8.BÖLÜM(bölüm sondaki açıklamayı okur musunuz?)

Aybars sadece kafasını salladı ve yataktan kalktı. Gergince başımı ovaladım; gece gece yüreğim ağzıma gelmişti. Aybars mahcup bir şekilde bana bakıyordu.

"İyi misin?" diye sordu.

Ona baktım, gerçekten endişeli duruyordu. Kafamı evet anlamında salladım.

"Özür dilerim, korktuğum için sana da bağırdım," dedim.

Sıkıca sarılmak istiyordum ona, evime... Kelebeklerimin sahibine sarılmak istiyordum. O kelebekler yine midemde uçuş uçuş olsun, kendimi bulutların üstünde hissedeyim istiyordum. Ama olmuyordu işte... Yapamıyordum. Bunun acısıyla kalbim sıkışıyordu.

Tam o sırada abim yanıma geldi. Elinde bir bardak su vardı. Suyu elinden alıp direkt kafaya diktim. Abim, Aybars’a dönerek,

"İstersen burada kal, bu saatte eve gitme. Sokaklar sıkıntılıdır. Yarın sabah kahvaltı ederiz, sonra gidersin," dedi.

Aybars bana baktı, derin bir iç çekti.

"Olur, yarın giderim o zaman. Koltuğa geçeyim ben," derken abim lafını böldü.

"Olmaz, sen benim yatakta yat. Ben Çilek’le yatarım," dedi.

Ters bakışlarımı abime çevirdim.

"Siz yataklarda yatın, ben koltukta uyurum," dedim.

İkisi birden, aynı anda "Olmaz," dedi.

Olduğum yere sindim.

"Peki o zaman abi, sen koltukta yat. Ben anca sığıyorum bu yatağa," dedim.

Abim bana ters ters bakarak, "Git sen koltukta yat, ben tutuluyorum orada," dedi.

Sonra da kollarımın altından tutup beni yataktan kaldırdı ve bir güzel yatağıma kuruldu.

Şu yaptığına bak sen... Sabır ya!

Söylene söylene oturma odasına gittim, giderken de abimin üstündeki örtüyü çekip aldım. Koltuğa bir güzel kuruldum ve uykuma kaldığım yerden devam etmek için gözlerimi kapattım. Çok geçmeden derin bir uykuya daldım.

Aybars, Yiğit’in odasına geçmiş, telefonuyla ilgilenirken Çilek ve Yiğit’in uykuya dalmasını bekliyordu. Çilek’in şu an horul horul derin bir uykuda olduğuna emindi, ama Yiğit için aynı şeyi söyleyemezdi.

Bugün Çilek’in sevgilisi olduğunu söylediği adamı gördüğünde şok olmuştu. Aşık olduğu kızın "sevgilim" diye yanlarına getirdiği adam, çok kirli işlerle uğraşıyordu. Büyük ihtimalle Çilek bunu bilmiyordu. Ona yumruk atmasının sebebi de buydu. O Baran denen şerefsiz köpeğin sevdiği kızdan uzak durması lazımdı. O, Çilek’e sarılmaya, hatta bakmaya bile kıyamıyordu. Kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu, çünkü korkuyordu… Onu üzmekten korkuyordu.

"Sevemem... Sevgim yeterli gelmez..." diye korkuyordu.

Bir de Yiğit vardı. Yiğit’in bu konuda bir şey diyeceğini sanmıyordu ama yine de çekiniyordu. Sonuçta bunca yıllık arkadaşıydı, dostuydu, kardeşiydi Yiğit. Ama Çilek… Çilek farklıydı. O, Çilek’i doğduğu andan beri seviyordu.

Aybars dört yaşındaydı ama Çilek’e karşı aşırı sevgi doluydu. O ağladığında, ağlatan kişiye kafa tutar, "Neden ağlıyor?" diye etrafında fır dönüp dururdu. Çilek büyüdükçe, içindeki sevgi de onunla birlikte büyüyordu. Çilek ilk adımlarını Aybars ile atmıştı. Aybars elinden tutmuş, Çilek de paytak paytak yürümüştü.

Sevdiği kızın da onu sevdiğini sanıyordu… Ama yanılmıştı. Çilek, sevgilim diye kendisini değil, Baran denen bir haysiyetsizi getirmişti.

