Kankişlerim unutmayın ki ben yazmak için olan motivasyonumu sizden alıyorum. Devamının gelmesini istiyorsanız lütfen yorumlarınızı benimle paylaşın 💝
...
Neydi bu her yanımdaki sızı. Derimden geçip ta en içime, etime işleyen bu sızı neyin nesiydi sahi?
Uykudan uyanmaya çalıştığımın farkında olmama rağmen gözlerimi açıp beni şefkatle kollarına saran bir uyku mu yoksa zalimce kaburgalarımı kırarcasına sızlatan bir uyku mu bilmediğim bu halden ayılmaya çalışıyordum.
Uykudan uyanmaya çalışırken acıyla içli içli iniltiler çıkardığımınsa farkında dahi değildim.
En sonunda güç bela içimden kopan bir iniltiyle gözlerimi açtığımda üstüme doğru eğilmiş bir eliyle yanağımı tutan telaşlı bir şekilde adımı sayıklayan demirhan kesinlikle görmeyi beklediğim bir şey değildi!
"Feraye, iyi misin, kabus görüyordun çok sayıkladın, acı acı inledin. Tüm gece hastanedeydik ilaçların etkisi olabilir. Şekerinde çok yükselmişti hastaneye baygın gittik zaten. Öyle ki komaya girmesine az kalmış dedi doktor ama kontrol altına aldılar merak etme. "
Bir elini terden yüzüme yapışmış saçlarıma çıkarıp okşarcasına yüzümden kenara itti saçlarımı. Gözleri yüzüme öyle tedirgin bakıyordu ki benim için olan endişesi gözlerinden okunuyordu.
Lakin ben tam şu anda o bakışların altında ezildim. Öyle yalnız öylesine kimsesizdim ki. Yaşanan her şey bir bir zihnime düşerken dolan gözlerime hakim olamadım.
Beni nasıl kırmışlardı ki gördüğüm en ufak merhamet gözlerimi kimsesizliğimle doldurdu.
"Feraye, beni duyuyorsun değil mi? Kendinde misin"
Kuruyan boğazımla pek sesim çıkmasa da başımı sallayarak onayla cevap verdim.
" İyi miyim bilmiyorum, tek bildiğim canımın ölesiye yandığı. Ayrıca kaç gündür iğnemi de kullanmadım, doğru düzgün yemedim içmedim muhtemelen sebebi bu "
Sözümü bitirip oturur pozisyona geçmek için toparlandığım sırada sızlayan her yanımın ağrısına ek ağıran ayak bileğimle bir ah döküldü ağzımdan.
"Feraye dikkat etsene, neden bi acele kalkıyorsun yat dinlen lütfen."
Olan her şey aklımdayken ve en önemlisi ortada demirhan ve benim evliliğim mevzu bahis iken daha fazla duramazdım. Ama kendi başıma da kalkamadım. Çekinerekte olsa ondan yardım istedim.
"kalkmama yardım eder misin?"
Sözümü bitirmemle demirhanın kafasını sallayıp tekrar üzerime eğilmesi bir oldu.
"Yaraların taze canını yakmak istemiyorum feraye" konuşurken bir yandan da başımı eliyle kaldırıp altındaki yastığı dikleştirdi.
"şimdi kollarından tutup kaldırayım uygun mu senin için"
Usulca kafa salladım. Son günlerde tecavüzün eşiğinden dönmüş dayaktan zorbalıktan bir edilmişken onun bu denli ince düşünceleri garip hissettiriyordu.
Gözlerimi gözlerinden kaçırdığım sırada o da koltuk altımla belim arasından tutup beni oturur pozisyona tek hamlede çıkardı. Bi yandan da hala arkamdaki yastığı düzeltiyordu.
"iyi mi, rahat mısın. Acıtmadım değil mi"
"Rahatım rahatım. Sadece ayak bileğimde fazla ağrı var onun dışında son üç günde defalarca dayak yedim onun etkisinin hala vücudumda olduğunu biliyorum."
