Her karanlığın bir aydınlığı her aydınlığın bir karanlığı vardı benim karanlığımda bana aydınlık olan Karen Öztürk`tü o benim biriciğimdi. ~Koralp Kara

BİR ZAMANLAR BÜYÜK ŞİRKETLERİN CEO`SU OLAN RÜSTEM KORA A!K0L KULLANMAYA BAŞLADIĞI İÇİN ŞİRKETLERİ KISA SÜREDE İFLAS EDER. BU NEDENLER AKLININ KALAN SON KIYTIRIK PARÇASIYLA BİR MAFYADAN BORÇ ALIR. BORCUNU BİR TÜRLÜ KARŞILAMADIĞI İÇİN KIZAN RUS MAFYA SERGEİ LEV TRUSOV RÜSTEM KORA`YLA OLAN YARIM KALAN İŞİNİ TAMAMLAMAK İÇİN TÜRKİYE`YE GELİR FAKAT BEKLENMEDİK BİR EVLİLİK ANLAŞMASI YAPAR... DİKKAT: ALTINCI BÖLÜME KADAR DÜZ YAZIDIR.

gerçek ailem kurgusudur

Henüz 15 yaşında olan çiçek ablasi Dilara ve annesi handan ile birlikte İstanbul da ikamet etmektedir çiçeğin başına gelen olaylar epey dikkat çekmektedir bu kitap çiçeğin intikam almak için göze aldıklarını anlatmaktadir

Ölümcül aşk adlı bu kitap aslında şöyledir;şehrin en iyi varlıklı ailelerinde biri olan Akça ailesinin kızları nergis demirelin ölümcül aşk hikayesi

Bir kızın babasından gelen kirli işlere küçük yaşta atılmasıyla büyük bir mafya kadını olması ve kuzeyi öldürmeye gittiği baloya tutsak olarak kuzeyin eline düşmesiyle başlar herşey -beni tanımazsın sanmıştım... +bin kezde kaçsan her seferinde saklansanda o gülüşün kendini ele veriyo küçük hanım

"On yedinci yaşımda, hayatımın en büyük sırrını keşfettiğimde, dünyamın hiç beklemediğim bir şekilde değişeceğini kimse söylememişti."

Yalnızca bir aşk büyüsü 😬

Seni motive edicek hatta ben bu dünyada tek bu duyguları yaşamıyormuşum dedirticek bi kitap ve ben burda sadece duygularımı anlatırim...

Gerçek aile mi?

“Sus Diyenler Utansın” hem güçlü hem de mesajı doğrudan veren bir başlık. Kadınların sesini bastırmaya çalışanlara karşı bir haykırış gibi.

Karadağ ve Kılıç ailelerinin maziden kalma "Kanlı Dava"ları ve buna rağmen birbirleriyle bağ kuran kanlı ailelerin çocukları. Burçin Kılıç ve Savaş Karadağ bir düğünde tanışırlar ve geçmişin sırları bir dalga gibi açığa çıkar.Bu dava haddinden fazla kanlı olacaktı... "Ne olmuş Karadağlardansa anamın, babamın davası benim değil."

Bazen yapılan hatalar, büyük sonuçlara sebep olabilir. Karmen, büyük hataların büyük sonuçlarında, tehlikenin kıyısında doğan Ölüm`dü.

Birbirini tanımayan iki kişi aileleri tarafından zorla evlendirilir ama kız adamın çocukluktan beri unutamadığı ilk aşkıydı ve belkide son aşkı olarak kalacaktı. Evlendiklerinde adamın sırları bir bir ortaya çıkmaya başlamıştı Ateş ve Seçili zorlu bir yol bekliyordu. Gizemler,zorluklar,mafya savaşları ve daha fazlası. 🦋🤍🦋

Bu kitap, bir kadını anlatmaz. Bu kitap, o kadının ardından kendi gölgesine bakan adamı anlatır. “Erkeğin Gölgesi”, modern çağda maskülenliğini kaybetmiş ama hâlâ içinde bir kıvılcım taşıyan her erkeğin uyanış çağrısıdır. Flörtte yönsüzleşen erkek, ilişkide sınır koyamayan adam, aşkı kazanmak uğruna kendini silen birey... Hepsine tek bir soru sorar: > “Kendine ne zaman döneceksin?” Bu kitap; Kadınlara değil, kendine dönmek isteyen erkeklere yazıldı. Sevgisiz değil, kendine sadakatle dolu bir hayat için yazıldı. Hayranlık değil, karakter isteyen bir ilişki için yazıldı. İçinde gerçek vakalar, iç hesaplaşmalar, modern erkeğin zihinsel tuzakları ve en önemlisi: Maskülenliğe yeniden kavuşmanın yolu var. Ve bu kitap sadece erkeklere değil… Kadınlara da bir ayna. Çünkü her güçlü kadının aradığı şey, önce kendi çizgisinde yürüyen bir erkek. --- Erkeğin Gölgesi; bir “gidişin” değil, bir dönüşün hikâyesidir. Şimdi kapak açıldıysa, ya yüzleşeceksin... ya da gözlerini kapatmaya devam edeceksin.

Mlbb Kahramanlarının whatapp olsaydı neler olurdu ona bakacağız

Gavolinaoffice tarafından tasarlanan kitap kapakları.

