devam ediyor 5s önce güncellendi
Mâh(Yara)
@sena_cakir
Okuma
6
Oy
4
Takip
0
Yorum
1
Bölüm
3
"İnsanlar öldürür, çalar ve kalp kırar. Kimileri ise gözyaşlarını çalarlar insanların.
Ben, ondan çaldığım gözyaşlarıyla zihnimde bir deniz yaratmış olan o kadındım. Avuçlarımda biriktirdiğim kanlar benden akmıyordu. Onun göğsünden kopup geliyordu. Ancak kimse bilmiyordu acısını. Dışardan kanayan bendim, sızısını hisseden O`ydu.
Ben küçük bir kız çocuğuydum; yağmur damlalarını gözyaşı zannedecek kadar saf, göğü ağlatanın tanrı olduğunu düşünecek kadar aptaldım. Ölenlerin toprağa girdiğini bilirdim de, arkalarında bıraktıkları acıyı hissedemeyecek kadar toydum.
Avuçlarıma kazınacak elleri sanmıştım. Oysa o ellerin beni yakacağını hiç düşünmemiştim.
Bizim için başka bir evren olmayacağını biliyorduk ikimizde. Birbirimizi bulabileceğimiz tek evren buydu ve biz bulmak bir yana, bu evrende kaybetmiştik ışığımızı.
Ben küçük bir kız çocuğuydum; birkaç damla gözyaşının bile fazla görüldüğü bir bedende, içime gömdüğüm hayatları saklamayı başaramamıştım. Ellerimle sökmüştüm birçoğunun köklerini acıtıyor diye.
Hiçbir zaman pişmanlık duymamıştım bundan, ama üşümüştüm. Bilmemiştim o kökler bana sarılmış ve beni Dünya`daki kötülüğün soğuğundan korumuş.
Bu Dünya`da soğuktan başka bir şey yokmuş. Burada kimisi zihnine gömermiş her bir şeyi ve içinde yaşarmış.
Kimisi ise içine gömermiş ve ilk bulduğu zihinde yaşamış hayatı.
Tanrı`nın bana bahşettiği lanetin, her zaman için iki tarafta da yaşayamayacak oluşum olduğunu düşünürdüm. Yanılıyormuşum. Benim lanetim yaşayamayacak oluşum değilmiş. Aksine, yaşatamadıklarım yakacakmış beni.
Çok garip biliyor musun? Evet, sen.
Sanki bu his o kadar muazzam ve ağır ki, altında ezildiğimi hissediyorum. Bundandır ki son birkaç saattir elime aldığım kalem tek bir kelime yazmıyor. Aşağı bakıyorum, bir okyanus var. Ama fazla yüksek... Ölüm gibi. Yukarı bakıyorum, masmavi bir gökyüzü. "Fazla sonsuz..." diye mırıldanıyorum içimden. Yaşam gibi.
Ve duvara bakıyorum sessizce. Ölümle yaşamın arasındaki o ince çizgi, o uçurum ise biz gibi. Sen gibi.
Gözyaşlarını çaldım diye nefret etme benden. Ki seni tanıyorsam, eğer unutmamışsam benden nefret edemezsin.
O zaman bilmelisin ki, ben zihnime senin için bir çiçek ekmişim ve köklerinin beni sarmasına izin vermişim. Herkes sorgulamış o çiçeğe ettiğim tebessümü. Ama ben soldurmamışım, koparmamışım.
Sıkıca tutunmak istediği, hatta tutunabildiği tek şey o tebessümken o çiçeği kopardıysam gece saçlım, bil ki senin yaşayacak yerin kalmamıştır bende.
Düşüncelerinle başa çıkamamış, bulduklarını da kaybetmişsindir o zaman. Çaldırdığın gözyaşları avuçlarından düşmüş, dünyanı aydınlatacak Kuzey Yıldız`ın dururken sen geceye mahkûm olmuşsundur.
Avucunda tuttuğun gözyaşları da çalınıp tanrıya gözyaşı için yalvardığında, o duyguları da düşürdüğünü fark ederse, her şey düzelirdi.
Sana biraz duygu bahşederdi ve yeniden yaşamayı öğrenirdin.
Ama ben seni biliyorsam, senin düşürdüklerin değil. Onların bıraktığı acı daha çok hissettirmiştir kendini sana.
Ben unuttum, ama sen unutma.
Bu çiçekleri ben ektim.
Ve ben söktüm.
Köklerini ise gözyaşlarımla kuruttum.