“Derinden hissettiğinde yazarken; kelimeler bile düşünmeden dökülüyor kaleminden fark etmeden.” “Tüm insanların içinde büyüttüğü bir ruh saklı en derin hazinesinde. Milyarlarca insanın farklı lisanlarda okuduğu sözcüklerin yansıması bambaşka teşekkül etmekte, gören yahut görmeyen gözlerin ve dokunulan her nesnenin tecelli ettiği hissiyat da her biri olmak üzere apayrı. Gördüğümüz gökyüzü neden mavi? Olmak zorunda olmadan, bilinmişe illa ki uymadan gördüğüm gri benim. Perdeyi araladığında, her gün ayarken, insan; bir başka renge uyanıyor esasında bilinçsizce. Sorduğunda verilen cevap değil mühim olan çünkü cevaplar yalnızca ezberlenmiş bir sınır içerisinde dile dökülüyor. Geçmişten bugüne gördüğümüz ve duyduğumuz her mahkumiyetin bıraktığı dehşetle yaşıyoruz her birimiz. Bir ömre sığacak bir yavaşlıkla siniyor benliğimize ve yaşamımıza, fark ettirmeden ve dahası bir başka yaşamı ve hikayeyi izleyerek ürkütecek kadar bilinçsizce. Ezberlenmiş, idrak edilme fırsatı hiçbir zaman verilmemiş, gördüğünü sorgulamaya imkan tanımamış ve şimdi olduğun yaşında en geç kalınmış çaresizliğe mahkumiyetin son raddesi denmiş bir hayat geçiriyoruz. Kalıplar var en nihayetinde, anlatılamamış hikayeler, dayanılamayacak acılar. En önemlisi ise, hiçbir tanıyla bağdaşmayan ruhlar. Ruhunuza iyi bakın, orda çok şey var. Gördüğümüz değil dünyanın dönüşü fakat zamanla sirayet eden ruhlarda hissettik geçen her bir anı. Ellerimizde yahut zihnimizde fark etmeksizin dünyayı tuttuğumuzda bu yalnızca ama yalnızca kökten değişimin en büyük adımı olacak.”

Küçüklükten gelen travmaları olan bjr genç kızın kendini bir cinayet dosyasının baş şüphelisidir. Bu kitap genç bir kızın kendini aklama çabasını anlatmaktadır.

Gece ile Kuzey`in hikayesi Gece bir gece mafyanın eline düşerse ne olur? Gelin hep beraber görelim.

Belli değil dahaaa

Korku, aksiyon,gizem,romantik içerir

1807 yılının soğuk bir kış günü bir balıkçı denizden garip sesler duyduğunu iddia eder. Yetkililer olayı her ne kadar araştırsa da bir çözüm bulamazlar. Kasaba da daha başka olaylar yaşanmaya başlayınca işler daha karışık bir hal alır.

Oldukça iyi kalbli kahramanımız ülke barışı için bir prensle evlenmek üzeredir bir sabah anne ve babasının ani ölümü ile tahta geçmiştir fakat ülkede karmaşa hakimdir ve ailesine ne olmuştur.

Masal’ın bu oyundan çıkması gerekiyordu ama bu oyundan çıkması için gölgeye ihtiyacı vardı. Lakin Masal’ı asıl oyuna getiren kişi, gölgeydi…

Susha, gayet normal giden hayatının büyük sırlarla dolu olduğunu öğrenir ve bu sırları çözmek için yola koyulur.

Bir sokak, bir adam ve takip edildiğini sanan bir kadın.

Karşınızdaki insanın nasıl göründüğü değilde içinin nasıl olduğu önemli " İyi birisine benziyor" Düsüncesi yaktı hepimizi....... Bazı insanlar katil olur amabazı insanlar katil doğar şimdi söyleyin bana hangisi daha masumdur.....

