Spilasea bir diyardı. İçinde bulunan dört gezegenle beraber... Gücün Özü, Doğanın Özü, Tanrıların Özü ve Yokluğun Gücü... Her şey o zaman başladı. Gezegenler arasında güç dengesi bozulunca... Doĝanın Özü ve Gücün Özü gezegenlerinin vârisleri Dünya’ya gönderildi. Diyara göre 100, Dünya’ya göre 10 yıl sonra artık yetişkin olan vârislere işaretler gönderildi. Bu işaretleri bulup diyara geri dönmeleri lazımdı. Ardından onları bekleyen bir eğitim... Bu hikayede çok fazla sır var. Sırları çözecek misin, yoksa sırların altında ezilecek misin? Bu hikayede Günce Yazarı Emily Evans’ın yanındasınız. Gelin benimle, sırlara ortak olalım... "Tanıdık kelimeler, tanıdık cümleler... Ama sen, kendine bile yabancısın. Bu sen değilsin. Sen O`sun... Hatırlamadığın anlar ecelin olmadan bul onu. Kendini bul, geç olmadan..." "Tik, tak Tik, tak. Zaman geç olmadan..."

"Zamanın sabit olmadığı bir diyarda, gerçekliğin kırıkları arasında kaybolmuş bir kadın... ve onun unutmak için savaştığı geçmişi.`` Lirin’de hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Binalar bir rüyadan fırlamış gibi değişir, sokaklar geçmişin ve geleceğin izleriyle doludur. Burada zaman bir düşman, bir müttefik, bazen de bir cellattır. Alya, bu kaotik diyarda var olmaya çalışan bir Kırık Gören. Zamanı sabitleyebilir, gerçekliği yeniden çizebilir… ama her müdahale, onun hafızasından bir parçayı siler. Tek hatırladığı şey, çocukluğundan kalma bir anı: bir kadın, bir bardak ve hiç bitmeyen bir koşuş. Ancak Lirin’in hükümdarı Varezar, onun varlığını keşfettiğinde her şey değişir. Zamanın dışında yaşayan, hem çocuk hem ihtiyar hem canavar olan bu imparator, Alya’nın güçlerini ele geçirmek ister. Çünkü Alya, Lirin’i ya sonsuz bir kaosa gömecek… ya da onu kurtarabilecek tek anahtardır. Gerçeklik kırılırken, soru şudur: Bir insan, hatıralarını kaybettikçe güçlenebilir mi? Yoksa kaybettikleri, onu yok oluşa mı sürükler? Zamanın çocuğu olmak bedel ister… ve Alya’nın ödeyeceği bedel, kendi varlığıdır.

Prenses Lara savaşçı bir kadın olarak yetiştirilmiştir Casus olarak girdiği düşman Sarayında Hayatının aşkı ile karşılaşacaktı

Bu kitabın tek sırrı; bizim hep söylemek istediklerimizi lafı hiç dolandırmadan, nasıl hissediyorsa öyle söylemesi… Kendiyle dalga geçen, sinirlenince yiyen, mutlu olunca deliren bir kadın o; bizim gibi yani!

Davıd liseye yeni geçen özgüvensiz bir çocuktu ,ruhların kralı olan Oni bu durumu gördü ve koruyucu bir ruh seçti ve o Jim oldu Jim ise uzun zamandır bu anı bekliyodu ama son zamanlar için değil David Jim sayesinde özgüvenini kazanınca Oni Jimi görevinden alır çünkü artık Davıd bir yetişkindi ama Jim Davidi bırakmak istemiyordu bu yüzden kuralların dışına çıkıp Davidi ruha çevirir olayları gören arkadaşlari ve Davidin kız arkadaşı pölise bildirir ancak pölis hiçbir kanıt bulamaz ve bu olay bir efsane olarak sonsuza kadar kalır İyi uykular David

