[ Aksiyon ] - Kitap Listesi
devam ediyor 1a önce güncellendi
Kitabım için güzel sözler
@kitaplarinesiri
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
OĞUZ TOKEL
ÇAĞIL TEKİN
ÇAĞAN TEKİN
BELİZ AYDORUK
GAYE YOKYAY
TENGİZ AYDORUK
ULAŞ ATAY
TUBA TOKEL
RÜYA TOKEL
ARGUN BİRİZLER
AVNİ TEKİN
SENEM TEKİN
BÖLÜM BİR: ÇAĞLAYAN SUYUN SESİ
Ben Çağıl.
Babamın lokantasında oradan oraya koştura koştura canım çıkmıştı. Kendimi babamın beni göremeyeceği bir yere hapsettim.
Kadınlar lavabosuna.
Yaklaşık bir saattir müşteriler kapımı tıklatıp duruyordu. Birisiyle ufak bir atışma yaşamıştık ama `çekilmezsin sen` deyip lokantayı terk etmişti.
Annem de hep `sen çekilmezsin` derdi. Artı olarak her annenin dediği gibi `seni alacak adama helal olsun` derdi.
Beni kimse almayacaktı daha doğrusu alamazdı. Babam vermezdi.
Kadınların ufak çatışmalarını dinleyerek keyfim yerine geliyordu lakin artık kadınlarda yoktu.
En sonunda ikiz kardeşimi arayıp beni burdan kurtarması için 5.000 lira teklif etmiştim. İkizim tam bir enayiydi. Tabii ki de o parayı vermeyecektim. Çünkü param yoktu.
Sıkıntıdan mermerleri ezberlemeye başlamışken Çağan beni aradığı için yüksek sesli şiire gazele şarkısının sesi tüm lavaboyu doldurdu. Kapatmaya çalıştım ama paniklediğim için yeşil tuşa değilde başka yerlere basıyordum. En sonunda elim yanlışlıkla kırmızı tuşa gidince tüm sesler sustu.
Tekrar Çağan`ı aramaya başladığım sırada bu sefer onun telefonundan erik dalı çalmaya başladı.
Babamın buraya gelmesi için bir sebep daha. Zaten uzun süredir gelmediğim için endişelenmeye başlamıştır bile. Şimdi seslerden dolayı daha da şüphelenip gelmeye başlayacaktı.
Evet neden lavabodan çıkmadığımı soracaksınız. Kilitli kaldım. Yarım saat önce panikten kapının kilidini kırmıştım. Evet yarım saattir kimse de lavaboya gelmiyordu. Babama söylersem çıktıktan sonra beni bırakmaz yine iş tuttururdu. Babamın beni bırakmamasının sebebinin mahallede taliplerimin çok olmasından kaynaklandığını düşünüyordum. Ki bence haklıydım. Çağan dış kapıyı tıklatıp. İçeriye girdi ve kısık sesle bana seslenmeye başladı
``Çağıl... Çağıl.`` Sesi resmen çıkmıyordu bile.
``Burdayım Çağan.`` Diye seslendim. Beni tam olarak görmesi için klozetin üstüne çıkıp kabin kapısının üstünden ona bakmaya çalıştım. Sadece gözlerimin göründüğüne emindim.
Çağan ise kabinlerde beni aramak yerine aynadan saçlarını düzeltiyordu. Egolu.
``Aptal! Bana bak!`` Dememle birlikte Çağan`ın bana doğru dönüp bakması bir oldu.
Ona bakarken gıcık olmuş gibi yüzümü buruşturdum.
``Ne çirkin bir yüz`` dedi o da yüzünü buruşturarak. Hızlıca klozetin üzerindeki tuvalet kağıdını alıp Çağan`a doğru fırlattım. Çevik bir hareketle saldırımdan kaçabilmişti. Bunu yapabildiği için sırıtıyordu.
``Mal mal sırıtmada çıkar beni buradan!`` Diye sitem ettim. Gözlerini devirerek bulunduğum kabinin önüne geldi.
``Çık kapının önünden.`` Dediğini yapıp yere indim ve kapının çaprazına gelecek şekilde beklemeye başladım. Bir kaç defa omzuyla kapıya vurdu. Üçüncü vuruşunda kapı açıldı. Parmaklarımı elimin içine doğru kıvırdım ve tırnaklarıma bakarak kabinden dışarı çıktım. Çağan`ın yanından geçerken ``Aferin`` demem onun sinirini bozmuştu. Tam dış kapıdan da çıkacakken Çağan kolumu tutup beni durdurdu. Kafamı ona doğru döndüm ve kaşlarımı kaldırarak bir ona bir de tuttuğu koluma baktım. Hayırdır der gibi.
