Selen abisinin arkadaşı ve Kızıl Tim`in lideri Mert Keskin`e 4 yıllık sevdasını anonim olarak belli eder En fazla ne olabilir ki?

Efil ve Sancar`ın hikayesi şiirlerle anlamlı sözlerle kendini açıklayan hayatının her noktasında cemal süreyya, mevlana gibi bir çok kişinin ve kişilerin sözlerini yaşatır.Sancar da bu yönüne aşık olur işte onun o güzel çimen gözleri kumral saçları içine çeker görenleri büyüler bir nevi. her zaman doğal ve sade olmayı seçen efil hayatını hiç de gözüktüğü gibi sakin geçirmez ailesi arkadaşları göründüğünden dahada çukurdur. Ailesi onu bir ölümle suçlarken ayakta kalmaya çalışır günlerini evden işe,işten eve şeklinde geçirir. Sancar ise dolu dolu bir hayat yaşamaktadır. Hergun büyük işler büyük toplantılar ve büyük paralar.Kendi işine sahip bir iş adamı. Şirketin Müdür-ü kendisi birbirinin tamamen zıttı olan bu aşk onları birbirine bağlar.büyük karar alıp.efile yazan sancar aşkıyla savaşırken efili şiirleriyle cezbetmeyi umar. bakalım bu aşk ne belalara yol açacak? aşkları onları bu derin kuyudan çıkaracak ip olabilecek mi? iyi okumalar dilerim... emek veriyorum oy vermeden geçmeyin

Kalbimdeki İz Bir lojmanın sessiz avlusunda başlayan çocukluk… Bir babanın ardından savrulan hayatlar… Ve yirmi bir yıl sonra, kaderin onları yeniden karşı karşıya getirdiği o an. Deniz, yıllar içinde acılarını unutmamış, ama onları kalbinin derinlerine gömmüş başarılı bir doktordur. Bir gün hastaneye getirilen ağır yaralı bordo bereli, geçmişin silinmeyen izlerini de beraberinde getirir: Yağız. Birbirlerinin en parlak çocukluk anılarına sahip bu iki ruh, şimdi hayatın en ağır sınavlarından birindedir. Kırgınlıklar, pişmanlıklar, söylenemeyen sözler ve kalpte kalan izlerle dolu bir yolculuk başlar. Geçmişin tozlu raflarından çıkan duygular, geleceği yeniden şekillendirebilir mi?

Sevgi nedir bilmez Liyan , eskiden sevdiği adamın ihanetine uğradı.. Güçlük çekiyor artık insanlara güvenmekte. Kapalı kalbinin kapıları. Ama o kapıları delip geçecek biri olduğunu nereden bilebilirdi.. Bir gün ona atılan bir mesajla başladı herşey

Ben Yaz. Yok yok yanlış anlamayın, mevsim ve ya bir eylem olarak değil, insan olarak Yaz ben. Mutlu olmayı her zaman becermiş, bir şekilde kendini ve etrafını neşelendirmiş Yaz ben. Biraz sulu göz, biraz güçlü ve azıcık da deli Yaz ben. Lacivert kulaklığım, bordo bisikletim ve ben. Ayrılmaz üçlüyüz. Birde telefonum. Yani ayrılmaz dörtlüyüz. Benim hikayem nasıl mı? Benim hikayem koca bir yaz tatilimi, yani kos koca üç ayımı feda etmem ile başladı. Hem de bir hiç uğruna. Aslında yaz tatilinde çok sıkılmam ile başlamış da olabilir. (Yeni bir kurgu. Hadi hayırlısı👺)

Ailesinin hayalleri için kendi hayallerinden vazgeçmiş olan 18 yaşındaki aden ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenir…

Babam yıllar önce şehit olmuştu. Annem beni belki sevmişti ama o sevgiyi asla vermemişti hayatımda kuznlerimden başka kimse yoktu ama şimdi babamın bir mezarı olsun diye uğraşıcaktım.....

yaşadığım şeylerin bir kısmı

16 yık boyunca ailesi ile anlaşamayan tranvalar yaşayan bi kızın gerçek ailesini bulması

