25. Bölüm

23. Bölüm

Yaren Yaşar
yaren_yasar11

''Ölmedi ama.'' dedim hemen Riccardonun bana attığı bakışları fark ettiğimde.

''Keşke ölseydi Peri Kızı.'' dedi Riccardo. Daha sonra tekrar bana baktı. Bakışları yine yüzümde yoğunlaşmış ve intikam duygusu gözünde yer edinmişti. ''Çünkü onu ölmekten beter edeceğim.'' dedi direkt. Ona baktım.

''Neden?'' diye sordum. Durdu ve bakışları yine buz gibi bir hal aldı. ''Neden yapacaksın bunu?'' dedim.

''Canını yaktı.'' dedi sadece.

''İyi de bu neden senin umurunda? Seni ilgilendiren bir şey yok ki ortada?'' dedim.

''Umurumda.'' dedi ve bileğimi kavradı nazikçe. Daha sonra tam sağ tarafına koydu. Ellimin altında atıyuordu kalbi. Onun kalbi solda değil sağdaydı. ''Senin canının yanması bu aptal kalbi tanınmaz hale getiriyor.'' dediğinde kaşlarımı daha çok çattım. Benim de kalbimin hızlandığını his edebiliyordum.

Yutkundum. Kuruyan dudaklarımı ıslatma ihiyacı duysam da şu anda Riccardo bu kadar dibimdeyken bunu yapmak istemedim. Uzaklaşmadan yine bana bakmaya devam etti. ''Anlatmaya devam etmek ister misin?'' dedi. Kafa salladım sadece.

Birine bu olanları anlatmak istiyordum. Bu kişi Riccardo mu olması gerekiyordu tartışılırdı.

Şu anda Riccardo'dan başka kimse yoktu hayatımda. Yapayanlızdım. Ailem yoktu artık.

Her zaman dört dörtlük bir ailem olmamıştı. Babam hiç olmamıştı mesela. Kim olduğunu bile bilmiyordum. Tanışmak ister miydim? İsterdim.

Geri zekalıydım.

Küçükken -bazen hala devam ediyor- onun bir yerlerden çıkmasını ve bana geçerli bir sebep sunmasını istemiştim.

Ne bilim bir kere sarılmasını yada bir kere öpmesini koklamasını bir kez olsun kızım demesini... Her neyse demekki çok şey istemişim.

Annem? Annem vardı her zaman elbet. Ama sorunumuz şuydu ki asla sevemedi beni.

Kızı olamadım. En derinlerimde his ediyordum bunu. Ona layık olamadım belki de.

Her neyse. Her zaman suç bendeydi işte.

''Sonra bağırdı.'' dedim konuşmaya devam ederken. ''Acı doluydu bağırma.''

''Çığlık mı attı yoksa birşeyler söyledi mi?'' diye sordu Riccardo.

''Birşey söyledi ama tam olarak çeviremiyorum.'' dedim.

Poretkizce söylediğine adım kadar emindim. Dili o kadar bilmesem de bazı şeyleri anlaya biliyordum.

''Neyi çevirdiysen bana söyle. Yada neyce olduğunu.'' dedi.

''Portekizce olduğuna adım kadar eminim. Söyleyemeye bilirim cümleyi ama inciltmemelisin diye bir şey geçti cümlede.'' dedim.

''Ben bulayım onu incilteceğim ben.'' dedi sinirle bir nefes verirken.

Sinirlenince korkuyordum. Bilmiyorum. Ama gözlerine bakınca katile bakıyormuş gibi his ediyordum.

Ama garip bir şekilde de ona güveniyordum. Bilmiyordum. Kendi duygularımdan da emin değildim.

"Bana öyle bakma." Dedi hemen bana baktığı anda. "Sakin benden korkma Peri kızı." Dedi.

Sesi sanki benden bir istemde bulunuyormuş gibiydi.

"Normal bakıyorum." Dedim sadece.

"Benden korkuyor musun?" Diye sordu pat diye. Bön bön baktım ona. Bir anda sonrasına şaşırmıştım.

"Korkmalı miyim?" Dedim en sonunda dudaklarımı aralayarak.