"Çok yakında efsane sanılan bir gerçeği herkesin gözünün önüne sereceğim." Aydınlık ya da karanlık diye bir şeyin var olduğuna inanmıyorum. Kimse beyaz olabilecek kadar aydınlık, siyah olabilecek kadar da karanlık değildir. Her iyinin içinde bir kötülük, her kötünün içinde de bir iyilik barınır. Hiç kimse tek yönlü değildir. Tek orta gerçeklik gri renktir ve insanlığın temsilidir. Bu hikâyede grinin farklı tonlarını göreceksiniz. Büyücülük dünyasına adım attığımdan beri gerçeğin peşine düşmüş bir durumdayım. Gün geçtikçe daha da güçlü olabilmek için çabalıyorum ve bunu başarabildiğimi düşünüyorum. Çok yakında hedeflerime ulaşacağım ve işte o zaman Tasya büyük bir değişime uğrayacak. Ve ben, bu büyük gelişime sebep olduğum için kendimle gurur duyacağım. Sadece bir efsane denmeye devam edilsin. Bir gün efsanenin gerçek olduğunu herkes anlayacak. Güç uğruna neler yapardınız? Amaçlarınız için hiç düşünmeden herkesi ezip geçer miydiniz? Gece ceset görüp ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edebilir misiniz? İçinizdeki şeytanı dinliyor musunuz yoksa susturuyor musunuz? O dinliyor ve her şeyi yapıyor. Hırsı tarafından ele geçirilmiş bir durumda. O katil bir varis. Peki ya siz, onun hikayesini okumaya hazır mısınız? Öyleyse haydi başlayalım. /// Tüm Hakları Saklıdır///

"Bayan blue nerdeydiniz?" "Depo da Micheal!." "Bayan blue efendimizin emri ni dikkate almanızı öneririm." "O, benim değil senin efendim Micheal!" "Peki bayan blue,efendimiz sizi masaya bekliyor." Ayağındaki postallar ve binlercesine sahip olduğu siyah dar tulumu ile vahşi bir hayvanı andıran ama saçları ve gözleri ile sevimli ve dikkat çekici bir görüntüye sahip olan kadının attığı her adımı zarafet kokuyor du. Genç kadın her zaman ki devasa ahşap masanın en başında oturan sürekli öfkeli ve ürkütücü bakışlara sahip olan adama bakarak sinir bozucu bir gülüş hediye etti. "Ahhh.. bayım bensiz boğazından hiçbir şey geçmeyeceğini biliyor dum." "Bugün ölmek mi istiyorsun kadın?!" Tıslar gibi dişlerinin arasından çıkan sözler karşısında duran herkes için ürkütücü olsa da Blue için normal bir durum haline gelmişti. Genç kadın dilini damağına vurarak onaylamaz bir şekilde başını salladı ve aynı zamanda küçük adımlarla genç adama yaklaştı. Başını önüne eğerek yüzlerini aynı hizaya getirdi "Bir hanımefendiye böyle davranılmaz kara adam..." Koca eli kadının çenesini kavrayıp kendine doğru çekti, "Bana bir daha öyle seslenirsen seni gebertirim kadın." Çenesini kıracak kadar sıkan adama bakıp zorda olsa tebessüm etti genç kadın, buda ona uyguladığı kuvveti sonradan fark ettirince hızla elini çekti. "Defol başımdan." "Pekiiii."

İki ülkenin arasında kalmış bir melez kız o kim mi iyiler krallığını lideri olan roberton kızı mı yoksa kötüler krallığının lideri olan anna`nın kızı mı bu iki ilişki arasında kalan Vera artık 18 yaşına girmiştir ve seçimini yapması gerekir....

12 yaşında Türkiye sokaklarına atılmış Arven kendini sokak dövüşü yaparak eğitiyor bir gün çalıştığı restorant da olay çıkararak oradan kaçıyor ve peşimdeki patronlarından karken biri ile çarpışıyor…

Şuanlık bir açıklama yok

Abisi`nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi`nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"

Sidney Eyre, Holia kralının kızıdır. Bazı suikastlerden sonra hiç bilmediği bir yere kaçmak zorunda kalır işte o zaman Matthew ile tanışır...

Bir kızın hikayesi

Senmisin bu zincirleri kıran yoksa benmiyim sana kırdıran -

Kış prenseslerinin soyu tükeneli uzun yıllar olmuştu. Diyar, hastalık ve kıtlık içindeydi. Kehanete göre o zamandan beri son kış prensesi derin sularda uykudaydı. Gezgin ruh onun ruhunu bulunca uykusundan uyanacaktı. Kaldı geriye bir kristal tanesi Öldüğünü sandılar derin sularda Fakat korundu ruhu her bir damlasında Ve doğacaktı yeniden Gezgin bir ruh dokununca ruhuna *** Bir şövalye ile kış prensesinin birbirine mühürlenmiş ruhlarının hikayesi.

"Ben iki krallığın da varisiydim ancak onun şovalyesi olmak daha büyük bir onurdu benim için. " Bu bir varoluş hikayesi. Bu bir prensesin büyüme hikayesi. Bu bir zümrüdü anka ve humanın hikayesi. Bu hiç bitmeyen bir savaşın hikayesi. Bu sizin kendinizi bulma hikayeniz. HOŞ GELDİNİZ....