Çağan benden oldukça güçlüydü. Yapabilse şuan bile bunu yaptığım için beni dövebilirdi. Ama yapamazdı. Çünkü ben babamın kızıydım. Babamdan korktuğu için bunu yapamıyordu.
Bakışımıdan onu şikayet edebileceğimi anladığı için kolumu yumuşatarak bıraktı.
Tamamen ona doğru dönüp kollarımı göğsümde birleştirdim. Kafamı yüzüne çevirince boyunun ne kadar uzun olduğuyla bir kez daha yüzleştim.
Bir metre seksen sekiz santim boyu vardı, benim boyum ise bir metre 69 santimdi. Bana göre 1.70 bir kadın için en ideal boydu. 1.60 ile 1.70 boyu arası bana kısa geliyordu. Ve yine bana göre ben de `kısa` grubunun içindeydim. 1.70 ile aramda sadece bir santim olmasına rağmen.
``Buyur`` dedim egolu bir sesle
Avcunu öne doğru uzattı. Parmaklarını bir öne bir arkaya kıvırarak parasını istediğini belirtti. Egomu bir kenara atıp omuzlarımı düşürdüm.
Verecek param yoktu evet. İşte tam olarak olmadığı için beni babama şikayet edebilirdi. İşten kaçtığım için.
Kolunu tutup kendime doğru çekince yalvaracağımı anlamış gibi öf çekti. Alttan ?köpek bakışları atarak
``Noolur abim sevdiğin altın olsun abim tuttuğun muradına ersin abim.``
``Ama bana duygu sömürüsü yapma.``
``Ama lütfen yaa.``
Diyerek recep ivedik filminin repliğini canlandırdıktan sonra ikimiz de kahkaha atmaya başladık.
Ne zaman birbirimize yalvaracaksak bu repliği canlandırıyorduk. Bir alışkanlık haline gelmişti bu.
Kahkahamız dindiğinde ise Çağan öfleyerek, ``Tamam yeter ver paramı.`` Dedi.
Yine alttan gözlerimi doldurarak baktım. Gözlerini devirdi.
``Vallahi param yok olsa veririm.`` Vermem. ``Ama burdan çıkınca babamdan para alıp vericem sana.`` Vermeyeceğim.
``Öff hep aynısını yapıyosun yaa.`` Gülümsedim. Elimi arkaya götürüp işaret ile orta parmağımı birbirne bağlayarak,
``Söz veriyorum.`` Dedim. Asla vermeyecektim.
Ben onun 1 dakikalık ablasıydım. Benden paramı istese bile vermezdim. Ablasına saygısızlık ederse de babama söylerdim.
Ablalık kuralım.
Kulağına bir şey söylecekmiş gibi yapıp eğilmesini beklerken. Bir yandan da dudaklarımı yalıyordum. Eğildiğinde kulağına bir şey söylemeden onu yanağından öptüm. Dudaklarımdaki ıslaklık onu tiksindirmişti.
Yüzünü buruşturarak doğrulup kazağının koluyla yanağını sildi. O bana arkamdan söylenirken ben çoktan koşarak dış kapıya yönelmiştim. Kapıyı açtığım sırada. Üç kişilik bir kız grubu lavaboya girmek için kapının önünde dikilmişti gülüşümü bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırırken kızlar çoktan içeri girmiş Çağan`a kınayıcı bakışlar atmaya başlamıştı bile. Kapının dışından Çağanı dikizlerken Çağan`da dudak bükmüştü ve, ``aa sen kendine bak be sakallı kara fatma.`` Diye içlerinde ki esmer kızı kınadı.
Gülerek kapının önünden ayrılırken esmer kız Çağanı laf dalaşının içine almıştı. Yanımdan geçen isminin Taha olduğunu bildiğim garsonlardan birinden yardım alarak lokantanın ana kısmına kadar girebilmiştim ama esas olay dışarı çıkmaktı. ``Eyvallah Taha kardeş.`` Taha`nın omzuna vurup taha`yı uğurladım. Babam görünürde yoktu. Ama her an çıkabilirdi. Tam önümden bir müşteri geçerken müşterinin önüne saklanmaya çalıştım ama nafile. Babam yine beni görmüştü. Bu ilk defa kaçışım değildi. Bu senaryo bir çok kez yaşanmıştı.
``Çağıl gel gız bura.`` Elazığ ağzını yine konuşturuyordu. ``Nereye gideysin gene sen gı? Hele söyle bakam.`` Öfleyerek babama döndüm.
