31. Bölüm

28. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

Lavinia'nın anlatımıyla

Yanımda olan her kimse yavaşça ayağa kalkmasına homurdandığımı uyku ile uyanıklık arasında hatırlıyordum.

Saçlarımda geznen eller ve yumuşak ama kalın bir ses uykumu açmaya yetmemişti.

''Uykuna devam et Peri Kızı. Azıcık işim var.'' dedi ve yanağımda his ettiğim yumuşak şey ile yanımdan ayrıldığını anladım. ''Buralardayım. Çalışma odasındayım.'' dedi.

Birşey söyleyip söylemediğimi hatırlamıyordum. Uykuma devam ettim sadece.

Ne kadar geçtiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ama rüya veya kabus görmeye başlamıştım.

''Güzel kızım.'' dedi bir ses. Issız bir ormanda gibiyim. Nerede olduğumu yada neden burada olduğumu bilmiyordum.

Kabus veya rüya gördüğümü ayırt edemiyordum.

Etrafıma bakındığımda beni karşılayan tek şey gökyüzüne kadar uzanan ağaçlardı.

"Anne." Dedim. O an Kendi sesim bana çok uzak gelmeşti.

Anne kelimesi ormanda yankılandı. Etrafıma bakinmaya devam ettim. "Anne nerdesin?" Dedim.

Ağaçların arasından bana doğru gelen Özgür'ü fark ettim. "Abla." Dedi.

O tarafa doğru baktım. "Ablam." Dedim. Bana baktı.

Üzerinde bembeyaz bir takım vardı. Beyaz giyinmekten her zaman nefret eden Özgür'ün üzerinde belki de zorla giydirdiklermizi saymazsak ilk kez beyaz giyiyordu.

"Abla." Dedi elini uzatarak. "Abla düştüm kaldırsana beni." Dedi.

Gözleri dolu dolu olduğunu buradan görüyordum. "Ablam." Diyerek yaklaştım ona bir adım daha.

"Abla kurtarsana beni." Dedi ve ellini gösterdi. "Gelsene yanıma." Dedi.

"Özgür." Dedim. Yanağımdan düşen ıslaklığı sanki bir an his etmiştim.

"Abla ölüyorum. Kimse görmüyor. Duymuyor. Abla düştüm kaldir beni. Yine ilk sen koş abla." Dedi.

Her zaman böyleydi. Bir kez olsun kendini koruya bilen biri değildi. Her zaman ilk düştüğünde ilk koşan bendim.

Annem de koşardı.

"Özgür bulucağım ablam ben seni." Dedim.

Bana baktı. Kafasını iki yana salladı. "Üşüyorum abla." Dedi.

Yutkundum. "Isıtırım ben seni kardeşim." Dedim.

"Senin sıcaklığın ilk kez beni ısıtamaz abla." Dedi kafasını iki yana sallayarak. "Ben çok üşüyorum abla." Dedi.

"Kızım." Dedi. Arkamdan gelen sese kardeşimden gözlerimi ayırmak istemediğim için bakmadım.

"Annem sana kızım dedi." Dedi gülümseyerek.

"Özgür ablam." Dedim. Bana bakıyordu.

"Abla ben çok üşüyorum. Bedenimi örter misin?" Dedi.

"Ben sarılırim ablam sana." Dedim hemen.

"Beni sen ısıtamazsın abla artık." Dedi.

"Isıtırım. Yemin ederim ki ısıtırım. Ablanım ben senin. Isıtırım." Dedim.

"Üzerime toprak ört abla." Dedi. Kafamı iki yana salladım.

"Ölülere toprak örtülür. Sen yaşıyorsun." Dedim hemen.

"Öldürdü abla." Dedi sadece. "Üşüyorum abla." Dedi bana bakmaya devam ederken arkamda bir yeri gösterdi. Oraya döndüm.

Annem vardı. O da bembeyaz bir elbise içindeydi. Gelinlik olma ihtimali olduğunu düşündüm.

"Anne." Dedim. Ona doğru yürüdüm bu seferde. "Anne." Dedim.

"Kızım." Dedi. Ona baktım sadece.

''Anne.'' dedim bir adım daha atarken ellini havaya kaldırdı.

''Sakın Lavinia.'' dedi hemen. Sinirliydi.

Herzamanki gibi.

''Anne benim.'' dedim kendimi göstererek. Ona doğru bir adım daha attarken

"GELME BURAYA ÖLÜM ÇİÇEĞİ!" diye bağırdı.

Sinirlenince adımın anlamını söylerdi. Her zaman yaptığı bir şeydi.

"Sen ebni bulmadın." Dedi hemen. Kafamı iki yana salladım.

"Kaçmak zorunda kaldım anne ben." Dedim.

Kafasını iki yana salladı. "Sen orda beni yanlız bıraktın." Dedi.

Kafamı yine iki yana salladım. "Anne bende ölecektim." Dedim.

Kafasını o da benim gibi iki yana salladı. "Senden nefret ediyorum Lavinia."

Yüzüme çarpan su ile yataktan fırladım.

O kadar hızlı nefes alıp veriyordum ki sanki o an ordaki nefes asla bana yetmiyordu.

Nefes alamıyordum. Ciddi bir şekilde nefes alamıyordum.

"Peri kızı.", ​​​​​dedi yanımda bir ses. Ses tanıdık gelse de o an hiçbir tepki verememiştim.

Elim ile boynumu ovdum. Daha sonra etrafıma hala rüyanın içinde olmadığıma inandırdım.

