2. KİTAP | BÖLÜM 12 - KISIM 1

03.02.2025, 14:20

Savaşın Gölgesinde'nin ikinci kitabının onikinci bölümünün birinci kısmına hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.

Gece, sisin ve karanlığın kucağında kaybolurken, Fırtına Birliği’nin stratejik planı daha önce hiç olmadığı kadar karmaşık bir hal alıyordu. Bu operasyon, sadece fiziksel bir müdahale değil, aynı zamanda ülkenin korunması adına ekibin üzerinde psikolojik baskı yaratan bir etkendi. Ekibin başlangıçta amacı, şirkete sızabilmek adına dikkat çekmeyecek hedef kişilerin güvenlik kartlarını ele geçirip onların günlük yaşamlarını derinlemesine incelemek, ardından sahte maskeler ve onları kaçırarak elde ettikleri güvenlik kartlarıyla onların bedeninin görünüşüne bürünüp içeri sızmaktı. Bunu yaparken çok dikkatli olmaları gerekiyordu.

Operasyon öncesi zaman hızla akıyor, Emre'nin önderliğindeki birlik, hedef kişilerin yaşamlarına dair her detayı titizlikle topluyordu. Gizli veri tabanlarından onlar hakkında elde edilen bilgiler, sosyal medya analizleri ve hem tesis içindeki hem de tesis dışındaki kameralardan elde ettikleri görüntüler, onların günlük yaşantılarındaki görüntülerini net bir şekilde ortaya koymaktaydı.

Ceren, elde ettiği görüntüleri görevlendirilen birlik üyelerine gönderdikten sonra onlarla konuşmaya başladı. Konuşmalarının engellenmesi için gerekli tüm işlemleri yapmışlardı, böylece çok rahat konuşuyor ve iletişim kurabiliyorlardı.

“Hedeflerin işe geliş, öğle yemeği ve dönüş saatleri neredeyse pürüzsüz bir şekilde gerçekleşiyor. Onların hayatını incelediğim süre zarfında hiç işe gelmediklerini görmedim. Ayrıca videoları izlerken fark edeceksiniz ki, ev hayatlarında da hareketleri neredeyse iş yerinde olduğu gibi pürüzsüz.”

Birlik üyeleri Ceren'in sözlerinin ardından kendilerine gönderilen görüntüleri dikkatlice inceledi. Görevli olan üyeler, diğerlerinden daha dikkatli görünüyordu.

“Gördüğünüz görüntüler içinde, kaçırılacak ve yerine geçilecek olan hedeflerin güvenlik kartlarını en az iki farklı lokasyonda kullandığı ortaya çıkmakta. Bu durum onları kaçırmak ve kartı ele geçirip onların yerine geçebilmek için bize mükemmel bir fırsat sunuyor,” diyen Yüzbaşı Ali, ekibi motive etmek istiyordu. Sözlerinin ardından onları dikkatli gözlerle incelediğinde daha da heyecanlandıklarını fark etti.

Ali'nin sözlerinin ardından sessizlik sürmeye devam etti. Görevlendirilen birlik üyeleri dikkatli gözlerle yerine geçecekleri kişilerin hayatlarını incelemeyi sürdürdüler. En ufak bir hata yapamazlardı. Tamamen o kişiler gibi davranıp onlar nasıl konuşuyorsa o şekilde konuşmaları gerekmekteydi.

Fırtına Birliği'nin yaptığı planın en zor kısmı, bu kişileri dikkat çekmeden kaçırabilmekti. Bu yüzden onları sahte bir aramayla şirketten çıkarmaları gerekiyordu. Onları kaçırmak üzere görevlendirilen Burak ve Serkan, tesise yakın bir alanda bekleyişe geçmişti. Onların hedef aldıkları kişilerden birisi şirketin öğle arasında dışarı çıkıp sessiz ve umursamaz bir tavırla kahvesini yudumlarken görünmüştü. Hedefi gören ve Burak'ın yanından ayrılıp hızlı adımlarla ilerleyen Serkan'ın kalbi hızla atıyordu. Yine de sakinleşmek için elinden geleni yaptı.

Adam, kahvesinden bir yudum daha aldığında çalan telefonunun sesi Serkan'ın kulaklarını doldurdu. Hedef, telefonunu eline alıp yanıtladığında, kendisine söylenenler paniklemesine sebep oldu. Elindeki bardağı en yakın çöp kovasına attıktan sonra aramayı sonlandırıp daha hızlı hareket etti. Adımlarını daha da kuvvetlendiren Serkan, hedefe çarpıp içeriye girişte kullanacağı kartı aldıktan sonra hızlı bir şekilde adama "Çok özür dilerim," diyerek yürümeyi sürdürdü.

