27. Bölüm

25. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

(aaaaaaaaaa siz Kiss sahmesi istediğiniz keşke soyleseydiniz yazardım ya ben nxksksksksksk

-kesinli yazamazdim-

SAKA YAPİYOM VALLA

Neyseeee Kiss geldi ilerde ne gelir bilemem 🤭

Riccardo tarafından öpücüklendiniz.)

Ben onu öptükten sonra ilk başta ikimizin de dudakları birbirimizin dudakları arasında öylece durdu.

Riccardo'nun gözleri açık olup olmadığını bilmiyordum. Benimki kapalıydı.

Yavaş yavaş hareket etmeye başladı dudaklarım arasında olan dudakları.

Karşılık verdim sadece. Yavaş yavaş öpüyordu.

Bileğimde olan elli gevşediğini his ettim. Daha sonra bileğindeki sıcaklık gevşediğini ve aynı sıcaklığın yanağımda olduğunu his ettim.

Ellimi kaldırmak istedim. Yüzüne koymak istedim.

Ellimi kaldırdığım anda direkt olarak "Kaldırma kolunu." Dedi fısıltı bir sesle.

Dudaklarımın arasında söylediği için kelimeler dışarıya daha boğuk bir şekilde çıkmıştı.

Birbirimizi öpmeye devam ederken kapının yanında sertçe bir şeyin devrilmesi ile ikimiz de durduk.

Gözlerimi yavaşça araladığımda direkt olarak Riccardo'nun yüzü ile karşılaştım. Son bir kez eğilip az önceki sesi umursamadan dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

Yavaşça kalkıp arkasına doğru baktı. "Umarım şu anı bölmüş olman için geçerli bir sebebin vardır." Dedi Riccardo.

Sağlam olan ellimi karnımın üzerine koyup doğrulmaya çalıştım. Riccardo anında yanımda bitti ve kaldırdı.

"Teşekkür ederim." Dedim. Gülümsedi.

Kapının olduğu tarafa baktığımda Riccardo'nun isminin Sofia olduğunu öğrendiğim o kadın tam kapının önünde duruyordu.

Gözlerimi kırpıştırarak o tarafa baktım. Bana nefret eder gözlerle bakıyordu. "Ona o şekilde bakmaya ve benim kızımı korkutmaya devam edersen-" diyerek Sofia baktı.

Benim kızımı

"Bana istemediğim şeyler yapmak zorunda bırakırsın." Dedi İtalyanca konuşuyordu.

Sofia olduğu yerde yutkunduğunu gördüm. Tırnaklarını avuç içlerine iyice bastırdı.

"B-ben." Diyerek konuşmaya başladı. Kekeleyordu. "Sadece nasıl olduğuna bakmaya gelmiştim." Dedi beni göstererek. Daha sonra bana bakti. "Belki bir ihtiyaci vardır ve sana söyleyemez erkeksin ya ondan." Dedi.

Bana baktı Riccardo. "Bir ihtiyaci olsa gözlerine baktığımda anlarim zaten." dedi ve tekrar Sofia'ya döndü. "İhtiyacım olsa bile onun da ihtiyaci olsa bile geleceğim son insan bile değilsin." Dedi.

Sofia sanki hayal kırıklığına uğramış bir şekilde Riccardo'ya baktı. "Benden bu kadar nefret etmene gerek yok." Dedi.

"Git Sofia." Dedi. Daha sonra bana döndü tekrardan. ​​​​​​Yanima geldi ve az önce bıraktığı tarağı geri aldı. Sırtımı yavaşca yatağın başlığına bıraktı ve tekrar saçımı taramaya başladı.

Benim ise gözlerim sadece hala kapının önünde duran Sofia'ya baktım.

Nefret dolu gözlerle bir süre daha baktıktan sonra arkasına dönüp uzaklaştı.

"Peri kızı bana bak." Dedi. Ona döndüm. "Nefes al artik." Dediğinde nefesimi tuttuğumu fark ettim.

Daha sonra ise direkt olarak derin bir nefes çektim içime. "O kız beni korkutuyor." Dedim Türkçe bir şekilde.

Bir an Riccardo'nun Türkçe bilmediğini unutmuştum. Bana baktı. Yine anlamadığı için kaşları otomatikmen çatılmıştı.

"Ne dedin?" Diye sordu bana bakarak. Hala saçlarımı tarıyordu.

"O kız." Dedim. Daha sonra onun şikayet etmek gibi olacağını düşündüm. Susmayı tercih ettim.

"O kız ne Peri kızı?" Dedi. İçeri giren Arman'a döndük.

"Sofia Lavinia'yı korkutuyormus." Dedi.

Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Sen birde burayı mı dinliyorsun?" Dedim.

"Türkçesini bilmiyorum ama ne demişti o türk kızı bana?" Diye ensesini sıvazladı. Daha sonra hatırladığını belli edercesine bana baktı. "Misafir olarak." Dedi.

Güldüm. Hemde sesli bir şekilde güldüm. "Kulak misafiri olmak o " dedim.

