16. Bölüm

Neydi bu yaşananlar? Kimlerden hesap sormalıydı? Neyin bedeli ödenmişti? Daha ne kadar enkaz altında çabalicaktık yaşamak için?

°°°

En son olan olaydan sonra kuzey abim, onur, rüzgar ve Yağız abimle yukarı çıkmışlardı. Annem ise babam zorla odaya çıkarmıştı babamın bağırma sesleri geliyordu. Annemin yaptıkları artık hiç normal gelmiyodu. Ben ona güvendikçe o güveni kırmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Salonda ise sade benle Efe kalmıştık diğerleri aile içine bırakıp gitmişlerdi.

Efe

-"mavi"

O kadar dolmuştum ki artık. Hiç bişey istemiyodum artık.

Efe

-"mavim"

Efe kalkıp yanıma gelince fark ettim onu

Mavi

-"efendim

Efe

-"hadi gel yatalım"

Mavi

-"yatalım, yatalım da hiç uyuyabilceğimi düşünmüyorum."

Efe

-"olsun sabahlarız birlikte"

Efeye gülümsedim. Birlikte odaya çıktık. Önce benim üstümü değiştirmeme yardımcı oldu. Sonrada kendi Tom ve Jerryli pijamasını giyip yatağa zıpladı.

Benim gibi başlığa yaslandı.

Efe

-"ee uyimicak misin?"

Mavi

-"uykum yokki"

Efe

-"peki, ne yapsak gelir?"

Efeye baktığımda merakla bana bakıyordu. Ona gülümsedim.

Mavi

-"hmm bir düşüniyimm"

Efe gülerek beni izliyordu. Her şeye rağmen neşesini asla kaybetmiyodu. Yanımda hep güçlüydü.

Mavi

-"bana Peter pan okursan uyurum"

Efe

-"yuh ama kızım ya, ikibinden fazla okuduk sana o kitabı başka kitap seç"

Mavi

-"yok istemem, uyumuyorum ozaman "

Efe

-"iyi iyi okicam"

Efe kalkıp kitabı almaya gitti.

Peter pan en sevdiğim kitaptı evet. Ama asla kendim okumamıştım. Çünkü bi gün hayatıma Peter pan olarak biri geldiğinde okicaktım kendim.

Efe Koray

Salondan kitabı alıp odaya geri çıktım. Bu kitabı hep kuzey abim okurdu maviye ama sonunu dinleyemeden uyurdu mavi bu yüzden Peter Pan'ın asla wendy almaya gelmediğini bilmiyordu.

Efe

-"evet yat bakalım maviliii"

Ben yatağın başlağına yaslandım mavi yatağa yatıp bana doğru döndü.

