"Disiplinin olmadığı yerde kan ve gözyaşı vardır..." Tarih: 21 Haziran 2020 saat: 22:30 yani gece olduğunda mafya arabası bizim mahallenin olduğu sokaktan geçti, ve bir adam çıktı o sırada ben kuzenimle dedikodu ediyorduk adam bana bakarak "Senin adın Elif değil mi?" Dedi şok oldum o anda çünkü ben adımı hiçkimseye söylememiştim dahası neden söyleyeydim ki? "Siz nereden biliyorsunuz benim adımı? Size kim söyledi?!" Dedim adam "Vaayy ismin güzelmiş he! Neyse şimdi şu arabaya bin!" Dedi "Neden?! Ben biniyormuşum acep? Ayrıca neden?!" Dedim adam sinirlenmiş olacak ki "Yahu boşver bin hele sen arabaya!" Dedi inat ettim! Çünkü ben meşhur olan İkizler burcuydum "Lan ben niye biniyorum Allah Allah! Yiyorsa zorla bindir!" Dedim adam resmen, şoke olmuş bir şekilde "Lan?!" Dedi ve "Cenk" namıdiğer "Semicenk" patronu aradı "Ne yaptın? Kızı kaçırabildin mi? Lan çabuk olun be öf!" Dedi mecburen arabaya bindim. Bir iki saat sonra boş depo gibi bir yere geldik arabadan zorla indirildim Cenk`i aman yani şarkıcı olan, meşhur olan Semicenk`i ben hiç anlayamıyordum valla ne yalan söyleyeyim adam çok katı gibiydi bilmiyorum. Sigarasını içerek yanıma geldi ve bana "Lan?!" "Ayol eşgola be! Bir kadına aman bir kıza `Lan?!` denir mi be?! Aşk olsun!" Dedim Cenk "Neyse!" Dedi adamlarına dönerek "Kızı öldürmeyin, ama Ölümü hissettirecek kadar da çok acı verin!" Dedi "Ne?! Ben ne alaka?! Abi! N-ne?! Hayır, Hayır, Hayır!" Dedim ama galiba nafile idi adamlarına dönerek "Lan ne duruyorsunuz?! Dediğimi yapsanıza be?! Vallahi sizi öldürürüm!" Dedi beni bir kahkaha bastı "Uuuu o nasıl bir tehdit ya?" Dedim adamlar beni dövdükçe normalde ağlamam gerekirken gülüyordum çok saçmaydı, ama sonda nedense ağladım şerefsiz adamlar karnıma tekma attılar ağlayarak "Ay! Niye karnıma tekme attınız?" Dedim bizim meşhur şarkıcı Semicenk`te kapının duvarına yaslanmış, sigarasını içmeye devam ediyordu ona dönerek "Oh! Sende orada sigaranı içmeye devam et!" Dedim yanıma yaklaştı, dibime girdi soğuk bir sesle "Sen bunu hakkettin küçük cadı seni!" "Lan benim nerem küçük cadı! Senden gizlice kaçacağım buna emin olabilirsin!" "Kaçamazsın!" "Aaa neden?" "Hele bir kaçmayı dene görürsün sonunu!" "İyi sen görürsün!" Dedim. Gece saat 01:00 olduğunda bir şekilde gizlicede olsa, kaçmam lazımdı çünkü ben bu adamı namıdiğer Semicenk`i tanımıyordum! İplerimi bir türlü çözemiyordum, mübârek çokda sıkı bağlamışlar kaçmayayım diye tabii ne de olsa adı üstünde "Mafya" ydı ipi hâla çözemiyordum saat 01:20 olduğunda küfür ederek sonunda ipi çözdüm "Ananı avradını he!" Dememle ipi çözmem bir an oldu kapıdan tam çıkacaktım ki, Muratcan adında birinin sesi geldi "Cenk abi!" Dedi ben içimden hâla Cenk (Semicenk`e) küfür ediyordum "Semicenk senin ben gelmişini geçmişini sikeyim!" Dedim o sondaki küfür çok ağır oldu biliyordum ama ağzımdan çıkmıştı bir kere! Neyse aklıma "Aga bu hayatta relax olcan!" Lafı geldi Cenk Muratcanla konuşarak benim olduğum odaya doğru geliyorlardı Cenk resmen benim dedikodumu ediyordu "Muratcan şu, Elif adında kız varya oğlum kız harbiden çok inatçı çıktı be!" Dedi beni övüyormuydu dedikodumu mu ediyordu belli değildi doğrusu. Ama ben bir şekilde kaçmıştım kendimi kapıdan dışarıya bir anda nasıl oldu anlamadım, ama kendimi kapıdan sokağa atmıştım derken bir ses geldi "Kız!" Sesi geldi arkamı döndüm ve Cenkle daha doğrusu Cenk Abi ile Muratcan abiyi görünce hızla koştum Cenk "Hay, senin ananı!" Dedi "Hop hop! Anama sövme abi!" Dedim. Beni yakalayamadı. "Seninle görüşeceğiz aha sen bekle!" Dedi ve son.

