(Selam gençler
Size bir haberim var da aslında.
Bunları konuşmak için daha biraz erken ama 15 bölüm falan sonra bu kitabı bitirmeyi düşünüyorum ama sayı uzaya bilir.
Yani birkaç gün günlük bir bölüm atalım ona göre bakacağız.
Seviliyorsunuz.)
💔
Önümde dura Riccardo'ya gözlerim dolu dolu bakıyordum. Dört aylık hasret artık ömürlük olmuştu. Fark etmiştim. Bu canımı o kadar yakıyordu ki... Kelimelerim yoktu. Anlatacağım bir şey yoktu. Yapa bileceğim bir şey yoktu.
Giden oydu. Ölen bendim.
Seven o muydu? Seven ben miydim?
Onun gözlerinde olan acı mı daha fazlaydı benimki mi?
"Yaşıyorsun." dedi ve elini kaldırıp tam yanağıma koyacakken bir adım geriye attım. Gözleri doluydu. "Buradasın." dedi bir kez daha sesi titrerken. Sol ve sağ gözünden eş zamanlı iki damla yaş düştü. "Peri... Yalvarırım hayalsen bile kal." dediğinde gözlerinin içine bakıyordum. "Yalvarırım." dedi bir kez daha.
Ne dediğine anlam vermek istiyordum ama veremiyordum. "Ne söylediğini anlamıyorum." diye mırıldandım İngilizce bir şekilde. O da İngilizce konuşuyordu. "Ne diyorsun Riccardo?" dedim bir kez daha.
"Ya-yaşıyorsun." dedi bir kez daha ve ellini havaya kaldırdığında gözlerim eline kaydı. "Yalvarırım bir kez daha dokunduğumda gitme." dedi. Sesi öyle bir çıkıyordu ki o an o sesine kendi acımdan daha fazla acıtıyordu canımı. "Yalvarırım Peri. Sana dokunmak sana kaybetmek olmasın bir kez daha." dedi.
Bir şey demedim. Elli o kadar titriyordu ki yüzüme kadar ulaşamayacağını his ettim. Zayıflamış olduğu çok belliydi ve nefesi alkol ve sigara kokuyordu. Uzun zamandır alamadığım kokusu yine o kokuların arasından kendini belli ediyordu. Yüzü öyle bir çökmüştü ki... Gözlerinin rengini ben bu kadar hiç soluk görmemiştim. Her zaman bana bakan o koyu zümrüt yeşili gözler o kadar içimi titretti ki sertçe yutkundum.
Ellini yanağıma koyduğunda akan göz yaşım dışarı çıkarken gözlerimi kapattım ve titrek bir nefes aldım. Aldığım nefes ciğerlerime batmıyordu bu sefer. Kalbime batıyordu direkt.
Kavuşma denen şey acı verir miydi? Bence vermezdi. Veremezdi. Ama biz kavuşmuyorduk. Belki de veda edip gidecektim ben. Karnımda onun bebeği ile kalbimde o varken ben sadece arkama dönüp gidecektim. Belki ona son kez sarılmadan, onun ile kurduğum hiçbir hayali gerçekleştiremeden, "Elveda." demek yerine "Mutluluklar." diyerek veda edecektim ona. O yeşil gözlerine bir daha bakamayacaktım. Saçlarına dokunamayacak kadar uzak olacaktı. Başkasına ait olacaktı. Benim olmaktan çıkıp başkasına ait olacaktı.
Belki de ona artık "Peri'm." diyecekti. Bana iyi gelen o kalbi kokusu başkasına ait olacaktı. Aşık olduğum sesi başkasına ait olacaktı. Ben onun için göz yaşları dökerken o gülecekti.
"Baban oğlum." diye içimden geçirdim. "Aşkından ölüp bittiğim adam evleniyor oğlum."
"S-sen ya-yaşıyorsun." dedi bir kez daha.
"Hayır Riccardo." dedim gözlerim ile ona bakarken. Elini itekleyecektim ama elinde sargı olduğu için yapmadım. Bir kez daha kıyamadım ve yavaşça tutup bileğinden yanağımdan çektim. Gözleri elimin her bir hareketini ayrı ayrı inceledi. "Ben çoktan öldüm." dedim gözümden bir damla yaş akarken. Arkamda olan yazıyı gösterdim. "Ölü bedenim acı çekiyor sayende." dedim sadece. "Terk ettiğin gün öldüm. Ben öldüm Riccardo." dedim ona bakmaya devam ederken.
Karanlıktaydım sanki. Her yer o kadar aydınlıkken benim üzerimde bir karanlık vardı sanki. Etrafta o kadar ışık vardı ama o ışılar bizim için yanmıyordu. O ışıklar bu sefer beni karanlığa mahkum edecekti biliyordum. Yalnızdım. Bebeğim ile artık sadece yalnızdık.
