TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 1h önce güncellendi ELİZA
@yzrsitare
Okuma
19.48k
Oy
1.23k
Takip
189
Yorum
120
Bölüm
58
"Yemin ederim meleğim... Aldığım her nefeste, özlemin kalbimi yakıyor..." "O cennetin kapısında bekleyen bir melekti ama şeytan kanatlarını yaktı..." BU KİTAPTAKİ KİŞİ VE KURUMLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR
devam ediyor 2g önce güncellendi GECE KRALİÇESİ
@bitterimrjn
Okuma
48.21k
Oy
3.6k
Takip
831
Yorum
666
Bölüm
50
Trabzon`dan Mardin`e uzanan bir hikaye Elimden tutan adam beni hiç bilmediğim bir şehre, bilmediğim bir eve ve tanımadığım insanların içine getirdi."Oğlum elinden tuttuğun kız kimdir?" Diye soran pala bıyıklı, aklar düşmüş, hafif kilolu bir ağa gibi duran yaşlı adam "Nişanlım sevdiğim kadın." Diyen elinden tuttuğum adama baka kaldım. Daha ben onu tanıyalı bir hafta olmuştu. Benim gibi şok olan karşımdaki kişiler "Ne nişanlısı? Sen zaten Evin`le nişanlısın."Diyen yaşlı kadın. Bu annesi olsa gerek. Duyduklarımla bir kez daha şok yaşadım. Ne demek başkasıyla nişanlı? Kendi kendime sorduğum soruyu yanıtlayan elimden tutan Nişanlım olduğunu söyleyen Siyam oldu. "Onunla hiç bir zaman nişanlı olmadım. Size onu sevmediğimi söyledim. Onu kardeşim gibi gördüğümü söyledim. Ama siz kendi kafanıza göre oynamaya devam ettiniz." Dedi ve bana döndü. "İster kabul edin ister etmeyin. Ben Açela`ýı seviyorum onunla evleneceğim. Ha yine de yok diyorsanız bundan sonra ne adımı duyar, nede beni görürsünüz." Dedi elimden tuttuğu gibi beni merdivenlere doğru yukarı çıkardı. Arkamızda şaşkın bakışlar bırakarak çıktık.
tamamlandı 4a önce tamamlandı Siyahın Yansıması
@evrem_65
Okuma
18.79k
Oy
896
Takip
256
Yorum
135
Bölüm
15
WATTPAD DE 7,91M OKUNMA! Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul`da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir. Kaan Erdinç`in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan`ın eli Berra`nın hep üstünde olur. ALINTI "Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim. "Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan`ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi. Asansörün kapısı açılınca `0` düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!" Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım. "Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
devam ediyor 21s önce güncellendi Karanlık Yüz: Gölge
@sematurann
Okuma
517
Oy
58
Takip
23
Yorum
553
Bölüm
22
Karanlığa gömülen şehrin üzerinde şimşekler dans ediyordu. Gök gürültüsü ise sağır eden cinstendi. Sanki ben konuşmadıkça gökyüzü konuşuyor, günahlarımı haykırıyordu adeta. İçimde... Beyaz ve Siyah. Aydınlık ve Karanlık vardı. Hangisinin büyüklüğü daha fazla kestiremiyorum. Terasta duyduğum adım sesleriyle irkilerek çıkışa doğru döndüm. Karan... Panikle geri adım atsamda terasın pervazına yaslanmıştım. Kaçışım yok. Kalbim deli gibi atarken telaşla bir çıkış yolu arıyordum. Ben kafamda bahaneler sıralarken o çoktan sınırlarımı ihlal etmiş bana yaklaşmıştı bile. "Saye!" Kullanmadığım ikinci ismimle seslenince tüylerim diken diken oldu. Herkes, "İclal" olan ilk ismimle seslenirdi. O beni tanıdığından beri hep ıslarla "Saye" diye seslenip durdu. "Bu havada ancak senin gibi biri, bu gökyüzüne kadar uzanan binanın terasına çıkar." Eliyle yanağımı okşamaya başlayınca bir an kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim. "Saye, sen gerçeği benden ne kadar saklarsan sakla." yüzünü yüzüme yakınlaştırarak "Gözlerinin ardında ki gerçek yüzünü görüyorum." Ve tekrar yineledi sözlerini "Sakladığın o yüzü görüyorum.! "
Loading...