39. Bölüm

35.bölüm Rüya

yaazarr_2
yaazarr_2

Evet şuan ne mi yapıyordum şuan lanet olası hastanede boş bir odada yatıyordum ve kapı açıldı içeri Rüzgar girince

"Hah Rüzgar senmiydin yine bizimkilerden biri gelecek diye ödüm koptu ee nasılsın"dedim sanki çok anormal bir soru sormuşum gibi bana baktı ve

"Asıl sen nasılsın çünkü son gördüğümde bıçaklanmış yerde yatıyordun"dedi bende

"İyim iyim sağol"dedim oda

"Şuan sorulacak bir soru değil biliyorum ama Toprakla senin aranda birşey mi var veya vardı"dedi bende

"Neden soruyorsun"dedim oda

"Çünkü sen içerdeyken kapıdan ayrılmadı sürekli her gelip geçen doktora senin durumunu soruyodu"dedi bende

"İnsan terk ettiği birini sevemez"dedim ve Rüzgar şokla

"Toprak seni terk mi etti"dedi bende

"Evet başka sorun yoks-"derken

"Bir dakika bir dakika siz sevgilimiydiniz Oha! bide o mu seni terk etti"dedi bende

"Sana daha sonra detaylı anlatırım" dedim ve ayağa kalkıp kolumdaki serumu çıkardım ve Rüzgar

"Ela ne yapıyorsun"dedi bende

"Merak etme ben alışığım"dedim ve başımın dönmesiyle Rüzgara tutundum oda

"Evet gerçekten de dayanıklıymışsın"dedi bende

"Canım ben boksörüm"dedim oda

"NE!? Ohaa"dedi bende

"Ay yeter Rüzgar! Biraz daha bağırırsan seni gerçekten odadan atıcam"dedim oda

"Tamam dur ben yardım edeyim"dedi ve yavaşca kolumdaki serumu çıkarırken kapı açıldı ve

"Şey iki dakika konuşabilirmiyiz" kulağıma gelen sesle kafamı kaldırdım ve gelen kişi Topraktı bir bana bir Rüzgara bakıp

"Yanlış zamanda geldim galiba müsait olunca çağırırsınız"dedi sinirle ve çıktı Rüzgar

"Galiba kıskandı"dedi bende

"Artık dalgayı bıraksak mı"dedim oda

"Tamam"dedi koluma baktı ve

"Neden bu kadar morarmış"dedi bende

"Hassas bir cildim var"dedim

yalandı sürekli bir şekilde soluğu hastanede aldığımdan artık morarmıştı eskiden üvey babam şiddet uyguladıktan sonra kaçarak gelirdim şimdide maçlar veya kavgadan sonra...

Rüzgar kapıya yönelince ona baktım ve

"Hayırdır nereye"dedim oda

"Siz biraz konuşun hem unutma senin hayatını kurtaranlardan biride o"deid bende

"Ama hayatımı mahfedenlerden biride o!"dedim ve Rüzgar çıkınca yatağa oturdum sanki çağırsa ne diyecektim!

Kapı açıldı ve Toprak içeri girdi kapıyı kapatıp biraz yaklaştı ve

"Nasılsın iyimisin"dedi bende

"Evet iyiyim"dedim ve

"Teşekkür ederim"

"Ha"

"Duydun işte sen yani siz olmasaydınız belkide ölecektim"

"Saçmalama ölmek falan ve merak etme yardıma ihtiyacın olduğunda hep yanında olacağım"

"Gerek yok"

"Ne"

"Gerek yok Evell Allah kendimi koruyabilecek güçteyim"

"O yüzden mi bıçaklandın!"

"Sanane be! Hadi siktir git odamdan! Ayrıca gelmeseydiniz bile ben hallediyordum"

"Hee bok hallediyordun,hem ne olmuş sana ağzında baya bozulmuş"

"Sanane şerefsiz hadi siktir git! Yaptıklarını unutmadım defol kendi ülkene!"

"Unutmamışmış hiçbir şeyide unutma zaten!"

"Unutmam!"

