26. Bölüm

24. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

Öylece olduğum yerde donup kaldım. Böyle birşey yapmasını bırak beklemeyi aklımın ucundan bile geçmemişti.

Kafasını yanağımdan çekti. Bana baktı yeşil gözleri ile. Durdum sadece. "Neden yaptın böyle birşey?" Diye sordum yutkunarak.

Fazlası ile yakındı şu anda bana. Hatta burnu burnuma değiyordu. Yutkundum bir kez daha.

"Yapmak istedim." Dedi sadece. Sonra bileğimi tuttu. Kendi kalbinin üzerine koydu yine. "O öyle istedi." Dedi.

Ona baktım. Şu anda istesem de istemesem de ona bakmak zorundaydım resmen. O kadar yakınımdaydı ki.

Kokusunu bir kez daha his ettim. Nasıl koktuğunu düşündüm.

Klâsik bir amber kokusuydu. Ama sigara ve alkol amber korkusunu resmen yok ediyordu. Daha ağır basıyordu.

Geriye doğru çekildi. "Dua et ki seni diğer kadinlar gibi görmüyorum. Yoksa bu kadar yakınımda olduktan sonra ölsem bile öpmeden bırakmazdım." Diyerek arkasına yaslandı.

Ona baktım şok içinde. Şaka falan mı yapıyordu onu öğrenmeye çalışıyordum.

"Peri kızı." Diyerek bir anda bana baktı. "İsminin anlamı ne?" Diye sordu.

Böyle bir soru beklemiyordum. Ama bu karşımda duran adam ben ne beklemesem direkt olarak o şeyi yapıyordu.

Sağı solu belli olmayan bir deli.

"Bir çiçek adı." Dedim sadece. Daha sonra bakmadım ona cama çevirdim bakışlarımı. "Ölüm çiçeği." Dedim.

Camdan izlediğim yansımasından kaşlarının çağrıldığını fark ettim. "Ciddi misin?" Dedi. Kafa salladım. "Kim koydu ismini?" Dedi.

"Annem." Diye cevapladım. Bana baktı.

"Çiçeği çok mu seviyordu? Yani ölüm çiçeğini. Lavinia'yı?" Dedi.

Kafamı iki yana salladım. "Aksine," dedim ve ona baktım. "Hayatındaki en nefret ettiği çiçek Lavinia'ydı."

Sustu. Öylece baktı bana. "Neden böyle birşey yaptı?" Dedi.

"Beni de sevmedi çünkü." Dedim omuz silkerek. Omuz silktiğimde omzumda ki yara kendini beli edercesine sızladı.

Omuzumda sızlayan yara kalbimdeki kadar acıtmıyordu. O yüzden sorun yoktu.

"Kim neden tecavüz ile doğmuş bir bebeği sevsin ki?" Dedim. Gülümsedim. Gözümden bir damla daha yaş düşerken benim dudaklarımın arasında bir gülümseme vardı.

"Kalpsiz biri olup olmadığım tartışılır." Dedi dürüstce. Bana baktı. "Ama annenin ölümü seni etkilememesi gerekmez miydi?"

"Belki de bir gün sever ümidi tükendi." Dedim. Cama baktım. Bacaklarımı kendime çekmek istiyordum. Yapamadim.

Eve giderken ne o bir ses etmişti ne de ben. Yavaşça kucağına aldı. Daha sonra eve girdi.

Kapıya girerken bana bakan nefret dolu gözlerle bir kadını fark ettim.

Kadın bana o kadar kötü bakıyordu ki sanki ölmediğim için üzülmüştü.

"Peri kızı." Dedi. Ona döndüm. "Birsey olmuş." Dedi gözlerimin içine bakarak.

"Ne anlamadım?" Dedim.

"Birşeyden korkuyorsun yine." Dedi ve bana baktı. Durdu. "Benden mi?" Dedi.

Sanki senden dersem canı acıyacakmış gibi geliyordu. "Hayır." Dedim hemen. Onan korkmuyordum. Kafamı iki yana salladım. "Gerçek senden değil. Sadece." Deyip sustum.

Kaşları çatıldı Riccardo'nun. Kucağında olan ben ile etrafına bakındı. "Sadece ne peri?" Dedi.

"Şu arkadaki kadın. İngilizce bilmiyor mu?" Dedim

Riccardo arkasına baktı. Onua baktığı anda kadının bakışları değişti.

ŞAKA YAPIYOR OLMALİSİN!

"Sofia mi?" Dedi Riccardo. Adını bilmiyordum ama o yürümeye devam etti. "İçerde söylersin." Dedi.

Kafa salladım. Daha sonra ise içeri girdiğinde ısındığımı his ettim.

Yukarıdaki odaya çıktıgını anladığımda Riccardo'yu durdurdum. "Ben oraya girmek istemiyorum." Dedim hemen.

"Seni oraya götürmeyecegim zaten. Üst katta bir oda daha var. Oraya.' dedi. Kafa salladım.

O odaya şu anda girebilecek kadar kendimi güçlü his etmiyordum.

Orda biri cinayet işlenmişti. Ben bunu görmüş hatta o kadının kanına zorla dokunmuştum.

Yatağa yavaşca bıraktı bir köşesine. Daha sonra bana baktı. Dolaba doğru yürüdü.

Bir kazak çıkardı. Daha sorna tekrar bana yaklaştı.