Eira herkezin inandığı bir olayı efsane olduğunu kanıtlamak için o gizemli bir mağaraya girer ancak bu onun için hayatının tamamen değiştirecek şeyler yaşar. Ancak bu olay Eira için çok şey katacaktır. Aşk, dost, kardeş, ihanet, düşman.

"Bir iblis, iblis olduğunu söyler mi? Şeytanım der o." Birkaç kanat birini melek veya şeytan yapar. Kanadın yoksa soysundur. Meleksoylu ve iblissoylu. Kanadın yoksa uçamazsın. Uçamazsan orada değilsindir. Orada olanlar melekler ve şeytanlardır. Şeytanı dünyaya attılar, attıkları dünyada melek soyundan gelenler yaşıyor; göktekilerin de mizah anlayışı vardır. Melekleri gökyüzüne attılar; attıkları gökte yıldızlar yaşıyor; sen o yıldızsın artık. Sen insan değilsin artık, dediler o kıza ve aldılar onu evi bildiği her yerden. Sen bir meleksin artık, dediler Hazal`a ve aşık olduğu şeytanı arkasında bırakmasını istediler. Bir şömineye sarılmak istersin. Sıcak kupaya. Belki de sıcak çikolatalara. Avedis hep soğuktur. Vice dehşetin ta kendisidir. Ormanlar yırtıcılara aittir. Gökyüzü sana kalan tek şeyken seni oradan da alırlar. Çünkü gökyüzü onlara aittir. Gökyüzü kanatları olanlara aittir. Salemler ve Silasların hiçbir zaman kanadı olmadı. Ama Hazal Parla; gökyüzünde olan birini sevecek kadar kafayı sıyırdı. İçine atıldığın ateş bile buzlarını eritemeyecek, Çünkü burası cehennem, Cehennem iki kişilik değildir, Cennetin kapıları ise sonuna kadar açık, Ama bana değildir.

Bir mafyanın hiç kimseye kimliğini söylemez ama bir gün patronları şövalyelerin onlardan şüphelendiğini söyler bu yüzden kız arkadaşı yapmalarını ister Luca da bir kız arkadaş yapıp onunla sahte aşk yaşar ama sonrada ondan hoşlanmaya başlar ve sevgili olurlar

Okulda kimya öğretmeni oğlunu zombi yapması ile başlar herşey...

Beatle ülkesinin Hiji köyünde yaşayan 4 kardeş, tek geçim kaynakları olan hasatlarının mahvolmasıyla birlikte büyük sıkıntıya girer. Evin en küçük kardeşi olan Lorren`ın iş bulma amacıyla evden kaçmasının ardından, tüm olaylar çok daha karmaşık bir hal alır. Kurgu, Entrophy isminde kurgusal bir gezegende geçmektedir. 2028. -Sharon DeZone.

Yaşanmışlıklar belkide insanı olgunlastiran tek şeydir. Ama bazen öyle yaşanmışlıklar vardır ki, zaman döngüsünü bile değiştirir. Tıpkı Hicranin gerçekleri öğrenmek için hiç bilmediği amansız bir yolculuğa çıkması gibi... "Tüm benliğinle bu acıyı kabul ettiğin an işte o an bu yüzyıllık savaş kökten bitecek Zaman kraliçesi"

Arkadaślar öncelikle şunu söylemeliyim. Kitap benim eserim değil. Bir arkadaşım bazı sorunlardan dolayı yayınlayamadığı için benden rica etti ve bende onu kıramadım. *** Ayrılık... Tek kelime 6 harf. Sahi bu kadar kolay mıydı ayrılık? Üç heceden oluşan basit bir kelime miydi, yoksa içinde her türlü vedayı bulunduran bir ağıt mı? *** Kitabın tüm hakları bana aittir.

İntikam Taht Güç Bunlar yaşamamı sağlar herkesin bana saygı duymasını sağlar bana saygı duymak zorundalar kitabın kötü kadını olmam öleceğim anlamına gelmez

Babası tarafından abisi ve kardeşleri öldürüldüğünü öğrenen krallığının 3. varisi Ninly babasından intikam almak ister ama babası tüm bu yaptıklarından sonra o da boş durmaz ve Ninly`e bir koz olarak onu evlendirir. Bakalım evlendiği adam onun yanında mı duracak yoksa ona karşı gelip Ninly`nin babasının yanında mı duracak?