***

Toprağı odadan gönderdikten sonra Yiğitler gelmişti ama ben başımın ağrısından yataktan kalkamıyordum Yiğit

"Hayır ilk bıçaklanışın değil neden bu kadar başın ağrıyor"dedi bende

"Ben nerden bileyim ya!,bu arada bana birşey olursa Göktuğuma söyle fazla üzülmesin"dedim ve Yiğit bana bir tane geçirip

"Saçma sapan konuşma yemin ederim yersin dayağı"dedi bende

"Ağğ ölüyordum o nasıl vuruş amk" dedim ve Caner

"Ela benim içime bir his doğdu kendimi kötü hissetmeye başladım bu odadan çıkma,çıkmayalım en azından bir günlük"dedi bende

"Sakin olun sadece birazcık başım ağrıyor o kadar geçer birazdan"dedim ve Kağan uyuduğu koltuktan korkuyla ve terlemişce uyanınca hepimizin bakışı ona döndü o hepimize tek tek baktı en çokta bana sonra ben

"Kağan ne oldu"dedim telaşla oda kalkıp yanıma geldi ve sarıldı bana derin derin nefes alıp sadece sarıldı bende ona sarıldım ve

"Kağan korkutma bizi birşey mi oldu" dedim oda biraz daha derin nefes aldı sakinleşene kadar o şekilde bekledik ve yüzünü ellerim arasına alıp

"Kağan ne oldu bir Rüya falan mı gördün"dedim şuan sanki iki yaşında bir çocukla konuşuyormuş gibi hissediyordum oda

"Ben yani biz yine böyle hastane odasındaydık sen başım ağrıyor diyip yatıyordun sonra bir adam geliyordu seni alıp gidiyordu Yiğitle Caner sizin peşinizden koşuyordu s sonra bir silah sesi geliyordu ve senin ka kafan benim ayak ayaklarımın önüne yuv yuvarl- " diyecekken ona sarıldım ve saçlarını okşayıp

"Ama olmadı Yiğit burda Caner burda sen burdadın kimse bana birşey yapmaya cesaret edemez"dedim ve Caner sanki az önce anlatılanların etkisinde kalmış gibi ayağa kalktı ve kapıyı kilitleyip camları kontrol etti bende

"Caner ne yapıyorsun"dedim oda

"Ela birşey söyliyeceğim ama sakın telaşlanmayın"dedi kendisi şuan felaket telaşlıydı

"Ela Kağan normalde rüya görmez gördüğü rüyalarda genelde hep gerçekleşir"dedi bende

"Nasıl yani"dedim oda

"Mesela ben 8.yaşıma gireceğim zaman rüyasında üzerime pasta düşmüş doğum günüm mahf olduğu için ağlamışım oda görüp yanıma gelmiş yerdeki çimlerde oturmuşuz falan ve o gün üzerime pasta düştü yere oturup ağladım ben ağlarken oda yanıma gelip oturdu ve beraber kalan pastayı yedik"dedi bende

"Bence kuruntu yapıyorsunuz ya biraz sakin mi olsak rahat rahat nefes alın bir tane camıda açalım hava girsin hem isterseniz Canerinde dediği gibi bugün burda kalalım"dedim ve Kağan

"Hayır Ela sadece bugün değil bugünden itibaren tüm herşeyi degiştirmeliyiz yaşadığımız evi okulu gittiğimiz marketleri belki ülkeyi bile değiştirmeliyiz çünkü biri peşimizde emin ol ve ben kuruntu olduğuna hiç inanmıyorum"dedi bende

"Ya tamam abartmayın önlem alırız ama her rüya gerçek olacak diye birşey yok birkere bu rüya bile değil olsa kabus olur o yüzden biraz rahat olun"dedim ama içten içe bende telaşlanmıştım Yiğite döndüm

"Hatta isterseniz Kerem abi ile konuşalım birkaç adam göndersin hastanenin etrafına"dedim ve Caner

"Olabilir ama yetersizde kalabilir"dedi bende

"Biz ne güne duruyoruz canım birşey olursa sadece ben bile yeterim onlara gebertirim hepsini merak etme"dedim aslında amacı onları eğlendirmekti ama ikiside hala ayakta birşey yapmaya çalışıyorlardı ikisininde kolundan tuttum ve yatağa oturttum