"Hayır." Dedi sadece. ​​​​​Daha sonra devam etti. "Belki bütün dünya benden korkmalı." Dedi ve bana baktı yoğun bir şekilde. "Ama bende senden korkarım." Dedi.

Kaşlarım çatılırken "Benden mi?" Dedim.

Kafa salladı usulca. Daha sonra yavaş bir şekilde tekrar kucağına aldı. "Senden korkarım. Kalbimdeki aptal duygunun sebebi sensin."

Dalga geçer gibi güldüm. "Ne oldu Riccardo?" Dedim . Güldüğümü duyunca dönüp bana bakmıştı. "Cidden hain dediğin birine mi aşık oldun?" Dedim.

Bana baktı. Gözleri bir an benden özür diliyor gibi baktı bana. "Hayatımda ilk kez duyacağım ve belki de son kez olacak." Diye söze başladı. Ona baktım. Sadece onu dinliyordum. Yüzümde alaylı gülüşün verdiği bütün mimikler yok olmuştu. "Özür dilerim." Dedi sadece.

Ona baktım. Sadece baktım. Yüzümde oluşan herhangibi bir duygu kırıntısı aradı gözleri. Ama bulamadı. "Özür dilersin?" Dedim.

Kafa salladi. "Yanıldım." Dedi.

Kafa salladım birşey demeden. Sadece sustum. Ne demem gerektiğini yada ne yapacağımı bilmiyordum.

"Oda." Dedi bir anda. Ona baktım.

"Hangi oda?" Dedim.

"Benim odamda kalıyordun. O oda kan içindeydi." Dediği anda sertçe yutkundum.

Uyandığımdan beri hatırlamadığım o detayı hatırladığım anda buz kesildim​.

"İyi misin Peri kızı?" Dedi Riccardo bana bakarak. Kafamı hayır anlamında salladım. Bana baktı korkuyla. "Bir yerin mi ağrıyor? İyi misin?" Dedi.

"Birinin boynunu kesti." Dedim bir anda. Bana baktı. "Sarışın bir kadındı." Dedim.

Bana baktı. "Bağırmadı mi kadın? Duyamdik. O kadar kişi vardı Peri Kızı orda. Bağırsanız duyardık illa." Dedi.

Kafamı iki yana salladım. "Kız yaşamıyor gibiydi. Gözleri açıktı. Ama göz bebekleri o kadar büyüktü ki gözünü siyah sandım.​​​​​​" Dedim.

Bana bakıyordu. Arabanın olduğu yere geldik. Daha sonra içeri yavaşca bindi ve beni yan tarafına bıraktı. "Kafanı yasla istersen ve anlatmaya devam et." Dedi.

Yaslanmadım. Öylece baktım. Üşüdüğümü his ettim.

"Titriyordu." Dedim daha sonra. Sanki kafasında bir şeyler dönmeye başlamıştı. "Ama aşırı derecede titriyordu." Dedim.

"Uyuşturucu kullanmış olabilir." dedi.

"Bilmiyorum." Dedim direkt. Bana baktı. "Terliyordu. Aşırı derecede terliyordu yine. Anlamadım o an." Dedim.

Bana bakti. "Uyuşturucu almış." Dedi. Bana bakmaya devam etti. "Neden bağırmadın o an?" Dedi.

"Bebek." Dedim. Bana baktı. "Onu almıştı ben uyurken. Uyandığımda bebek onun kucağındaydı." Dedim.

Kaşları çatıldı gözünün önünde nefret duygusu belirdi. ''Onun ile mi tehdit etti seni?'' dedi.

Kafa salladım. Gözümden bir damla yaş düştü. ''Elinde bir bıçak vardı. Büyüktü ama bıçak. Boynuna tutmuştu bebeğin.'' dedim.

Yutkundu. Kafasına sanki bazı düşünceler düşmüştü.

''Daha sonra.'' diyerek konuşmaya devam ettim. ''Elindeki kadını havaya kaldırdı.'' ​bu sefer de ben yutkundum. Aklıma gelen şeyler ile dondum. ''Bebeği bıraktı.'' dedim. Nefesimin kesildiğini his ettim. ''Koşarak aldım bebeği ondan.'' dedim. Daha sonra kolumdaki bir yeri gösterdim. ''Buraya değdi bıçak.'' dedim.

