Deli bı kozin sokaklarda yasamasi

İki arkadaşın prensesle intikam ve aşk dolu hikayesi

Alevin sesiyle uyanan bir kız...ve onun kaderini değiştirecek lanetli bir güç. Aléa Elerion Krallığında sıradan biri olduğunu sanıyordu. Ta ki boynundaki doğum lekesi parlayana, alevle konuşmaya başlayana kadar. Başlarda bunu bir sanrı olarak düşünmekteydi ama yeterince gerçekti. Şimdi üç krallık onun peşinde, içindeki ateş ise kontrolden çıkmak üzere. Bir seçim yapmalı: Dünyayı yakacak mı... yoksa kurtaracak mı? "Küllerinden yeniden doğanlar, alevle yürürler." Aléa`nın yolculuğu başlıyor.

“Sen bir katilsin,” dedi karanlığın içinde bulunan ses. Bu ses tanıdıktı, bir o kadar yabancı. Tanıyorum ama tanımıyorum gibi bir his veriyordu. Etrafta hiçbir şey yoktu, sadece göz delici bir karanlık. İçimi korkuyla dolduran bir karanlık… ilk defa bir şeyden korkuyordum, ben karanlıktan o ses yüzünden ilk defa korktum. Sorun ne karanlıkta ne de bende, sorun karşımda duran ama göremediğim o kişiydi. Belki gerçek değildi ama kendimi savunma içgüdüsü artık rüyamda bile beni bırakmıyordu. “Ben katil değilim,” dedim ama sesimi ben bile duymakta zorlanıyordum. Nefes alamıyor gibiydim… “Kaç adam öldürdün o zindanda? Sen bir katilsin,” gözlerim karşıya kaydı. Kimdi ki bu? Kendisini görmemi istemeyen biri olmalı. CIDDI SEKILDE YAZDIGIM BIR KITAPTIR KOPYALANAMAZ. HATALARIMI KITABIN BITIMINDE DUZELTECEĞIM.

Bu dünyanın dışında Velmoria kentinde iki peri dünyaya geldi bu Velmoria kentinin tüm kaderini değiştirdi ama daha kimsenin bundan haberi yoktu.

Lerena Velor, son güneşi görenlerden biriydi. O sabah güneş normal doğmuştu. Sarı, sıcak ve sakin. Dağların ardında turuncu bir sessizlik süzülüyordu. Ama öğlen olmadan… gökyüzü çatladı. Bir ses gelmedi. Ne patlama, ne fırtına, ne yıldırım… Sadece bir sessizlik. O kadar derindi ki Lerena’nın kulakları çınlamaya başlamıştı. Sonra gökyüzü karardı. Gölgeler yavaşça köyün etrafını sardı. Sanki gece, günün içinden sürünerek çıkmıştı. Güneş bir daha hiç doğmadı. O gün, dünya sonsuz geceye gömüldü Lerena’nın köyü, Valdren, o gecenin ardından yok oldu.

Ölümün eşiğinde yaptığı yanlış bir ritüel, Anastasya’yı cennetle cehennem arasında, Melekler ve Şeytanlar Akademisi’ne sürükledi. İntihar etmek isterken, içinde var olan karanlık ve çaresizlikle fısıldadığı lanetli Latince kelimeler, onu bilinmeyenler sınıfına çekti. Ruhuyla bedenini aynı anda hissettiği bu yerde, yeni hayatı başlamıştı ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bu rituel Lucifer`ın dikkatini çekmişti. Yüzyıllar sonra ilk kez bir ölümlüyü böylesine merak etmişti. Anastasya, yaşadığı karanlıkların ardından hiçbir insana güvenmeyecekti. Kalbine düşman oldu. Ve en önemlisi: Lucifer’a asla aşık olmayacaktı. Ama bu, ritüelin kuralı değildi. Ritüel sadece onu bağladı; ruhlarını birbirine mühürledi. İki dünya arasında dokunulmaz bir zincirdi. Kadın onu asla sevmeyecekti. Ama bu, Lucifer’ın umurunda değildi ≈LUCİFER ≈ O benim kraliçemdi. Her kirli arzum, her yasak fantezim onunla hayat buluyordu. Beni istemediğini biliyordum, reddedişleri bile tutkumun alevini söndüremezdi. Bir gün, onu tüm benliğimle sahiplenip ona tamamen ait olacaktım. Çünkü o, cehennemimin en parlak ve en karanlık ışığıydı.