"Banyo yapamazsın. Ama kendini temiz his etmeyeceğine de biliyorum." Dedi. Daha sonra telefon ile birini aradı.

Birkaç birşey söyleyip telefonu tekrar kapattı.

"Gerek yok birşeylere." Dedim.

"Gerek olup olmadığını sorduğumu hatırlamıyorum." Dedi.

Daha sonra odanın kapısı tıklatıldı. Elinde birkac birşey olan Arman'ı gördüm.

Gülümsedi.

"Selam Lavinia." Dedi.

"Selam." dedim. Kaşlarımı çattım. "Madem Türkçe biliyorsun benle niye İtalyanca veya İngilizce konuştun?" Dedim.

"Çok bilmiyorum." Dedi sadece. Riccardo ikimize de ters ters bakmaya başlamıştı.

"Biri bana da ne konuştuğunuzu anlata bilir mi?" Dedi. Direkt Arman'a döndü.

"Öylesine konuştuk. Hal hatır abi." Dedi Arman İtalyanca bir şekilde.

"Son hal hatır sorman olmasını istemiyorsan git Arman." Dedi.

"Gideyim abi." Dedi Arman ve uzaklaştı. Bana baktı.

"Niye konuşuyorsan?" Dedi bana bakarak.

"Öylesine." Dedim yanıma yaklaştı ve elimdeki bir şeyi çıkardi.

"Kuru şampuan." Dedi üzerindeki isme Bakarak. Bana bakti. "Arman'dan seni yıkamadan temizlemek için bir şeyler istemiştim." Dedi.

"Ben hal ederim."

"Sus Peri kızı. Kolunu bile kıpırdatmak yasak." Dedi.

"Allah'ım sabır ver yarrabim." Dedim Türkçe bir şekilde.

"Allah ve yarrabiyi anladım da diğerleri ne anlamadım." Dedi.

"Sabır istiyorum sabır." Dedim ters ters. Bana yaklaştı. Saçımın tepesinde durdu.

"Allah'a dua ederken " dediğimde saçımı çözdü yavaşca. Elindeki tarağı kenara bıraktı. "Kendini de bana iste. Benim dualar yetişmiyor o tarafa " dediğinde saçıma spreyi sıkmak ile meşguldü.

O kadar ciddi bir şekilde saçım ile ilgileniyordu ki ciddi manada ben bile saçımla bu kadar ilgilenmiş olamazdım.

"Ne değişti Riccardo?" Diye sordum bir kez daha. Gerçekten merak ediyordum.

Saçım ile uğraşan elleri bir an dondu. Daha sonra ise yine hareket ettmeye başladı.

"Sadece gerçekleri öğrendim." Dedi tarağı bıraktığı yerden alırken.

"Neymiş gerçekler?" Dedim.

"Hikâyenin en masum karakteri senmişsin." Dedi. Bana bakarak saçlarımdan tarağı yavaşça geçirdi.

"Canımı yakmak için özelikle uğraştığın insanın şimdi de canını yakmamak için uğraşıyorsun." Dedim. Saçlarımdaki elleri durdu.

Öylece baktı bana. Daha sonra ise bir anda omzundan itekledi ve sırtım yatak ile buluştu.

Kendisi de benim üzerimde durdu. Yüzü ile yüzüm arasında yine milim mesefa varken kalbim çıkacak gibi hızlandı.

"Aptal kalbim ilk kez haklı çıktığı için." Dedi ve bana daha yoğun bir şekilde baktı. Sesi zaten fazlası ile kalındı. Ve şu anda sesi daha kalın geliyordu. "Senden özür dilerim." Dedi.

Durdum. Gözlerinin tam içine baktım. Pişman olduğunu iliklerime kadar his etmiştim.

"Artik düşmanın olmadığıma göre." Dedim ona bakarak. Bana baktı. "Ben geri ülkeme döneceğim." Dedim.

Bana bakmadan yutkunduğunu anladım hareket eden büyük Adem elmasından.

"Peşinde bir katil var." Dedi.

"Umurumda değil." Dedim sadece.

Gitmem gerekiyordu sanki.

"Gitmemelisin." Dedi.

"Buraya ait değilim." Dedim hemen. Burada durmamın bir manası yoktu.

Durursam hiç tanımadığım bir adama aşık olacaktım.

Bu aptal kalp atacak ve benim tekrar yaşadığımı bana his etirecekti. Gitmek istemiyordum. Bilmiyorum ama burdan gitmek istemeyen bir tarafım vardı.

"Bana ait ol." Dedi bir anda. Öylece baktım. Sustum öylece.

Aklındaki düşünce kalbimde olan kelebekleri teker teker uçuruyordu. Yıllardır uçmaya o kelebekler tam şu anda yüzüne baktığım adam yüzünden uçuyordu.

Ve benim aklımdan tek bir düşünce geçiriyordu.

Riccardo'yu öpmek.

Ellimi kaldırdım. Kaldırmama izin vermeden tuttu. Kendinin bütün ağırlığını bir koluna verdi.

"Kolunu kaldırma." Dedi.

Yaralı olmayan kolumu kaldırıp kendime çektim.

Ve o anda dudakları ile dudaklarım buluştu.

BÖLÜM SONU.

Aha alın size Kiss sjsjjskaka

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 30.11.2024 23:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...