Ben Eflin namı değer gölge

Çocukluk arkadaşı olan Kardelen ve Ata, yıllar sonra Kardelen’in Ankara’ya dönmesiyle yeniden karşılaşırlar. Ankara Askeriyesin de Binbaşı olarak görev yapan Ata, Kardelen’in en büyük abisi olan Karan’ın en yakın arkadaşıdır. Kardelen’in ise çocukluğu. Kardelen ise mezun olduğundan beri farklı şehirlerde çalışmış, alanında iyi bir polistir. Başkomiser olduktan sonra Ankara’ya atanır. ‘Beyaz Yelkenli’ burada başlıyor… "Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben." - Oğuz Atay

"Sen canıma yoldaş oldun" Dört kelime koca bir dikkatsizlik ve sorna verilen o garip cevap "Geç kardeşim yoluna mümkünse bir daha görmeyelim bile birbirimizi"

🪖⚔️🥼❤️ 🪖⚔️🪖🤍

Ilgaz Aslı genç bir kadın aynı zamanda bir Asker Üsteğmen.Ilgaz ailesiyle görüşmezdi.Ama haberi yokki 5 yaşında onu öz ailesi bildiği insanlar gerçek ailesinden kopartmıştı…Ilgazda 20 yıl sonra gerçek ailesini buluyor..

Ailesiyle birlikte yaşayan Canan Kurşun, tehlikenin aslında onunla olduğunu fark ettiği gün ailesinin acılı bir günüydü. Abisi Kadir Kurşunu bulmayı o kadar çok istiyordu ki pes etmeyecek di. O nu ararken karşısına, kalbindeki kalbindeki adamı mı bulmuştu yoksa başka birşeyi mi bulmuştu.

jfhn hfkqhfjhhohhefhwkjsakjdjbefgnjketyıweydvööb.lywe8gh

Bir timin hikayesi

Türkiye`nin en seçkin, en gizli birliği. Onların varlığı bir efsane, görevleri ise devlet sırrıydı. Onlara "Gölge Timi" diyorlardı. Komutan Yüzbaşı Alparslan ve ekibi, yıllarca en derin tehditleri sessizce ortadan kaldırdı. Ta ki, her şeyin başladığı o geceye kadar... Anadolu`nun kalbine yönelen amansız bir saldırı, ülkeyi kaosun eşiğine getirdi. Devletin tüm savunma mekanizmaları çökmek üzereyken, geriye tek bir umut kaldı: Gölge Timi. Şimdi, sayıları az, sırtları duvara dayalı olsa da, Alparslan ve yoldaşları son ve en çaresiz direniş için yola çıkıyor. Bu sadece bir görev değil, bir varoluş savaşı. Ya kazanacaklar ve Vatan`a nefes aldıracaklar, ya da tarihin en büyük kahramanlık destanının son satırını yazacaklar. Bazen bir ülkenin kaderi, yedi askerin mermisine bağlıdır. Bu, onların Son Direniş`i.

Ailesinin yanlışlarından kaçıp kendi doğrularına ulaşmış bir kız. Ama kaçtığı geçmişi peşini bırakmıyor çok sır barındırıyor ama kıyamıyor . Türkmen bir doktor bakalım onu ne bekliyor

Asena ve Yavuzun yeniden doğuşu

2 timin bir araya gelmesi

Ailesinin istemediği fakat kendinin hayali olan mesleğin peşinden giden bir kız ve onun hayatıdır. keyifli okummalar dilerim...

Askeri kurgu aynı timde olan arkadaşlıklar

Şehit bir baba ve gazi bir annenin kızı ne kadar güçlü olabilir? Afra Deniz Güneş ve Göktuğ Alp Şan daha ne kadar ortak bir kader mahkumu olacak? Bu kitap yarım mi kalacak, yoksa sonsuz mutluluğu kazanabilecekler mi...?

bir yara, bir geçmiş.

Abimin arkadaşı, asker, ex ile aynı timde olma...