Kitabı okumaya başladım. Ortalarına geldiğimde gözleri çoktan kapanmaya başlamıştı. Uyuduğunda bende yanına uzandım. Mavi okadar masum ve iyi niyetli bir kızdı ki karıncayı bile incitmezdi. Tabi damarına basmadığınız sürece.

~~~~~

Akşam efenin açık bıraktığı perdeden inatla gözüme vuran güneşle uyanmak zorunda kaldım. Efe yanımda hala uyuyodu. Hatta horluyodu. Ona gülüp yataktan kalktım. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım Arap saçına dönen saçlarımı taradım. Tekrar odaya geri yürüdüm. Odadaki boy aynasına gözüm takıldı. Ayaktayım.YÜRÜYORUM BEN YÜRÜYORUM. hemen yatağa koştum. ALLAH'IM KOŞUYORUMDA.

Mavi

-"Efe uyan efe acil kalk"

Efe

-"biraz dahaaa"

Mavi 

-"Efe dedim kalk çok önemli efeee!"

Efe

-"he mavi hee ne"

Gözlerini zar zor açıp yatakta doğruldu.

Mavi

-"baaaak"

Biraz geriye yürüdüm. Beni boydan görmesi için baktı beni boydan süzdü. Bir süre boş boş baktı.Sonra suratıma baktı.

Efe

-"Lan! YÜRÜYOSUN MAVİİ"

Mavi

-"şhh bağırma sus"

Efe

-"niye bağırmıyorum ya duysun herkes"

Mavi

-"Hayır duymasın süpriz olucak sus bak"

Kapının tıklanmasıyla hızla yatağa oturdum.

Onur

-"mavi, gelebilir miyim?"

Mavi

-"ee evet gelebilirsin abi"

Onur abim içeri girip etrafa baktı. Önce efeye sonra bana baktı.

Onur

-"Günaydın çocuklar"

Efe & Mavi

-"Günaydın"

Onur

-"Efe, abim bize maviyle izin versen biraz konuşsak"

Efe

-"tabi abi gel"

Efe bana göz kırpıp odada çıktı Onur abim kapıyı kapatık kitledi. Eveet demekki önemli bişi konuşucaz hadi bismillah.

Çalışma masamdaki sandalyeyi çekip önüme oturdu.

Mavi 

-"abi noluyo?"

Onur

-"bana anlatman gerekenleri konuşucaz mavi"

Mavi

-"neki onlar ?"

Onur

-"babanın-"

Mavi

-"babamız seninde baban o"

Onur

-"tamam babamızın karıştırdığı işler ve şu kuzey abinin düşmanı"

Heeeh gelde açıkla şimdi mavi, süper bir taraf mafya bi taraf özel harekât bu mavi napsın arada.

Mavi

-"ben onlarla ilgili bişi bilmiyorum ki"

Abim inanmamış gibi yüzüme baktı.

Tam bişi dicekken telefonu çaldı.

Onur

-"efendim buray"

Aaaa buray mı o abicim hoparlöre al al.

Onur

-"tamam getir buraya dosyaları konum atıyorum sana"

Abim telefonu kapatıp konum attı sonra telefonu kenara bırakıp bana döndü tekrardan derin bi şekilde yutkundum. Çıkamıyorum işin içinden.

Onur

-"mavi, güzelim benim ikimizde bir sürü şey bildiğini biliyoruz. Oradayken neler oldu mavi anlat lütfen"

Napmam lazım anlatmalımıydım. Ben bile babamın ne iş yaptığını tam bilmiyodum ama bellerinde olan silahlar evin etrafındaki korumalar bu durumu yeterince açıklıyodu.

Mavi

-"sana kayayı anlatmamı istiyosun abi sen dimi?"

Abim kafasıyla onayladı

Onur

-"neden seni kaçırdı, senden ne istiyodu, kuzeyle aralarında ne var?"

Mavi

-"çünkü kuzey abim.."

Söyle gitsin mavi ya nolabilir ki en fazla

Mavi

-"kuzey abim-"

Kapının tıklanmasıyla lafım yarıda kaldı.

Evren anlatmamı engelliyo demekki kötü şeyler olcak.

Abim sinirle kalkıp kapıyı açtı gelen buraydı.

Onur

-"gel gel senin zamanlarını "

Buray

-"yanlış zamanda geldim galiba kusura bakma abi"

Buray elindeki dosyaları bana uzattı. Şaşkınca bakıp aldım. İki tane dosya vardı. Birinin üzerinde kaya Soner diğerinin üzerinde elif Soner yazıyordu. Bu kardeşiydi. Kaya'nın kardeşiydi. Beynimde Kaya'nın dedikleri yankılandı.

Kaya