"Disiplinin olmadığı yerde kan ve gözyaşı vardır..." Tarih: 21 Haziran 2020 saat: 22:30 yani gece olduğunda mafya arabası bizim mahallenin olduğu sokaktan geçti, ve bir adam çıktı o sırada ben kuzenimle dedikodu ediyorduk adam bana bakarak "Senin adın Elif değil mi?" Dedi şok oldum o anda çünkü ben adımı hiçkimseye söylememiştim dahası neden söyleyeydim ki? "Siz nereden biliyorsunuz benim adımı? Size kim söyledi?!" Dedim adam "Vaayy ismin güzelmiş he! Neyse şimdi şu arabaya bin!" Dedi "Neden?! Ben biniyormuşum acep? Ayrıca neden?!" Dedim adam sinirlenmiş olacak ki "Yahu boşver bin hele sen arabaya!" Dedi inat ettim! Çünkü ben meşhur olan İkizler burcuydum "Lan ben niye biniyorum Allah Allah! Yiyorsa zorla bindir!" Dedim adam resmen, şoke olmuş bir şekilde "Lan?!" Dedi ve "Cenk" namıdiğer "Semicenk" patronu aradı "Ne yaptın? Kızı kaçırabildin mi? Lan çabuk olun be öf!" Dedi mecburen arabaya bindim. Bir iki saat sonra boş depo gibi bir yere geldik arabadan zorla indirildim Cenk`i aman yani şarkıcı olan, meşhur olan Semicenk`i ben hiç anlayamıyordum valla ne yalan söyleyeyim adam çok katı gibiydi bilmiyorum. Sigarasını içerek yanıma geldi ve bana "Lan?!" "Ayol eşgola be! Bir kadına aman bir kıza `Lan?!` denir mi be?! Aşk olsun!" Dedim Cenk "Neyse!" Dedi adamlarına dönerek "Kızı öldürmeyin, ama Ölümü hissettirecek kadar da çok acı verin!" Dedi "Ne?! Ben ne alaka?! Abi! N-ne?! Hayır, Hayır, Hayır!" Dedim ama galiba nafile idi adamlarına dönerek "Lan ne duruyorsunuz?! Dediğimi yapsanıza be?! Vallahi sizi öldürürüm!" Dedi beni bir kahkaha bastı "Uuuu o nasıl bir tehdit ya?" Dedim adamlar beni dövdükçe normalde ağlamam gerekirken gülüyordum çok saçmaydı, ama sonda nedense ağladım şerefsiz adamlar karnıma tekma attılar ağlayarak "Ay! Niye karnıma tekme attınız?" Dedim bizim meşhur şarkıcı Semicenk`te kapının duvarına yaslanmış, sigarasını içmeye devam ediyordu ona dönerek "Oh! Sende orada sigaranı içmeye devam et!" Dedim yanıma yaklaştı, dibime girdi soğuk bir sesle "Sen bunu hakkettin küçük cadı seni!" "Lan benim nerem küçük cadı! Senden gizlice kaçacağım buna emin olabilirsin!" "Kaçamazsın!" "Aaa neden?" "Hele bir kaçmayı dene görürsün sonunu!" "İyi sen görürsün!" Dedim. Gece saat 01:00 olduğunda bir şekilde gizlicede olsa, kaçmam lazımdı çünkü ben bu adamı namıdiğer Semicenk`i tanımıyordum! İplerimi bir türlü çözemiyordum, mübârek çokda sıkı bağlamışlar kaçmayayım diye tabii ne de olsa adı üstünde "Mafya" ydı ipi hâla çözemiyordum saat 01:20 olduğunda küfür ederek sonunda ipi çözdüm "Ananı avradını he!" Dememle ipi çözmem bir an oldu kapıdan tam çıkacaktım ki, Muratcan adında birinin sesi geldi "Cenk abi!" Dedi ben içimden hâla Cenk (Semicenk`e) küfür ediyordum "Semicenk senin ben gelmişini geçmişini sikeyim!" Dedim o sondaki küfür çok ağır oldu biliyordum ama ağzımdan çıkmıştı bir kere! Neyse aklıma "Aga bu hayatta relax olcan!" Lafı geldi Cenk Muratcanla konuşarak benim olduğum odaya doğru geliyorlardı Cenk resmen benim dedikodumu ediyordu "Muratcan şu, Elif adında kız varya oğlum kız harbiden çok inatçı çıktı be!" Dedi beni övüyormuydu dedikodumu mu ediyordu belli değildi doğrusu. Ama ben bir şekilde kaçmıştım kendimi kapıdan dışarıya bir anda nasıl oldu anlamadım, ama kendimi kapıdan sokağa atmıştım derken bir ses geldi "Kız!" Sesi geldi arkamı döndüm ve Cenkle daha doğrusu Cenk Abi ile Muratcan abiyi görünce hızla koştum Cenk "Hay, senin ananı!" Dedi "Hop hop! Anama sövme abi!" Dedim. Beni yakalayamadı. "Seninle görüşeceğiz aha sen bekle!" Dedi ve yorulduğum için durmak zorunda kaldığım anda hemen geldi ve "Nereye gidiyorsun?!" Dedi "Sence?" Dedim.