Güldü o da benim gibi. "Ondan." Dedi.

Riccardo ikimize de ters ters baktı. "Arman." Dedi sertçe. Arman Riccardo'ya döndü. "Çeviriyi şimdi mi yaparsın," dedi İtalyanca konuşuyordu yine. Ve sesinde tehdit vardı. "Yoksa ben mi seni keserek öğreneyim?" Dedi.

Bana döndü. "Az önce dediğin seye ne diyordunuz?" Dedi.

"Deyim." Dedim.

Kafa salladı. "Deyimler hakkında konuşuyorduk abi." Dedi.

"Deyerim ben sana Arman." Dedi. Riccardo sinirle bakıyordu Arman'a.

"Abi kötü birşey demedim." Dedi hemen.

Gülmemek için dudağımı ısırdığım anda Riccardo bana döndü. "Isırma o dudağını. Canını yakmayı çok seviyorsun herhalde sen." Dedi.

"Gülsem zaten sinirlisin bir de fırça mi yiyeyim?" Dedim.

"Sen gülsen fırça yemezdin benden. Aksine tebrik yersin." Dediğinde öylece susup ona baktım.

BİR DAKİKA BEN AZ ÖNCE BU ADAMİ ÖPTÜM DİMİ?!??

Pişman değilim.

"Abi şey diyecektim ben o yüzden gelmiştim." Dedi Arman. O tarafa doğru baktık ikimiz de. "Bebek ağlıyormuş ama aşırı derecede. Bir bakmanı istemişler."

Olduğum yerde kıpırdandım. Riccardo bana döndü. "Bende göre bilir miyim?" Dedim. Daha sonra ekleme ihtiyacı his ettim. "Bebeği." Dedim.

Kafa salladi. "Arman getir bana." Dedi.

"Üstüme kusuyor abi." Dedi hemen. Tiksinen yüzünü zor saklıyordu.

"Üstüne sıçsa bile getir o bebeği bana." Dedi Riccardo hemen.

"Hemen abi." Dedi ve saygı ile gitti. Bana döndü.

"Üstünü değiştir." Dedi ve elindeki kocaman siyah tişörtü gösterdi.

"Kimin bu?" Dedim.

"Benim." Dedi. Daha sonra elindeki tişörte baktı. "Sana büyük olsun diye. Betül'den de verebilirdim ama sen bunu giy.'' dediiğnde kaşlarımı çatarak ona baktım.

Türk biri mi vardı gerçekten?

Ellindeki tişörtü yatağın üzerine bıraktı. Bana baktı sonra. Kaşları ile tişörtü gösterdi. ''Çıkarsan?'' dedim.

Bana baktı. ''Saçını temizledik tamam ama vucüdünü nasıl temizlemeyi düşünüyorsun?'' dedi. Elindeki vücut için kulanılan mendili gösterdi.

''O şey ile senin beni temizleyeceğini düşünme bile.'' dedim.

Bana baktı. Gülümsedi. ''Ne yaparsın döver misin?'' dedi ve daha çok büyüdü gülüşü. ''Yoksa öper misin?'' dediğinde ciddi manada kanın yanaklarıma hucüm ettiğini his ettim.

"Çok kötüsün." Dedim hemen. Güldü.

"Şimdi benim burda ne suçum var?" Dedi ve yanıma geçip oturdu. Daha sonra kolumun birini kendine çekti. Paketten çıkardığı bir mendil ile kolumu yavaş hareketlerle silmeye başladı. "Beni öpen sensin. Ben birşey yapmadım." Dedi.

Zaten kıpkırmızı olan yanaklarım şimdi daha çok kızarmıştı. Cidden fazlası ile utangaçtım.

Kafasını kaldırıp bana baktı. Daha sonra yüzümdr gezindi gözleri. "Kızarınca çok tatlı olduğunu söyleyen oldu mu?" Sonra duraksadı. Kendi kendine kaşları çatıldı. Ve öylece bana baktı. "Umarım söyleyen yoktur. Yoksa onu da katletmek zorunda kalırım." Dedi.

Gür bir kahkaha attım. Kahkaha atarken karnımdaki yara kendini belli edercesine sızladı yine. Kahkahamın ortasında yüzüm tekrar buruştu.

"Acıdı mi? Bakım dur." Diyerek bir telaşa girdi hemen.

Tutup yavaşça yatırdı yine. Bu sefer kazağımın üstünden biraz araladı.

Kaşları çatık bir şekilde karnımın üzerinde baktı. Daha sonra elli bir yerde oylandı.

Ellini öylece orda gezdirirken acıdan dişlerimi birbirinr bastırdım.

Oradaki yara diğer yaralardan hepsinden bir şekilde daha fazla acıyordu. Aslında bakılırsa vücudumda olan en küçük yara ondan başkası değildi.

"Burda ne dönüyor." Dedi ve bana baktı. Karnımın üzerinde elli durmaya devam ederken bir anda üzerime eğilip beni öptü.

BÖLÜM SONU

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 02.12.2024 07:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...