Hala bir şekilde bir yerlerden belki gelir diye beklemiştim. Belki çıkar karşıma her şey için mantıklı bir açıklama yapardı. Bitirmemiştim. Onu ne içimden atmıştım ne de ondan vaz geçmiştim. Kalbimin sızılarını onu unutmam için bana yalvarışlarını kelepçelemiş ve sadece kendi beynimi dinlemiştim. Geceleri harici onu düşünmemiştim. Düşünürsem ona kızardım. Belki de ondan nefret ederdim. Edersem aşkımı yitirirdim.
"Sus sus sus." dedi hemen. Kafasını iki yana sallıyordu. "Hayır Peri hayır. Deme öyle yalvarırım deme." dedi.
Biliyordum. O yeşil gözlerinin içinde umut vardı. Görüyordum. Bu umudun sebebini anlamıyordum. Aynı zamanda benim içimde saf acı vardı. Sadece acı vardı. Bir tek acı vardı ve başka bir şey yoktu. Benim mavilerim onun yeşillerine kavuşmuştu ama birazdan yine ayrılacaklardı.
"Ben sana olanı söyledim Riccardo." dedim ona bakarken. Kafasını iki yana salladı.
"Ben asla Peri," dedi bana bir adım daha yaklaşırken. "ben senden bırak ayrı kalmayı bir adım daha ileri gidemem." dedi.
"Gittin." diye fısıldadım. Kelimeler boğazımı yakıp ona ulaşmıştı. "Bırakıp gittin."
"Hayır Peri hayır." dedi hemen. "Öldün sanıyordum yemin ederim öldün sanıyordum." dedi hemen ve kendini gösterdi. "Hayalinle yaşıyorum ben günlerdir. Hayaletin ile yaşıyorum." dedi ve bana bakmaya devam etti. "Yemin ederim sana Lavinia." diye fısıldadı. "Sana senin üzerine yemin ederim çünkü daha kıymetli bir şeyim yok. Yemin ederim öldü dediler bana." dedi.
"Beni bulman zor değildi." dedim ona bakarken. Gözlerinin içine bakarken benim ona inanmamı istiyordu. Biliyordum. Gözleri tekrar karnıma değdi bir an ve karnımın üzerindeki elime baktı ve tekrar döndü. "Riccardo, sana söylemem gereken bir şey var," dedim. Sesim o kadar titriyordu ki sesim bana uzak geliyordu. Beni dikkatle dinliyordu. "Hamileyim," diye ekledim, gözlerimden yaşlar süzülürken. "Bebeğimiz olacak."
Söylemem gerekirdi belki ama ben bunu karnımdaki bebeğe yapamazdım. İlerde babasına kendisinden haberi olmadığını söyleyemezdim. Biliyordum bu acı verirdi. Ben oğlumu böyle büyütemezdim.
Riccardo'nun yüzünde şaşkınlık ve karmaşık duygular belirdi. "Ne?" diye sordu, sesinde kırgınlık ve üzüntü vardı.
Başımı eğdim ve derin bir nefes aldım. "Sana söylemesem ilerde bebeğim benden hesap sormasını kaldıramam." diye bir açıklamada bulundum ona. "Ama şimdi burada, bu anı paylaşmak ve bir daha da görüşmemek üzere gideceğim."
Riccardo, yanıma daha fazla yaklaştı ve elimi tuttu. "Yalvarırım." diye mırıldandı bir kez daha. "Bana hayaletin ile devam etme hayatıma. Bana bunu yaşatma Peri." gözlerimin tam içine bakarken Riccardo'nun gözlerinden bir damla daha yaş düştü. "Dinle beni bir kez daha." dedi en sonunda. "Lütfen dinle. Beni dinle." dedi ve ona bakmayı sürdürdüm. "Beni affedebilir misin?" diye sordu, gözlerinde pişmanlık vardı. "Seni terk ettiğim için, seni yalnız bıraktığım için..."
"Ben gideceğim Riccardo." dedim ona bakarken. "Kalbimde sen ile yaşayacağım ama gideceğim." dedim ve arkadaki düğün yerini gösterdim. "Sende hayatına devam edeceksin."
"Hayatım sensin." dedi bana bakarak. "Onu benden alma." dedi karnıma avcumun arasında olan eli ile bastırdı. "Yalvarırım onu benden alma."
Arkadan bir kadın sesi duyuldu ve sadece "Riccardo..." dedi.
BÖLÜM SONU
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
26.53k Okunma |
2.42k Oy |
0 Takip |
58 Bölümlü Kitap |