Ailesinin baskılarına dayanamayıp bulduğu ilk otobüse binip Trabzon’a gelen Avesta ve üsteğmen Yaman arasında nasıl bir çatışma olacak?

Karıştırılan kız

“Onca eziyetin ardından hayat bu sefer yüzüme gülecek mi?” Geçmişi peşini bırakmayan Helin’in hiç beklemediği anda karşısına çıkan operasyonlar, dostlar ve daha önce hiç tanışmadığı bir duygu. Aşk…

Geçmişin tozlu sayfalarında kaybolan karakterlerin acılarıyla yüzleşmesi...

Asker bir kadın Feza Kandemir küçükken Altay Demirbaş ile arkadaş olurlar ve sonrasında yolları ayrılır ve askere gittiklerinde tekrar kesişir.Sibel Göktürk ve Sarp Oyuk ile arkadaş olurlar fakat bunların başından geleceklerden habersizlerdir. Bunlar İstanbul`a gider ve asker olduklarını saklarlar ve gayette profesyonellerdir.Fakat Feza,başından geçenler için ailesinden intikam alacaktır ve ailesi bundan habersizdir.En güçleri Feza`dır ve en acımasızlarıdır.Zaten hiçbirinde acıma yoktur.

Altı yaşında ailesi tarafından terk edilen yetimhaneden ise kalp hatsası olarak çıkan savcı Tomris Akça nın hayatını yer alan bir kitaptır.

•Tüm hakları saklıdır. •Bu eserin hiçbir bölümü, yayıncının ve/veya yazarın yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yolla çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya iletilemez. •Kapak tasarımı şahsıma aittir. ❕ Bu eserde adı geçen kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişilerle, kurumlarla ve kurumsallaşmış olaylarla herhangi bir bağlantısı yoktur. ________________________________________________________________________ "Belkide gerçekten lanetlidir gözlerin.Lakin aşktan mı,lanetten mi bilmem ama tutulu verdim ben o gözlere.Hayat buldum ben o gözlerde." Aşkı uğruna yalanlar söyledi Hüma,yalanlar uğruna aşkı yaşadı Viran. Sevdi,sevdalandı,korktu,kaçtı,yakalandı,aşkı uğruna savaştı...En başında bir yabancının gözlerinde kendi yıkımını gördü,Hüma.En sonunda ise o yabancının gözlerinde kendi sonuna şahitlik etti. Her şeyden öte sevdi,sevdalandı.Lakin sevda onu cefaya mahkum etti.Yarayı açan,yara bandı oluverdi. Kadere yazılan,gurbete hapsolanın teslimiyetiydi. Bir kış günü,yağan ilk karla beraber abisinin şehit haberi yankılandı kulaklarında,kaybolmuş bir naaşla beraber.Bir kış günü,yağan ilk karla beraber yeni bir oyunun ilk perdesini aralandı. Sahne ışıkları yandı,perdeler açıldı ve seyircilerden gelen alkış tufanıyla beraber oyun başladı. Başrolller belliydi: Hüma Tunalı.Evet,aşkı uğruna yalanlar söyleyen. Kürşat Viran Kunter.Evet,yalanlar uğruna aşkı yaşayan. Zaman geçti,yeni bir oyunun satırları atıldı. Kürşad, yalnızca görevi gereği değil; vicdanının çağrısıyla Hüma’nın yanında kaldı. İkisi de suskunluklarına yenildi, ama her ah,her vah biraz daha yakın etti onları. Yasın içinden filizlenen bu bağ, ne zaman aşka dönüştü, kimse anlayamadı. Ama bir askerin taşıdığı üniforma,bir şehit kardeşinin taşıdığı acı... Bu iki kalbin önüne duvar gibi dikildi. "Bazen en derin bağlar, en imkânsız yerlerden doğar. Ve aşk, en çok suskun bakışların içinden fısıldar."

İsimsiz askerin hayatını kurtaran Azerbaycanlı doktor yıllar sonra sevdaya dönüşen bir kitap