"Geçmiş, küllerle örtülmüş bir yangın gibidir. Bazıları o küllerin arasında kalır, bazıları ise yeniden doğar..." Börte`nin hayatı, ailesinin katledildiği gece sonsuza kadar değişti. O,hayatta kalmak için her şeyi geride bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Ancak geçmiş, küllerin altına saklansa bile asla tamamen yok olmaz. Yıllar sonra, Börte kendini mafyanın karanlık dünyasında buldu. Düşmanları, ihanetleri ve kanla yazılmış hesapları vardı. Ama en büyük tehlike, ona her şeyini kaybettirenlerin arasında, hiç beklemediği bir yerdeydi. İgor... Gölgelerin arasında yaşayan, soğukkanlı bir katil ve Nozh’un en sadık adamlarından biri. Börte ona güvenmemesi gerektiğini biliyordu, ama İgor’un bakışları geçmişini, şimdi ise geleceğini yakmaya hazır bir ateş gibiydi. İhanet, intikam ve hayatta kalma savaşı… Börte`nin farklı renkte parlayan gözleri, her şeyin sonunu getirecek sırları taşıyor olabilir. Küller içinde kalan bir geçmiş... ve o küllerin arasından doğacak gerçekler.

Gerek sohbet edeceğimiz, gerek de birbirimize bir şeyler önereceğimiz bu kitap, yeni yazarlara veya kendini geliştirecek olan yazarlara katkı sağlıyor.

Ailelerinin zoruyla evlenen Ada ve Egemen ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar ama bu onların en büyük hatası olur

17 yaşındaki bir kızın hayatının bir testle nasıl değiştiğini anlatan klasik bir gerçek ailem kurgusudur

FRAGMAN: Bir Kelebeğin Ömrü Kadar Aşk Rüzgar, eski bir sandığın tozlu kapağını araladığında, zamanın fısıltısı duyuldu. İçinden çıkan sararmış bir fotoğraf, genç bir kadının hüzünlü gülümsemesini taşıyordu. Gözlerinde, Boğaz`ın derin sularında kaybolmuş bir aşkın yası vardı. Yanında duran yakışıklı adamın bakışlarında ise, sonsuzluğa uzanan bir sevda... Bu fotoğraf, Asel`in eline geçtiğinde, hayatının rotası beklenmedik bir şekilde değişecekti. Bilmediği bir geçmişin, unutulmuş bir aşkın izleri onu İstanbul`un gizemli sokaklarına sürükleyecekti. Her köşe başında bir sır, her fısıltıda bir ipucu saklıydı. "Boğazın fısıltısını dinle, Asel," diyordu sandıktan çıkan o tek cümle. Ama bu fısıltı, sadece dalgaların sesi miydi? Yoksa yüzyıllık bir aşkın yankısı mı? Asel, bu fısıltının peşine düşerken, kendi kalbinin derinliklerinde de bir arayışa girecekti. Kayıp bir aşkın hikayesi, onun kendi geleceğine ışık tutacaktı. Ama bilmediği bir şey vardı: Aşk, bazen bir kelebeğin ömrü kadar kısaydı ve en güzel anılar bile, acı bir vedayla sonlanabilirdi. İstanbul`un büyülü atmosferinde, geçmişin izlerini sürerken, Asel, aşkın en kırılgan ve en güçlü yanıyla yüzleşecekti. Acı, kayıp, umut ve yeniden doğuş... Hepsi, bu kadim şehrin taşlarına sinmişti. Peki, Asel, bu yarım kalmış aşkın sırrını çözebilecek miydi? Ve en önemlisi, kendi kalbindeki o derin boşluğu doldurabilecek miydi? BİRİNCİ BÖLÜM: Sandığın Sırrı ve Bir Şehrin Çağrısı Asel, dedesinden kalan eski evin tavan arasında, tozlu kutuların arasında kaybolmuştu. Çocukluğunun geçtiği bu ev, şimdi anılarla dolu bir labirent gibiydi. Güneş ışığı, çatının kırık kiremitlerinden süzülerek loş bir aydınlık yaratıyordu. İşte o köşede, diğerlerinden daha eski ve yıpranmış görünen bir sandık ilişti gözüne. Merakına yenik düşerek sandığın kapağını araladı. İçinden çıkanlar, onu bambaşka bir dünyaya taşıdı. Sararmış mektuplar, solmuş çiçekler, bir zamanlar canlı renklerini taşıyan ipek bir mendil... Ve en altta, sedef kakmalı, zarif bir kutu. Kutuyu eline aldığında, içini hafif bir ürperti kapladı. Sanki bu kutu, uzun yıllardır saklanan bir sırrı fısıldıyordu. Kapağını yavaşça açtı. İçinde, az önce fragmanda bahsettiğim o hüzünlü gülümsemeli fotoğraf ve arkasında titrek bir el yazısıyla yazılmış o tek cümle vardı: "Boğazın fısıltısını dinle, Asel." O an, Asel`in hayatı bir dönemece girdi. Bu fotoğraf kimindi? Bu cümle ne anlama geliyordu? Ve neden bu kutu, bunca yıl sonra onun eline geçmişti? İçinde yeşeren yoğun merak duygusu, onu İstanbul`a doğru bir yolculuğa çıkmaya itecekti. Bilmediği bir çağrı, kalbinin derinliklerinden yükseliyordu...

Kayla,onu kıskanan kardeşi Efe sayesinde bir gerçeği öğrenir... Kayla bu gerçeği kabullenecek mi? Ya da bu gerçeğe nasıl bir tepki vverecek? GELİN BUNU BERABER YAŞAYARAK ÖĞRENELİM...

İçinden çıkartılmak istenilen ruh

Birbirini tanımayan iki insan... Birisi abisi yüzünden bir ateşe atıldı. Birisi kardeşi yüzünden bir ateşe atıldı. Bakalım bu ateşte iki genç ne yapıcak? Trabzon ve Mardin ikilisi