Terlemiştim. Kendi saçım yüzüme yapışmıştı.

"Peri kızı bana bak." Dedi Riccardo. Yeni yeni geliyordum kendime.

Yazarın anlatımıyla

Riccardo içerde çalışıyordu. Uzun zamandır gitmediği şirketin evden idare etmeye başlamıştı.

İşler haddinden fazla bir şekilde büyümüştü. Lavinia uyanmadan aklındaki her şeyi boşaltmak için ise vurmuştu kendini.

Ne kadar çalıştığını bilmiyordu. Kafasını işten kaldırma sebebi ise duyduğu bir sesti.

Ses Lavinia'ya ait olduğunu anladığında hemen elindeki işi bırakıp odaya doğru hızlı adımlarla yürüdü.

Yatakta halen uyuyan lavinia'ya hızlıca bir göz gezdirdi.

Yatakta huzursuzca hareket ettiğini gördü. Kaşları çatıldı ve anında yanına gitti.

Lavinia'nın bu kadar terlemesinin ve bu huzursuzca hareketlerinden bir kabusun içinde olduğunu fark etti.

"Peri kızı." Dedi yüzüne hafifçe dokunarak. Bir anda uyandırıp korkutmak istemedi. Ani hareketler sevmediğini anlamıştı Riccardo Lavinia'nın.

Uyanmadı ama. Türkçe olduğunu düşündüğü şeyler mırıldanırken Riccardo cümlenin içinden tek bir kelime anlamıştı.

Aslında bu bir kelime değil bir isimdi.

Özgür.

Kardeşinin adının Özgür oluğunu bildiği için onu gördüğünü anlamıştı.

''Peri'm.'' dedi bu seferde. Tekrardan ve tekrardan yüzüne dokundu.

Aşırı derecede hızlı aldığı o nefesler sanki Lavina'ya yetmiyormuş gibi daha fazla nefes almaya çalışıyordu.

Gözünden düşen o tek damla yaş artık Riccardo'nun sabrını yeterince atırmaya yetmişti.

Yavaşça kafasını kucağına geri bıraktı ve yan tarafında olan bardaktan kendi avucuna birazcık döktü. Yavaşyavaş kızın yüzüne çarpınca da gözleri aynı anda açıldı.

İlk uyandığında yine sanki aldığı nefes kendisine asla ama asla yetmiyormuş gibi daha hızlı aldı nefesi.

Riccardo durdu ve kıza baktı. Etrafına bakıp uyanık olduğuna amin oluşunu seyretti.

"Peri kızı." Dedi Riccardo. Kendisine doğru çekti Lavinia'yı. "Ne gördün anlat." Dedi.

Lavinia dolu gözler ile kendisine baktığında gördüğü kabustan nefret etti. Gözlerinin dolmasını sevmemişti.

"Gel sen böyle." Dedi bir anda kendi kucağına aldı ve duvara yasladı kendini. Sanki Lavinia bu anı bekliyormuş gini sıkıca sarıldı.

"Neden hep ben?" Dedi ilk başta. Sesi titriyordu. Riccardo bunu duyduğunds yaralarına dikkat ederek daha sıkı sarıldı. "Hiçbir beklentim yok. Yemin ederim yok. Sevsinler istemem. Görsünler istemem." Dedi ve omuz silkti. "En azından sürekli yüzüme vurup kalbimde kabuk tutmayan yaraları deşmesinler."dedi.

Riccardo ne diyeceğini bilemedi. Aslında şu anda hiçbir şey yapmıyor sadece sarılıyor gibi gözükse de aslında Lavinia'ya çok büyük bir iyilik yapıyordu.

"Ne gördün rüyanda?" Diye sordu Riccardo.

Anlatıp içini doker ise rahatlar diye düşündü. Az çok ne gördüğunu tahmin ediyordu.

"Bana beni sevmediğini söyledi." Dedi ve gözünden bir damla daha yaş düştü. Riccardo'ya baktı. ,​​​​​"Yine. Ben bir kere bekledim. Yemin ederim çok bekledim. Kızım demesini bekledim.

Olmadı. Yapamadı. Herkese açık olan o kocaman kalbi bama her zaman kapalı oldu." Dedi.

Sustu. Artık anlayacak kelimeleri bulamıyordu. "Ben çok yoruldum." dedi Lavinia. Kafasını iki yana salladı. "Bazen ölmek istiyorum." Dedi ve tekrardan Riccardo'ya baktı. "Ben bu kadar canımın yanmasını hak ettim mi?"

"Sen hu hayattaki her şeyin en iyisini hak ediyorsun." Dedi hemen Riccardo. Kendisine yoğun gözler ile bakıyordu. Eğildi ve yanağından düşen damlaları dudağı ile sildi bir kez daha. "Bırak onlar kalbinin bir parçasında sana ait bir yeri olmasın." Dedi ve kafasını kaldırıp Lavinia'nın dolu dolu gözlerine baktı. "Benim bütün kalbim sana aittir Peri kızı."

​​​​​​Öylece baktı sadece. Birşey demeden Riccardo'ya daha çok sarıldı.

"Ben Türkiye'ye döneceğim." Dedi Riccardo'ya.

Riccardo bu kelimeden sonra nefesini tuttu. "Önce kardeşimi daha sonra ise annemin katilini bulacağım.," dedi ve kafasını kaldırıp Riccardo'ya baktı. "Ve yemin ederim anneme yaptığı her şeyi ona da yapacağım."

BÖLÜM SONU

 

 

 

 

 

Bölüm : 08.12.2024 03:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...