Sdksszşmzmzmzmznzn

Her sadakatin bir bedeli, her sırrın bir zamanı vardır. Akça Ilgar bu kez yalnızca bakışlarıyla değil, zekâsıyla da ateşi tutuşturuyor. Merlin sistemine sessizce sızarken, Diego’nun masasına adım adım yaklaşır. Ancak bu satranç tahtasında hamleler kuralına göre değil, kanına göre yapılır. Ve bu gece... herkesin maskesi düşecek. "Espérame, Castillo. Lo sabrás todo en la fiesta." (Beni bekle Castillo. Partide her şeyi öğreneceksin.)

Bir katille aynı otobüstesiniz, kalabalık otobüste en karanlık en zifiri köşenizde katil sizinle oyun oynamak istiyor. "Bak bana küçücüğüm"zangır zangır titreyen bedenim sesini duymamıştı bile.

kitap1 varmış

Hilal Karabulut okulunun son senesi onun hiç unutamayacağı bir kabusa daldırdı. Saruhan Karabulut`un kardeşi olan Hilal Karabulut`un aşkı Gezgin Ferhat Çekendi. Maalesefki aşkı iyi olmayacaktı. Bazıları tarafından engellenecekti...

İstedigini elde eden biri

2 arkadaşın özgürlüklerine kavuşabilmeleri için girdikleri gizli görevde yaşadıkları ve daha fazlası...

Ders 1; Savaşı kazanmak istiyorsan o kalbine hakim olucaksın...

İki mafya ailenin eskiden yaşadıkları dostluğun yanlış anlaşılmalar yüzünden düşman olması ve barış elde etmek için Leyla ve Pamir çoçukluk arkadaşı iken aileleri yüzünden düşman olarak büyürler ve aileleri onları barışmak için evlendirmişti bakalım hikayeleri nasıl devam ediyor.Hiç bir kurul ve kuruluşla alakası yoktur.Her şey bana aittir çalan veya kopyalan olursa yasal olarak işlemler başlatılacaktır.İyi okumalar.

COCUKLUGUNDA CAN VERMIS O KIZ YENIDEN DOGMAYA KARAR VERIYORR!

