31. Bölüm.
Bazen sonu hissedersin. İşte, şimdi bitti dersin. Ama unuttuğun bir şey var; hayat sürprizlerle doludur. Bunlar bazen iyi bazen kötüdür. Ama bazıları için hayat o kadar acımasızdır ki, kötü sürprizler tam da iyi sandığınız sonda karşınıza çıkar...
"Ne yapıyoruz?" Diye sordu Aras. Aslı yolu izlemeye devam ederken, "yapıyoruz değil, yapıyorum." Dedi. Aras bıkkınlık ile sesli bir nefes verdi. "Aslı bunları konuştuk. Konu kapandı sanıyordum." Dedi. Aslı bir kaç saniye boyunca hiç bir şey söylemedi. "Bu yaptığın o kadar küçük bir şey değil. Oyun oynamıyoruz, Aras." Dediğinde bakışları Aras'a doğru döndü. Aras yola bakarken arada bir de Aslı'ya bakıyordu. "Çetin ile çalışmam da bir oyun değildi." Bu sefer bıkkınlık ile nefes veren Aslı idi.
"Biliyorum. Ama sende biliyorsun ki, Çetin'in yanında çalışmak ile karşısında olmak aynı şey değil." Dedi Aslı. Aras yola bakmaya devam ediyordu.
"Umurumda değil. Tek başına bunca şeyi halledemezsin, şu inadını bırak artık ve bir işe yaramayacağını da kabul et. Ayrıca, artık çok geç. Tarafımı seçtim bile." Aslı bunlardan hoşlanıyor olsa da onun için korkuyordu. "Geç değil. Bir kaç adamın üzerine iftira atarak sıyrılabilirsin." Aras, Aslı'nın bu dediğine alayla güldü. Aslı kaşlarını çatmış ona bakıyordu. "Ee, sonra? Senin başını mı yakacağım yani? Aslı bu kadar saçmalamak bence yeter." Arka koltukta yatan Alev'e baktı ve tekrar yola döndü. "Onu ilk nereye götürüyoruz?" Diye sordu. Aslı tekrar dalmış gözler ile yolu izliyordu. "Bilmiyorum. Bunca şey ile nasıl yüzleşeceğimi bilmiyorum. O adamın benim babam olmadığına eminim artık, ama halâ her şeyi tam anlamıyla hatırlayamıyorum. Ayrıca hatırlasam bile, yıllar sonra bir abimin olmasına nasıl alışacağım ki? Abim de değil, ikizim." Aras da tıpkı Aslı gibi Aslı için üzülüyordu. Elinde olsa geçmişe döner, tüm bu olanlara engel olurdu. Ama eğer bu olanlar yaşanmasaydı kader Aslı'yı Aras'ın karşısına bir daha çıkarırmıydı bilmiyordu. Aras zoraki ama samimi bir gülümseme ile, "onu merak ediyor musun?" Diye sordu. Aslı da gülümsedi. "Aslında evet, ediyorum. Ailemden geriye kalan tek kişi." Dedi ve bakışlarını kucağına koyduğu ellerine çevirdi. "Aslı. Sürekli kendini üzecek misin böyle? Koruman olarak, buna izin vermiyorum. Tam şuan üzülmemeli ve gülmelisin." Dediğinde Aslı hafif gülmeye başladı. "Heh, işte böyle." Dediğinde o da gülümsüyordu. "Artık korumam değilsin." Dedi Aslı. Kafası Aras sayesinde dağılmıştı. "Hayır. İşte şimdi asıl korumanım. Artık bana daha çok ihtiyacın var." Dedi alayla. "Senden kurtulmanın hiç mi yolu yok, ya?" Dedi Aslı ve gülmeye başladı. Aras yalandan olduğu belli bir şekilde üzülmüş gibi yaptı. "Benden kurtulmak mı istiyorsun yani?" Diye sordu. Aslı gerçekten alındığını düşünerek, "ah, hayır. Sadece şakaydı." Aras'ın dudakları keyifle yana kıvrıldı. Aslı bunu fark edince, "pisliğin tekisin." Dedi. "Bende seni seviyorum." Diyerek cevap verdi Aras. Aslı hoşuna gittiğini beli etmemeye çalışsa da onunda gülümsediği gün gibi ortadaydı.
"Ateş." İkisinin de bakışları arkalarında uyuyan Alev'e doğru döndü. Sayıklıyordu, kendisine gelmek üzereydi.