Koluma baktı. Kesilmişti. Ellini yavaşça oraya değdirdi. Acımamıştı. Parmağı orda dolaşmaya devam etti. ''Devam etmek ister misin?'' dedi.

Kafa salladım sadece. Hala aynı yerde duruyordu elli. Bana baktı. Kafa salladım. "Öylece durdu. Bana baktı. Bebeği göğsüme gömdüm resmen. Korktum ona birşey yapar diye." Dedim.

Elli orda gezinmeye devam ediyordu. Bundan sanki hiç alıyordum.

Bilmiyordum. Ama sanki Riccardo bir yerlerde olduğunda korkmama izin vermeyecek gibiydi.

"Sonra bıçağı kadının boğazına dayadı. Kadın güldü. Ne kahkaha attı ne de gülerken başka bir ses çıkardı. Sadece güldü." Dedim.

"Uyuşturucu etkisinde olduğu için tepki verememiştir o an." Dedi Riccardo. Kafa salladım.

"Öyle." Dedim ve kolumla gözümden düşen yaşı temizledim. Temizlendikten sorna direkt bir tane daha düştü. "Ben bebeği sıkıca tutarken bir an bebeğe baktı. 'Annesi değilsin.' dedi sadece."

Riccardo yutkundu. Gözlerindeki sinirin geçmesi için olduğunu düşündüğüm bir şekilde gözlerini bir kaç saniye kapattı. "Sakin ol Riccardo. Onu kendinden korkutuyorsun." Dedi İtalyanca.

Kaşlarımı çattım ve ona baktım. En sonunda gözlerini açtı ve bana baktı. "Bakma öyle. Birşey demedim." Dedi ingilizce bir şekilde.

Üstünde durmak istedim. Ama birşey söylemedim.

"Anlatmaya devam mı tamam mı?" Dedi.

Devamdı. "Bir anda tam benim gözlerimin içine bakarak," deyip sustum. Gözlerimden daha fazla yaşlar akmaya devam etti. Riccardo'nun gözleri benim düşürdüğüm her damla yaşı takip ediyordu. "Öldürdü." Dedim.

Kelime boğazıma battı sanki. O an kendi sesimden nefret ettim. Kendi kurduğum cümle her yerime bıçak gibi saplandığını his ettim.

"Durmadı ama. Yatağa fırlattı. Etrafı kaba bulamak için uğraştı. Ellimi tuttu." Dedim ve elime baktım. Sanki hala o kan ellimdeydi. "Kesik boğazına dokundurdu." ​​​​​​ Dedim.

Sustum bir sure. Riccardo sadece beni dinliyordu. Gözlerine baktığımda binlerce duygunun geçtiğini ama nefretin baskın olduğunu fark ettim.

Yine kapattı aynı şekilde gözünü. Sinirine hakim olmaya çalışıyordu.

"Bebeği tuttum tekrardan. Daha sorna o da orada daha fazla kanı yaydı. Bebeği masasının altına bıraktığımda uyuyordu." Dedim. Ona baktım. "Gülümsedim. Üzerindeki battaniyeyi iyice örtüp sakladım. Zaten onu aramadı. Ağlamaması için dua ettim." Dedim.

Riccardo hala sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. "Yalnız bıraktım sizi." Dedi. Burun kemerini sıktı. "İkinizi de kaybede bilirdim." Dedi.

Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Söylenmesi gereken hiçbir şey yoktu sanki. Susmayı tercih ettim.

Ağlamaya devam ettim sadece. "Sonra da bayıltti iste. Kafama birşey ile vurdu. Ne olduğunu bilmiyorum." Dedim.

Ellini kaldırdı bir an. Daha sorna ellini baktı.

Gözlerimi kapattim. Göz yaşları göz kapaklarımın arasından sızdı.

O anda yüzümde his ettiğim el ile tekrardan gözlerimi açtım.

Gözlerimi açtığımda ise yüzümde his ettiğim şey el değil Riccardo'nun dudakları olduğunu gördüm.

BÖLÜM SONU

 

 

 

 

 

​​​​​

​​​​​​​​​

​​​​​

 

Bölüm : 30.11.2024 18:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...