Öyle mahzun bakıyordu ki gözlerime. Halime üzüldüğü belliydi. İnsan sürkeli birilerinin kendine acımasına da asla alışamıyordu ki. Çok berbat bir durumdu. Lakin yaşadıklarım içinde bir hiçti.
" Ah gül yüzlü feraye, yüzün kadar bahtında güzel olacak inan "
Ne! Ne demişti o! Demirhan da ağzından çıkanları beklemiyor olacak ki aceleyle oturduğu yataktan kalktı. Ama bir yandan da taviz vermiyordu.
"ayağını incitmişsin. O yüzden muhtemelen ağrısı. Merhem verdi doktor, masaj yaparak uygulayın dedi sargı da aldım saracağım sonra"
Konuşmamız gereken asıl meseleye gelemiyorduk bir türlü.
"ben onları hallederim demirhan ondan önce yaşananlar hakkında değil de yaşanacaklar hakkında mı konuşsak."
Şaşırtıcı şekilde ona karşı rahattım. Kendimi çok rahat ifade edebiliyordum. Belki de şimdiye kadar bana diğerlerinden gördüğüme nazaran yumuşacık davranmasından kaynaklıydı.
Sözlerimin üzerine demirhan cevap vermeden arkasını dönüp komodinin üzerindeki eczane poşetinden bir krem çıkarıp bana döndü ve ayak ucuma doğru oturdu.
"önce şu merhemi sürüp bileğini sargıya alalım"
Sanki az önceki sözleri söylememişim gibi konuşmasına anlam veremedim.
"Demirhan önce konuşmamız gerekenleri mi konuşsak mevzubahis ikimizin evliliği"
Bir yandan üzerimdeki pikeyi geri itip incinen ayağımı eline alıp kucağına koydu. Böyle elim ayağıma dolaşırdı bu yakınlığa hiç gerek yoktu ayrıca ben sürebilirdim. Ayağımı geri çekmek için hareketlendim ama demirhanın bileğime usulca uyguladığı güçle oynayamadım bile.
"Şşş sakin ol feraye. Sadece ufak bi tedavi ayrıca iki işi aynı anda yapabilirim"
Sessizce itaat ettim ona. Elindeki merhemi açıp bileğime sıktı. Merhemin tatlı soğukluğu tenime değdiği anda bile ağrımı alacağını hissettim. Demirhan usul usul masaj parmaklarıyla masaj yaparak bileğime kremi yedirmeye başladı. Bense derin bir nefes alıp söze giren demirhanın sözünü kesip konuşmaya başladım.
"Öncelikle her şey için teşekkür ederim. Öyle çaresiz anlarımda bana hızır gibi yetişiyorsun ki, ben karanlıkta kaldıkça sen çarem oluyorsun. Öylesine berbat hallerin içine düştüm öyle beter şeyler yaşadım ki gelecek günlere olan inancımı kaybettim ama sen umudum oluyorsun demirhan. Allah senden razı olsun "
Demirhan ben konuşurken bileğimdeki elini durdurup tüm dikkatini bana vererek dinledi beni. Şimdiyse tekrar bileğime masaj yapmaya başlayarak söze girdi. Eli tenimi okşarcasına gezerken o 'na odaklanamıyordum ama garip bir şekilde de beni rahatlatıyordu.
"Sen hiç haketmediğin zorlukların içine düştün, zor şeyler yaşadın buna rağmen içindeki umudun sönmemesi benden kaynaklı değil, senin içindeki küçük kızın derinlere gizlediği yaşama sevincindendir. Zorlukları aşmak için de içinde bulduğun gücün sebebi belki budur. Hem insan hep imtihan olur. Zira cevher har'da insan dar'da işlenir. "
Gerçekten böyle mi düşünüyordu. Benim içimde bi yerlerde yaşayamadım çocukluğumun yaşama sevinci mi vardı sahi?
" Haklısın demirhan belki de içimdeki o kimsenin yıkamadığı umutlarımın etkisiyle hala yaşamak, yaşamdaki yarınları gülüşlerimle doldurmak istiyorum. Ama bunları hissetmem için de bana tutunacak dalı sen verdin. Ben o cehennemden kendi tırnaklarımla çıkamazdım sen kurtardın hemde bir kez de değil defalarca. Sen arkamda durdun sen korudun. Benim için çok şey yaptın. Senden daha fazlasını isteyemem demirhan. Seni böyle bi yükümlülüğün altına sokamam."