"Allah aşkına oturun başım döndü zaten ağrıyorda"dedim ve Kağan

"Başın a-ağrıyor mu"dedi bende

"Siz fazla dolaştınız gözümün önünde sadece başım döndü o kadar"dedim ve Caner

"Emin misin doktor çağıralım mı"dedi bende

"Birşeyim yok bir sakin mi olsanız artık ben boksörüm ben yıllardır dövüşle uğraşıyorum yıllardır silah ve benzeri şeyler kullanıyorum ilaçlarada dayanıklığım var belkide baş dönmesi aldığım ilaçlara karşı bağışıklı olmamdandır

***

Canerle Kağanı zorla bir anne gibi uyutup Yiğitle bu konuyu konuşmaya başladık

"Ya gerçek olursa"dedi bende

"He olur gerizekalı kim benim kellemi alabilir"dedim ve oda

"Yaralısın kaçırılsan seni bir sandalyeye bağlasalar ve kelleni alsalar hiç bir sikimde yapamazsın"dedi bende

"Hiçkimsede o göt yok gelip beni kaçırsın hadi diyelim kaçırdı gelipte beni bağlasa birkere benim bileklerim çok ince tamam mı kelepçe bile olmuyor ve kimsede gerçekten o göt yok merak etme ayrıca birdaha yanımda küfür etme" dedim oda

"Sence şuan tek sorun küfürmü"dedi bende

"Evet küfür çünkü kimse bana birşey yapamaz anlayın şunu artık"

"Lan yeni bıçaklandin!"dedi bende

"Sen birde karşı tarafı gör!"dedim ve

"Cidden ne oldu onlara"dedim ve Yiğit

"İçlerinden biri dışında hepsi elimizde" dedi bende

"O biri nerde"dedim oda

"Adamlar gitmeden kaçmış"dedi bende

"Onu bulmalıyız"dedim oda

"Biliyorum bide hiç işimiz yokmuş gibi birde onunla uğraşacağız!"dedi bende

"Noluyo sana bugün biraz sinirli gibisin" dedim oda

"Sinirli gibi falan değilim sinirliyim!" Dedi bende

"Neye sinirlisin"dedim oda

"Herşeye! ya farkındamısın hayatımızın heryerinde illa bir yerde onlarla karşılaşıyoruz hayatımıza bir şekilde dahil oluyorlar! daha yıllar önce bizi terk etmiş insanlar niye bir anda sana yardım ediyor mesela!"dedi bende

"Pişm-"diyecekken kendimi durdurdum ve

"Kendilerince,kendilerini affettirmeye çalışıyorlar"dedim oda

"Madem öyleydi neden gittiler!"dedi bende

"Ben ne bilim be! Bana ne bağırıyorsun" dedim oda

"Ben bir hava alıcam!"diyip çıktı bende

"Yine konu bana patladı ya!"dedim ve telefonu açıp Instagrama girdim baktığımda takip isteklerinden bir sürü kişi gelmişti içlerinden Rüzgarı bulup kabul ettikten sonra çıktım ve bir sandalyeyi camın kenarına çekip oturup dışarıyı izlemeye başladım

***

Gözlerimi açtığımda koltukta ve üzeri örtülü bir şekilde yattığımı farkettim büyük ihtimalle Yiğit geldiğinde beni buraya bırakıp üzerimi örtmüştür diye düşünerek ayağa kalktım ama kalkmamla başımın feci dönmesi bir oldu ve koltuğa tutunayım derken birşeyleri yere düşürdüm herkes bu sese uyanırken ben hareket dahi edemiyordum hala başımın dönmesi üzerine birkaç adım sendeledim ve bir ses duydum

"Ela!?"diye bir bağırma sesiydi tam yere düşecekken birinin beni belimden tutunca o kişiye baktığımda Yiğitti ve onun bu bağırışı üzerine Canerle Kağanda uyanınca yiğit beni koltuğa oturttu ve

"Doktor çağırın!"diye bagırıp bana döndü ve

"Ela iyimisin beni duyuyormusun ne oldu"dedi bende

"Tamam gerek yok ben iyiyim"dedim ve Yiğit

"Caner doktor çağırın!"diye bağırınca elimle başımı ovuşturdum ve

"Bağırma lütfen başım ağrıyor"dedim oda

"Tamam ne olduda böyle oldu"dedi bende

"Bilmiyorum"dedim ve masadaki suyu alıp içtim suyu içince dahada kötü oldum başım fazlaca ağrıyordu Kağan