"Bizi Kim Sildi?", ilk kitaptan devam eder ve Arya ile Karam arasındaki ilişkiyi daha derinlemesine işler. Arya, ilk kitabın sonunda, kaybolan geçmişinin bir parçasını bulmaya yaklaşmış, ancak her şeyin daha da karmaşık hale geldiğini fark etmiştir. Bu kitapta, Arya’nın geçmişi ile yüzleşmesi, kimliğini bulması ve Karam ile olan duygusal bağlarının evrimi başlar. Karam ve Arya arasındaki aşk, gerçek ve hayal arasındaki sınırları zorlayarak derinleşir. Karam, Arya`nın geçmişine dair daha fazla bilgi edinmeye çalışırken, ikilinin duygusal bağları giderek daha karmaşık hale gelir. Arya, geçmişini tam olarak çözmeye başladıkça, Karam ile aralarındaki bağın sadece bir aşk hikâyesi olmadığını, aynı zamanda duygusal bir iyileşme ve özgürleşme süreci olduğunu fark eder. Karam’ın, Arya’nın kimliğini yeniden kazanmasına yardımcı olma çabası, ikisi arasında büyük bir güven ve anlayışa yol açar. Fakat bu ilişki, sadece romantizm değil, aynı zamanda derin bir aşk ve kayıp hikâyesine dönüşür. İkinci kitap boyunca, Arya ve Karam arasındaki ilişki duygusal olarak evrilir, çok daha derin ve tutkulu bir hâle gelir. Ancak ikilinin bir arada olmasının tek nedeni, birbirlerine duydukları aşk değil; aynı zamanda birlikte kaybolan geçmişlerini keşfetmeye yönelik ortak bir mücadeleleri de vardır. Geçmişin karanlık sırları, ikiliyi daha da yakınlaştıracak ve onları daha büyük bir sınavla karşı karşıya getirecektir. Ancak Baran adında yeni bir karakterin ortaya çıkmasıyla, bu derinleşen ilişki çok farklı bir noktaya taşınır. Arya, Baran ile tanıştıktan sonra hem geçmişine dair yeni gerçekler öğrenmeye başlar hem de Karam’la olan ilişkisini sorgulamaya başlar. Baran’ın varlığı, Arya’yı daha önce hiç hissetmediği bir duygusal karmaşaya sürükler. Onunla olan aşkı, farklı bir derinlik ve yoğunluk taşırken, Karam’la olan ilişkisi de ona olan bağlılığını ve güvenini test edecektir. Baran, Arya’nın yazdığı hikâyelerden bir karakterdir, ancak gerçek dünyada var olmaya başladığında, Arya için her şeyin ne kadar karmaşık ve tehlikeli olduğunu fark etmeye başlar. Arya, Karam ile olan derin bağlarını sürdürürken, Baran ile de birbirine güçlü duygusal bağlar kurmaya başlar. Bu ilişki, sadece bir aşk üçgenine dönüşmez; aynı zamanda Arya’nın kimliğini ve geçmişini anlamaya yönelik bir içsel çatışmaya dönüşür. Sonunda, Arya, Baran ve Karam arasındaki dengeyi bulmaya çalışırken, her iki adamla da olan ilişkisi, onu kendini yeniden keşfetmeye ve duygusal olarak büyümeye zorlar. İkinci kitap, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda kimlik, güven, ve gerçeklik üzerine derin bir yolculuktur. Arya, Baran ve Karam arasında, hem romantizm hem de gerçeklik üzerinde yapılan yoğun çatışmalarla, içsel bir yolculuğa çıkar.

17 yaşındaki Derin, İstanbul’da yaşayan sıradan bir lise öğrencisidir. Okul, aile baskısı, gelecek kaygısı gibi sorunlarla boğuşurken bir gün eski bir antikacının rafında tozlu bir günlük bulur. Günlük, 1987 yılında yazılmıştır ama son sayfadaki tarih bir gariplik barındırır: "23 Mayıs 2027". Daha da şaşırtıcı olan, günlükteki yazarın Derin’e hitap ediyor gibi yazmasıdır: "Bu satırları okuyan kişi… Evet, sen. Beni kurtarmak senin elinde." Derin, bu gizemli günlüğü araştırdıkça başka biriyle—30 yıl önce yaşamış, ama bir şekilde hâlâ hayatta olan Ece adında bir kızla—zihinsel olarak bağ kurmaya başlar. Her gece rüyasında Ece`nin yaşadıklarını gören Derin, onun zamanda sıkışıp kalmış olabileceğini fark eder. Ve işler, Derin`in arkadaşları da bu günlüğün etkisi altına girmeye başladığında içinden çıkılmaz bir hâl alır. Derin’in, arkadaşları Cem ve Asya ile birlikte hem günlüğün gizemini çözmesi hem de zamanda kaybolmuş Ece’yi kurtarması gerekmektedir. Ama bunu yaparken kendilerini, zamanda yolculuk eden bir örgütün hedefinde bulacaklardır.

