Yazarın anlatımı ile.
İçeri teker teker girmeye başlayan tim üyeleri en başta Batur girmişti.
Yatan kızı uzun uzun inceledi. Ona dokunmamak için kendini zor tuttu. Ondan sadece bir adım geride duruyordu. Yüzüne dokunmak, kız kardeşinin yüzünü sevmek istiyordu.
Mavi Yaren'in öz abisi değildi belki ama Batur onu kardeşi gibi severdi. Rüya gibi o da kardeşi olarak görürdü. İçinde öyle güzel bir kalp taşırdı ki o kalp herkese kendini kabul ettire bilirdi sanki.
"Her boka kendini atmasan olmuyor değil mi? Yemin ederim en sonunda param pinçik olacaksın gebereceksin kalacaksın bir yerde. Sakın seni düşündüğümü falan düşünme he. Rüya arkandan çok ağlar sonra. Sen ne diye düşüneceğim ben?" Dedi yalandan bir terslik ile. "Olum gel lan. Daha seni sinir edeceğim ben. Daha kızım görmedi lan seni. Nasıl anlarım ben senin gibi bir ruh hastasını ona? İnanmaz valla bana." Dedi yüzünde bir gülümseme ile. "Kalk be kardeşim. Sıkıca sarılacağım sana. Yedi ceddimi sikmene de razıyım." Dedi. Yüzüne uzun uzun baktı. "Mavi bana Masal'a teyzen öldü dedirtme kızım." dedi dolu gözler ile ona bakarak. "Anlamaz o. Ben ona teyzen şehit oldu nasıl diyeyim?"
Dakikası dolduğunu gelen hemşireden anladı. Hemen odadan son kez Mavi'ye bakarak çıktı.
Kaan girdi ondan hemen sonra. Kızı ne kadar tanımasa da görmek istemişti. Daha sadece bir göreve çıkmıştı ve onda da vurulmuştu ama yine de kızı kendine yakın his ediyordu.
"Merhaba komutanım. Saçma gelebilir hatta bunları sizin yüzünüze söyleyemem. Farklı birisiniz komutanım." Dedi kafasını hafif yana eğerek. "İlk girdiğiniz anda bile farklı biri olduğunuzu anlamıştım. Yiğit komutanım için bide merminin üzerine atlayınca" deyip sustu bir süre. "Kalbinizin temizliğini gördüm komutanım." Dedi. "Komutanım dediğim için bana kıza bilirsin. Uyanın da istediğiniz kadar kızın be bana komutanım." Dedi.
O da Batur gibi hemşire kafasını uzattığı anda son kez kıza bakıp gitti.
Daha sonra Aren girdi içeri. Etrafına bakındı en başta. Daha sonra ise bakışlarını yatakta yatan kıza çevirdi. Yüzünü birkaç saniye izledi. Daha sonra yatağın yanına yaklaştı. "Uyurken bile dünyanın bütün yükü sırtınızda gibi bir yüz ifadesine sahip olduğunuzu düşünsem kafayı yemiş olmamam dimi komutanım?" Diye sordu sanki cevap alabilecekmiş gibi. Cevap yoktu ama. Odada tek olan şey Mavi'nin makinede kalbinin attığını gösteren o sesti. "Sanki biri gelse ama sizin için gerçekten önemli olan biri gelse yüzünüz gülecek gibime geliyor." Dedi Aren. Daha sonra omuz silkti. "Belki de sadece bir teoridir komutanım." Dedi.
Bir kaç saniye sonra hemşire geldi ve o da çıktı dışarı.
Efe girdikten sonra o da bir süre etrafında ne konuşması gerektiğini bilmediği için etrafa bakındı. Daha sonra yatan kıza baktı. "Biliyor musunuz komutanım." Diye başladı söze. "Timde ilk defa benden küçük biri var." Dedi. Durdu bir süre daha. "Gideceksiniz diye korktum be komutanım." Dedi. Kalan süresini kızı izlemek ile geçirdi.