Ajan olan Gaye Biricik görevi olan Eşsiz`lerin içine girip başka bir kimlikle kendisini anlatması ve onların Gaye`ye inanmalarını sağlayacaktır.Tam güvendikleri bir anda Gaye`nin onların servetini çalması gerekiyordu çünkü o paraları onlar kötü yoldan kazanmışlardı ve görevi buydu.Peki ama Liderlere olan Baray Uluç Karalar`ı kandırabilecek miydi?o zor birisiydi pek kimseye güvenemezdi Gaye`ye nasıl güvenecekdi?Gaye`nin ne edip onun ona inanmasını sağlayacaktı.

Sahici olmalıydı

Hayatınızın bir yalan olduğunu öğrendiğinizde… kim olursunuz? Lavi, geçmişin küllerinden kalan tek kişiydi. Ailesinin yok oluşu, bir patlamayla hayatını paramparça ettiğinde, o sadece bir çocuktu. Ama büyüdü. Eğitim aldı. Ve şimdi, karanlık bir dünyanın tam ortasında görevde. Bir mektup, saklanan onlarca sır ve gölgedeki düşmanlar… Lavi, sadece kimliğini değil, ruhunu da yeniden inşa etmek zorunda. Kendine biçilen rol; sadece hayatta kalmak değil, başkalarının kaderini değiştirmek. Ancak karşısına çıkan bir yabancı, kalbini ve zihnini alt üst edecek. Ve Lavi’nin kararları, sadece kendi geleceğini değil, geçmişte susturulan tüm gerçekleri de ortaya çıkaracak. "Bu bir savaş. Ama silah sadece elinde değil, içinde de saklı."

Hamile olduğunu öğrendikten sonra sevgilisinin işlerinden dolayı korktuğu için bu haberi kimseye vermeden ülkeyi terk eden Aylin, 3 yıldır kızı Lalini Los Angeles da tek başına büyütmüştür. Ta ki kızı ilk kelimesini söyleyip, baba hasreti çekmeye başlayana kadar...

Çok heyecanlı olacak

Bir yetimhane bir grüp çocuk ların kurtulma hikayesi

..... Ailesinden ayrılıp İstanbul`a gelir ve bir yalıda koruma olarak çalışmaya başlar. Yalının içinde yaşananları birinci gözden takip eden .... Yalının içinde yaşayan suça karışmış bir aileyi sabote etmek için elinden geleni yapacaktır.

The Uncanny Counter`dan esinlenilmistir

"Buraya iyi bak ," dedi fısıldayarak oturduğu yerde. Anlayamayarak ona baktım.Bu dağ`ın neyine bakıcaktım ki.Normal sıradan bir dağ işte. "Birgün buraya tek çıkacaksın.Ben yanında olmayacağım.O zaman buraya baktığında şuan hissettiklerinden daha farklı şeyler hissedeceksin." Anlamasamda üstelemerim ve ayaklarımı ileri doğru uzatarak çimlere yayıldım. ~~~~~~~~ Dağ`a boş bir bakış attım.Bir zamanlar abimin en sevdiği yerdi burası.Sürekli buraya gelirdi.Canı sıkılırdı gelirdi, babama sinirlenirdi yine gelirdi,ablamın ya da benim moralim bozulduğunda bizi tutup buraya getirirdi. Ama şimdi yoktu.Yalnızdım.O gün dediği gibi,tek çıkmıştım buraya.Ve yine o gün dediği gibi bu dağ`a karşı olan bütün hislerim ve düşüncelerim değişmişti.