Bir genç kızın lise dönemi ve ilişkisi hakkında bir kitap. Kızın yaşadığı şeyleri çektiği acıları anlatiyor.

16 yaşında bir hata bir nefret bir aşk

Selin, yirmili yaşlarında genç bir moda tasarımcısı, yatılı kaldığı moda okulunda seri cinayetler ve bir de Ömer vardır. Cinayetleri çözmeye çalışırken bir yandan da Ömer ile arkadaşlık bağları kurmaya çalışır. Tam o sırada bütün okulu ilgilendiren korkunç bir şey keşfeder.

Kitabın ana karakteri olan Efsa arkadaşının şüpheli ölümü ile yıkılır. Daha sonra arkadaşının ölümünün normal bir ölüm olmadığını şüpheli bir ölüm olduğunu öğrenir. Ve arkadaşının ölümünün peşine düşer.

Klasik bir gerçek ailem kurgusu ama benim yorumlarım ve yazım dilim ile.

Liseli olan ve okulu takmayan o tayfa onların hikayesi

Güneşin ışıkları hep olur muydu? Geceleri mi sönerdi sadece? Her seferin de sönünce karanlığın rengine alışır insan, aydınlıktan aniden karanlığa geçerse aydınlığa hasret kalır. Zaman ilaçtır ama onlar için zaman ölümdü. Ayrı kalmış zamanları onları daha çok öldürdü onların zamanı ilaç değil ölüm oldu. Ünlü gazeteci Almira Sare Aksu, yeni bir cinayeti araştırmaya başlar. Araştırdığı cinayet ona sıradan gelse de iş sıradan değildi… Sare her bir adımda geçmişinin silinmeye yüz tutan izlerini açığa çıkarırken hiç beklemediği anda eski sevgilisi Evren ile karşılaşır ve hiç beklemedikleri olay onların dönüm noktası olur. Peki Sare ve Evren’in dönüm noktası onları tekrar ayırır mıydı yoksa birleştirir miydi? Yıllar geçmiş olsa da tekrardan bir araya gelirler miydi? Onları iğleştirmeyen zaman iğleştirmeye başlar mıydı? “Yıllar geçerse de kalp unutmaz”

Bir kızın yanlışlıkla kavga grubuna alınması ile başlayan sohbetler.

Gerçek aşkı bulmuştum,ya da ben öyle düşünüyordum. Koca bir bilinmezin içinde yanlız başıma ip ucu ararken bulmuştum bir anda kendimi. O karanlığın içinde bir siluet vardı ama yanına yaklaşamıyordum. İlerledikçe sanki ayaklarımda zincirler varmışcasına zorlanıyordum.

"Beşimiz aynı spor salonundaki,başımızda ayrı dövülerek.Spor bizim ortak dilimizde ama artık yetmiyor gibiydi."

Ahu, geçmişiyle yüzleşmek ve yıllardır kaybolan katili bulmak için bir araya gelen beş kızın lideri oluyor. Kasabanın karanlık sırlarını ortaya çıkarmak için kurdukları bu grup, her biri farklı yeteneklere sahip ama hepsi bir amaç için birleşmiş durumda. Ancak "Sessizlik Grubu" adlı gizemli bir grupla karşılaştıklarında işler daha da karmaşıklaşacak. Sessizlik Grubu`nun başkanı Kılıç, karanlık geçmişiyle Ahu`nun yolunda duruyor. Ahu ve arkadaşları, katili bulmaya kararlı ama kasaba, hiç beklemedikleri tehditlerle dolu. Grubun her adımı, onları daha tehlikeli bir oyunun içine çekiyor. Karanlık sırlar, ihanetler ve korkularla baş etmek zorunda kalan Ahu, her şeyin kontrolünü kaybetmemek için savaşacak. Ama zamanla, Ahu’nun grup içindeki güveni sarsılacak ve herkesin maskesi düşecek. Katil kim? Sessizlik Grubu’nun amacı ne? Ve Ahu’nun geçmişi, bu karanlık yolda ne kadar etkili olacak?

Tek umudum var ışığımın parlaması

Her şey üniversite ikinci sınıfta üstten ders almamla başladı.

Kalpten kalbe sızan karanlık