34. Bölüm

Geçmişin Gölgesinde

Helena
yazarhelena

33. Bölüm - Geçmişin Gölgesinde.

 

Yazarın anlatımı ile.

 

Aslı, aniden gelişen duygusal şok ve yoğun duygular sebebi ile bayılmıştı. Çünkü Demir'i görünce Çetin tarafından kaçırıldığı günü her bir noktasına kadar hatırlamıştı.

Yaklaşık on dakika baygın bir şekilde yatmıştı. Kendisine daha yeni gelmişti.

 

"İyi misin güzelim?" Diye sordu Aras. Aslı ona doğru uzattığı suyu alırken başını olumlu bir şekilde oynattı. Karşısında Aras, bir yanında Demir ve bir diğer yanında ise Ateş vardı. Aslı suyu içtikten sonra bardağı tekrar Aras'a doğru uzattı. Aras bardağı arkasında ki masanın üzerine bıraktı ve kendisi de masanın ucuna oturdu. Masa ve koltuk birbirine yakın duruyordu.

"İstersen biraz dinlen ve sonra konuşalım her şeyi." Dediğinde Aslı olumsuz bir şekilde başını oynattı ve Demir'e doğru döndü.

"Ben..." Dedi ve derin bir nefes alıp verdi. "Hatırladım." Demir'in gözleri özlem duygusu ile dolmuştu.

Tüm bunlar yaşanırken Ateş'in kulağı Demir ve Aslı'da olsa da, gözleri Aras'ın üzerindeydi. Aklı ise Alev'de. Aras Alev'in yukarı da yattığından henüz bahsetmemişdi.

Demir daha fazla dayanamamış ve Aslı'ya sarılmıştı. O kadar sıkı sarılıyordu ki, bir daha Asla bırakmayacak gibiydi. Aslı'da Demir kadar olmasa da sıkı sarılıyordu. Bir daha gitmeyecek gibi.

"Abi, nefes alamıyorum." Diyerek hafif isyan eden Aslı, Ateş'i bile güldürmüştü. Ve Aras'ın üzerinde ki bakışları Demir ile Aslı'ya doğru dönmüştü. Demir büyük bir sevinç ile Aslı'yı bırakıp, Ateş'e doğru döndü. "Duydun mu!? Abi dedi!" Dedi. Ateş Demir'in bu söylediğine güldü. "Bak, önceden abi demesi için tartışıyordunuz. Olaya güzel tarafından bakmak lazım." Demişti, gülümsemeye devam ederken. Aslı Ateş'in bu sözü ile Aras'a doğru döndü. Artık gülümsemiyordu.

"Ben henüz her şeyi hatırlayamıyorum." Dediğinde Aras oturduğu yerden kalktı ve koltukta oturan Aslı'ya doğru yaklaştı ve dizlerinin üzerine oturdu. Ellerini tutuyordu. Aras, dizlerinin üzerinde olmasına rağmen Aslı'dan uzundu. Demir Aras'ın tuttuğu Aslı'ya ait olan ellere bakıyordu. Kaşlarını çatmıştı.

"Üzülme güzelim. Yavaş yavaş hatırlarsın. Hatırlamak istemediğin şeyleri bile." Dediğinde Aslı acı ile gülümsemişti. Aslında unutmak istediği bir gün, ilk hatırladığı şey olmuştu.

"Siz." Dedi Demir. Aras'a bakıyordu. "Sevgili misiniz?" Diye sordu. Aras gülümseyerek ayağa kalktı. Kısa süreliğine onu izleyen Ateş'e baktı ve Demir'e doğru çevirdi bakışlarını. "Hayır." Dedi ve Aslı'ya döndü. "Henüz." Diyerek ekledi. Aslı gülümsemesini gizlemeye çalışarak bakışlarını yere doğru indirdi.

"Güzel. Henüz falan yok o zaman." Dediğinde Aras'ın ve Aslı'nın hatta Ateş'in bile bakışları Demir'e doğru dönmüştü.

"Nasıl?" Diye sordu, Aslı ve Aras. Aras bir saniyeliğine aynı şeyi söyledikleri için Aslı'ya baksa da tekrar Demir'e doğru çevirmişti bakışlarını.

"Evet, yok." Dedi, söylediğini tekrarlayarak. Aras bir şey söylemek için dudaklarını araladığın da araya Ateş girdi ve herkes ona doğru döndü. O ise Aras'a bakıyordu.

"Alev nerede?" Ses tonundan ciddiyeti anlaşılıyordu. Aslı Aras'a doğru bakıyordu.

"O yukarda." Dedi. "Uyuyor." Ateş kaşlarını çatmış Aras'a bakıyordu. Aras sorgulayan bakışlarını fark etmiş olmalı ki hemen açıklama yaptı. "Onun sıfır hasar almasını beklemiyordunuz herhalde? Ama merak etmeyin, o iyi. Yalnızca zamana ihtiyacı var." Dediğinde Ateş hiç bir şey söylemeden yukarıya çıkan merdivenlere doğru ilerledi. Diğerleri de arkasından geliyordu. Ateş yukarı çıktığında odalardan birinin kapısını açtığında hemen doğru odayı bulduğunu fark etti.