Orhan Bey öfke ve hayret içerisinde, -Ben Kayra mutlu olsun diye her şeyi yaptım o ise beni aldattı! Hayatta en çok sevdiğim insan oydu. Şimdi elimde ne var ... geriye bir tek sen ile ben kaldık. -...abi -Ne var? -...geriye sen kaldın abi -Ne diyorsun Ela? -Gözünü aç abi , duvara konuşuyorsun... -...ela? (gözden kaybolur)..Ela!? Ela!

Bir grup Zengin insanların normal bir hayat sürdüğü klasik bir 21. YY ancak Zengin ailelerden birinin genç kızının gemi tatilinde cinayete kurban gitmesi ailelerin kaos içine girmesine sebep olur.

Bu kitapta birbirbirlerini çok seven bir kitap sayesinde ayrılıyorlar.

“İstiridye” Denizin derinliklerinden gelen bir sır, kanla mühürlenmiş bir aşk. Kadınların uğradığı cinayetler, gizemli olaylar ve yasak aşklar arasında sıkışıp kalmış hayatlar… Bir istiridyenin içinden süzülen kan damlası, ardında ölümcül bir hikaye barındırıyor. Sevgi mi, nefret mi? İhanet mi, sadakat mi? Kendinizi aşkın karanlık yüzüne ve dehşet verici gerçeklere hazırlayın. Her sayfasında soluk kesen olaylar, aklınızın sınırlarını zorlayacak bir gizem, ve tehlikeli bir aşk sizi bekliyor. “İstiridye” hem kalbinize hem de zihninize işleyen bir serüvene davet ediyor.

Genç bı kızın sırı nedir bilirmisiniz işte burda bir kızın sır`ı.

Hayat pusula kadranı kadar derlerdi, Ölmek ,yön kaybetmek ile eş değerdi Çocukların toplandığı ve kader ağının bazılarını sinsice kavradığı o akşam; kız oğlana uzandı "Geçmişi geçiştirmek için yaktıklarını sorsam sana" göz kapaklarına çöken ağırlığa inat oğlandan ayırmadı bakışlarını "Listenin başı belli ;Sigara" gülümseyişi ay ışığına boyanan dudaklarını ortaya çıkardı ,oğlan kızın sırtındaki hançeri almak için -kızın dikkatinin dağınıklığında beynini dağıtmak için- ona uzandı "sigara bile kül tabakasında oturacak kısım buluyor avcının kardeşi" sinsi bakışları ile orantılı olarak kız farketmeden hançeri belinden aldı, "Seni kalıplandırabilecek bir kişin bile yok" dedi acımasızca. Ardından ikisini de avcılara yakalatacak o sözleri söyledi "Kader ağı üzerinde olsun!" Bağırışı ormanda yankılanırken hançeri kızın kalbine sapladı,ama bakışları,işte onlar hiç birbirinden sapmadı. Kader ağı nüfus fazlalığı olarak görülen fakir kesimin çocuklarına bir yaşama fırsatı verildiği fakat avcılar tarafından yakalandıklarında öldürüldükleri bir yaşam savaşıdır her şey zengin kesimden bir çocuğun kader ağına girmesi ve vcıkuralların ezberinin bozulmasıyla başlar

Gizli bir adam tarafından izleniyorsunuz

~Kaderini sadece sen değiştirebilirsin başkasından bekleme~ Alena hayatını mutlu bir şekilde yaşayan bir kızdı taki ailesi bir felakete kurban gidip sadece kendisi yaşayıncaya kadar.O gün kendine söz verdi.Kaderini değiştirmek istiyordu. Bunu sonucu ne olursa olur yapacaktı.

Herkesin bildiği ama konuşmadığı gerçekler. Bir tarafta hayatı karartılmış bir kadın bir tarafta ortaya çıkması beklenen sırlar...