``Mutfaa gidiyom babam gı. Anam çağırıyodu ona yardım edecemdi.`` Şirin gözükmek için ben de Elazığ yöresiyle konuşmuştum. Babam ellerini arkasında birleştirip,
``Haa hadi bakam.`` Dedi kafamı sallayıp gülümseyerek mutfağa ilerledim. Yanlış anlaşılmasın mutfağa gittiğim için mutlu değildim. Çıkış yolunu bulduğum için mutluydum
He ya, anamdan yardım alacaktım gı.
Kendi kendime gülerek mutfağa girdiğim sırada annem,
``Ne gülen gı?`` Dedi
``E senden anam gı.`` Diyerek annemin önündeki tezgaha sağ dirseğimi yaslayarak anneme baktım.
``Ben ne ettim de gülen.``
``Senin varlığın komik sultanım.`` Bu söylediğime gülerek başını sağa sola salladı.
``E söyle bakam ağzındaa baklayı.`` Dudaklarımı bükerek konuşmaya başladım.
``Sultanım, babam bana çok iş buyuruyor. E benim görev yerimi de öğrenmem gerek. Ama babam salmıyo ki gı.`` Cümlemin sonuna eklediğim gı onu güldürdü
``Senin görevin bu gün öğrenilecekti değil mi?``
``He gı.``
``Emme hemen gelecen tamam gı mı?`` Yüzümdeki zafer gülüşüyle başımı salladım. Annem ise elini suya tutup mutfaktan ayrılarak babamı oylamaya gitmişti. Elim arkada mutfağın arka kapısında ana kısma çıkıp rahatça lokantadan dışarı attım kendimi. annem babamı gayet güzel oyalıyordu ki rahatça dışarı çıkabiliyordum. Şimdi geriye yapmam gereken tek bir şey kalmıştı.
Görev yerime bakmak.
Ne görevi? Ben aslında bir ajanım. 2 yıla aşkın buna çalışıyordum ve sonunda ajan olmaya hak kazanmıştım. Bu gün ise ilk görevimin ne ve nerede olacağını öğrenecektim. Lokantadayken bakamazdım. Çünkü ne telefonum yanımdaydı ne de bilgisayarım. görevimin nerde olacağını öğrenmeye gidiyordum. Mesleğimin ajanlık olduğunu elbette kimse bilmiyordu. Sadece Ailem ve en yakın arkadaşım Gaye biliyordu. Bunları operasyon merkezinden öğrenmem gerekiyordu ama merkez İzmir`de olduğu için oraya gitme imkanım yoktu.
Evimiz lokantadan epey uzaktaydı bu yüzden Gaye`nin evine gittim. Gaye`nin eviyle lokantanın arası yaklaşık 5-6 dakikaydı. Heyecanla yorgunluk karışık bir şekilde Gaye`nin evinin kapısını alacaklı gibi çalmaya başladım. Açılmadı. Tekrar çalmaya başladım. Yine açılmadı. En sonunda korkuyla kapı eşiğinin üstüne benim için koyulmuş olan anahtarı alıp kapıyı açtım. Bende bu evin bir anahtarı vardı çünkü ne zaman kendimi kötü hissetsem kendimi bu evde bulurdum.
``Gayee... Gayee nerdesin kız?`` Salona doğru ilerledim ama salonda Gaye`den iz yoktu. Mutfak ve birinci kattaki diğer odalarada bakmıştım. Ama birinci katın hiç bir odasında yoktu merdivenlerden çıkarken,
``Gayee...`` diye bağırmaya da devam ediyordum. İkinci kata çıkıp Gaye`nin odasına doğru yol aldım. Kapı hafif aralıktı.
Aralık kalan yerden gördüğüm şey beni en korkutan şeylerden biriydi. Gaye`nin sarkan eli.
Koşarak Gaye`nin odasına girdiğim sırada kendimi sinirden parçalayabilirdim.
``Aptal... Niye cevap vermiyorsun?`` Gaye yatağında yüz üstü yatmış elini aşşağıya doğru sarkıtarak televizyon izliyordu.
Yerdeki yastıklardan birini alıp yüzüne fırlattım.
``Ah. Ne yapıyorsun be manyak?`` Yüzünü tutarak söyleniyordu.
