8. Bölüm

7. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

Yazarın Anlatımıyla

“Kıza verilen ilacı kim verdi ise, onu hemen buraya getir!” diye kükredi Riccardo, sesi odayı titretiyordu. Yanındaki adam tereddütsüz koşarak alt kata indi. İstanbul’daki adamı buraya getirmeleri için hemen emirler verdi. “O ilaç çantasında en ufak bir değişiklik yapmadan getirsinler. Doktor kesinlikle çantaya dokunmasın! Ayrıca evden kıza verilen tüm ilaç şişelerini de eksiksiz getirsinler!” dedi, kararlılıkla. Adam başıyla onayladı, emirlerin gereğini yerine getirmek için harekete geçti.

Kız ağır bir zehir almamıştı. Şu anda tedavi görüyordu ve yatağında sessizce uyuyordu.

Riccardo, onu bilerek kendi yatağına koymuştu. Bu güzel çiçeği, aşırı hassas ve kırılgan olduğunu bildiği için korumak istiyordu.

Kokusu emin olduğu tek şeydi. Kaç gündür yanından ayrılmamıştı, ama o kokusu asla gitmemişti.

Kadınsı, büyüleyici bir koku… Hangi çiçek olduğunu çözemese de, kokusu ciğerlerine dolduğunda içine enerji doluyor, güç buluyordu.

Yatağın diğer tarafına yavaşça uzandı. Kendi sınırlarını zorlayıp kıza olabildiğince yaklaştı. Başını eğdi, hafifçe saçlarına doğru.

Saçlarında aynı o büyülü koku vardı. Burun delikleri, bedenin her bir hücresi o kokuya esir olmuş gibiydi.

Kalktı, kapıyı sessizce kilitledi. Şimdi kimse onu rahatsız edemezdi, istemiyordu.

İçinde hala o soğuk düşünce vardı; kızı hain olarak görüyordu. Ama bir yandan da ondan vazgeçemiyordu.

Riccardo, kendini bir köprünün tam ortasında kalmış gibi hissediyordu; altında derin bir boşluk, iki yanında bambaşka hayatlar vardı. Bir yanda kalbi, sıcak ve çağıran; Lavinia’yı temize çıkarıp onunla birlikte yeni bir hayat kurmanın cazibesiyle doluydu. Kalbinin her atışı, ona umut ve sevgi fısıldıyordu.

Öte yanda ise aklı vardı, soğuk ve acımasız. Akıl, Lavinia’yı hain ilan ediyor, bağırıyor, uyarıyordu. Ancak en karanlık düşüncelerinin bile derinliklerinde, Lavinia’nın adı yankılanıyordu; sanki kalple akıl arasında saklı bir sırdı bu.

İlk kez Peri kızı gördüğünde, yıllardır suskun kalan kalbi bir anda fırtına gibi atmaya başlamıştı. Gözleri, yüzünde parıldayan çilleri fark etmiş; her bir tanesini yıldız gibi saymıştı. Riccardo için Lavinia, sevmediği her şeyin tam ortasında toplanmış, ama o her kusurunu sevgiyle sarmalamış eşsiz bir güzellikti artık.

Onun bu eşsiz güzelliğine sırt çevirmek, neredeyse kendine ihanetti.

Ama asıl soru şuydu: Genç adam, aklını mı seçecekti, yoksa kalbini mi? Aklı, mantıklıydı, sevgiye şüpheyle bakıyordu; kalbi ise tutkulu, vazgeçilmez bir aşkla doluydu.

Peri kızının hayatına ansızın ve fırtınayla düşmesi, Riccardo’nun en karmaşık döneminde, ona ağır bir yük gibi bindi. Yanlış zamanda gelen doğru duyguydu bu.

Tüm bu karmaşayı bir kenara bırakarak, Riccardo yavaşça kıza yaklaştı. Yumuşak ama kararlı adımlarla, yanına oturdu. Kız onu görmediği anlarda sevgisini bastıracak, gördüğünde ise kalbini sessizce saklayacaktı.

Hain olarak gördüğü bu kıza, yaşanmış hiçbir şey olmamış gibi davranıp hem kendini hem de onu cezalandırmaya karar vermişti.

“Aklım ile kalbim arasındaki savaşı bitirecek olan sensin. Hangisinin galip geleceğine karar verecek kişi de sadece sen olabilirsin.” dedi, sesi fısıltı gibi ama içinde sarsılmaz bir güç vardı.