Eğer zamanı geri alabilseydim çocukluğuma geri dönmek isterdim. Kalbimin hiçbir şey hissetmediği zamanlara. Ondan daha fazlasını isteyemeyeceğimi söylemem ise bu evliliği kabul etmeyeceğimin habercisiydi.
" Bile bile bir kadını kurtlar sofrasında ölümüne terk etmek benim yapabileceğim bir şey değil feraye. Bu yüzden seni çektim aldım o it sürüsünün elinden. Şimdi de açık yürekle benimle evlenmeni istiyorum. Düşündüm feraye çok düşündüm. Seni onlardan korumamın tek yolu bu. "
Fazlasıyla aklımı çeliyordu söyledikleri. Son bir hafta da defalarca dayak yemiş hor görülmüş hatta tacize uğramıştım. Ki bunlar son zamanlarda yaşadıklarımın tekrarıydı. Artık hiç gücüm kalmamıştı. Daha fazlasını yaşamaktan da ölesiye korkuyordum. Ve çevremde beni onlardan koruyabilecek hatta kendi isteğiyle bana yardım edecek tek kimsem demirhandı. Aklıma gelenle söze girdim.
"İyi niyetinin o güzel yüreğinin farkındayım demirhan ama senden böyle bir şeyi isteyemem, yapamam bunu. Evcilik değil ki bahsettiğin evlilik. Ben ömrüm boyunca bir daha ne evliliği ne de birini sevmeyi düşünmem zaten ama sen günün birinde bir kadın seversin. Ben çeker giderim demirhan ama ya bu senin önüne engel diye çıkarsa. Senin geleceğine, kuracağın yuvana da engel olmak istemiyorum anla beni lütfen. "
" Asla böyle düşünme feraye, ben otuz yaşında adamım verdiğim kararında ne gibi sonuçlar doğuracağınında farkındayım. "
Demirhan daha sözünü bitirmeden ben devam ettim.
" Hayır hayır demirhan sözü şuraya getireceğim. Benimle evlenme, beni gönder demirhan. Bu şehirden gönder beni, izimi kaybettir. Buna benim gücüm yetmez ama senin yeter. Bir daha adımını atmayı bırak ağzıma bile almam buraların adını. Terkederim vatanımı, evimi. Böylelikle ne seni zora sokarım ne yoluna taş koyarım "
Umutla demirhanın gözlerine bakarken kucağındaki ayağımı yatağa bırakarak yerinden kalktı.
" Aklıma gelmedi mi sanıyorsun feraye, düşündüm her ihtimali düşündüm. Sen benden iyi biliyorsun ki bulurlar feraye. Berzanın kinini benden iyi tanırsın yıllar geçse de peşine düşer bulur. O düşmese amcan düşecek ya da oğlu olacak o şerefsiz, belki başkası. Sen artık zarar görme istiyorum sadece. Sana da yazık değil mi ha feraye, sende bir ananın evladı değil misin. "
Öleydi tabii ki. Bende bir ananın günahsız evladıydım bir zamanlar. Benimde annem, babam bir ailem vardı. Şimdiki kimsesizliğim doldurdu gözlerimi. Ağlamamak için titreyen dudaklarım ve kucağımda oynadığım ellerimle acınası durduğumun farkındaydım da.
Demirhan halimi fark edip yanıma oturdu ve ellerimi ellerinin arasına aldı. Bir eliyle yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp tekrar elimi tuttu.
