25 gün sonra
Yazarın anlatımıyla
Uyuyan kızı izledi bir süre daha Riccardo. Boşa gidecek çabalarını düşündü.
Kardeşinin öldüğünü ona söyleyemedi. Söylese kendine verebilecek zararlardan korktu.
Her gün Riccardo ile Lavinia yan yana uyuyorlardı. Artık sevgili gibi olmuşlardı.
İkisi de birbirine hiç olmadığı kadar iyi geliyorlardı.
Riccardo daha önce hiç duymadığı duyguları Lavinia ona his ettiriyordu.
Riccardo sevilmeyi, sevmeyi, aşkı, mutluluğu, huzuru, kalbini sadece bir kadında bulmuştu.
Buna olanak dahi vermezdi. İlk görüşte aşka inanmazdı.
İnsan hiç tanımadığı birine aşık olabileceğini düşünmezdi.
Lavinia onun nefret ettiği veya inanmadığı her ne varsa teker teker bir araya gelmiş ve Lavinia ortaya çıkmıştı.
Bütün duvarlarını yıkmıştı Lavinia Riccardo'nun. Gözlerinde olan o soğuk bakışlar artık daha yumuşak bakıyordu.
Sevilmek de sevmek onu değiştirmişti.
Ve bunu sadece bir aydan biraz daha fazla bir süreden yapmıştı.
"Hayatım senin elindeyken neler yaparsın?" Dedi Riccardo Lavinia'nın yüzündeki saçları çekerken. Lavinia Riccardo'ya sokulmuş uyuyordu.
Riccardo ile ne zaman ayrı bir şekilde uyusa kabus gördüğü için Riccardo artık sürekli Lavinia uyumak istediği anda onun yanına geçip sıkıca sarılıp uyuyordu.
Riccardo onca zaman geçmesine rağmen ne bir sigara ne de bir alkol almıştı. İkisine de ihtiyacı yoktu.
Yavaşça dudaklarını kızın yanağına bastırdı. Uyandırmak istemiyordu. Ama uyurken fazla tatlı olduğu için sık sık yanaklarını veya anlını öpüyordu.
Saçlarında elleri dolaşmaya devam etti. Her bir telini ayrı ayrı okşamak istiyordu.
"Fazla güzelsin. Her zaman dediğim gibi gerçel olamayacak kadar.''
İtalya'da haletmesiereken birkaç işi vardı. Ama Lavinia şu anda bu şekilde uyurken onu bırakıp gidemezdi de.
Uyanmasını beklemek zorunda olduğunu biliyordu. Saat daha gece yarısı olabilişrdi ama yine de gitmesi gereken birkaç yer vardı.
Sabah erken saate Türkiye'ye gideceklerdi. Riccardo Lavinia için Türkçe öğrenmeye çalışıyordu. Öğrenmesi zor olabileceğini düşünmüyordu.
Biraz daha Lavinia'yı izledi.
Onu izlemek sanki herşeyi değiştiriyordu.
Ona Peri Kızı nadir diyordu artık. Peri'm diyordu genelde.
Annesi bir peri olamayacak kadar kötü biriydi.
Lavinia annesinin neler bulaştığını bilmiyordu. Tek bildiği hayat kadını olduğuydu.
Riccardo ise işi biraz deştiğinde ortaya her seferinde yeni şeyler çıkıyordu. Ama herşey asla tam değildi.
Mesele Özgür'ün doğumu çok karmaşıktı.
Kadın sürekli bir şekilde korunuyordu seksten sonra. Ama bazı insanlarda korunmadığını öğrenmişti.
O zamanlar birlikte olduğu adamları bulmuştu Riccardo. Hepsinin dediği ortak şeyler vardı.
İlk başlarda işi yaparken fazla istekli olduğunu söylemişlerdi. Hatta farklı seks oyuncakları eklediklerini söylemişlerdi.
Devamlı müşterileri bağlıyordu kendine. Prezervatifkulandıklarını söylüyorlardı her zaman. Üstüne bir de sabah uyandıklarında kadının hap içtiğini söylüyorlardı.
Yani Özgür'ün kimden dogduğunu bilmiyordu ama Özgür bir şekilde kadının kendi isteği ile olmuştu. Özgür'e kendi isteği ile hamile kalmıştı.
Özgür'ün babası kimdi?
Kimliğinde babası kısmında sadece Bilinmiyor yazıyordu. Annesinde ise kadının kendi adı aynı şekilde yazıyordu. Lale.