Şahınşah...Hükümdarlar hükümdarı. Aslında her şey bir oyundan ibaretti. Düzen kuruluydu ve asla şaşmayacak kadar netti kurallar. Eğer masada bir söz verildiyse... Ya sözünü tutardın ya da ölürdün, Zirve`de işler böyle ilerlerdi. Kimsesizlere kimse olurdun. Eğer zor gelirse yokluğu yuva bilirdin. Düşmanı sırtından vurursan namert değil, ibretlik olurdun. İkiye bölündük biz. Kalbimiz kadar parçalansaydık, iki yetmezdi...silinirdik. Yetime yuvayız, asıl yetim bizken. Savaştığımız yolda koruyanımız yok. Aynı yolda yürüdüğümüz kimseye güvenmeyiz. Bizim yolumuz pes etmelere alışık. Gönlümüz yaman. Sevda sözlükte hiç yazmadı. Varlığı yaksa da dile alınmadı. İnce bir sızı oldu, derinlerde yandı. Sönmezdi, sönseydi sevda olmazdı. Sessiz çığlıklarımız duyulsaydı, Zirve`de tek bir kuş kalmazdı. Herkesin gideceğini bilirdik, herkes olmadan silerdik. Kurallarımızı kağıda dökmedik, dökseydik ezberlerdik. Silah ezbere çekilmez, cepten çıktıysa patlamadan indirilmez. Bilirdik. Sildik mi tam sileriz, silerlerse hiç var olmamışız gibi gideriz. Zirve`de yaşamak boğulmak gibiydi. Burası boğularak ölenlerin isimsiz mezarları ve hiç geri alınamayacak günahlarının bedel yeriydi. "Günahların kadar ağla, Şahınşah." ... "Ahu`m, zarif kadınım." Dönüp bakmadım. Ahu`yu içimde defnedeli uzun zaman olmuştu. Ahu; güzel, ince, zarif kadın demekti. Elleri silah tutmaktan nasır tutmuş, gözleri binlerce bedeni cansız görmüş, yüreğine bombalar yağmış gıkı çıkmamış, omuzları dertlerini taşıyamamış çökmüş, Ahu öleli çok olmuş. "Benim adım Neslihan, Kanlı. Neslihan! Bilir misin Neslihan ne demek?" Gözleri bitmek üzere olan sigaramı buldu. Derin bir nefes daha çektim atmadan önce. Yanına doğru yürüdüm. Elleri cebinde yine en ukala duruşunu sergiliyordu. Kırmızıya boyalı dudaklarımı araladım ve sigaramın son dumanını yüzüne doğru üfledim. Boynundaki damar hareketlendi. Yüzüme yerleşen acı dolu tebessümle izledim onu. "Söyle." Sert sesi ile fısıldadı. Dudaklarım, boynuna değerken konuştum, "Benim adım Neslihan, Kanlı. Soylu demektir Neslihan. Soysuz köpeklerin cirit attığı bu alemde, Neslihan benim adım. Soyumla soy katmaya geldim bu dehlize. Ve sana yemin ederim ki Zirve`nin başına geçmeden varlığımı silmek isteyen herkesi sileceğim bu alemden." Arkama döndüm ve topuklarım kırılacak duruma gelecek kadar sert bastım zemine. Kapıyı açtım ve çıkmadan önce son kez gözlerine baktım. "Unutma Kanlı, senin de canını alacağım. Soysuzluğunu ispat ettiğim gün şerefin ayaklarım altında seriliyken, derinden yere paspas yapacağım. Gelen geçen üzerine basacak, ama en çokta bu gün hakkını yediğin yetimlerin ayakkabılarını temizleyeceğiz üzerinde. O gün gelene kadar yediğine içtiğine dikkat et, şayet ben ve yetimler ucuz mal sevmeyiz." Yüzümdeki şuh gülümseme ve kendimden emin tavrım onu çıldırttı. Neslihan bu aleme bomba misali düşmüştü. Unutmayın sevgili okuyucularım, her insan kaderini, geçmişini ve geleceğini kendi yazardı. Bir zamanların piçi Neslihan, soyunu baştan sona tekrar yazmıştı. Sahi Zirve`de herkes piçti. Konu orta yer çocuğu olmak değildi. Hiçbir zaman öyle olmamıştı. Konu atıldığın ortaya sahip olmaktı. Bir zamanların piçi Neslihan,şimdi zirveye bir başına tırmanıyordu. İşin ilginç yanı Zirve`de onu bekleyenlerden habersizdi. ... Yordemsu. Tüm haklar şahsıma aittir. Çalıntı durumunda gerekli işlemleri başlatacağımdan asla kuşkunuz olmasın. Hikayenizin esin kaynağı olarak hikayemi kullanmayın. Keyifli okumalar.

"blood meridian" adlı kitaptan esinlenilmiştir

Selamm bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz

Ormana giden 2 genç en fazla ne olabilir ki?