Yazarın anlatımıyla
Lavinia'nın terk edildiği gece
Riccardo bütün gece uyumamış ve saatlerce kızın gördüğü kabusları izlemişti. Her zaman böyle oluyordu. Riccardo'nun yanında uyuduğunda kâbuslarını bazen hatırlamıyordu. Bazen ise hiçbir detayını unutmuyordu.
Riccardo kızı biraz daha kollarının arasına çekti. "Ne olacak Peri seni kâbuslarından bile koruyamam?" dedi yüzünü izlerken fısıltı şeklinde çıkan sesiyle. Nefret ettiği bir duygu vardı ve o da onu da kaybedecek olmaktan korkuyordu.
Kimse hayatında kalıcı olmuyordu Riccardo'nun. Ne annesi ne babası ne de abisi asla onun hayatında kalıcı değildi. İlk kez birini kaybetmek istemiyordu. Hayatında ilk defa aşık oluyordu.
Yüzü gökyüzü diye düşündü. Çilleri belki de her bir yıldız tanesiydi. Biliyordu ve o çilleri yakıştıracağı tek insandı. Gözleri yüzünün her bir zerresinde geziyordu. Bazen saçları yüzüne düşüyordu ve Riccardo ona o kadar narin bir şekilde dokunup çekiyordu ki Lavinia o dokunuşla bırak uyanmayı uyanık olsa bile hiç dokunmuyormuş gibi his ederdi.
Eğilip yavaş yavaş öpüyordu bazen. Kokusuna doymaya çalışıyordu. Hoş ve tatlı bir kokuya sahipti ama bu kokuyu nerede aldığını hatırlamıyordu. Bir türlü çözemiyordu bu koku ne kokusuydu.
Şakağını bir kez daha öptü Riccardo. Yanağına da aynı şekilde bir öpücük daha kondurdu. Burnunun ucuna, çenesine, kapalı gözlerini öperken Lavinia uyanık olsa ona laf edeceğine adı kadar emindi.
Gözünden öpülmesini sevmiyordu çünkü ayrılık getireceğine inanıyordu. Riccardo bir anlık unutarak öptü. Aslında Riccardo inanmıyordu öyle şeylere ama yine de Lavinia dediyse yapmıyordu. Onun için bir sorun yoktu.
Ellinin biri Lavinia'nın ince belini sarmıştı. Diğer eli de yüzünde geziyor olsa da bazen sadece onu kendine bastırıp sıkıca sarmak için kullanıyordu. Ne kadar sarılırsa sarılsın yetmiyordu sanki ona. Her şeyden korumak ister gibi göğsüne yaslayıp duruyordu. Kalbinin olduğu yere saklamak istiyordu onu. Dünya kötü bir yer olduğunu en başından beri biliyordu. Bu dünyada temiz kalan tek insan o olsun istiyordu. Kalbini de pis buluyordu.
Lavinia orayı hiç hak etmiyordu. O kalbin pisliği ona bile fazlayken kendisi sevdiği kadını oraya hapis falan edemezdi.
Aslında belki de Riccardo'nun kalbi en az Lavinia kadar temizdi...
Ama öyle kandırmışlardı ki... Ne Lavinia'nin onu sevebileceğine ihtimal verebiliyordu ne de bir başka birinin. Etrafına dönüp bakmış biri değildi. Tek yaptığı ve kötü olarak adlandırdığı şey hak yiyen, yolsuz, kadın düşmanları, hain veya bir o kadar pislik olan insanları öldürmekti. Bir masumum canını katleden ile bir tecavüzcünün canını katleden ile aynı keseye koyulur muydu tartışılırdı.
Dünya o kadar pis bir yerdi ki masumlar ölünce ses çıkmazdı. Ama nerede şerefsiz varsa sırf tanındığı için hiç olmayacak kadar ses çıkardı.
Dünya'nın adaleti de maalesef buydu.
Riccardo Lavinia'nın yanağını bir kez daha öptü. Sigara içmesi gerektiğini fark etti. İçinde oluşan sıkıntıyı belki alkol yada sigara aldırdı.
Sigara veya alkolün kokusunu Lavinia hiç sevmezdi. Bunu Riccardo çok iyi biliyordu. Onun yanında ne bir kere sigara ne de herhangi bir şekilde alkol içmişti. Zaten ihtiyaç da genelde duymadı. Ama can sıkıcı şeyler düşünüp bazen de içmesi gerekirdi. Bir insan bir alışkanlığını öyle hemen bırakmazdı ve Riccardo 15 yaşlarında sigaraya başlamış biriydi. Neredeyse 10 yıldır sigara kullanıyordu.