"Sence o iyi mi?" Diye sordu Aslı. Alev'e bakmaya devam ediyordu. Aras yola bakmaya devam ederken, "bilmiyorum. Verdikleri ilaç basit bir şey değil. Seninki ile aynı da değil. O ilaç, bitkisel hayata geçmesine sebep olur. Umarım henüz geç değildir." Diyerek cevap verdi. "Kendimi kötü hissediyorum." Dedi Aslı. Ve önüne döndü. Aras tekrar bir ona, birde yola bakıyordu. "Ne yalan söyleyeyim, bende. Üstelik sadece ona karşı da değil." Aslı neyi kast ettiğini anlamıştı. "Bana asla takılma. Sen, sana söyleneni yaptın. Ve hayatını tehlikeye atarak bunu telafi ediyorsun da zaten." Dedi. Aslı'nın ilaçlar ile gerçekleri unutmasını sağlandığını Aras başından beri biliyordu. Ama ona söylenen, bunu saklamak ve Aslı'nın yanından ayrılmamasıydı. Ama yine de Aslı bunlar için bir an olsun Aras'ı suçlu görmemişti.
"Alev'e yapılanlar içinde sen kötü hissetme o zaman. Neyin ne olduğunun farkında bile değildin. Ama ben öyleydim." Dedi kendisinden nefret eder gibi. Aslı derin bir nefes alıp verdi. "Yine sadece sana söyleneni yaptın." Diyerek cevap verdi. "Ayrıca, onun bize kızmayacağına eminim. Yüzü kadar kalbinin de güzel olduğu çok belli. Beni büyük bir aptallıktan kurtaran oydu." Dedi ve başını cama doğru çevirdi.
Aras başka hiç bir şey söylemedi ve yola devam etti.
Yaklaşık bir saat sonra.
Aras'a ait olan ve Çetin'in bilmediği bir eve gelmişlerdi. Bahçesi olan iki katlı bir evdi. Araçtan indiklerinde Aras Alev'i tekrar kucağına aldı ve Anlı'nın da yardım etmesi ile eve girdiler.
"Soğukmuş." Dedi Aslı. Aras kucağında uyuyan Alev ile merdivenlere doğru giderken, "birazdan gelip şömineyi yakarım, sıcak olur." Dedi.
Aslı oturma odasına giderken evi inceliyordu. Buraya ilk kez gelmişti. Aras ile başlarda anlaşamasalarda Aras'ın sürekli Aslı'nın yanında olması ile zamanla birbirilerine alışmış, sevmişlerdi. Öyle sıradan bir sevgide değildi. Aslı'nın bir ikizi vardı ama hatırladığı bir çoğu anısında Aras vardı.
Aslı oturma odasına geçip oturduktan bir kaç dakika sonra Aras'ın da merdivenlerden indiğini duydu.
Aras hiç bir şey söylemeden çıktı ve bahçeden biraz hazır odun alıp şömineyi yaktı. Ardından o da oturma odasına geçti ve Aslı'nın karşısında ki koltuğa oturdu.
"Bazen evde olmuyordun, buraya mı geliyordun?" Diye sordu Aslı. Aras boğazını temizledi.
"Hayır. Buraya bende bayağıdır gelmiyorum. Çetin ile çalışmaya başladığımdan beri yani. Bilmediği tek evim burası." Diye cevap verdi.
Aslı hiç bir cevap vermedi ve karşısında ki boş duvarı izlemeye başladı. Aras ise onu izliyordu.
"Ne düşünüyorsun?" Diye sordu. Aslı daldığı yerden gözlerini çekti ve Aras'a doğru baktı. Sesli bir nefes alıp verdi.
"Bir çoğu şeyi." Diyerek cevap verdi. Bir kaç saniye durdu ve sözüne devam etti.
"Alev iyi olduktan sonra ona nasıl söyleyeceğiz?" Diye sordu. Aras da sesli bir nefes alıp verdi. Olduğu yerde rahatsızca kıvrandı. Bu onunda bilmediğini gösteriyordu.
"Ölmek üzere olduğunu mu?" Bilmesine rağmen sorduğu bu soruya Aslı cevap olarak yalnızca başını salladı.
"Bende bilmiyorum. İyi olması bile aylarını alır zaten ve o iyi olana kadar geçen aylarda..." Aslı sözünü kesti ve devamını kendisi getirdi. "O ölebilir. Sonrasında Alev daha çok yıkılır. Belki de tekrar iyi olamayacak üzere." Aras onu başı ile onayladı. İkisinin de yüzünden düşen bin parçaydı.
"Alev bence çok güçlü bir kız. Evet, elbette yıkılır. Ama hayatına devam eder ve düzelir diye düşünüyorum. Ya da sadece öyle umut ediyorum. Ama onun yanında bizde olacağız, toparlanması için elimizden ne geliyorsa yaparız."
Dediğinde Aslı zoraki gülümsedi.
Devam edecek...
Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle 💖
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
8.87k Okunma |
684 Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |