanan öyküsü.

Sıradan bir hayatı olan Selin Demirer bir gün bir kafede Kaya Ulusoy ile karsılasâna kadar her şey yolundaydı. Ancak şöyle bir sorun vardı Kaya Ulusoy seline ilk görüşte aşık olmuştu Bakalım bundan sonra selin`in hayatın da ne gibi deyişiklikler olacaktı...

Sigarasından bir yudum daha çekti ciğerlerine ve kafasını bana çevirdi. "Beni o piç kurusu ile karıştırma kadın!" dedi tehdit içeren ses tonu ile. "Bu zamana kadar bir yalana bağlı yaşadım ben ve sende karşıma geçmiş babamı kötülüyorsun. Git kendi babanı kötüle." diye çıkıştım sözlerine karşı. Bu zamana kadar babamdan nefret etmiştim. Ki hala ediyordum ama onu bu kadar kötülemek haksızlıktı. Elindeki sigarasının ucunu izmarite söndürdü ve adımları bana doğru yavaş ama ürkütücü bir şekilde gelmeye başladı. "Ben sana yalan söyleseydim bunu annen üzerinden yapardım. Ama sana bu zamana kadar ben değil o savunduğun piç kurusu yalan söyledi." dedi tam karşımda dururken. Kafasını eğdi ve yüzüme baktı. "Seni sevmeseydim o çocuk aklımla seni korumazdım." dedi bir elini yanağıma koyarken. "Sen de biliyorsun kaderi değiştiremeyiz," kafasını biraz daha eğdi ve kafasını yüzümle aynı hizaya getirdi. "gitsen de benimsin kalsan da bu yüzden o adamdan uzak duracaksın!" dedi ses tonunu yükselterek. "Hadi ya nereden senin oluyormuşum ben?" diye sordum ağzımdaki alaylı gülüşle. Kafasını boynuma doğru eğdi ve nefesini kulağımda hissettim. Kulağıma doğru fısıldayarak, "İstersen sana benim olduğunu bu gece her şeyine sahip olarak kanıtlayabilirim manolya kokulu kadın..." Kitap kapağı bana aittir. Hikaye tamamen aklımdan geçen bir hikayedir.

Bu kitap daha küçükken çok zor şeyler yaşamış ve olgunlaşmış bir kızın hikâyesini anlatıyor. Keyifli okumalar😊☺️ Her gün en az bir bölüm gelecek💓

Ahlak ve insanlık !

Onu 7 yıl önce düşmanıyla birlikte terk eden adamla ansızın bir şafak vakti karşılaşırlar ve Nefretten Aşka başlar...

Korkularımı bi kenara bıraktım ve beni sevmesini istedim..

Ağlatan ya da ağlatacak bir hikaye

Başlıyayım mı? Yoksa Sonlandıralım mı?

Her sevda unutulur mu? Kalbe gömülür mü? Yokluğuna kabullenilir mi? Bazen sadece hikaye sandığımız gibi değildir Peki her hikaye mutlu sonla bitmeyi hak eder mi?

Mira Köksoy, annesinin onu bırakıp gitmesi üzerine babasıyla yeni hayat kurar. Henüz 5 yaşında olan Mira, kendisinin gelecekte neler beklediğini bilemez. Yıllar sonra ansızın bir gün bir mesajla kurduğu düzen yıkılır ve iki yakın arkadaşıyla kendisini geçmişine götürür. Sorularının cevaplarının çıktığı kapıyı bulduğunu sanarken aslında anahtarını bile bulamamıştır.

Kastamonu Mira’nın Van’lı Miran’a Olan Sevdası ♾️

Geçmişin izlerini silmek kolay mıydı Gözlerini kapatmak dindirir miydi tüm acıları

Bir Yaşanmışlık Hikayesi. Birbirini Seven İki İnsanın Hüzünlü Hikayesi

yoksul aile

Gerçek seven bir insanın ihaneti

Papatya Aysal ; Toprak`ın kızıl papatyası Toprak Akal; papatya`nın yaşam kaynağı. Papatya köklerini toprağa sıkıca sardı,tutundu. Toprak papatyanın köklerini sımsıkı sardı, sevgiyle besledi, aşkla büyüttü. Büyüttüğü papatya bembeyaz yapraklarıyla kıskandırdı herkesi sarısıyla güneş gibi aydınlattı etrafını... Mutluydular çiçek bahçesinde sonra dikenler girdi araya. Koparmak istediler papatyayı toprağından. Papatya kurusun toprak başka çiçekleri bağrına bassın istediler, bu sevdayı kıskandılar. Ne toprak papatyasından vazgecmek istedi ne papatya toprağından... Durmadı dikenler gövdesinden sarmaya başladılar papatyanın, yaprakları dökülmeye başladı. Toprağın üstüne acı ektiler. Ve kopardılar papatyayı toprağından soldu yaprakları döküldü birer birer yine de papatya vazgeçmek istemiyordu. Toprak kabul etmedi papatyadan başkasını. Bekledi...Bekledi...Bekledi... Kurudu Toprak üzerine düşen yaprakları gördükçe kuraklaştı papatya açsın diye vazgecmek istedi. Acı çekmesin canı yanmasın daha fazla diye bırakmak istedi. Şimdi solmus papatya toprağına tutunabilecek mi ? Toprak papatyaya can verebilecek mi? Bu bir veda mı yoksa?

Sema, köyünde okuma sevdalısı bir kız olarak bilinir. Bir yandan kendini keşfetmeye çalışırken bir yandan da köy insanının baskılarından kurtulmak için üniversite sınavına hazırlanmaktadır ama bir sorun var. Başı matematikle beladadır! Ta ki en yakın arkadaşının ağabeyi Fırat öğretmen köye geri dönene kadar... Ailesiyle ve iç dünyasıyla cebelleşen Sema, bir de halkın bağnaz ve cahil söylemlerine karşı koymasıyla bilge kız sema diye damgalıdır. Farklılıkları arayan Sema, bu dünyadan kaçıp gitmek ister ve Fırat Hocayla beraber İstanbul`a kaçar...

Lavin Bilgen, kötü bir eşin gölgesinde kaybolmuş benliğini yeniden kazanmaya çalışırken kendini, Evran Aslan’ın ağına düşmüş bir halde bulur. Bu ilişki, ona hayatın sunduğu gerçek tutkuyu ve gücü yeniden keşfetme fırsatı verir. Aynada görmek istediği neyse o olmak isteyenlere..

Duru sardaşın ailesini yangında kaybetmesiyle başlayıp tankutla tanışana kadar devam eden bir kabustu duru kendi başını yakacağından habersiz sevmişti

Kızın ailesi gizemli bir şekilde vefat eder Kız olanları araştırması için bir dedektif tutar Ama kalbide dedektifein yüzünü görmeden tutulur Başka neler olacak sizce?

İs-te-mi-yo-rum! Ben direndikçe ağırlaşıyordu. Göz kapaklarıma diretemedim diretsem ne değişecekti ki...

Bir annenin çocukları için savaşırken geçmişinin birden geleceği olması..