Özgür'ün babasının kim olduğunu öğrenmesi gerekiyordu. Kolay değildi. Ama bunu bilmesi gerekiyordu. İçinden bir ses Özgür'ün babası kimse onun altından birşeyler çıkıcağını söylüyordu.
İç sesi bir kez daha haklıydı.
Lavinia!ya biraz daha sokuldu. Lavinia'nin bacaklarını kendi bacaklarının arasına yerleştirdi. Alçısının çıkmasına daha bir süre daha vardı. Bir kaç gün sonra çıkacaktı. Türkiye'ye vardıklarında da çıkarta bilirlerdi.
Daha fazla onu kendine çekti. Ne kadar sarılırsa sarılsın ona yetmiyordu. Onu her seferinde daha azla his etmek istiyordu.
Uyanıkken de sürekli onu izlese de Lavinia'yı uyurken izlemeği nedensizce daha çok seviyordu.
Lavinia uyanıkken anne ve kardeşi aklına geldikçe gözlerine yerleşen hüznü fark edebiliyordu Riccardo.
Annesinden az çok biraz sevgiyi tatmıştı bu kız. Riccardo onu seven birini kaybetmediği için Lavinia'yı asla tam anlamıyla anlayamazdı belki de.
Riccardo'nun anne ve babası asla bir araya gelmemesi gereken iki insan olmuşlardı. Kendi hırsları için her şeyi yapma potensiyeri ikisinde de vardı.
Annesi türktü. Babası İtalyandı. Annesi islam dinindendi. Babası hristıyandı. Annesi sadıktı babası her fırsatta aldatıyordu.
Annesi babasını sevmemişti. Onun parasını sevmişti.
Babası annesini sevmemişti. Elinin altındaki o oyuncağa sahip olmayı sevmişti.
Abisi kendi istekleri ile dünyaya gelen bir çocuktu. Riccardo öyle değildi. Riccardo'nun ailesi Riccardo'yu aldırmk bile istemişti. Bebek istemiyorlardı. Riccardo'ya bu yüzden asla ama asla sevgisini his etmiş bir adam değildi.
Abisi belki biraz severdi.
Ama sadece o kadardı. Abisinden başka kimse de sevmezdi. O da belki severdi.
Yanağına bir öpücük daha kondurdu. Saçlarına kafasını ömerken elli Lavinia'nın bel boşluğunda ileri geri haraketler yapıyordu.
Elli orda kalp ritimleri çiziyordu. Lavinia'nın veya kendisinin değildi bu. Birineait deiğildi ama yine de o an gerçekten öyle şeyler çizmek istemişti.
Lavinia'ya daha fazla sokuldu ve uyumak için gözlerini kapadı. Daha sonra direkt olarak eşofmanının cebide olan telefonun titremesi ile kaşları çatıldı. Gecenin bir yarısı onu arayacak olmaları garipti.
Telefonu açmak için bir kolunu sıkıca sardığı yerden gevşeti. Riccardo'nun an Lavinia'nın kaşlarının çatıldığını fark etmişti. Gülümsedi.
Lavinia sanki o sıkıca sarılmayı fazlası ile hem alışmış hem de sevmiş gibi kaşlarını çatması komiğine gitmişti.
Lavinia ellini Riccardo'nun krın kaslarına yani baklavalarının üzerine attı. Riccardo yüzündeki gülümseme ile telefonu açtı. Lavinia kesinlikle ona sarılmasını istiyordu. Riccardo bunun farkında olduğu için konuşmayı olabildiğince kısa tutacaktı.
"Umrım Peri'me sarılmamı kesmen için geçerli bir nedenin vardır Arman yokse seni öldüreceğim.'' dedi.
Arman ona anlatması gereken şeyleri kafasında tartıp biçti. "Abi aslında birşey oldu ama.'' dedi.
Riccardo'Nun sesi o kadar yavaş çıkıyordu ki hepsi Lavinia'nın uykusu bölünsün istemiyordu.
''Abi.'' dedi arman saçlarının bir kenarını toplamaya başlamıştı.
"Söyle artık Arman.'' dedi Yiğit. Sabrının sonuna yaklaşıyordu.
"bir kadın ve genç birinin mezarı bulunmuş Türkiyede. Aynı zamanda bu cesetlerin bulunduğu yer onun evine çok yakın.''
BÖLÜM SONU
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
26.49k Okunma |
2.39k Oy |
0 Takip |
58 Bölümlü Kitap |