Fersah, hayatı boyunca babasından sürekli dayak yemiş masum bir kızdı. Her darbe, onun ruhunda derin izler bırakmıştı. Ancak bu acılar, onun içindeki gücü ve direnci de ortaya çıkarmıştı. Fersah, yaşadığı zorluklara rağmen masumiyetini korumuş, her şeye rağmen umutla hayata tutunmuştu. Onun hikayesi, acının içinden doğan bir direnişin ve masumiyetin hikayesiydi. "Ruhundaki kelebekleri özgür bırak, onlar senin için mutluluk yakalayacak." Sunda kelimesi berrak, saf ve eksiksiz anlamına gelir.

Buse orta yaşlarda İzmir`de yaşayan, özgürlüğüne düşkün, kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadındır. Bu öykü onun hayatından kesitler taşımaktadır. Onun hayalleri vardır. Bu onun hayat hikayesi. Unutma herkesin bir hayat hikayesi vardır.

-Burdan asla kurtulamayacağız. -Ben seninle hapsolmaya da razıyım...

İstemeden bir suça bulaşan A.Ö., hakkında idam kararı çıkmasıyla korku dolu ve umutsuz bir bekleyişe kapılır. Ancak hiç beklemediği bir anda hiç beklemediği bir adama birtakım duygular beslemeye başladığında işler onun için çok farklı olacaktır.

Ece bir anda evlatlık olduğunu örenir.ve hayatı altüst olur

BİR KERE AH ETTİYSE YÜREĞİN BU HİKAYE SENİN İÇİN...

Fırat Alkanlı, babasının mafya imparatorluğuna bir varis verme baskısıyla boğuşan bir adamdır. Karanlık geçmişinin gölgesinde, aşkı bulmak ve kaybetmek arasında kalmıştır. Zara Akın ise, hasta büyükannesinin masraflarını ödemek için çaresizce mücadele eden genç bir kadındır. İkisi, zoraki bir ilişki içinde karşılaştıklarında, hayatlarının gidişatı değişecektir. Ancak, ikisi de karanlık sırların ve ihanetin pençesinde sıkışıp kalacak; aşk ve sadakatin sınandığı bir yolculuğa adım atacaklardır. İhanetin Gölgesinde, tutku, ihanet ve hayatta kalma mücadelesinin iç içe geçtiği bir hikaye. Geçmişin izleri ve geleceğin belirsizliği arasında, birbirlerinin ruhlarına dokunacaklar.

İlk kitabım umarım beğenirsiniz 🖤

Ayrı yerlerde yaşayan insanlar, bir başka insanın kaderini değiştirebilir mi? Aylardır dışarı çıkmadım. Hangi ayın kaçıncı gecesini yaşıyorum, bilemiyorum. Dışarıdan gelen sesler beni korkutuyor. Neden gündüz olması gereken zamanda geceyi yaşıyoruz? Güneş nereye gitti? Kımıldayamıyorum ama zorlamalıyım kendimi, kalbim neden bu kadar hızlı atıyor...? Bu duygu bana yabancı... Gözyaşlarım akıyor... Niye bu kadar üzgünüm... Hatırlamıyorum...! Kalkmalıyım...! Sonunda kapıya ulaşabildim...! Kapıyı açmamla rüzgârı hissettim ve Güneş her şeye rağmen buradayım dercesine, gönderdi ışıklarını bana... Sonra ayak sesleri duydum... Yanıma birileri geldi; -” Sonunda uyandın...!” diyerek bana sarıldılar. O andan itibaren bu yedi kişiyi hiç bırakmadım. Onlar bana Army dedi, ben de Onlara BTS...! Varlığınız için teşekkür ederim. 🤗💜

Yağmur, çocukluk arkadaşı Emir`e aşkını aralarındaki bağı zedelememek için yok sayarken Emir bambaşka bir ilişkiye yelken açar. Yağmur sevdiği adamı başkasıyla görmeye dayanamazken ondan kaçış planı Kanada`ya aldığı tek yön bilettir. Peki Emir gerçekten düşündüğü gibi onu arkadaşı gibi mi görüyordu ? Yağmur`un anıları, aşkı ve geçmişin gölgeleri onu bırakabilecek mi ? Bu hikayede Yağmur`un öğrendiği en iyi ders İntikam almak bazen o kadar da kolay değildir... Özellikle de en çok seven taraf sizseniz!

Bu kitap birbirlerini o kadar seven ve kavuşmaları imkansız olan iki kişiyi anlatmakta.Kız artık başkasıyla evlidir ve çocukla hala birbirlerini çok sevmektedir.Kız ona gittiği zaman çocuk onu o haliyle kabul edebilecek mi yoksa sevgisinin önüne geçen nedenleri mi olacak,bilinmez...

Hansa Kozcu &Fatih Haznedar 🌹 BERDEL/AŞİRET KURGUSUDUR YALNIZ BİLDİĞİNİZ BERDEL HİKAYELERİNDEN DEĞİLDİR. ŞİDDET VE ZORLAMA TARZI ŞEYLER YOK

Gercek bir hikayedir yaşanmıştır

Emily ile mete Onu ilk gördüğümde ona aşık oldum ilk görüşte aşka inanmazdım takı onu görene kadar beklide evet hayatı bana sakladığı üzüntü kalp kırıklığı yeni başlangıçlar bilmiyorumdum ama o başkasina aşıktı işte hayatin vuracaği ilk darbeyidi ve daha başlangıçtaydim oysa.

Çarpık şehirler gibi, ilişkilerimizde çarpıktı. Bina üstüne bina binen şehirlerle, ilişkiler karışıyor. yalan üstüne yalan biniyordu. Bir süre sonra yeniden inşa etmesi de imkansızlaşıyordu. (Bxb türündedir.) Bendeniz Tuse iyi okumalar dilerim. Yanlışlarım varsa şimdiden affola.

O gündüzdü. Güneş dünyanın en güzel yerine bile böyle vurmuyordu. Ama acımasızdı. En karanlık gecenin kasvetini üzerinde bulundurabilecek kadar. Anlayamazdı kimse onu... Dışarıdan bakıldığı zaman bu kadar güzel görünen melek nasıl bu kadar cani bir şeytana dönüşebiliyordu. Sanki o kendi gönül cennetinden kovulmuş gibiydi. Sanki o sadece insanların canını yakarak var oluyor gibiydi. Ben ona hiç bir şey yapamazdım ki. Onun önünde engel olarak duran toz bulutu bile olamazdım. Kendine bile acımayan insan söyleyin kime acırdı ki.... Gazeteci Aybars ve savaşta her şeyini kaybeden Rania Allen

İstanbul`un gece sahilinde, bir arabada yeşil dışarıya bakarken, boran ona dikkatle bakıyordu. Yeşil, aniden radyoyu açarak "Sen Evlisin" şarkısını çalmaya başladı. Boran,gülümseyerek yeşilin elini tuttu. O an, aralarındaki sessizlikte hissettikleri her şey havada dans ediyordu.

“Hayatta hep görmezden gelinenlere “ Sevgilerimle .❤️

Dışarıda, sokaklarda çokça var olan ışıkları sönmüş hayatların arasında birbirlerine, hayallerine, umutlarına tutunarak yaşamın tüm acı gerçekliğine göğüs geren çocukların hikayesi.

-Sevdaa! Tam arkamı dönüp bütün yaşananları geride bırakmayı kafama koymuşken öyle güzel seslenişi vardı ki, dönüp bakmasam gözlerim o ela gözlerini arayacak, hasretinden yanacak gibiydik. Tedirgin bir tavırla arkamda geleceğim sandığım ama geçmişimde kalacak adama döndüğümde, pişman bir yüz ifadesi vardı. Aşkta mantık mı önemliydi? Hislerimiz mi? Bu savaşı aklımla kazanmaya kararlıydım. - Sana son sözüm Mehmet; Eğer olur ya yüreğindeki yükler ağır gelir taşıyamazsan, beni o zaman anla. Şuan ikimiz iki yabancıdan bile, daha yabancı hale düşmeden ayrılalım. Bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapatmak isterken elini uzattı. Gözlerimi gözlerinden kısa süreliğine ayırıp, ellerine bakakaldım. - Üzgünüm… - Sevda… Arkamı dönüp arabama doğru ilerlerken ardımda kalan sesler git gide azalıyordu. Ne dediğini duyamıyordum. Duysam da artık her şeyi değiştirmeye gücümüz yetmezdi…

"Hayatını beyin cerrahisiyle yeniden inşa eden Burçe Vardem, Moskova`dan gelen teklifin sadece bir iş olmadığını çok geçmeden anlayacaktır. Yeni şehrin karlarla örtülü sokaklarında onu bekleyen tek şey başarı değildir; aynı zamanda geçmişin karanlık gölgeleriyle kuşatılmış bir adamın dünyasına adım atacaktır. Roman Arman... Bir zamanlar hayat kurtaran eller, şimdi kendi yaralarını kanla saklayan bir adam. Burçe`nin zekası ve cesareti, Romanın buz tutmuş kalbini çözebilecek midir, yoksa bu aşk ikisini de geri dönülmez bir noktaya mı sürükleyecektir?"

Henüz küçük bir kızken ailesindeki ve çevresindeki kadınların acılarına şahit olan Şilan`ın ve Bercan`ın hayatları

Ya bi insanın geçmişi, geleceğini söndürmesine yeterse? ‘İnsanlar hayata toz pembe bakmakta kararlıydılar; sahi eğer öyleyse hayat, bizim bu yaşadıklarımız neydi? Yaptıklarım ve yapacaklarım sıradan bi’ insan için dehşet verici olabilirdi, belki bana da öyle gelmesi olağandı; tabii bunları yaşamasaydım.’ Her zaman geçmişiyle yargılanan o kız, Aleda Alkan. Ya bir gün onu geçmişinden koruyacak biriyle karşılaşırsa? Aleda muntazam olduğunu düşündüğü bir soygunda küçücük bir açık vererek Arslan Kaya ile karşılaşır. İlk karşılaşmaları pek iç açıcı değildi, fakat ileride ne olacağı meçhul. Arslan Kaya ve Aleda Alkan, bir araya gelebilecekler miydi?

Biz Geceye değil gecenin karanlığına aşık olanlarız. Gündüzden kaçıp geceye, geceyi beğenmeyip karanlığa sığınanlarız. Yüzümüzde ki o mutlu, güçlü maskeyi çıkartıp, karanlıkta dinlenen, sabah ise birşey olmamış gibi mutlu maskemizi takıp devam edenleriz. Bu kişileri gündüz asla tanıyamazsınız. Birisiyle gerçekten tanışmak istiyorsanız, onunla gece tanışın. Çünkü duygularımız karanlıkla konuşur... Gizemlerle dolu bir hikaye aile baskısı altında yaşayan ama karşı çıkan, kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kız. Diğer taraftan hayatına bodoslama giren yeni hayatlar yeni hikayeler hepsi birbirinden karışık... Ailemiz, gerçekten de ailemiz miydi? Yoksa sadece kelimelerden oluşan bir sözcükten ibaret miydi? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişen bir cevaptır. Nedeni ise yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımızdır. ! Kan, cinayet, kaos, ihanet, vurma, yaralama gibi olaylar geçmektedir, geçecektir. Okumadan önce bunları dikkate alarak okumanızı tavsiye ederim!

Kuğu Gölü Serisi #1 Larissa; son zamanlarda oynadığı dizilerle ülke gündemine oturan güzel bir oyuncudur. Güzelliği ve başarıları ile nam salmış, gözü sürekli yükseklerde olan bu kadın için ise kaderin başka planları vardır. Annesinin adımlarını takip ettiği bu yolda başına geleceklerden habersiz, şafak sökerken bindiği arabasının içinde bulduğu fotoğraf ile tüm hayatı kökten değişir. Bu değişim, onu hiç tanımadığı insanların arasına sürükler. Artık tek bir amacı vardır; buradan kurtulmak. *** "Operasyonumuzun adı ne?" "Persephone`yi kurtarmak."