Bazı çocuklar susar… çünkü seslerini duyacak kimse kalmamıştır. Lina, dört yaşında bir çiçekti; koparıldı toprağından, karanlıkta unutuldu. Yetimhanede yalnızlıkla, evlatlık verildiği evde nefretle büyüdü. Gözleri masumdu ama içi kırık... O, sadece ailesini değil, kendini de arıyordu. Ve kimse bilmiyordu: Bir gün, Lina Çiçeği yeniden açacaktı… 🌸

Cıvıl cıvıl olan Alara bütün hayatını ablasının isteklerine göre kurmuştur.Ablasının hayali olan avukatlık bölümü için gece gündüz çalışmıştır ve yine ablasının hayali olan her yere birlikte gitmişlerdir fakat daha sonra Alara`nın öğrendiği bazı gerçekler hayatını alt üst etmiştir. Savcılık sınavı için Ingiltere`ye tasinan ablasinin pesinden İngiltere ki Hukuk Fakültesine başvuru yapmıştır. Başvurusu onaylanan Alara büyük bir sevinçle ablasına haber verir. İngiltere yolculuğundan sonra ablası onu havaalanindan almak icin bekler. Birlikte evlerine donerken, Alara bu gerçeklerle baş edebilecek miydi?

Arayış içindeki bir kız ve karşısına çıkan gerçekler..

Mafya kitabı ters köşeler olabilir her an herley değişebilir

> "Yedi yaşında bir kızın gözleriyle gördüğü gerçekler, büyüdüğünde bir kadının kalbinde ateşe dönüştü." Zeliha yedi yaşındayken babası ormanda vahşice öldürüldü. Herkes bunun bir kaza, bir talihsizlik olduğunu söyledi. Kasaba sustu. Annesi sustu. Ama Zeliha susturulamadı. On bir yıl sonra, o küçük kız artık büyüdü. Elinde siyah bir defter, aklında babasının son bakışı, ve dilinde sadece bir cümle var: "Gerçek ortaya çıkacak." Kasabanın karanlık sırları, ormanın sessizliği, kaybolan insanlar, saklanan geçmiş... Zeliha`nın peşine düştüğü yalnızca bir katil değil, aynı zamanda kendisidir. Bu kitap; bir çocuğun gözyaşlarıyla sulanan bir yeminin, nasıl kök salıp gölgeleri aydınlattığını anlatıyor. ---

Küçük yaşlarında yetim kalan İclal Kara, bir gün annesinin mezarında aslında annesinin yatmadığını öğrenmiştir. Bu yolda Polat Karahanlı ve ekibi ile birlikte yolları birleşecek ve bir dava üzerinden ilerleyeceklerdir. Bakalım karakterlerimizi neler bekliyor:)

Acı ve korku yönetebilenler için bir silah yönetemeyenler için bir son olurdu... Efsun küçük bir kız çocuğunun yaşamaması gereken acılar yaşamış, bir genç kız iken bir çeteyi ailesi olarak görmüş öyle büyümüştü ama bir gün bilinmeyen bir kişiden aldığı bir not ile hayatı alt üst olmuştu. Efsun sırlarla çevrili iki ölümü çözebilecek miydi?

Hobi olarak başladığı satranç onu bambaşka olayların içine sürüklemişti açığa çıkan sırlar

ffdgrdhfdhdgfgfxjgfjgfgjgfjgfgfgfngf

“İnsan bazen bir çığlıkla büyür.” Sicilya’nın gölgelerinde kurşunların yankılandığı, kanın ve sadakatin iç içe geçtiği bir hikâye bu. Bir kız çocuğunun ailesini kaybettiği gecede yazılan kaderin; acıyla, kararlılıkla ve intikamla şekillenen bir yolculuğu… Suzy, sadece bir mafya lideri değil. O, yıkılan bir hayatın küllerinden doğmuş bir savaşçı. Yanında, her biri geçmişinde ayrı bir yara taşıyan sadık dostlarıyla birlikte: Slay, Ravi, Larya, Molier ve Roy. Roy... Suzy’nin kardeşi, grubun en küçüğü ama en komiği. “Suzy, adamı vurdun ama silahı bana attın. Bu kardeşlik mi, suç ortaklığı mı?” diye sorarken bile etrafı güldürmeyi başaran biri. Ready To Fire, düşmanlarını tek kurşunla susturacak kadar kararlı, ama geçmişin çığlıklarını içlerinde taşıyacak kadar da kırık bir ekip. İntikam bir tercih değil, zorunluluktu. Ve artık bu savaşta Suzy yalnız değildi.

Seong gihun kimseyi öldürmedi ama Son onu bekliyor...

Hiç olmak istemediğim bir mesleğe sahibim..Seri katil Ülkeyi kurtarmak için buna mecbur olduğumu anladım. Akay haklıydı huzurlu bir hayat için önce savaşmam gerek.

Bir nefes kadar yakınımda olsan ne olurdu?

