tamamlandı 2g önce tamamlandı
KÜÇÜK CEYLAN VE RİVAYETLER
@alyanizim
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
10
Ama kader, o gece iki şey yazdı: Bir günah avcının omzundan indi. Ve bir isim—Viora— artık masalın kalbine kazındı. Onlar hiç bilmese bile masalın sonu hep aynı biterdi, avcı okunu yine küçük ceylana saplar. Ve ellerini yeni bir günaha davet eder, küçük ceylanın kalbini söker ve pişmanlıkla okşardı…
Yılanın zehrini istediğin kadar sök, o yine o zehri sana verir. Hainler kalbe zehir eker,
Can yanar, kül olur kalp. Ve göğüs kafesinin derinliklerinde uyuyan o eski varlık—şeytan— tüten küller arasından doğrulup gözlerini açar. Masallar böyledir küçük ceylan: Her kötülük, bir uyanışla başlar.
“Peki ya şeytanın kendi masalı?” diye fısıldadı avcı, karanlığın içinden. “Onu duymaya yüreğin yeter mi?”
Duymak isteyen önce kalbini aramalıdır; içindeki iyiliği söküp çıkarmalı, kanın akmasına izin vermelidir. Sonra kötülüğü bir fidana döndürüp kalbinin boşluğuna dikmelidir. İşte o vakit anlarsın:
Bu masalda ki asıl şeytan sensin.
Hoş geldin. Burası cehennem değil yalnızca— Burası göğüs kafesinin kurumuş topraklarındaki kadim ateşin yurdu. Burada rivayetler anlatılır; gerçekle hayal el ele tutuşup yol alır, gölge ile ışık birbirine karışır.
Uzun zaman önce, senin için bir mezar kazıldı bu topraklarda. Yalanlardan ördüğün ince ipliklerle örtmeye çalıştığın bir mezar. Sandın ki gerçek susar, Sandın ki yalan, kök salıp karanlığı örter. Ah küçük ceylan… Yalan hiçbir zaman gerçeği kapatmaz; yalnızca sahibinin gözlerini karartır.
Ve sen gözlerini kapatsan da masal akmaya devam eder: Zaman nehrini sürer, güneş doğar, batıya çekilir, aydınlık yerini karanlığa bırakır, yıldızlar birer birer titreyip söner. Tanrı ise kimi zaman merhametiyle cezalandırır kullarını— çünkü merhamet de ağırdır kimi gönüllere.
Hadi küçük ceylan; anlat şimdi insanlara o süslü, cilalı öykünü. Ama sonra dön, ardına bir bak. Anlatırken kaç gerçek kenara düştü, kaçını kaç yalanla sarıp sarmaladın?