Umutları tükendiği zaman küllerinden yeniden doğup yeşermisti.

İmkansız diye neye denirdi? Olmak istediğin kişi mi, mutlu olmak mı, güzel bir aile mi, sevilmek mi yoksa sevmek mi? Benim imkansızım sevdiğim adamdı. O benim çocukluk aşkımdı, o benim yasak aşkımdı, o benim her zerresine hayran olduğum adamdı fakat o benim abimdi... Evet, o benim abimdi. Biyolojik olarak olmasa da, mahallemizin abisi, abimin en yakın arkadaşı, benden 8 yaş büyük olan biri olarak benim abimdi. Kalbim nasıl olur da en yanlış kişiyi bulup da ona tutulurdu? Tutulmuştu işte. Ne kadar yasak olduğunu, asla olmayacağını bilse de tutulmuştu.

Bir aksilik sonucu diğer hesap silindi yeniden hesap açtım

“Ya Pamir, biz neden hâlâ evlenmedik lan? Bak, benimle evlensen sabahları küfürle uyanırsın, akşamları da seni tokatlarım. Çok eğlenceli olur.” Göz ucuyla baktı, dudaklarının kenarı hafif kıvrıldı. “Sadece akşamları mı tokatlıyorsun?” dedi. “Gündüz de serbest, ama sırası gelen yiyor. Nasılsın, memnun musun?” “Koleksiyonum tamam gibi. Bir de yüzük eksik.” “Salak,” dedim. “Sen daha salaksın,” dedi.

BEN ECE SOYLU ANNE TARAFIM ORDU BABA TATARIM DİYARBAKIRLI 1KIZ KARDEŞİM VAR GÖKTÜRK TİMİNİN KOMUTANI BİNBAŞİ ECE YİM BEN 3 AY ÖNCE TERÖRİSTLER TARAFINDAN KAÇIRILMIŞIM VE HALA ONLARIN ELİNDEYİM VE BUGÜN KAÇİYORUM.....

Zaman içinde kayboluş iki insan

İlk sezon düzenlenmiştir, ikinci sezon düzenlenecektir. (TAMAMLANDI!) En kısa zamanda düzenlenecektir, Keyifli okumalar dilerim. *Asker Kurgusu *Wattpad`de var. “Sen çok güzel konuşuyorsun.” “Güzel olduğun için. Hem söyleyen önemli değil, söyleten önemli.” Küçükken kitaplarda ki aşkın yalan olduğuna inanırdım. Ta ki hastane çıkışı kaçırıldığım terörler tarafından karşıma çıkan ela gözlü askere tutulduğumun farkına vardığım vakit. O aşık olduğum ela gözlerin içinde barındırdığı güven ve huzur. Güneşin her zaman yüzüne vurduğu vakit ortaya çıkan o gamzeleri ve gamzelerine eşlik eden o muhteşem, hayran olduğum ela gözleri. Kendisiyle öğrendiğim tek kelime, ve o kelimenin içinde bana yaşattığı muhteşem sevgi. Aşk… Terörler tarafından kaçırılan genç doktor, kendini hiç beklemediği bir anda mermilerin içinde bulur. Terör örgütü liderinin yaralanması ve göğsüne saplı kurşunu çıkartmaları için kaçırılan doktor, ve doktorun orada olduğunu bilmedikleri için operasyona geçen Atmaca timi. Peki üsteğmen Ömer Asaf, depoda gördüğü yeşil gözlere tutulup kalırsa, yahut Genç doktor İkra ona bakan o güzel ela gözlerin nefesini kestiğini hissederse. Temiz, masum ve bir o kadar aşk dolu bir kitap sizleri bekliyor. Bakmadan geçmeyin :)

"İnsan bazen kendi karanlığında yaşar bazen boğulur..."

“Benden nefret ediyorsunuz, değil mi komutanım?” “Evet.” “Ama yine de, beni burada tek bırakmazsınız… Değil mi?” “Şehit olmak istiyorum diye çırpınmıyor muydun?” “Bu farklı. Şu an karşımda siz varsınız.”

henüz çok küçükken ailesinden ayrılarak hayallerinin peşinden giden küçük bir kız.. Hiçbir destekçisi olmadan hayallerini gerçekleştirip Üsteğmen olan Meyra Kunter..  Ve onun Timine dövüş eğitimi vermek için başlarına gelen Akay Karahan.. Bu ikili aynı timde bulunabilir miydi?  Karakteri her zaman otoriter olan ve inatçı olan bir kadın?  Her zaman biraz eğlenceli arayan yeri geldi mi gözü hiçbir şeyi görmeyen. Önüne geleni silebilen bir adam?  Yaşayıp görmek en iyisiydi... 

