Öylesine… Onun Şeytanları Siyah Kuğu Ruh Kadehi Kelebeği Öldürmek Açık yaralar ve dikiş izleri Siyam For Beyza Aksoy

UYARI: Bu kitap ünlü Kore dizisi All Of Us Are Dead`den esinlenilmiştir

Eşitlik ilkesinin içinde kalan iki kişi. Bir masum. Bir ateş. Hayır hayır sil; eşitlik ilkesinin içinde kalanlar değildik. İkimizde kendimize göre adaleti sağlıyorduk. Yöntemlerimiz farklı olmasına rağmen bu umurumuz da değildi.En baştan alalım öyleyse. İki kapalı kutu. Bir zehir. Bir ateş. Ve her şey en baştan yeniden başlıyordu.

Sonia ve Jack`ın ilk yıllarını kutlamak için gittikleri otelde cinayete kurban giden cesedin bulunmasıyla işler karışır kimseye güvenemeyen çiftin kendi aralarındaki anlaşmazlık da artmıştır.

naptın sen..."merak ettim. suç mu? Suçmuş hepimiz suçluymuşuz. Ama suçlu bensem karşımdaki neden böyle...mutlu merak herşeyin başlangıçı veya sonu bazı aşklarda meraktan üremezmi... "- nasıl olurduk " en büyük çukurdur ama pek bilinmez yada bilinmek istemez , görmezden gelinir. Neler olacağını önceden bilemezsin ama hissedersin ya hayat sana bunun küçük bir fragmanını bağışlar iyilik zannedersin ama en büyük kötülüktür aslında, kapılmak istemezsin o girdaba ama çeker ya seni içine... hah işte aşk böyle bişey nerden geleceği hiç belli olmaz doktarada aşık olursun celladına da ...

Bir dünya düşünün insanların çok mutlu olduğu bir günde birden yaratıkların dünyaya saldırdığı ve insanların hayat mücadelesi verdiği bir dünya.TABİİKİ HERŞEY BUNDAN İBARET DEĞİL... Bu arada yazım noktalama yanlışlarım varsa kusura bakmayın.

Neden bilmiyorum ama yapmak istedim

Merhaba arkadaşlar bu benim ilk hikâyem umarım beğebirsiniz.

Kanlı ellerime baktım öylece,yapmıştım. Birisini öldürmüştüm. Dolan gözlerimle karşımdaki adama baktım. "Sen tam bir psikopatsın" dedi soğukça. Yüzüme vuran gerçekle bunun gerçekten yaşandığını hatırladım...

Şehir, ölümün izlerini taşıyordu. Sokaklar, karanlıkta yankılanan ayak sesleriyle doluydu; eski binaların yüzeyine sinmiş geçmişin fısıltıları, rüzgârla birlikte şehrin derinliklerine karışıyordu. Gece çöktüğünde, gölgeler duvarlardan usulca sızıyor, sisin içinde kaybolan siluetler geride cevaplardan çok sorular bırakıyordu. Havanın içine işleyen toprak ve nem kokusu, zamanın burada hiç akmadığını düşündürtüyordu. O, geçmişin hayaletlerinden kaçmaya çalışsa da ölüm peşini bırakmıyordu. Kayıpların ardında bıraktığı boşluk, sessizce büyüyen bir yara gibi ruhuna kazınıyordu. Şehrin dört bir yanında art arda işlenen cinayetler, karmaşık bir yapbozun eksik parçaları gibi yerlerini bulmayı bekliyordu. Ancak asıl korkutucu olan, tüm yolların dönüp dolaşıp ona çıkmasıydı. Her bir ipucu, ona görünmez bir bağla bağlıydı sanki. Tanıdığı yüzler, tanıyamadığı maskelerin ardına gizlenmişti. Bir anlığına rüzgârın getirdiği uğultuda tanıdık bir ses işittiğini sandı—belki de zihni ona oyun oynuyordu. Ama gerçek, tıpkı ölüm gibi, saklanamazdı. Ve bazı izler… Silinemezdi.

Belkide sonum gelmişti böyle öleceğimi hiç düşünmemiştim. Hep ölümü düşündüm ama bunu hiç düşünmedim. Hayat acımasızdı ve ben bunu iliklerime kadar hissettim

Mert Çağdaş ve Alinin terkedilmiş okuldaki gizemi çözmeye çalışmaları

Yaşadığı olaylar doğrultusunda psikolojik sorunları olan genç bir kızın verilen riskli görev doğrultusunda hayatının değişmesi...

Sürekli farklı bir yere ışınlanıyorsun fakat ay sürekli 19 ekimdir

Gaye Esyel yıllarca ablasının hayalini gerçekleştirmek için çabalamak ve sonunda başarılı bir avukat olmuştur. Ablasının hayali olan Amerika`daki yaşama fikrini kabul eden Gaye, yerleştiği küçük kasabada başına geleceklerden habersizdir. "O gece sadece şamdanlar sönmemiş,bir daha yanmayacak üzere derin bir karanlığa hapsolmuşlardı."

Eşitlik ilkesinde kalan iki kişi

3 kız arkadaşın peşine düşen seri bir katil kızların artık daha fazla üstüne gitmeye başlar ancak kimse katilin kim olduğunu bilmemektedir. Bu yüzden araya polisler girer ama polislerde kızlardan hoşlanmaya başlar.degisik bir düğümün içindedir herkes.(Kitabımın telif hakkı vardır.Herhangi bir çalıntı durumunda hakkınızda işlem başlatılacaktır.)

kitabın adının aynısı.

Bir gun hic beklemedigi bir yerde uyandi

İtalya`nın karanlık sokaklarında geçen bu hikaye, güç, ihanet ve sadakatin sınandığı bir dünyada şekillenir. Bir mafya ailesinin consiglieresi olan genç bir adam, ailesinin dağılmak üzere olduğu bir dönemde gücü yeniden eline almanın yollarını arar. Çocukluk yıllarında gördüğü şiddet ve acımasız kurallarla şekillenen hayatı, onu acımasız bir lider olmaya zorlar. Ancak, aile içindeki düşmanlıklar, dış tehditler ve polisin artan baskısı, onu hem dostlarını hem de düşmanlarını yeniden tanımlamak zorunda bırakır. Hikaye, yalnızca suç ve adalet arasındaki gri alanı keşfetmekle kalmaz; aynı zamanda insan doğasının hırs, intikam ve sadakat gibi en temel duygularını da sorgular. Bu yeraltı dünyasında, her kararın bir bedeli vardır ve bazen en büyük tehlike, insanın kendi karanlık tarafından gelir.

Bu kitap korku kitabıdır