Elini yavaşça yanağının altına koydu; parmaklarının dokunuşu nazik ama anlam yüklüydü. Gözleri, kızın yüzünde dolaşırken, her çizgiyi, her gölgeyi ve her duyguyu zihnine kazımaya çalışıyordu. O an dünya durmuş, sadece ikisi kalmış gibiydi.

Sofia, kız ile Riccardo’nun aynı odada olduğunu görünce içeride neler olduğunu merak etmeye başladı. Onların odasına bakan bir köşede sessizce oturuyordu.

Riccardo aniden ayağa kalktı. Cam balkona çıktı, sigarasını yakıp derin bir nefes çekti. Üzerindeki yeleği gelişigüzel yere fırlattı, ardından gömleğinin birkaç düğmesini gevşetti.

Hava sıcak sayılırdı, ama Riccardo’nun bedeni yanıyordu; bunun tek suçlusu kesinlikle Peri Kızı’ydı.

Sonunda dayanamadı ve gömleğinin tamamını çıkardı. Yalın üstü, cam balkonun aydınlık tarafına doğru ilerledi.

Sofia, Riccardo’yu böyle görünce önce onu süzdü; o an zihninde çakan bir şimşekle olduğu yerde dondu kaldı.

Riccardo’nun böyle çıplak üstünü ilk kez görüyordu; aklından geçen tek şey, adamın kızla seviştiğiydi. Daha önce böyle bir ihtimali aklına bile getirmemişti ama o anda bu düşünce beynini ele geçirmişti.

Riccardo, birkaç derin nefes daha aldıktan sonra yüzünde hafif bir gülümsemeyle peri kızının yüzünü düşündü. “Her şey bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi,” dedi içinden.

Düşünmek yerine gidip onu izleyebileceği fikri aklına geldiğinde, gülümsemesini hiç bozmadan odaya geri döndü.

Arkasını dönüp perdeyi çekti, sonra kıza yaklaştı. Yatağın üzerindeki ateşe baktı. Ateş biraz fazla yükselmiş gibiydi.

Kızın üzerindeki kazağı çıkarmak için belinden tuttu, havaya kaldırıp kazağı çıkardı. Kızın dudakları omzunu öpüyormuş gibiydi.

“O yumuşak dudakların başka bir yeri öpse keşke. Dudağım gibi,” dedi Riccardo, alaycı bir gülümsemeyle.

Sofia, Riccardo’nun yüzündeki o gülümsemeye ve yatağa bakışına bakarak, adamın gerçekten kızla seviştiğine kesin olarak inanmıştı.

Hemen ayağa kalktı, üst kata doğru yürüdü. Riccardo’nun kapısını çalmadan, sertçe “Bank!” diye çaldı ve kapıyı açtı.

O sırada Lavinia hâlâ baygın yatmaya devam ediyordu. Sofia, odada etrafa saçılmış kıyafetlere bakındı; parçalar yerde düzensizce yayılmış, sanki bir fırtına geçmiş gibiydi. Başını kaldırıp, yatakta sadece sütyeniyle yatan kıza baktı. O an gözleri doldu, boğazında düğümlenen kelimeleri bastırmaya çalıştı.

Riccardo ile Lavinia’nın seviştiğine adeta adı kadar emin olmuştu. Bu gerçek karşısında boğazına bir yumru oturmuş gibiydi. Hemen odayı terk etmesi gerektiğine karar verdi.

“Özür dilerim, yanlış odaya girdim,” diye mırıldandı kelimeler boğuk ve kekelemişti. Ardından hızlı adımlarla, neredeyse koşarcasına odadan çıktı. Kapının arkasında dönmeden kaçtı.

Riccardo tam Sofia’nın peşinden gitmek üzereyken, Lavinia’nın cebinden sarkan küçük bir kağıt dikkatini çekti ve durdu.

Kızın cebine uzandı, elini hafifçe içine soktu ve Türkçe yazılarla dolu, kenarında kan izi olan bir not çıkardı.

Telefonunu çıkardı, notu hızla tercüme etti ve okuduğu anda yüzündeki kaslar gerildi, sertleşti.

“Daha yeni başladık
BLACK :)”

Riccardo’nun gözleri karardı, bu tehdit doğrudan onlara yöneltilmişti.

BÖLÜM SONU

 

Bölüm : 22.10.2024 23:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...