Tüm zalimlerin günahlarının vebalini karnında bir sevap ve umut ışığı olarak taşıyan annenin hikayesi. Bu hikaye kalemi eline alıp kendi kimliğini ve hikayesini baştan yazan Efsun’un hikayesi… Annesi ve babası vefat ettikten sonra amcasının zoruyla Mardin’e yerleştirilen ve zorla dini nikahla evlendirilen Efsun bu eziyete üç yıl boyunca dayanmaya çalışmıştı. Fakat aniden ortaya çıkan bebek haberi ve bu üç yılın getirdiği korkular arasında daha fazla burada kalamazdı. Verdiği hayat mücadelesinde onun yorulan kalbine nefes aldırmaya söz veren, hayallerini süsleyebilecek bir adamla tanışmıştı. “Benim bir geçmişim, senin bana vaat edebilecek bir geleceğin yok, olamaz Yüzbaşı…”

İstanbul Beykoz Özel Devlet Hastanesinde Acil Doktoru Olan Gonca Şimşek ve Özel Kuvvetlerde Kıdemli Üsteğmen Olan Alaaddin Ali Aran`ın aşkını konu alan kısa bie kitaptır. Bu kitaptaki Yan Çiftim OrNil`dir. Kitaptaki karakterimin Soyadları Dizideki Rollerini canladıran oyuncuların Soyismidir. Not1:Bu kitabı AlGon fanlarına hitaben yazıyorum. Dikkat1:Bu kitap Kuruluş Osman dizisiyle bağlantılı değildir. Dikkat2:Kendi Klasiğikden 2.defa çıkıyorum. Not2: Yetişkin İçeriklidir. Özel Bölümler OLMAYACAKTIR. Not3:Medyada şarkı olmayacak. Başlangıç:18.04.2025 Bitiş:

Küçük bir çocukken kurduğum hayallerimi tek tek gerçekleştirmiştim okuyup öğretmen olmuştum ama ailemin prangalarından kurtulamamıştım beni mahkum ettikleri hayat benim sonum olmuştu. çocukluk aşkımı aramak için çıktığım bu yolda hiç istemediğim karanlık yollara sapmıştım. yüreğimdeki aşkın beni bir kor gibi yakıyor sen görmek istemesen de kalbin kalbimin şahidi. kurtuluşum olman gerekmiyor muydu neden sonum oldun? söylesene bu kalp şimdi seni nasıl unutsun? beni böyle bir hiçmişim gibi bırakma.

"Ben Asya Demirtekdim, en azından büründüğüm kişinin kimliğinde öyle yazıyordu." O uluslar arası bir teşkilatta görev alan ve Son Nefes lakabı ile bilinen bir cellatdır. Bir gün kendisine verilen görev ile lise rehber öğretmeni olan Asya Demirtek kimliğine bürünen Son Nefes, hiç beklenmedik problemlerle baş etmeye başlar. Karşısına çıkan Kılıç Timi ona büyük belalar açacaktır. Onun kim olduğunu bilmeden... Kılıç Timi`nin komutanı olan Bora ise Son Nefes`e ayrı bir bela açacaktır. “Sevdiğinin silahından çıkan kurşun kalbini deldiğinde , her şey için çok geç olduğunu anlayacaksın, Son Nefes!” “Sen benim Son Nefesimsin!”

Kübra 15 yıl önce sevgilisi yüzünden hamileliğinin ortasında bebeğini kaybeti sandı Akif Kübrara için 10yil sonra gonderilen nefes gibiydi Bir özel küvetler ekibi vardı kübraya kardeş abi yoldas olan Anka onbaşı yıl önce öldü sanılıp yılarca Kübranın yas tutuğu bebegiydi kimsenin bilmediği Yilarca bilinmeyen bir sır yilar sonra onları nasıl bir araya getirecekti...