"Birşeyin falan varmı yediklerine dikkat ettin mi dışarı çıktın mı"derken onu böldüm ve

"Ben iyim"dedim ve Caner bir doktor ile beraber içeri girince doktor

"Pekala gençler sizi dışarı alalım sadece hasta kalsın"demesiyle herkes hareketlenirken ben

"Ben hasta değilim"diyerek ayağa kalktım ve kalktığım gibi yere düşmem bir oldu gözlerim kendiliğinden kapanırken bana ne olduğunu bilmiyordum

***

Yiğitten

Elanın bayıldığım görünce hemen yanına koştum doktor hala çıkmamız gerektiğini söylüyordu ama onu bırakamazdım bırakamazdık kaçkere seslendim ona kaçkere seslendim ona bilmiyorum ama hiçbirinde beni duymadı duysada cevap vermedi veremedi doktorlar zorla çıkardı bizi odadan

"Şu siktiğim kapısını açmazsanız yemin ederim kırarım! Kırarım yinede içeri girerim! Açın şu kapıyı!"diye bagırıp kapıya vurdum ama kimse ne dinliyordu nede kapıyı açıyordu Caner

"Tamam sakin olun diyeceğimde amk bende sakin olamıyorum"dedi gidip gelirken Kağan ise oturmuş kafasını almış elleri arasına sayıklıyordu

"Biliyordum biliyordum birşey olacağını biliyordum"diyordu bir anda sedyede ela ve etrafında doktorlar odadan çıkınca hemen onların peşine takıldık

"Ela! Ne oluyor lan! Cevap verin ne oluyor!"diye bağırdım hiçkimse cevap vermedi Caner

"Lan biriniz cevap verin! Ne oluyor siktiğim Hastanesi'nde!"dedi Kağan ise Elayı götürdüklerini görünce kaskatı kesilmişti hiçbirşey diyememişti korkuyordu o rüyanın gerçek olmasından korkuyordu ve bir doktor bizi durdurdu Elayı içeri götürdüklerinde doktor

"Ne olduğunu bilmiyoruz yediği birşeyden olduğunu düşünüyoruz midesini yıkayacağız"dediğinde durup düşündüm ne yemiş olabilirdiki birşey yememiştiki

"Bir dakika ya o birşey yemediki"dedim ve doktor

"Bilemeyiz her türlü önlem almalıyız" dedi ve hepimiz oturup beklemeye başladık ve telefonuma bir mesaj bildirimi geldi 3ümüzede aynı anda bildirim gelince üçümüzde telefumuza baktık ve gelen mesaj şuydu

"Dikkat edin heran her yerde olabilirim sonra üzülen siz olursunuz yada arkadaşınız mı olur demeliydim"

Yazmıştı Eladan bahsediyordu hemen Caner ve Kağana döndüm ve

"Ben aşşagıya bakacağım sizde her köşeye bakın şüphelendiğiniz bir durum olursa hemen haber verin"dedim ve asansöre bindim hemen aşşağı kata inip heryere dikkatlice baktım bir ipucu yada şüpheli bir durum yoktu bahçeyide kontrol ettikten sonra merdivenlerle yukarıya çıktım Ela 4. Kattaki odadaydı bende şuan 3.katın merdivenindeydimki sedyeyle yangın merdiveni den çıkıp asansöre koşan bir doktor gördüm sedyenin üzerinde bir hasta vardı baktığımda bu kişi Elaydı hemen merdivenleri hızlıca çıkıp asansöre koştuma ama o çoktan asansöre binmişti tam asansörün önüne gelmiştim ki kapılar kapandı hemen arkamı dönüp yangın merdivenlerine koştum koşa koşa tüm katları indikten sonra dışarı çıktım hemen otoparka koşarken siyah bir araba hızlıca önümden geçince motorun üzerindeki adamı aşşagı indirip motoruna bindim ve

"Kusura bakmayın hemen getireceğim" diyerek gaza basıp arabanın peşine düştüm

***

Biraz daha ilerledikten sonra araba saçma sapan yerlere değişik sokaklara giriyordu en sonunda bir sokağa girdi biraz daha ilerleyince önümüzdeki duvarı gördüm çıkmaz sokağa girmiştik