Yatakta sırt üstü uzanan, suratının bazı kısımlarında yara izleri olan Alev'e bakıyordu. Diğerleri de ona yetişmiş, kapının hemen yanında onu izliyorlardı.

 

Ateş bir kaç adım daha attı ve yatağa doğru biraz daha yaklaştı. Onu böyle görmek canını biraz daha yakmıştı. Alev'e bakmaya devam ederken, "ne yaptı?" Diye sordu. Sesinden öfkesi de acısı da anlaşılıyordu. Cevap veren Aslı oldu. "O aslında iyi. Ya da olacak. Tıpkı bana yaptıkları gibi ona da içi ilaçlar ile dolu olan iğneler yaptılar. İğnelerin içinde ki ilaçlar farklıydı. Bana bunu neden yaptı bilmiyorum ama, onun gibi beni de bitkisel hayata çevirecek ilaçlar enjekte etmek yerine, yalnızca benim sizi unutmamı sağladı." Dedi. Ateş Alev'e bakmaya devam ediyordu. "Çünkü seni ölen kızının yerine koymak istedi. Alev'i ise intikamın da kullanmak." Dedi. Araya Aras girdi. "Bunu ben bile yeni öğrenmiştim. Sen nereden biliyorsun?" Diye sordu. Aslı kaşlarını çatmış, Aras'a bakıyordu. Aras bunu fark edince, "yeterince aklın dolu ve karışıktı. Söylemediğim için üzgün değilim." Dedi. Aslı ona hak vermişti. Bu yüzden söylemediği için ona kızmayacaktı. Ateş Aras'ın sorusunu duymazdan geldi ve Alev'in yanına gidip, yatağın ucuna oturdu. "Ne kadar ileri seviyede?" Diye sordu. Neyden bahsettiğini anlayan Aras anında cevap verdi. "Orta sayılır. Merak etme, en fazla bir iki aya eski haline döner." Dedi. Ateş Alev'in ellerini tutuyordu. "Özür dilerim. Ben her şey için özür dilerim. Seni bu olaylara dahil ettiğim için, sana yalan söylediğim için, seni koruyamadığım için. Gerçekten özür dilerim." Dedi. Sesi kısık çıkmıştı. Odada olanların duymaması için. Ancak hepsi duymuştu. "Biz aşağı geçip konuşalım. Onu uyutan doktorun ilaçlarının ağırlığıydı. Biz konuşurken uyanacaktır. Yanımıza almamız da sakınca yok, doktoruna sordum bu gün. Ama yormazsak daha hızlı toparlanır." Dedi Aras.

"O henüz duygularını tam anlamıyla dışarı gösteremiyor. Ne yaşasa içinde." Diyerek ekledi Aslı. Ateş bir kaç dakika daha durduktan sonra kalktı ve uyuyan Alev'in alnından öpüp, odadan çıktı.

 

                                   🔥

 

Aslı yemek masasını hazırlamıştı ve hepsi geçip oturmuştu. Masanın başında Ateş, sağ yanında Demir ile Aslı ve sol yanında ise Aras vardı. Demir'in gözleri sürekli Aslı'nın üzerindeydi.

"Sürekli böyle bakacak mısın?" Diye sordu Aslı gülümseyerek. "Çok büyümüşsün" dedi Demir. Bu söylediği hepsini üzmüştü. Aras konuyu değiştirmek için söze girdi.

"Evet, istediğinizi sorun." Dedi. "Ama önce," dediğinde Ateş sorgulayarak ona bakıyordu. "O gün ne oldu? Aslı ve ben olaylar başlamadan o evden ayrılmıştık. Bir kaç şey öğrensem de olanları tam olarak bilmiyorum." Dedi. Ateş derin bir nefes aldı. Önce Demir'e baktı sonra Aslı ve Aras'a.

"O gün, Bahar bir anda ortaya çıkınca biz kurtulduk." Dedi.

"Ben Bahar'ı bir türlü göremedim." Dedi Aslı. Ve masada ki sudan bir yudum aldı.

"Ben de yalnızca bir kez gördüm." Dedi Aras. Çetin, Aras'a ne kadar güvensede Bahar'ı hep her şeyden uzak iken planlarına dahil etmişti. "Biz de o günden sonra bir daha görmedik. O hainlik yaptı, sonra neden geri döndü biz de bilmiyoruz." Dedi Ateş.

"Gerçekten garip. O kızın hainliğe mecbur bırakıldığını biliyorum. Ama ortaya nasıl çıktı?" Demir ve Ateş kaşlarını çatmış, Aras'a bakıyordu. Anlam veremedikleri suratlarından anlaşılıyordu. "Mecbur mu bırakıldı?" Diye sordu Demir. Bundan haberleri yoktu. Aras, "Siz bunu bilmiyor muydunuz? O kız hainlik için tehdit edilmiş. Tam emin değilim, ama konu Alev." Diyerek açıklama yaptığında söze Ateş girdi.