Tek bir kehanet, yüzlerce ölü ve sonu gelmekte olan elementler

Alacakaranlık filminden uyarlanılmıştır.

Xfgjxgcu öyle böyle,

Xfgjxgcu öyle böyle,

Bu benim size sondan başlayıp şimdiye döndükten sonra sona doğru anlatarak ilerleyeceğimiz bir hikaye değil. Hayır, böylesi fazla basit olurdu şimdilik sonumun nasıl olacağını bilmiyorum. Şimdilik. Ben bir yansımayım, diğer ölenler ve sonsuzluk ağına takılarak tekrar doğanlar gibi. Benim türüm son yüzyılda ortaya çıktı, Yüce Lord Fabien`ın ölürken doğurduğu lanetle birlikte..

Konu Özeti: Elirya: Gölgenin Ardından Beş krallık, beş varis... Her biri farklı topraklarda, farklı güçlerle doğdu.Kehanete göre, son varis dünyaya geldiğinde her şey değişecekti. Ama bu doğum, beklenmeyen bir karanlığı da beraberinde getirdi.Laneti ondan uzak tutmak için, kraliyet bebeği gizlice sürgüne gönderdi. Kim olduğunu bilmeden, sıradan bir yaşam sürdü... ta ki yirmi yaşına bastığında, bir rüya ona geçmişini fısıldayana dek.Şimdi, sırlar ve ihanetlerle örülü bir yolculuk başlıyor. Elirya, yalnızca kendini değil, dünyayı da kurtarmak zorunda. Ama her kurtuluşun bir bedeli vardır.

“Toprak çamurdu ama iz bırakmıyordu. Rüzgar ağaçların yapraklarını sertçe savuruyor, yağmur hızını kesmeden yağmaya devam ediyordu. Nefes almaya çalışırken aynı zamanda da arkamdan hız kesmeden gelen dravok kurdundan kaçıyordum.”

Liseyi bitiren genç bir kız kendini bambaşka bir dünyada bulur. Üstesinden gelmesi gereken bütün sınavları geçebilecek mi, yoksa olduğu yerde takılıp delirecek mi?

Bir zamanlar Okyanus diyarının gözcüsü olan Gloria Grovve aynı zamanda bir asılsızdır. bir gece ansızın annesini kaybetmesi üzerine kardeşiyle birlikte cehennem krallığına getirilirler ortada çözülmesi gereken sırlar, sağlanması için geç kalınmış bir adalet vardır. Cehennem kralı David Williams Brovn, Glroiaya yardım edecek çözülmesi ve aşılması gereken sorunların birlikte üstesinden geleceklerdir.

Bu bir HP kurgusudur. Keyifle okumalar...

Bu bir HP kurgusudur. Keyifle okumalar...

Lilith hayatını kararmış kalpli küçük şeytanlara ders vermeye adar. Peki karşısına çıkan bu koca şeytanla nasıl başedecektir.

K-pop demon`s hunter filmini sevdiyseniz kitabımıza bir şans vermenizi öneririz kitapta tek bir ana karakter değil 3 ana karakter olacak (Rumi,Mira,Zoey) iyi okumalar..

Bir çocuğun yaşamış olduğu aile sorunları ve zorbalıklar yüzünden okuldan kaçması ile kendini farklı bir yerde bulması ile başlayan sürükleyici ve bir okadarda fantastik bir serüven

Yaşanılan sefil hayatlar, öldürülen, eziklenen, hatta sürgün edilen insanlar.. Dört büyük kurucu.. Dört büyük krallık.. Ve bu hayatı yaşamaya mahkum bırakılan insanlar.. Farah Akyas, istemediği bir hayata sürgün edilir. Babasının varisi kötü bir olay sonucunda kendisine geçer. Üç büyük kurucudan biri olur. Herşey ne kadar kolay görünse de, onun için rol yapmak epey zordur. Üç büyük kurucudan biri, Farah`ın onlar gibi olmadığını anlar. Farah çıkmaz sokakta ne yapacağını bilemezken, aslında savaş çoktan başlamıştır. "Madem korkmuyorsun, ne diye kaçıyorsun? " "Sen korkuyorsun. "

Umarım beğenirsiniz

joffmşdkfdşkfşdkfşd

Sabah uyandığında kapınızda bir koli olduğunu düşünün ne yapardınız.Doğa tam da bu ikilemin arasında kaldı.Cesareti korkularından büyük olan Doğa koliyi içeri aldı ve bu sadece hikayenenin başlangıçıydı.