``Sus. Bilgisayarın nerde?`` Nerde olduğunu biliyordum ama onu söyletmem gerekti. Çünkü ona sinirliydim
``Öf konuşturma beni ya.``
``Bu cümleyi söyleyene kadar nerde olduğunu söyleyebilirdin mesela.`` He he der gibi kaşlarını kaldırıp indirdi. Yerdeki yastıklar ve kıyafetlerin üstünden atlayarak masadaki bilgisayarıma ulaştım. Odası benim ki kadar olmasa da dağınıktı. Hem onun odasında hem de benim odamda bir yere ulaşmak savaş alanından yaralıyken yerde sürünmek gibiydi. Masanın üstüne oturup bilgisayarı da kucağıma aldım.
Bilgisayardaki WhatsAppıma girip gelen mesajlara baktım en üstte Amir`in gönderdiği mesaj vardı.
Derin nefes alıp mesajın üstüne tıkladım.
ARGUN AMİRİM: Görev yerin İzmir.
Görevin ise bir psikolog olarak Oğuz Tokel`i takip edip, patronu Bora Akyel`in bilgilerini toplamak. Detayları İzmir`e gelince konuşuruz.
Oğuz Tokel...
BÖLÜM İKİ:GÜÇLÜ VE TOK
Gaye`nin evinden gülümseyerek çıkmıştım. İzmir`de çalışmayı hep çok istemiştim ve şimdi orada istediğim mesleği yapacaktım. Ama gel gelelim ki babam izin verecek miydi? Muhtemelen hayır.
Malatya`nın serin akşamlarından birinde eve doğru yürüyordum.
Amirin mesajını gördükten sonra biraz Gaye`yle oturmuş derdini dinlemiştim. Sevgilisinden ayrıldığı için üzgündü. Anlamıyorum. Sevgilin seni aldatmış ve sen onun için ağlıyorsun. Adam aldatmış seni git eğlensene be. Adamın gözünde küçük düşeceksin.
devam ediyor 4h önce güncellendi
KADER
@seymagul_
Okuma
0
Oy
0
Takip
1
Yorum
0
Bölüm
0
Ormanda bir çarpışmayla yaşandı herşey
Kaderimin sana bağlı olduğunu ne bilebilirdim
Kaderime yazılan bir adam kaybolduğum bir ormanda beni buldu ve yardım etti
Ama ben ona aşık olacağımı nerden bilebilirdim
Ben ona seviyordum
Alaz paymir
Kaderime yazılan adam seni unutmicam
devam ediyor 4h önce güncellendi
Aşkın Nefreti
@sakagibi
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Gizem içinde yüzen bir akedemi ve gizemleri çözmeye bayılan bir kız...
Sırlar içinde yüzen bir adam ve sırların içinden çıkan bir kız...
Lise 3 e başlayan Alya etrafında ki her gizemi çözmeye bayılan ve sır tutmayı beceremeyen sıradan bir kızdır.
devam ediyor 4h önce güncellendi
Rayların Ötesinde
@beyzdemirr
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
" Bazen birini ararken kendini bulursun... "
Lina ve Jake, Jake`nin abisini birlikte aramaya başlarlar... Kovalamacadan işbirliğine, işbirliğinden aşka dönüşen bu hikayede Jake ve Lina olacaklardan habersiz bu yola beraber çıkarlar.
Aksiyon, gizem, aşk ve sonsuz bir kaçışın ötesinde... Bu hikayede herkes bir şeyi arıyor ama en tehlikeli aranan ise gerçeğin ta kendisi...
devam ediyor 4h önce güncellendi
Şah ve Mat
@yildizlarin_ikizi
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
!Bl kurgudur!
Uzun yıllardır hükümetle yaptığı anlaşma üzerine halkın güvenliği ve siyasi birliktelik için çalışan geniş çaplı örgüte girebilmek için küçük yaştan itibaren eğitim alan, satrancı bırakıp örgütün en güvenilir adamı olmayı başarabilen tek kişi ve onun koruması gereken Rus Pakhan`ın oğlu.
"Bilgi al." Kaşlarımı çattım.
"Efendim?"
Gözlük camları ardından bana baktı. "Koru. Ama korurken bilgi de al. Sen bir bodyguard değilsin, sen bu örgütün ajanısın. Görevinden şaşma." Burnunun ucundaki gözlüğünü itti. "Ölene kadar devam et."
Ölene kadar devam etmek zorundayım.
devam ediyor 3h önce güncellendi
DUYGUSUZ
@esma_bookstagram
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Bilge AKSOY, travmalı bir çocukluk geçirmiş ve dört yaşından sekiz yaşına kadar yurtta kalmıştır. Üvey babası tarafından şiddete maruz kalarak büyüyen Bilge, babasının işi için bir adamla evlenir. Babasından kurtulduğunu sanan karakterimiz içine girdiği olayların farkında bile değildir..