Uyurken bile cidden rahatsız gibi görünüyordu. Odadan her çıkanın aklında bu vardı. Nedenini de anlamıyorlardı. Çünkü onlara göre Mavi zengin bir ailenin sorunsuz bir hayata sahip olan bir kızdı. İşin aslı öyle değildi ama.
Akın komutan girdi daha sonra. Kıza baktıkça değişik his ettiren bir şey vardı kızda.
Akın komutan Mavi'den hoşlanmaya başlamıştı. Ama bunun o bile tam anlamıyla farkında değildi.
Kıza dışından bir şey söylediğinde duyar korkusu olduğu için içinden konuşuyordu. "Nesin sen Yaren?" Dedi yoğun bakışları kızın üzerinde iken. "Yada ne yapıyorsun bana? Daha geleli ne kadar olmuşken bana bu şekilde his ettirmen tehlikeli değil mi?" Dedi bu seferde içinden.
En sonunda doktor onu da uyardı.
Davut girdi bu seferde odaya. Davut içeri girip girmemek konusunda baya kararsız kalmıştı. Girmek istemiyordu çünkü kızı tanımıyordu ve ona ne hakkında konuşacağını bilmiyordu. Girmek istiyordu ama bu seferde kızı görmek istiyordu.
Aynı timdelerdi. İlerde birbirlerine kesinlikle kardeşim diyeceklerdi. Bu sadece Mavi'ye özel bir şey değildi. İlk gelen herkese bir şekilde mesafeli ve çekingen davranıyordu.
"Sizin ile oturup sohbet etmemiz gereken konular var komutanım. Mal gibi burada duruyorum. Konuşamıyorum bile. Acil uyanın be komutanım." Dedi.
O da ayni merasim ile odayı terk etti.
Rüya girdi en sonunda odaya. Odaya girmeden önce kocası tarafından hepsinin giydiği o yoğun bakıma gitmeden önce giyilen kıyafetlerden giydirdi.
"Sevgilim bana bak." Dedi Batur. Elini karısının karnına koydu. "Sadece bir dakika orada kalacaksın ama sakın ama sakın kendini daha fazla üzme. Hala girmemen tarafındayım." Dedi.
Batur karısının oraya girmemesini istemesinin sebebi girmek istememesinin sebebi Mavi'yi o şekilde gördüğü anda Rüya kendini harap edeceğine emindi.
"Görmem gerekiyor. Her zaman o benim yanımda oldu. Her anlamda." Dedi. Kocasına bakarken yüzündeki üzüntüyü gördü Batur Rüya'nın. Daha girmeden bu şekilde üzülürse girdiğinde nasıl tepkiler verecek olduğunu bilmiyordu. İşte tam olarak da bu yüzden girsin istemiyordu.
Batur pes etti en sonunda. Haklıydı. Rüya'nın her zaman her anında yanında kesinlikle o olmuştu.
Rüya içeri doğru bir adım attı. Yatan kıza dokunmamak gerektiğini bir kez daha hatırlattı kendine. "Merhaba." Dedi ağlamaktan kısılmış sesiyle.
"Şu anda ağladığını görsen sinirlerin tepemde Rüya bir de sen ağlıyorsun derdin dimi?" Diye sordu yüzünde bir gülümseme ile. "Sonra Batur'a kızarsın. 'lan ben sana bu kızı ağlat diye mi verdim?' diye ona kızardın. Yalandan kızardın ama kızardın dimi ona." Dedi.
Gerçekten Rüya'nın akıttığı tek damla gözyaşı için dünyayı yakabilirdi. Kesinlikle kardeşi gibiydi Mavi Rüya'nın.
"Sen Batur, ben ve çocuğumun olduğu ortamlara girmeyi neden çok sevdiğini biliyorum." Dedi.
Hemşire girdi daha sonra. Elini karnına koydu Rüya. "Gel ve diğer kızıma da lütfen kendini tanıt. Nasıl bir kahramanın yeğeni olduğunu bilmek onun da hakkı. Ben seni anlatacak kelimeler bulamam Mavi." Dedi.