"Bazen hayatta kalmak için bencil olmak gerekir feraye. Kendin için olmaktan ziyade bir hayat yaşamak için gerekir. Senden bir kerecik bencil olmanı istiyorum. Ne beni düşün ne başkasını. Yeniden bir hayata başlamak için kendine bir şans ver. Ben seni başka bir şehire göndersem de zorlanırsın. Sen çok güzel bir kadınsın dahası sen güzelliğinin farkında olmayan bir kadınsın, rahat bırakmazlar feraye. Ben tüm yüreğimle arkandayım. İzin ver sana yardım edeyim. Seni korumam altına alayım. "
Bir süre sessiz kaldım. Söylediklerini kafamda ölçtüm tarttım. Ve çok haklıydı. Hem benimle gerçek bir evlilik geçirmek istemiyordu ki. Benden beklentisi yoktu. Ve ben bu acımasız hayata karşı fazla toydum. Fazla deneyimsizdim. Beni tek kalemde harcarlardı hayatta kalamazdım. Kendime inancım yoktu çünkü. Kaybetmeye baştan mecburdum yani.
Sadece demirhanın bana neden böyle bir iyilik yaptığını anlayamıyordum. Nasıl bir insan yabancısı olduğu bir kadın için evlenmeyi kabul ederdi ki. Üzerine ne kadar düşünsem de anlayamazdım. Bende güzel yüreğine yordum.
"Kolay değil demirhan. Kendimi bencilliğe verip senin hayatını yakmak istemiyorum anla beni. Ve demirhan neden bana benimle evlenecek kadar bu denli yardım ediyorsun akıl erdiremiyorum. Neden demirhan. Neden kendine göre bir eş seçip gönül bağı üzerine bir yuva kurmak yerine belki de ilerde önünde engel olacak bu evliliği istiyorsun"
Demirhan derin bir nefes alıp söze girdi.
"Nedeni nasılı yok feraye. Sana karşı yüreğim çok sıcak, küçücüksün feraye her şeyinle, toysun. Karşına çıkabilecek tüm kötülüklerden seni korumak istiyorum. En azından seni hayatla savaşacak, kendini ayakta tutacak güce getirip yolunu çizmene yardım etmek istiyorum. Senden bir beklentim olmadığını da bilmeni isterim. Ha ama ille de bana bir sebep ver diyorsan. Benim kardeşim yüzünden bu halde olman bile seni sakınmam için bir sebepken ben bunu yürekten istiyorum."
Her ne kadar korksam da bu evliliği istiyordum. Evlilikten keza kendim için bir iyilik yapmak istiyordum. Herkese fedakar olan bu yüreğim bir benliğim için bencil olacaktı.
" Kabul ediyorum demirhan, evlenelim. Sen kabul ettiysen ettiyseniyorum. Çok korkularım var ama bana senden zarar gelmeyeceğine bu garip yüreğim emin. Sadece annenin ne tepki vereceğini kestiremikestiremiyorumilşad hanımı kaybetmek istemiyorum."
Kabul ettiğimi duyan demirhanıdemirhanınbariz bir rahatlama geldi. Yüzüne yayılan gülümseme de cabasıydı. Bir insan nasıl bu kadar fedakar olabilirdi. Yüreği güzel adamdı vesselam.
" Hiç aklın kalmasın, annem senin mutluluğunu, huzurunu benden çok düşünüyor. Keza bu konuyu bana açan da annemdi. Seni zaten kızı gibi görüyor biliyorsun, kabul ettiğini duyunca çok sevinecek. Ama bilmen gereken bir şey var feraye. Herkes bu evliliğin gerçek bir evlilik olduğunu düşünecek keza annemde. Aksini sadece sen ve ben bileceğiz."
O da kendi gururunu düşünüyordu ve haklı olarak herkesin bunun gerçek bir evlilik olduğunu düşünmesini istiyordu. O benim için bu iyiliği yaparken bunu tabii ki kabul edecektim. İçimde ki büyük korkularımın yanında bir açmayı bekleyen bir çiçek yeşerdi şimdi.
Tam bu anda kendime söz verdim. Benim için böyle büyük bir fedakarlık yapan kendi gibi yüreği de kocaman olan bu adamın ne olursa olsun yanında olacaktım. Eğer düşerse kaldırmaya çalışacak gücümün yetmediği yerde yanına uzanacak onunla beraber kalacaktım.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
59.96k Okunma |
5.89k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |