38. Bölüm

35. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

Uyanmıştım ama saat kaç olduğunu bilmiyordum. Sadece yatağı yan tarafına ellimi attığımda olan boşluk sebebi ile uyanmıştım.

Gözlerimi açıp etrafa bakındım gözlerim. kırpıştırarak. Etrafa bir kez daha bakındığımda odada tek başıma olduğuma kanaat getirmiştim sonunda. "Riccardo?" dedim yüksek bir sesle. Ayağa kalktım ve kendi dolabımdan bir şort ve bir tişört geçirdim üzerime. Etrafa bakınmaya devam ederken bacağımın arasında olan acıyı da his edebiliyordum.

"Riccardo?" diye seslendim bir kez daha. Koridora çıkmak için birkaç adım attım. Alçım olmasını umursamadan üzerine basıyordum çünkü nasıl olsa bu sabah o alçılardan da kurtulacaktım.

Koridora çıktığımda orasının da boş olduğunu fark ettim. Riccardo'yu arayan gözlerim etrafı dolaşıyordu ama evde ne Riccardo ne de bir başkası vardı. Kimse yoktu.

İçimde bir korku oluşmasına rağmen onu haksız çıkarmak ister gibi bir kaç kez daha etrafa bakındım. Üst kattaki odalara da bakınırken en sonunda her odaya bakmıştım.

Riccardo veya adamlarından biri bile yoktu.

Odama döndüm ve ellime telefonumu aldım. Titreyen ellerim ile Riccardo'yu aradım. Riccardo buraya gelirken kullandığı bir hat daha vardı. O numara ile ona ulaşmaya çalıştım ama telefonu kapalıydı.

"Hayır hayır hayır. Sende terk edemezsin beni." dedim gözlerimden yaşlar düşerken. Ne zamandır o yaşların düştüğünü kendim bile bilmiyordum.

Etrafıma bir kez daha bakındım sanki onu bulacakmış gibi ama yoktu.

Dışarı çıkmış olması fikri geldi aklıma. Kapıdan çıktım. Arabalar da yoktu kapının önünde. Sadece etrafıma bakındım.

Ben terk edilmiş miydim?

"Hayır hayır." dedim ellimdeki telefondan bir kez daha Riccardo'yu aradığımda. "O yapmaz. Beni terk etmez o." dedim. Telefonu bir kez daha çaldırdım ve kulağıma koydum. Kimse açmadı.

Ben bir kez daha terk edilmiştim.

Artık buna emindim.

Dizlerimin üstüne çöküp ağlamak istedim ama bu olmadı. Hiçbir şey yapmadım. Göz yaşlarımı silip dimdik durdum. "Önce annemin katilini ve kardeşimi bulacağım Riccardo." dedim ve içeri doğru yürüdüm. Kapıyı kilitledim. Annemin katledildiği odaya yürüdüm.

Normalde olsa belki günlerce Riccardo'nun beni terk etmesine ağlardım ama bugün bunu yapmayacaktım. Odaya çıkıp etrafıma bir kez daha bakındım.

Kafam etrafı çevirerek dolaşırken ben olduğum yerde öylece duruyordum. Ne olup bitmiş olduğunu düşünüyordum. Yerde yatan o cesedi nasıl bir anda yok etmiş olabilirdi? Ve bu kan kaplı odayı bu kadar temiz nasıl temizlemişti?

annemin odasında olan çekmeceye doğru yürüdüm. Çekmeceyi karıştırdım. Annemin günlüğünü buldum. Ve altında bir kağıt vardı. Kaşlarımı çatarak kâğıda baktım. Ucunda kanlı bir iz vardı.

11I26 11U12E19İ14E G5L

1 Ocak 2025'de

Kaşlarım ellimdeki kağıda baktıkça çatıldı. Kâğıtta yazan şeyi anlamıyordum. Ucundaki kan bu kağıdı o katilin yazdığını bana bağırıyordu. Annemin günlüğü elimde kağıdı ise sıkı sıkı tutarken orda öylece durmuş kağıda bakıyordum.

Kağıdın koordinat olmasını bile düşündüm ama harfler bunu bozuyordu. Ne olduğunu çözmeye odaklandım. Ama ne olduğunu bulamadığımda annemin günlüğüne baktım.

Günlüğün ilk sayfasına geldiğimde yazan birkaç satır ile öylece durmuş sadece günlüğe bakıyordum.

"Bu gün benim oğlum oluyor.

Benim sevdiğim adamdan oğlum oluyor. Hayat bana ilk kez güldü. Bana ilk kez bir aile kurma fırsatı verdi. Bebeğimiz olacak.

Lavinia da olacak ama bir gün benim de 3 kişilik mutlu bir ailem olacak."

Üç kişilik mutlu bir aile...

Annem bu kadar mı beni istemiyordu? Bunu bende görseydim keşke.

"Lavinia'yı sevmiyorum değil ama bana onu hatırlatıyor. Ona hiç benzemiyor ama yine de onun kızı sonuçta. Onu bana hatırlatıyor.

Aslında Lavinia ikimize de benzemiyor. Ateş kızılı saçları, masmavi gözleri ve çilli yüzü hiçbir özelliği ne bana ne de ona benziyor bilmiyorum.

Bide o iyi kalpli.

Benim tam tersim bir kızım var. Fazlası ile iyi kalpli. Benim umursamadığım o kız sürekli beni umursuyor ve bunun nedenini bende anlamıyorum.

O sevilmeyi bilmese de çok güzel seviyor."

Annemin günlüğüne odaklanmaya devam edecekken aşağıdan gelen tıkırtı sesi ile kaşlarımı çattım. Ayağa kalktım ve adım sesi yapmamaya özen göstererek kapının olduğu tarafa doğru yürüdüm. Kapıya kulağımı yasladım ve adım seslerini duymak için dikkat kesildim.

"O kız burada olduğu söylendi onu almamız lazım." dedi. Kaç kişi olduklarını o an kestiremedim. "Zaten kızın ayağı kırıkmış. İstese de kaçamaz." dedi.

Ayağıma baktım. Alçıyı oradan kendim çıkarmama gerekiyordu.

"Black de şu kızı alamadı bir altına. Onun yüzünden biz uğraşıyoruz." Dedi. kaşlarım çatıldı dediği kelimeye.

Ayağımdaki alçıyı hareket ettirmeye çalıştım. Çıkmadığını gördüğümde derin bir nefes verdim.

"Nerede bu kız?" dedi bir başka adam. Annemin odasında olan dolaba doğru yürüdüm ve sırt çantasını oradan aldım. Annemin günlüğünü ve o kağıt parçasını koydum. Üzerime de hırkayı geçirdim ve tam gidecekken annemin çekmecesindeki bıçağı hatırladım. Bıçağı alıp açtım ve pencereye doğru ilerledim.

Yüksekti ama tırtıklı olan yerlere basarak kaça bilirdim. Alçı işi zorlaştıracaktı. Buna emindim ama yine de kaçmam gerekiyordu.

Ölmek istemiyorsam kaçmalıydım.

Önce kendimi aşağıya doğru sarkıttım daha sonra ise adım adım inmeyi başardım. Uzaklaşmak için çok bir zamanım yoktu. Bunun da çok net bir şekilde farkındaydım.

Hızlı adımlarla oradan uzaklaşmayı başardığımı düşünsem de bu öle olmadığını arkamdaki sesten duydum.

"HEY SEN DUR ORADA!"

 

 

Bölüm : 29.12.2024 13:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...