Selam ben yeni kitap yazmaya başladım ve bu ilk kitabım destekler Şeniz çok mutlu olurum Kitabın konusu: düşmandan aşka ama kitapta iknçi kadın mameleside görücez

İlginizi çekermi bilmem ama tavsiye ederim konusu yeniden doğuş intikam ve aşk mafyada var olayın içinde. ilk defa yazdığım için yazım hatası yapabilirim lütfen kafanıza takmayın

Mafya karısı kurgusunu sevenler için harika bir kitapp

ilk kitabım🙌🏻 Destek olursanız sevinirim . Bir ajanla Mot`un liderinin hikayesi. . Mavi Ortanca pişmanlığın sembolüydü, ben pişman değildim. Kuruttugum ortanca yaprağını yerdeki cansız bedenin gömleğinin üzerine yerlestirdim. "...

Acı demek Ceylin demekti. Annesini kaybeden bir kız. Babasından sevgi görmemiş olan o kız. Onun kalbinde hep derin yara izleri vardı. Peki o yara izleri nasıl geçecekti ? Belki geçmeyecekti ama yüreğine bir kaç damla su serpilecekti. Nasıl mı olacaktı ? İntikam alarak.

Yeni başladım destek olursanız sevinirim

Mafya ve zoraki evlilik içerir

2025 yılında ülke artık tek bir kişi tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Ülkeyi yöneten kişiye gümüş taç denir. Her 25 yılda yeni bir gümüş taç seçilir. Gümüş taç 25 yaşını geçmiş ve işkence hapishanelerinde ki acıya dayanıp, düzeni devam ettireceğine ant içmiş ve düzene boyun eğen kişilerden seçilir. Kurul ülkedeki bütün çocukları yaş farketmeksizin ailelerini öldürüp, gümüş taç olmaya aday olmak için işkence hapishanelerindeki acıya mahkum bırakır. Bu hapishanelerde erkek çocukları gümüş taç kız çocukları ise gümüş taçın köleleri olmaya aday olur. Ülkede erkekler için hiçbir kural geçerli değilken, kadınlar her anlamda kısıtlanır. Eğer düzene karşı çıkan olursa, cam bir fanusun içinde başkentte herkesin gözü önünde boğdurulur. Gümüş taç herkesten farklı bir yerde ve sadece askerlerinin bildiği bir yerde yaşar. Kimse nerede olduğunu sorgulamaz, ayrıca merakta etmez. Bir kişi hariç , Maha Saba çocukluğundan beri işkencelerle büyümüş Maha`nın artık tek bir amacı vardır ; intikam . Annesi cam bir fanusun içinde gözleri önünde can verirken, annesine ve işkence gören bütün çocuklara tek bir söz vermişti ;bütün dünya karşısında dursa bile boyun eğmeyecek, baş kaldıracaktı. Ama hırsla çıktığı bu yolda ilk önce acıyla tanışacaktı. -"Bu gece , ya kül olacağım ya da taç gümüşten değil, ateşten yeniden dövülecek. " -"Çıktığım yolda , taç ateşten yeniden dövüldü. Ama yaktığım o ateşte ,ilk ben yakıldım, tıpkı annem gibi ." Kızlar annelerinin kaderini yaşamazlardı ama zaman ilerledikçe annelerine benzemeye başlarlardı.

.keyifli bakmalar

Herkesin bir kör noktası vardır. Kimsenin görmediği,görmek istemediği... Baray Uluç Karalar,yeraltı dünyasının acımasız kurallarını kendi adaletine göre yazan bir katil.Soğukkanlı,dokunduğu herşeyi ya altına çeviren ya da yok eden biri. Gaye Öz,hayatla inatlaşan,doğru bildiğinden şaşmayan bir hukuk mezunu.Tek istediği annesinden kalan cinayet dosyasının katilini bulmak. Bir cinayet dosyasıyla kesişen yollar,sırlarla örülü bir geçmişi çıkarır. Gerçekler yalanlar kadar tehlikelidir artık. Ve bazen bir insanın kör noktası,başka birinin hedef tahtası olabilir.

Normal bir hayat süren kızın başına gelen bir kaza sonucu yaşanan ve yaşanacaklar

Bazen sırlar, en keskin silahından daha tehlikelidir. Sessizlik ise en ölümcül tuzaktır. Gözlerin ardında saklanan gerçekler, yavaş yavaş ruhunu kemirirken, hayatın kontrolü elinden kayar. Kimseye söyleyemezsin. Çünkü söyledikçe, seni daha derinlere çeken bir karanlık başlar. Korku, sadece dışarıda değil; içinde de dolaşır. Güvendiğin yüzler, aslında en büyük düşmanındır. Ve kaçışın tek yolu, gerçeği gömmek ya da onun seni gömmesine izin vermektir. Kimin yanında olduğunu bilmediğin bir oyunda kurallar her an değişir. Nefes almanın bile lüks olduğu anlarda, hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebilirsin? Kimseye Söyleme, çünkü bazı sırlar asla gün yüzüne çıkmamalıdır.