Rüya da çıkıp kocasının yanına gitti. Batur karısına sıkıca sarıldı.
Ilgaz girdi odaya. Mavi'nin biricik abisi Can abisi girdi yani odaya.
"Kardeşim." Dedi yüzünde bir gülümseme ile. Gülümseme buruktu. "Abicim. Biricik kardeşim benim." Dedi. Kızın yüzüne baktı. "Değişmemişsin biliyor musun? Hala aynı kardeşimsin." Dedi. Gözünden bir damla yaş aktı Ilgaz'ın. "Sana demiştim ya abiler ağlamaz diye." Dedi Ilgaz. "Ağlarmış be abim. Kardeşlerine bir şey olduklarında ağlarmış." Dedi.
"Daha sana kavuşmadan gideceksin diye çok korktum be güzelim." Dedi. Daha sonra kapıdan gelen hemşireye bakarak çıktı odadan.
Yaman girdi bu seferde. Yüzü yere eğikti. Mavi'nin yüzüne uyurken bile bakmaya utanıyordu.
"Zeze'm." Dedi. En sonunda kardeşinin yüzüne baktı dayanamayıp. "Af et beni." Dedi. "Yalvarırım af et beni. Özür dilerim. Gittin sandım Zeze ben. Ben benim için gittiğini bilmiyordum ki. Seni dinlemeyerek aptalım ettim. Çok büyük aptalım ettim." Dedi ve durdu. "Senin af duygun yoktur." Dedi sonra. Kendi kendine korku sardı bedenini.
Hayatta her kim olursa olsun ne yapmış olursa olsun af duygusu asla yoktur Mavi Yaren'de. Bir kere üzerse biri ikinciye izin vermezdi. Kim olursa olsun kardeşine de aynı şekilde mi davranırdı işte ona kimse tam anlamıyla emin olamazdı. Kardeşi onun her şeyiydi.
Kardeşi ondan her şeyini almıştı.
Hemşire kafasını uzattı ve hemen ayrıldı oradan.
Beklenmedik bir ziyaret ile gelen İbrahim albay da Mavi'yi görmek istedi. İçeri girdiği anda direkt bakışlarını o da kıza kitlesi.
O diyecek bir şey bulamadı. Durdu sadece. Bir kaç saniye izledi. Daha sonra biraz daha yaklaştı kıza.
"Özür dilerim." Dedi sadece. Hemşirenin içeri girmesini beklemesin direkt uzaklaştı oradan. "Bir şekilde af et beni Yaren. Kaldıramıyorum."
En sonunda Yiğit yani Gökhan girdi. Kapının önünde diğerleri gibi vakit kaybetmeden direkt yanına gitti.
O Mavi'ye yaklaştığı anda direkt cihazdan çıkan ses bir tık daha hızlandı. Yüzünde solmuş olan renk bir tık daha kendine gelmişti. Yüzü kasılmıyordu artık. Parmakları çözülmeye başlıyor gibiydi. Bedeni buzdan sıcaklığa kavuşuyordu sanki.
"Mavi." Dedi fısıltı ile bir sesle. Yatağın dibinde çöktü. "Mavi'm" dedi bu seferde yine aynı ses tonuyla. "Ben geldim sen gittin sandım." Dedi. Yeşil gözleri kıza baktıkça daha fazla koyulaşıyordu.
Dakika dolana kadar kızdan özür diledi. Ona kavuşmak için biraz daha zamanı olduğu için özür diledi.
Hemen Gökhan olduğunu söyleyemezdi. Önce onun hayatını koruması gerekiyordu.
Ve Mavi'nin peşinde onun kuyusunu kazmaya çalışan kimse ona yardımcı olmuyordu.
BÖLÜM SONU
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
43.51k Okunma |
4.05k Oy |
0 Takip |
82 Bölümlü Kitap |