5. Bölüm

4. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

Lavinia, titreyen elleriyle duvarda yazan o sözcüklere bakıyordu. Gözleri donuk, yüreği ise hırpalanmış bir deniz gibi fırtınalıydı. Ayakta duracak gücü yoktu artık; bedeninin her hücresi sanki ağır bir yükün altında eziliyordu. Odaya, etrafındaki her şeye bakmaya devam etti ama gözleri bulanıktı, zihni karma karışıktı. Sonunda, yavaşça dizlerinin üzerine çöktü; dünya başına yıkılmış gibiydi.

Annesinin cesedi yoktu. Odanın içi, korkunç bir gerçeği saklar gibi usulca ve düzenli duruyordu. Sanki burada hiç ölüm yaşanmamıştı, sanki annesi bu odada bir an bile zarar görmemişti. Lavinia, o anın içinde, annesinin cansız bedenini hiç görmemiş, dokunmamış gibi hissediyordu kendini. Bu çelişki, ruhunu daha da derinden yaralıyordu.

Riccardo ise duvarda yazan yazıya sabitlenmişti. Yeşil gözleri karanlık bir gölün dibindeki kayalar gibi iyice koyulaşmış, derinleşmişti. O yazı… yıllar önce babasının ölümünden sonra da karşısında durduğu o yazıyla aynıydı. İçindeki öfke, acı ve intikam duygusu hala taptazeydi.

Yıllardır yüreğinde yanıp sönen o ateşin içinde, ilk kez gördüğü bir kadına aşık olmuştu Riccardo. Ve bu kadının yaşadığı evde, karşılaştığı aynı yazı… Bunlar bir tesadüf müydü, yoksa karmaşık bir oyunun parçası mı? Kafasında bir sürü soru dolaşıyordu. "Acaba kızı bilerek mi arabaya attılar?" diye düşündü. "Yada o bilerek mi yola atladı?"

Kız, o an gözünde bambaşka bir ışıkla parlıyordu. Melek gibiydi; hem kırılgan, hem saf, hem de derin bir acıyla yanıyordu. Fakat Riccardo’nun aklındaki şüpheler hiç eksilmiyordu. Acaba bu masum görünen kız, kendisini tuzağa mı çekmek istiyordu?

Lavinia’nın ise böyle bir planı yoktu. O, sadece kendi küçük dünyasında yaşayan, annesinin katledilmesinin yarattığı acının içinden geçen biriydi. Her şeyini kaybetmişti. Dünyası yıkılmış, ruhu paramparça olmuştu.

Annesi, onun için dünyadaki tüm anlam demekti. Hep annesini, kanatsız bir melek olarak görmüştü; kırılgan ama güçlü, sevgi dolu ama çaresiz. Onu o kadar çok seviyordu ki, kelimeler kifayetsiz kalıyordu anlatmaya.

“Anne…” diye fısıldadı Lavinia, sesi kısılmış, neredeyse bir çığlık gibi boğuktu. Gözlerinden süzülen yaşlar, yorgun ve kırgın yanaklarından aşağı süzülürken, sanki annesinin cansız bedeni o an oradaymış gibi canlandı gözlerinde. Kanlar içinde yatan o beden, Lavinia’nın zihninden hiç çıkmayacak gibiydi. Zaman durmuş, her şey susmuştu.

Riccardo, duvardaki yazıya bakmaya devam ederken, perinin bu halde olmasına dayanamadı. İçinde büyüyen acı, çaresizlik onu yere çekti. Aniden diz çöktü. Kızın gözleri, sanki bayılmak için son bir yer arıyormuş gibi aralıklı kapanıyordu. Nefesi kesilmiş, dünyadan kopmak üzereydi Lavinia.

O an, odadaki sessizlik neredeyse boğucu bir hava gibi üzerlerine çökmüştü; kalpler, boğazda düğümlenmişti.

“Peri kızı.” diye fısıldadı Riccardo, sesi neredeyse bir dua edercesine titriyordu. Kalbindeki kırılganlığı, çaresizliği ve koruma isteğini gizleyemiyordu. Kızı kucaklamak istedi ama Lavinia, bakışlarını boşluğa dikmiş, sanki gözleri görünenin çok ötesinde bir yerdeydi; ruhu korkunun esaretindeydi.