"Napıyor bu siktiğimin çocuğu"diyerek motoru yan bir şekilde park edip indim ve kaskı çıkarıp arabaya doğru ilerledim arabadan iki kişi çıkınca

"Orusbu çocuklari nerde Ela"dedim ve ikiside birbirine bakıp üzerime gelmeye başladılar gülerek

"Aptalmısınız oğlum ben boksörüm" diyerek ilkine bir yumruk geçirip diğerinin karın boşluğuna vurup hemen diğer elimle diğer adama yumruk geçirdim ve

"Salakmısınız sadece iki kişim-"derken iki tane siyah araba sokağa giriş yaptı ve araba durunca içerisinden bir sürü kişi çıkınca olayları yeni anlamaya başladım

"Hassiktir ya zaten o yüzden çıkmaz sokağa girmişti soyuna soktuklarım"daha ben cümlemi tamamlamadan üzerime koşmaya başladılar

"Hay sikeyim böyle işi"diyerek ilkine bir yumruk geçirip hemen giderinin karın boşluğuna yumruk atım yüzüme gelen yumruktan kendimi kurtardım ve tekrar pozisyon aldım üzerime üç kişi bir anda gelmeye başlayınca birine dirseğimle yüzüne vurup diğerinin yüzüne yumruk attım ve diğerinede etrafımda dönerek yüzüne tekme attım

"Evet başka gebermek isteyen var mı" dedim ve hepsi bir topluluk olarak karşımda duruyordu ki hızlıca yerdeki taşı alıp fırlattım ilk üç kişi eğilerek yada cekilerek kurtulmuştu ki taş 4.sünün kafasına denk gelince

"Tam 12den!"dedim ve hepsi bir anda etrafımı sarmaya başladı her taraftan kaçışım kapanmıştı artık önüme gelene yumruk atıyordum ama fazlaydılar hemde çok fazlaydılar artık bir okadar da yumruk yiyordum ki kafama sopa yiyince yere yapıştım iki kişi beni kolumdan tutup kaldırdi ve diğerleride yumruklamaya başladi en sonda durup beni yere bırakinca ağzımdaki kanı tükürdüm ve yerdeki bıçağı görüp elime aldım ve zar zor ayağa kalkıp elimde tuttuğum bıçakla kendimi savunmaya başladım elimdeki bıçağı görenler geriye doğru gidiyorlardı

"Siktirin gidin ben Elayı almadan gitmem burdan"dedim ve arabaya doğru arka arka ilerlemeye başlamiştimki kafama ikinci bir sopayı yiyince yere yığıldım ve bilincin tamamen gitti

***

Reklamlarrr

(Burda bitmedi merak etmeyin devamı varrrr aslında bitirsem fena olmazdı ama sizi merakta bırakmamak için bitirmedimmmm)

 

Defne Eladan

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladm şuan depo gibi bir yerdeydim ve baktığımda ellerim plastik kelepçe ile bağlanmıştı ve etraf karanlıktı ama çok az bir ışık içeride vardı yan tarafıma baktığımda Yiğiti gördüm ve

"Ne oluyor lan nerdeyiz biz!"dememle karnıma giren sancı bir olmuştu ne oluyordu bana böyle büyük ihtimalle Yiğit daha uyanmamıştı ne yaptılarsa çocuğa

"Ooov Yiğit!"diye bagırmamla Yiğit yavaşca kafasını kaldırdı ve

"Hayvanmı çağırıyorsun Ela ooov ne!" Dedi bende

"Ne bilim nasıl çağırsam bilemedim" dedim ve Yiğit tam cevap verecekler sağ tarafımdan bir ses geldi

"Siz kimsiniz"diyen bir erkek sesiydi Yiğide dönüp

"Allahım sen yardım et nerdeyiz lan biz! Bu kim!"dedim karanlık tarafa bakarak ne bir ses vardı nede görüntü Yiğit

"Kimsin lan sen!"dedi ve bir ses daha geldi

"Kim olmamı isterdin aslan parçası" diyen bir kadın sesi

"Olum al işte musallat olmuşlar bize sen konuşunca kız ben konuşunca erkek cevap veriyor!"dedim ve Yiğitte

"Canım biraz daha kısık sesle konuşabilirmisin yemin ederim başım fena ağrıyor"dedi bende