-"çünkü abinde aynı şeyleri yaptı kardeşime bunun bedelini sen ödiceksin"

Mavi

-"bu kız..."

Buray

-"16 yaşında hayatını kaybetmiş kayıp ihbari alınmış ama cesede ulaşılamamış nolduğunu bizde bilmiyoruz"

Mavi

-"yakılmış"

Onur

-"Ne, mavi sen tanımıyo musun bu kızı?"

Mavi dolan gözlerini Onur'a çevirir. Kuzey öldürmüştü bu kızı aynı mavinin yaşadığı gibi yanarak.

Onur

-"mavi dedim nerden tanıyosun kızı?"

Mavi

-"Kaya'nın kardeşi, kuzay abimin yakarak öldürdüğü kız."

Buray

-"Ne!"

Mavi göz yaşlarına hakim olamaz dosyaya tekrar bakar. Aynı yıl doğmuşlardı yani yaşasa aynı yaşta olucaklardı. Kuzey nasıl böyle bir şey yapmıştı. Kendi kız kardeşinin başına bişi gelse yıkardı etrafı, başkasının kız kardeşine nasıl kıyabilmişti.

Onur mavinin elindeki dosyaları alıp hızla odadan çıkar. Mavi sadece ağlamakla yetinir. İçi acımıştı. O evdeki acıyı tekrar hissetmişti. Buray gitmemişti, maviye baka kalmıştı. Mavi aklına gelen şeyle buraya döner göz yaşlarını siler.

Mavi 

-"senden bir şey istesem, benim için yapar mısın?"

Buray

-"her zaman"

Mavi ayağa kalkar buray diğerlerine söylemezdi yürüdüğünü, giyinme odasına gider. Hastanede korumalardan biri kuzeyin ona verdiği silahı getirmişti. İçi hala doluydu 14 mermi. Mavi kullanmaya cesaret edememişti. Ama bundan acilen kurtulmalıydı. O güne ait hiç birşey istemiyordu.

Odaya geri dönüp burayın önünde durur. Silahı ona uzatır. Buray önce silaha sonra maviye bakar.

Maviyi kolundan tutup sıkıca sarılır.

Buray

-"yürüyorsun."

Buray yürüyemediğim süreçte okadar yardımcı olmuştu ki, her fizik tedavide yanımdaydı. Asla yalnız bırakmamıştı. O bana benden fazla inanmıştı.

Mavi gözlerini kapatır. Kafasını buray'ın göğsüne denk geliyordu. Kafasını göğsüne yaslar. Elindeki silah yere düşer oda buraya sıkıca sarılır. Günlerdir sanki ona ihtiyacı varmış gibi. Yeni fark etmişti huzur kokuyodu bu çocuk.

Buray

-"ihtiyacım olan herşey sensin mavi"

Saçlarından öper onu.

Mavi

-"galiba benimde."

Bi anda açılan kapıyla ikiside o tarafa döner.

Efe şaşkınca ikisine bakar.

Efe

-"yok artık, siz ne alaka pardon?!"

Mavi

-"bi güzel an yaşatmadın"

Efe

-"lan ne güzel anı ayrılsanıza hala sarılıyolar."

Mavi gülerek sarılmayı bırakır.

Efe

-"vay hain seni bana nası söylemezsin"

Mavi

-"sende bana söylememişti."

Efe yalandan bir sinirle buraya bakar sonra sırıtır.

Buray

-"noldu neden sırıtıyosun?"

Efe

-"hadi ben maviyi desteklerim, ya diğerleri sana bu ailede neler yaparlar bi düşünsene"

Mavi yataktan aldığı yastığı efeye fırlatır.

Mavi

-"sus yok öyle bişi, ortalık karışık zaten yeterince."

Efe

-"iyi peki peki sustum. He bu arada seni onur abi çağırdı enişteciğim"

Buray efenin dediği şeyle güler. Yerdeki silahı beline takar ve odadan çıkar.

Mavi 

-"patavatsızsın Efe, iki dakika tut çeneni ya. Yok öyle belli bişi"

Efe

-"he he yok, bu arada ne zaman söyliceksin yürüdüğünü?"

Mavi

-"bu akşam, herkese söylicem akşam yemeği için toplanalım ozaman söylerim."

Efe

-"yarına bir kaçamak hazırlıyorum bize, bayandır kaçmıyoruz evden"

Mavi

-"iyide izin istesek Onur abim verir"

Efe

-"o zaman ne anlamı varki önemli olan kaçıp heyecan yaratmak"

Gülerek efeye baktım. Haklıydı. Hizmetlilere akşam için yemek hazırlamasını söyledik bu akşam büyük salonda yicektik. Tüm sülaleyle herkese sırayla mesaj atmıştım. Vericeğim iki büyük haber vardı. Biri yürümemdi evet ama diğeri daha önemliydi. Akşama sürpriz.

Telefona baktım saat altı olmuştu tüm günü odamda geçirmiştim resmen.

Mavi

-"hazırlanma lazım Efe bana kıyafet seçelim gel"

Efeyle kıyafet odasına gittik. Sade ve şık bişiler seçmem lazımdı.

~Mavi temsilen kıyafeti~

Uzun bakmalar sonucu efe böyle bi kombin yapmıştı bende okeydim. Anlıyo bu çocuk bu işlerden ben saç ve makyaj yaparken Efe'de üstünü giymeye gitti.

Hazırlandıktan sonra yan tarafımda duran tekerlekli sandalyeye baktım. Bugün buna son kez oturucaktım. Geç olsada mucize gelmişti. Kaybettiğim şeyler yanında acısıydı.

Tekerlekli sandalyeye oturup efeyi bekledim. Kısa bir süre sonra oda geldi.

Efe

-"hazır mısın inelim mi?"

Mavi

-"evet evet inelim"

Efe

-"Diğerini söyliceğine emin misin aşağısı çok kalabalık"

Seslerden anladığım kadarıyla tüm kuzenler baba tarafı ve anne tarafı burdaydı. Dedemler bile, babam odama iki kere gelmişti, her geldiğinde sarılıp öpüp ne söyliceğimi soruyordu. O kadar komiktiki halleri sürpriz olacağını söyleyip göndermiştim. En sonunda vaz geçip gelmemişti. Misafirleri karşılıyodu. Herkesin yüzüne yeni yeni renk gelmeye başlamıştı. En azından gülüyolardı.

Bizde efeyle aşağı inip yemek salonuna indik. Herkes burdaydı. Buray bile, Efe beni burayın yanında sandalyeye oturmama yardım etti. Dedemin başlamasıyla yemeğe başlamıştık. Telefonuma gelen mesajlara masanın altından baktım.

Buray: emin misin şuan açıklamak istediğine

Mavi:evet artık vakti geldi.

Buray:sen nasıl istersen güzelim.

Gülümseyerek telefonu kapattım.

Mavi

-"Eveeet gelelim şimdi gecenin özel konusuna"

Herkes sanki bu anı bekliyomuş gibi yemeklerini bırakıp bana döndüler

Mavi

-"size açıklamam gerek iki konu var"

Yiğit

-"söyle artık be kızım çatladık be"

Mavi

-"tamam be dur,"

Sandalyeyi geri itip ayağa kalktım. İleri gidip babamın yanına gittim. Önce sarılmak istediğim oydu çünkü

Babam hızla ayağa kalktı. Sarılıp kucağında döndürdü beni.

Mehmet

-"Allah'ım çok şükür, kurban olduğum"

Babam ayrılır ayrılmaz annem sarıldı. Çoktan ağlamaya başlamıştı bile

Ayla

-"güzel kızım benim"

Annem sarılmayı bırakıp yüzümü ellerinin arasına aldı.

Ayla

-"seni çok seviyorum güzel kızım biliyosun dimi?"

Mavi

-"biliyorum annecim, bende seni çok seviyorum "

Anneye küslük olmazdı ne olursa olsun annemdi o benim ben ona çok şey borçluydum.

Hemen arkamı döndüğümde Onur abim hala şaşkınlıkla bakıyordu.

Mavi 

-"abi bişey demicek misin?"

Ağzına askı sokulmuş gibi sırıtmaya başladı. Gerçi şuan herkes öyleydi. Herkesle teker teker sarılıp ağlaştıktan sonra yerlerimize geri oturduk.

Murat

-"ee torunum diğer haberin neydi?"

Tedirgince tüm aileye baktım. Hazırdım söylicektim. Artık vakti gelmişti. Tekrardan ayağa kalktım.

Mavi

-"şimdi bildiğiniz üzere ben 19 yaşındayım şurada bi kaç ay sonra 20 olucam."

Yağız

-"konu nereye varacak acaba?"

Mavi

-"şimdi sizden gene bu mutluluğu ve sakinliği duymak istiyorum"

Derin bi nefes aldım.

Buray'ın elinden tuttum oda ayağa kalktı.

Mavi

-"biz burayla 2 aydır çıkıyoruz"

Buray

-"ve ciddi düşünüyoruz."

••

En son gördüğüm neydi biliyor musunuz sandalyeden bayılıp yere düşen babam, sinirden deliye dönen abilerim, ve kız bizden istencek diye kavgaya giren dedemler. İşimiz çok zordu çook...:)

~~~~

Bölüm sonu.