“Oradaydı.” dedi Lavinia, sesinin titremesi ellerindeki çaresizliği ele veriyordu. Tertemiz halının üzerini işaret etti, o saf ve masum zeminde yaşanan kabusun kanıtına dokunmaya çalışır gibi. Titrek elleri dolaba doğru uzandı, nefesi kesilmek üzereydi. “Bana baktı oradan.” diye fısıldadı, sesi adeta kırılmanın eşiğindeydi.

Riccardo, zaman kaybetmeden havadaki o ince eli usulca tuttu; içindeki fırtınaya rağmen sakin olmaya çalışıyordu. “Tamam, sakin ol.” dedi yumuşak bir sesle, kalbi parçalanırken.

Lavinia, gözlerini dolaba çevirdi, korku ve çaresizlikle tekrar etti: “Bana baktı oradan.” Sesi neredeyse kırılıyordu. “Bakıyor.” dedi, korkunun soğuk eli onu geriye itti. Geri çekilirken bedenindeki her hareket, içinde büyüyen dehşeti gözler önüne seriyordu.

Riccardo arkasına döndü, gözleri etrafta hızla gezindi. Dolabın arkasında kimse yoktu. Bu gerçeklik, Lavinia’nın zihninde yarattığı fırtınayı dindirmiyordu. Psikolojisinin ne kadar kırılgan olduğunu düşündü.

Peri kız, sığınacak limanı ararken, güveni en çok ihtiyaç duyduğu anda yeniden tehdit altında hissediyordu. Korkuyla Riccardo’ya baktı, titreyen parmağıyla işaret ettiği yere: “Orada.” dedi, sesi neredeyse kırılmıştı. Geriye doğru sürünmeye çalıştığında, her hareketi geçmişin acı dolu yankılarını taşıyor gibiydi.

Riccardo’nun adamları, kızın bakış attığı yere baktılar, fakat gözleri boşluğu gösteriyordu. “Orada kimse yok.” dedi Riccardo, sesindeki kararlılığa rağmen içindeki endişe belirgindi.

Lavinia, bu sözlere inanmak istemiyordu. Aklının ona oynadığı oyunla, gerçeklik arasında sıkışıp kalmıştı. Riccardo’ya inanmak isteyen tarafı ile korkularının pençesindeki tarafı savaş halindeydi.

“Görüyorum.” diye fısıldadı, korku ve çaresizliğin iç içe geçtiği sesiyle. O an zihninden bir an bile gitmeyen düşünce, tekrar saldırıya uğrayacağı korkusuydu. Annesinin cesedi gözlerinin önünden hiç kaymıyordu; sanki varlığı odanın köşesinde nefes alıyordu.

Riccardo, Lavinia’nın çektiği acıyı adeta kendi bedeniyle hissediyordu. Onun acısı, onun dünyasını da yıkıyordu. Ama içinde var olan şüpheler, kuşku ve korkularla mücadele ediyordu. Kendi içinde yaşadığı savaştan kaçamıyordu.

Artık dayanamayarak, belki de tuzak olsa da ona inanmak istedi. Silahını ağır ağır havaya kaldırdı, nefesini tuttu. Dolabın olduğu tarafa tek bir kurşun sıktı. Patlayan mermi sesi, Lavinia’nın korkusunu derinleştirdi; gözleri irkildi, titreyen bedeninde korkunun soğuk bir dalgası yayıldı.

Şok içinde, elinde silah tutan Riccardo’ya baktı. Gözleri direnmeyi bırakmış, yorgun ve kırgın bir teslimiyetle ağır ağır kapandı. O an, aralarındaki görünmez duvarlar yıkılmış, kelimeler susmuştu.

Sessizlik, odayı kaplamış, kalpler boğuk bir şekilde atmaya devam ediyordu. İki yalnız ruh, acının ve korkunun ortak dilinde buluşmuştu.

 

Biliyorum, bu bölüm biraz kısa kaldı ama bu küçük parçayı yazmam gerekiyordu ki sonraki bölüme sağlam bir köprü kuralım. Merak etmeyin, ilerleyen bölümlerde isimler ve sürprizler yavaş yavaş ortaya çıkacak.

Yakında tekrar buluşmak üzere!

Öpüldünüz! 💕✨

 

 

​​​​​​

 

 

Bölüm : 14.10.2024 22:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...