Annesi ve abisi canice katledilen aden babasıyla yaşamaya başlar yıllar sonra adem bordo bereli aden ise ankara baş savcısı olmuştur aden kendisine düzenlenen bir suikast le kaçırılır onu kurtarma görevi ise pençe timine verilir

-Səni görəndə bütün qaydaları pozuram. +Qanunu mən yazıram, sənə də istisna edərəm. ~Ə.N-A.Ə~ +Cəzalandırmaq istəyirəm səni. -Yalnız sənə təslim olaram. ~A.X-Q.Ə~

Sordum ona " Nereye kadar Kaya, ne zamana kadar emin olursun?" anlıyordum onu ama onunda beni anlamasını istiyordum. "Bitti, ben de bittim. Sence de bu kadar acıya gerek var mıydı?" Konuşmuyordu konuşamıyordu çünkü haklıydım, bunu biliyordu. "İkimizde kurtulalım bu yüklerden Kaya, ben artık ertelemek istemiyorum."Yutkundum, bu sözler ve söylenenler asla kolay değildi. "İyi ki doğdun Kaya, sana doğum gününde verebilecek en güzel hediyeyi verdim zaten." Onu sevmek hiçbir sorunu çözmezdi, Biliyordum fakat imtihanlı yollardan geçerken artık dikenine katlanamıyordum. "Rüveyd-" demesine izin vermeden taksiye binmiştim. Peşimden gelmiyordu,gelmeyecekti o da biliyordu ayakta duramadığımızı. Aramızı düzeltmekte zaman ile kader arasında sıkışıp kalmıştı...

İlk kitabım güzel olursa devam edicem olmazsa bişey olmaz böyle kurgu yazmak içimde vardı ama gerek yok diye düşündüm çünkü ailem hep asker bu hikayeyi de hastanede yaralı abimin yanından yazıyorum iyi okumalar :)

En pişman olduğum şeydi o kapıdan içeri girip onu görmek...

Bu hikaye Eylül Asena Bozkurt un yeni tahin olduğu şırnakta ki askeriyede yaşadığı olaylar yeni arkadaşlıklar kardeşlikler ve daha önce hiç tatmadığı aşk onun peşini bırakmayacak ama bi şey olucak o da geçmişi hala onun peşini bırakmamış onla birlikte şırnak a kadar gelmiş Eylül Asena Bozkurt & Pars Arda Bozok

Hakkari/Çukurca`da Görev yapan JÖH Kayı Timi Komutanı Yüzbaşı Yağız Mert ve PÖH Başkomiseri Elif Şahin`in başından geçenleri anlatmaktadır. Birgün Görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"dyiye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi. "Bu sizi ilgilendirmez yüzbaşım,ben size soruyor muyum neden asker oldunuz diye" "Hayır sormuyorsunuz başkomiserim"dedi Yağız. "İyi sende bana bir daha neden polis oldun diye sorma anladın mı Yüzbaşı Yağız Mert"dedi Elif. "İyi sormam Başkomiser Elif Şahin"dedi Yağız. Tayin sayesinde başlayan İki Şehit Çocuğunun Aşk Hikayesi. DİKKAT:KİTAPTA UNSURLAR BULUNMAMAKTADIR AMA ÇOK AZ ARGO VE KÜFÜR BULUNMAKTADIR! Başlangıç:14.04.2025 Bitiş:

Dışardan bir ambulans sesi geldiğinde yerimden kalkıp dışarı gittim. Sedyede yatan bir askerdi. Vurulmuşdu hemde tam göğüs kafesinden. Kalıplıydı hemde baya kalıplı sedyeye bile zor sığmıştı. Yüzü görünmüyordu. Yüzü kir ve kan kaplıydı. Babamda mı bu şekilde ölmüştü...Direk saçlarımı topladım ve yanlarına gittim. "Durumu ne" diye sordum. Telaşla. Yanlarındaki bir hemşire anlatmaya başladı. "Otuz bir yaşında erkek hasta. Tam göğüs kafesinden vurulmuş. Çok kan kaybetmiş"dediğinde hızlıca hastanenin ameliyathanesine girmiştik. "Hadi hızlı olun arkadaşlar, bir askerimizi daha şeyit edemeyiz"

Cansu kapama gözleri ...kapama iyi olucak söz veriyorum iyi olucaksın bırakma kendini Buraya kadar azra o bana keremin (cansunun şehit eşi) emanetiydi ama artık sana emanet. Cansu cansu deme konusma boyle ne olur can cansu Emanetin emanetimdir kardeşim Kitapbımda kah gülücez kah ağlıycaz kah üzülücez kah sevinicez Bu kitabı aslında önceden yaman abim yazmıştı ama kardeşimiz sağ olsun hesabını silince artık abimle yeniden yazmaya başladık

Çocukluktan beri arkadaş olan Bala ve Yiğit anne ve babalarının aynı gün ölmesiyle yolları ayrılır .Yıllar sonra Bala bordo bereli bir asker,Yiğit ise bir doktor olur.Yıllar sonra anne ve babalarının öldükleri yerde karşılaşırlar ve hayat yollarını tekrar birleştirir.