Yavaşça kalkarken aslında tek yapmak istediği koridora veya Lavinia'nın odasında olan balkonda sigarasını içip geri hemen dönmekti. Lavinia'nın yanından olabildiğince yavaş kalktı. Üzerine pantolonunu giydi sadece ve direkt olarak balkona çıktı.
Sofia ağaçların arasında peşinden geldiği adamı gördüğü anda durdu. Riccardo'nun balkona çıkmasını izlerken üzerinde hiçbir şey olmayan vücudunu inceledi. Karın kaslarınım her birine teker teker baktı. Uzun zamandır uğraştığı spor kollarını da aynı şekilde güçlendirmişti.
Riccardo'ya aşıktı. Her anlamda her bir yerini ayrı seviyordu. Ama işin olmayan tarafı da Riccardo tek bir an bile dönüp Sofia'ya bakmamış olmasıydı.
Sofia Riccardo'yu izlemeye devam ederken Riccardo balkona koyulan tekli koltuğu yayvan bir şekilde oturdu. Elinde olan sigarasını içerken içeri doğru bakıp Lavinia'yı izliyordu.
Sofia aklında uzun zamandır olan şeyi yapmak için zamanının geldiğinin her zaman farkındaydı. Ama Riccardo'nun Lavinia'ya aşık olacağını düşünüyordu. Buna ihtimal bile vermiyordu.
Sofia'ya herkes o kadar söylemesine rağmen Riccardo'nun sadece bir takıntı olduğuna kimse inandıramıyordu . Asıl sorun da tam olarak buradan başlıyordu. Aşk sandığı şey aslında bir aşk falan değildi. Küçüklüğünden beri tek yaptığı şey Riccardo'ya takıntılı olmaktı.
Riccardo eline telefonu aldı ve yüzünde olan yara izine baktı. Bu iz onun için vücudunda olan tek tük izler gibi değildi. Gözünün tam üzerindeydi ve bunu sevmiyordu. Ama Lavinia o izi de sevdirmeyi başarmıştı ona.
Riccardo'nun izine önce her zaman dokunuyordu. Yavaş yavaş okşuyordu parmakları o izi. Daha sonra ise izden boydan boyunca öpüyordu. Dudağı bütün ize değmek istese de gözlerinin üzerini öpmüyordu.
Riccardo ize bakarken bir kez daha gülümsedi ve direkt olarak Lavinia'ya döndü.
"O kızda ne var Riccardo?" Diye sordu kendi kendine Sofia. Lavinia onun için hiçbir zaman tehdit oluşturmuyordu ilk başlarda. Riccardo'nun sevmediği bütün özellikler o kızda vardı ve bunu sevmesine tek bir an bile ihtimal vermezdi. Bu olamazdı.
Riccardo ise onu kalbi yapmış ve adını da Peri koymuştu.
Aslında ona Peri Kızı derdi ama artık asla demek istemiyordu. Peri kızı olması için annesinin de Peri olmadı gerekiyordu. Annesini ise Riccardo hiç sevmemişti.
Uzun zamandır ailesi ila alakalı şeyler araştırıyordu Riccardo. Ama araştırdığı her şeyde annesini ayrı pis bir geçmişi çıkıyordu. O kadar çok düşmanı vardı ki annesinin yada terk ettiği o kadar insan vardı ki kesinlikle kimin tarafından öldürüldü bilinemezdi.
Yaptığı iş yüzünden kadını yargılayacak biri değildi. O kendi seçimiydi veya zorlaydı. Riccardo'nun bu umurunda değildi çünkü onun için yapabileceği bir şey yoktu. Ama yine de Black ila bağlantısını öğrenmek istiyordu. Lavinia'yı korumak için o adamı bulması gerekiyordu. Bunu biliyordu.
Cevap en yakında olmasına rağmen buna rağmen bunu göremiyordu. Her zaman yüz yüze olduğu biriydi ve bunun farkında olamıyordu.
Ayağa kalkarken gözleri bir anlığına ağaçların olduğu tarafa denk geldi. Gördüğü kişi ile gözleri kocaman oldu ve o tarafa bakmaya devam etti.
Sofia o an fark etmişti.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
26.52k Okunma |
2.42k Oy |
0 Takip |
58 Bölümlü Kitap |