Hedef, Serkan'ın kendisine çarpışını umursamayıp yürümeye devam ederken acelesi hala devam etmekteydi. Taksilerden birisini durdurup içine bindikten sonra gideceği adresin konumunu vermişti. Bu konum, onun çocuğunun okuluna aitti. Bunu dile getirmesinin ardından şapkalı olan şoför, dikiz aynasından adama baktı. Aracı yeniden hareket ettirmesinin ardından sürmeye başladı.

"Acele ederseniz sevinirim," diyen adamın sesi yeniden kulaklarını ulaştığında sadece başını sallamakla yetindi.

Kartı adamdan alan Serkan, Burak'ın yakınındaki konumuna vardı yeniden. Kartı aldığını belli eden işareti Burak'a göstermesinin ardından Sıra Burak'a geldi. Burak da Serkan gibi hedefinin kartını elde etmesinin ardından dikkatli bir şekilde konumdan uzaklaştı.

Her ikisi de kartı ele geçirebilmişti.

Geriye hedeflerin kaçırılması ve onların yerine geçebilmek kalmıştı. Plan şu an için kusursuz ilerlemekteydi.

Özel olarak hazırlanan sahte maskeler, hedeflerin yüz hatlarını, mimiklerini ve hatta hafif ses tonlarını bile taklit edebilecek şekilde tasarlanmıştı. Laboratuvar ortamında, bulunan ve özel olarak görevlendirilen ekip, hedefin fotoğraflarından ve video kayıtlarından yola çıkarak maskeleri son haline getirdi. Her bir detay, maskenin hedefine ait olmasını sağlayacak şekilde özenle işlenmişti. Maskeler, sadece yüz görünümünü değiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda hedefin kullandığı aksesuarlar, saç modeli ve hatta kullandıkları parfümlere dair izleri içeriyordu.

Yüzbaşı Ali, hazırlıkların büyük kısmı tamamlandığında yeniden bir araya gelen birliğine dikkatli gözlerle baktı. Daha sonra bakışları birliğin lideri olan Emre'ye kaydı. Emre, “Burak ve Serkan, bu maskeler sayesinde o kişilerin yerine geçecek.Eğer dikkatli ve temkinli hareket etmezlerse sadece operasyon tehlikeye girmeyecek, aynı zamanda iz bırakma riskimiz de artacak,” diyerek ekip arkadaşlarını uyardı.

Operasyon günü geldiğinde, yerlerine geçilen kişilerin rutinlerine uygun olacak şekilde davranmak için Serkan ve Burak hazırdı. Üsteğmen Burak, hem giyinişi, hem görünüşü hem de hal, hareket ve konuşmasıyla bambaşka biri olarak görünüyordu. Taktığı maskenin altında artık kendisi olmadığını bir kez daha hatırlattı. Hedefin günlük davranış biçimlerini sergilemeye hazırdı; onun alışılmış yürüyüş stili, beden dili ve hatta kısacık konuşma tınısı, çevresindeki insanları inandıracak kadar pürüzsüzdü.

Hiç dikkat çekmeden, başarılı bir şekilde şirketin içine giren Serkan, güvenlikten geçebilmek için tüm hal ve hareketlerini izleyip ezberlediği hedefin rotasını takip etmeyi sürdürdü. Arama yapılmasının ardından birkaç adım attı, az ilerideki tarama cihazına yaklaştı. Kendisine taranıp yeniden oluşturulmasının ardından verilen sahte lensleri takmıştı. Bu lenslere başta alışmak zor olsa da kullandıkça alışmıştı. Artık eskisi gibi zorlanmıyordu. Gözlerine taktığı lensin taranması için retina tarayıcıya yaklaştı. Tarama yapıldığında, sistem onu gerçek kişi olarak algıladı. Girişine izin verdi.

Şirkete girişin iznini veren kapının açılmasıyla,Serkan ilerlemeyi sürdürdü. Kimse onun Serkan olduğunu anlamıyordu. Bu iyi bir şeydi.

Serkan'ın ardından Burak da şirkete gelmiş, kontrollerden başarıyla geçmişti. O da Serkan gibi yerine geçtiği kişinin hal, hareket ve ses tonunu taklit ederek yürümeyi sürdürdüğünde heyecanını bastırmaya çalışıyordu. Başarılı olacaklardı. Başka lüksleri yoktu. Şu anda panik yapmaması gerekiyordu. Sakin olması şarttı.