"Alev öyle mi?" Dedi ve alay ile güldü. "Konu Alev'den başka ne olacaktı? Ona hainlik yaptı. Sakın şimdi de; Alev'e, Alev için hainlik yaptı gibi bir saçmalık söyleme." Dediğinde Aras elinde ki çatalı bıraktı ve Ateş'e döndü. "Alev'e, Alev için hainlik yapmış. Ve bu hiçte saçma değil." Ateş sinir ile Aras'a bakıyordu. Aslı Demir'in kulağına eğildi ve, "kavga etmezler değil mi? Yıllar Ateş'i agresifleştirmiş." Dedi. Demir'de fısıldayarak karşılık verdi. "Bilmiyorum. Ama engel oluruz. Ve Ateş'i bu kadar agresif yapan yıllar değil, Alevsizlik." Dediğinde Aslı gülümsedi.

 

"Madem bu kadar eminsin, anlatsana?" Dedi Ateş.

"Emin değilim. Benim ki yalnızca tahmin. Sanıyorum ki, o tehdit edildi. Alev'e zarar vereceklerini söylemişlerdir. Belki de senin de ona hainlik yaptığından bahsetmişlerdir. Ve Demir'in de sana yardım ettiğini." Dediğinde bir saniyeliğine Demir'e dönse de tekrar Ateş'e doğru döndü. Anlaşılan Aras Ateş'ten bu yüzden haz etmiyordu. Evet, o da bir zamanlar Çetin ile çalışıyordu. Ama en azından o sevdiği kadına hain olmak yerine, onun için Çetin'e hainlik yapmıştı.

"Sen ne söylediğini sanıyorsun?! Ona hainlik etmedim ben!" Dedi Ateş. Öfkesine hakim olamamıştı.

"Sakin olun." Dedi Demir. "Sen de ileriye gitme." Dedi Aras'a bakarak.

"Hepiniz sakin olun. Eğer sakin bir şekilde konuşamıyorsanız, susun. Ki, artık yan yana gelmeye ve birlikte çalışmaya alışsanız iyi olur. Hepinizden daha çok yakındı o Çetin'e." Dediğinde Ateş alay ile gülümsedi.

"Öyle. Bana hain diyen adam, Alev'i bu hale getiren şerefsizin elemanıydı." Aras sinirle ayağa kalktığında Ateş'de kalktı. İkisi kalkınca, Aslı ve Demir'de kalktı.

Masada büyük bir gerginlik hakimdi.

"En azından sevdiğim kadın için, canımı hiçe saydım. İntikam için onun canını değil." Dedi Aras. Ateş ona doğru bir adım attığında Demir ve Aslı araya girdi.

Aslı Aras'ı, Demir ise Ateş'i tutuyordu.

"Yaptıkların, konuşamayacığın kadar iğrençti Ateş. Kabul et artık!" Dedi Aras. Aslı Aras'ın tuttuğu kolunu bıraktı ve onu göğsünden itti. Aslı sertçe itmiş olsa da Aras yerinden bile oynamamıştı. Ama gözleri Aslı'ya doğru döndü.

"Yeter! Yeter ya. Onları bunun için mi çağırdın? O sence yaptıklarının farkında değil mi!?" Dedi ve Ateş'e doğru döndü. "Sen peki Ateş? Yukarı da kız senin yaptıklarının cezasını çekiyor. Hastanede ise annesi yatıyor. Burada Aras ile tartışacağına, Alev kendine geldiğinde annesine olanları nasıl söyleyeceğini düşünürsen, senin için daha iyi olur." İkisi de tek kelime dahi etmiyordu. Ateş sinirle kolunu Demir'den kurtardı. "Ben neyin ne olduğunun farkındayım Aslı. Bak yıllardır senin arıyoruz. Şimdi bulmuşken henüz oturup, düzgün geçen onca zamanı konuşamadık bile. Aklım yeterince dolu." Dedi ve Aras'a doğru döndü. "Ve ben yeterince pişmanım. İntikam oyunundan vaz geçeli çok oldu." Dedi ve derin bir nefes alıp tekrar Aslı'ya doğru döndü. "Şimdi o yanında ki adama söyle; madem bundan sonra beraberiz, o halde bizimle düzgün anlaşmayı öğrensin. Yoksa hiç bir şeyin sorumlusu ben olmam." Dedi ve yukarı doğru çıkan merdivenlere ilerledi. Henüz ilk basamağa çıktığında Aras'ın söylediği şey ile olduğu yerde durdu.

"Tamam! Tamam. İyi anlaşırız. farkındasın madem, yaptıktan sonra pişman olduğun hataları hep birlikte düzeltiriz. Ama merak ettiğim bir şey var." Dedi Aras. Ateş hiç bir şey söylemedi ve sağ omuzuna doğru çevirdi başını. Aras'ın soracağı şeyi bekliyordu.

"Babanın intikamını almak için, Alev'in babasını mı öldüreceğiz? Babası iki yüzlü, acımasız bir piç, evet. Ama sonuçta Alev'in babası, öyle değil mi?" Diye sordu.

 

Devam edecek...

 

Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. 💖

Bölüm : 24.05.2025 22:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...