"Ne oldu niye ned-"derken aklıma birşey geldi ve

"Yiğit sen burdaysan bende burdays-" derken erkek olan şey tekrardan

"Canım dedi galiba sevgililer"dedi ve kız olan

"Nasılda meraklandı hemen"dedi bizim olduğumuz yerde bizim dedikodumuzu mu yapıyorlardı

"Heyy! Bizde burdayız yanlız duyuyoruz" dedim ve erkek olan

"Ee bizde duyuyoruz ne olmuş yani"dedi Yiğitte

"En son birşey diyordun"dedi bende

"Diyorum ki biz burdaysak Caner ve-" derken taşlar daha yeni oturuyordu

"Amk ben en son hastanedeydim nerden geldim buraya!"dedim ve Yiğit

"Hassiktir ben onlara haber vermedim" dedi bende

"Lan olum ne haberi"dedim ve bir anda ışıklar açıldı ışık beyaz ve fazla olduğu için gözlerimi kapattım ve

"Amk insan neden bu kadar fazla ışık kullanır ki!"dedim ve kapılar acıldı gözümü yavaş yavaş açıp ilk sağ tarafıma baktım baktığımda zincirle tavana bağlı bir kadın birde erkek asker gördüm Yiğite dönüp

"Yiğit! Askerlermiş!"demiştimki Yiğitin yüzünü gördüm

"Lann! Sana ne oldu ne bu yüzünün halin!"demiştimki içeri bir adam girdi ve

"Biz biraz hırpalamış olabiliriz"dedi bende

"Bende seni biraz hırpalayayım mı ne dersin!"dedim ve erkek olan asker

"Ne kadarda aşık"dedi ona dönüp

"Aşık derken?"dedim ve kız olan

"Hani yanındaki Yiğit denen cocuğu koruyorsun ya ondan bahsediyor"dedi bende önüme dönüp

"Ne oldu lan yemedimi elim ayağım bağlı değilken karşıma çıkmak!"dedim ve karşımdaki

"Yanındakinin eli ayağı bağlıyken geldikte ne oldu"dedi ve Yiğit

"Yirmiden fazla kişi vardı orospu çocuğu ben en azından son kalanlara gittim sen hiç savaşamazdin bile"dedi bende

"Yirmiden fazla adam yazdım bunu bir kenar ama merak etme ben tek geleceğim,ben tek geleceğimde sen yirmi otuz kişilik dayak yiyeceksin piç"dedim ve erkek asker

"Cesurmuşta"dedi ve adambir sandalye çekip karşımıza oturdu ve

"Doğru düzgün tanışamadik ben Aker" dedi bende

"Hangisi o geçen numarası orospu diye yayılan Aker mi"dedim ve o

"Gebertirim seni!"dedi bende kendimi biraz öne çekip

"Denesene piç kurusu"dedim ve Yiğit

"Yanlız ben hala ölmedim ben ölmeden onu almanda çok zor"dedi ve erkek olan asker

"Lan puşt bizim gibiler bitti sıra çocuklarami geldi"dedi ve Aker denen adam

"Sen kes sesini yediğin dayaklar sana yetmedi galiba"dedi va kadın olan asker

"Dayak? Önce yüzünün haline bak gözün hala mosmor şimdi kim dayak yemiş" dedi ve Aker

"Getirin lan şu demir sopayı!"dedi işkence edecekti onalara bende

"Korkuyor musun lan onlardan"dedim oda

"Ne korkacam onlar kimmiş"dedi bende

"Madem korkmuyorsun neden iple veya başka birşeyle değilde zincirle bağladın, madem korkmuyorsun neden onlar bağlıyken konuşuyorsun bide normal haldeyken çıksana karşısına yemiyor mu?"dedim ve oda

"Sen kimsin lan bu şekilde konuşuyorsun benimle!"dedi bende

"Şey Gece hani şu boksör olan varya Hah işte o tam olarak o şekilde konuşuyorum" dedim ve Yiğit

"Bence sen bizi tanıyorsun bizimle bir derdin olmasa niye korkup bağlayasin yada kaçirasin ki"dedi ve adam