Canı çok yanıyordu. Ama en çok da korkuyordu. O adamın Çilek’e zarar vermesinden, onu mahvetmesinden korkuyordu. Ama ne derse desin, Çilek’in ona inanmayacağını ya da Baran’ın onu manipüle edeceğini biliyordu. Çünkü Baran’ın en iyi yaptığı şey buydu: İnsanları kandırmak, hayatlarını mahvetmek, hatta sonlandırmak…

O adamın elleri kanlıydı.

Ve sevdiği kıza, o kanlı eller nasıl dokunabilirdi?Buna izin vermeyecekti.Aybars, elinden ne geliyorsa yapacak ve Çilek’i o şerefsizden kurtaracaktı.

Aradan tam bir saat geçmişti. Usulca salona doğru ilerledi.

Sevdiği kız, bir kolu koltuktan sarkmış, saçları yastığa dağılmış, üstünü açmış bir şekilde uyuyordu. Her zaman olduğu gibi uykusunda mırıl mırıl konuşuyordu. En çok da bu halini seviyordu. Çilek hiç susmazdı. Özellikle Aybars’ın yanında susuyorsa ya morali bozuk olurdu ya da Aybars’a küsmüştü.

Aybars, koltuğun başına oturdu, sevdiği kızın uykusunda mırıldanışını dinledi. Usulca saçlarını okşadı. Çilek’in bileğindeki tokayı dikkatlice çıkarıp kendi bileğine taktı. Sonra yavaş yavaş saçlarını iki yandan örmeye başladı. Çok becerememişti ama bir şekilde yapmıştı. Örgülerin iki ucunu tutup bir araya getirerek bağladı. Sonra saçlarına derin bir öpücük kondurdu ve kokusunu içine çekti.

Çilek, adı gibi buram buram çilek kokuyordu.Bu kokuyla bir ömür yaşamak istiyordu…

Aybars’ın gözleri doldu. İçindeki bu sevgi artık kalbine sığmıyordu. Gözlerinden yaş olup taşıyordu. Çilek’in koltuktan sarkmış elini tuttu, avcunun içine minik minik öpücükler kondurdu. Gözyaşları, Çilek’in avcuna düşüyordu. Baran’ın kanlı ellerinin bu narin, tatlı elleri kirletmesindense, gözyaşlarıyla ıslatmayı, onları tertemiz yapmayı tercih ederdi.

Aybars, Çilek’e bebekliğinden beri söylediği şarkıyı mırıldanmaya başladı:

"Kimseyi görmedim ben

Senden daha güzel

Kimseyi tanımadım ben

Senden daha özel..."

Tüm şarkıyı, her zaman olduğu gibi sevdiği kıza mırıldana mırıldana söyledi. Saçlarını sevdi, kokusuna doya doya içine çekti. Saçlarına öpücük kondurdu, elleriyle oynadı.

Hava aydınlanmaya başladığında Çilek’i yavaşça kucaklayıp Yiğit’in yatağına yatırdı. Üstünü sıkı sıkı örttü. Sonra Çilek’in odasına gidip Yiğit’i sırtladı.

Kendi kendine söylenerek, "Eşek ölüsü gibi ağır ya..." dedi ve Yiğit’i koltuğa yatırdı.

Bu iki kardeşin uykusu adeta kara delik gibiydi. Dünya patlasa asla uyanmazlardı.

Son olarak, sevdiği kızın yatağına geçti. Her yanı Çilek kokuyordu.

Bu kokunun verdiği huzurla derin bir uykuya daldı.

Herkese merhaba!

Öncelikle keyifli okumalar dilerim. Size küçük bir duyurum var! "kitaplaraasikyazar" adında bir Instagram sayfası açtım. Kitaplarımı paylaşıyorum, daha çok keşfedilmek ve farkındalık yaratmak amacıyla bir kurgu yazmaya başladım. Eğer merak ediyorsanız, oradan detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz!

Sizden ricam, bölümü okuyorsanız oy vermeden geçmeyin! 1000 kişi okumuş ama sadece 90 küsur oy var, arada dağlar var… Oylarınız benim için çok değerli!

Ayrıca, bir grup kurmayı düşünüyorum! Canınız sıkılıyorsa yukarıda yazdığım Instagram sayfasına yazabilirsiniz. Hepinizi çok seviyorum! Keyifli okumalar dilerim.

Oy ve yorum atmayı unutmayın! Desteğiniz benim için çok çok kıymetli! Öpüldünüzzzz!