Kitap bir denemedir (sayılar öğretisi)

Bir yanda akdenizin izmiri diğer yanda karadenizin hırçın dalgalarıyla hayat bulan Gökay sende gel bu intikam dolu hayatın bir parçası ol .

Hayat size hep iki seçenek sunar, birisi size ait olan ilermekten çekinmediğinizdir. Diğer yol ise sizin değildir. Size Tanrı vaad eder. Tanrı`nın planı asıl kaderin planıdır. O aslında o yoldan gitmeyeceğinizi bile bilir. Bazen ne yaparsak yapalım kaderi değiştirmek mümkün değildir. İster erken davranalım ister çok geç. Kader yazılmıştır. Her gün ölüm tarihimizden geçerken, o saatlerde ölmeyeceğimizi bile bile yaşarız. İşte bu Tanrı`nın planıdır. Seçtiğin yol değişir, değiştirirsin. Ama Tanrı`nın planına el süremezsin. Çünkü o senin planlarına benzemez. Olacak olmaya mahkûmdur. Keşke engel olabilsek değil mi? En çokta sevdiğimiz insanların ölümüne. Hayat ve anlamı budur. Tanrı planını değiştirmez. Masaya koyulan tabak sayısı dört iken üçe düşer. Sen yinede o dördüncü tabağı koymak istersin. Gelecek umudu seni mahveder. Çünkü bilirsin gidenin gelmediğini. Görmüşsündür. Kaç bahar geçer, kaç kış. Giden gelseydi onlarınki gelirdi dersin. Gelmeyeceğini artık anladığında ise unutmak istersin. Odasına girmez fotoğraflarına bakmazsın. Utanırsın kendinden. Yüreğe düşen o kor alev alev yanar. Alışırsın. Güzel anıları yad edersin, ki o inanıp gittiği yerde bizde inandığımız bu dünyada.. İnsan hayatı boyunca çok şey yaşar ve görür. Ölümler, acılar, mutluluklar, sevinçler.. Gözyaşları. En çoğuda budur. Değişmez kadim kader, işleyişini asla bozmaz. Dünyanın dengesiyle oynarsan o da seninkiyle oynar. Bu şehir seni yutar. İçine çeker. Asla yapmam dediklerini yapar, olmaz deneni oldurur kader. Doğal ölümler görürsün, intihar eden insanlar görürsün. Acı çeken insan ölümleri görürsün. Ecel kapına bir kere dayandı mı gitmez. Artık peşinde kara bir gölge ile dolaşırsın. Dolaştığını bilirsin ama asla zamanı yoktur. Her şey aniden olur, beklenmedik bir anda, kapını çalarlar. Ve kapıda seni bekleyen geçmiştir. Emeklerindir.. Yaşanacaklar ve akış sana kapısını açar, kucağında, avuçlarında onlarla beklersin. Kapı aralığında ise görürsün her şeyi. Seni bekleyeni olacağı ve sonunu..

Ve çok sonraları anladı, duygular tutkuya bağlıydı ama o direkt aşktı, şehvetti Renk cümbüşü sarsın etrafı, kızıl ve mavi birbirine kavuşsundu A&T

İşte şimdi her şeyin tam da ortasındaydık. Ne bir adım geri ne bir adım ileri , kaderim tam da ayaklarımın altındaydı. Kader; benim kaderim miydi? Bu ben değildim sanki. Uzaktan bir karartı gözüküyordu. Sanki orada durmuş hayatımın elimden nasıl kaydığını izliyordu. “Aven gerçeklik ve doğruluktan asla vazgeçme, en önemlisi ise yalnızlık, yalnızlığın seni daima kurtaracak. Yanına seçtiğin insanları dikkatle seç çünkü her darbe daima en yakınından gelir En melek görünümlünün bile içinin en karanlığında bir şeytan uyur Hayatında olan insanları sakın kestirip bir kenara atma. Gereğinde onlar sana gerekli olan ipucunu gösterecekler. Bunu sakın unutma Aven ”