"Aynen bir boks maçında oğlumu öldürdünüz!"dedi bende

"Hak etmiştir"dedim oda

"O zaman sizde ölümü hak ediyorsunuz" dedi bende

"Senin oğlun piçin teki olmasa ölmezdi emin ol bir piçlik yapmıştır bizde kesmişizdir cezasını tüm bu tantana o orosbu çocuğu yüzünden mi"dedim oda

"Oğlum benim tek ailemdi!"dedi bende

"Belli ikinizde orosbuluk piçlik yapıyorsunuz"dedim ve

"Madem senin için çok kıymetliydi tüm kötülüklerden korusaydın onu kötü işlere bulaştırmasaydın!"dedim oda

"Sen nasıl bir belaya bulaştığını bilmiyorsun!"dedi bende

"Ama sen biliyorsun! O yüzden siktir git şimdi!"dedim ve ayağa kalkıp yanındaki adama baktı

"Şimdilik birşey yapmayın ikiside en iyi hackerlardan bu işimize yarayacak"dedi bende

"Sence senin için daha kötü olmazmı mesela ifşa falan olursun mazzallah" dedim oda birşey demeden çıktı odadan ve ışıklar kapandı asker abiye döndüm ve sesizce

"Odada kamera varmı?"dedim oda sesizce

"Bildiğim kadarıyla bir şu köşede birde şu köşede varonlarda zaten ışık kapanınca görmez hiçbirşeyi"dedi oda sesizce ve

"Peki silahtır bombadır onlar nerde" dedim oda bilmiyoruz herşeyimizi almışlar"dedi ve ben

"Peki isimleriniz neydi"dedim oda

"Söyleyemeyiz gizli kimlik ama burdan çıkınca konuşuruz"dedi bende

"Peki şimdi ne yapacağız"dedim ve asker abi

"Bekleyeceğiz ekip bizim yerimizi bulacaktır"dedi bende

"Siz kaç gündür burdasınız"dedim oda

"1 hafta 4 gündür"dedi bende

"Merak etmeyin ekip gelmese bile biz sizi kurtarırız"dedim ve Yiğit

"Elimiz kolumuz bağlı olmasaydı olabilirdi de işte"dedi bende

"Bir şekilde kurtulacağızda şu lanet olası yerden"demiştimki hızlı hızlı koşma sesi gelince

"Ne oluyor lan deprem mi oluyorr" demiştim ki Aker ve birsürü adamı içer girdi ve Aker

"Hey siz ikiniz! Hadi çözün şunların"dedi adamına bende

"Ne oldu lan neden getirdin neden bırakıyorsun"dedim oda

"Bu güvenlik şifresini kıracaksınız yerimizi öğrendiler daha güçlü bir koruma güvenlik birşey bırakacaksınız eğer bunu kırarsanız kurtulacaksınız!" dedi bende

"Hımm bir düşüneyim düşündüm ve hayır yok istemiyorum geri bağlayın beni"diyerek oturdum sandalyeye ve Aker

"Milyonlarca para veririm"dedi bende

"Paraya ihtiyacım yok bende fazlaca var" dedim oda

"Daha fazlası olmasın mı"dedi zorda kalmıştı büyük ihtimalle tüm çıkışlar kapatıldığı için bizden yardım istiyordu aklıma birşey gelince

"Tamam getir bilgisayarı"dediğim anda bir masa önüme çekildi ve bilgisayar bırakıldı Yiğit

"Napıyorsun?"dedi ve asker abi

"Maşallah ülkenin gençlerine bak iki kuruşa ülkelerini satıyorlar"dedi ve asker abla

"Ne yapıyor görebiliyormusun"dedi ve asker abi

"Görüyorumda şüpheli birşey yapmadı daha"dedi sesizce ellerimi tuşlarım üzerinde gelip giderken ekrana kırmızı ışık gelip gidiyordu önce bu korumayı kaldırdım ve herkes bana bakarken

"Geliyorlar önlem alsanıza!"dedim hepsi gidince ışıklar kapanmıştı bu güvenlik şifresi koruması ne varsa hepsini tamamen kaldırdım ve en yakın karargaha sinyal vermeye başladım yerimizi daha çabuk bulacaklardı asker abi

"Onlardan ne farkın kaldı!"dedi bende

"En yakın karargaha sinyal gönderdim birazdan gelirler"dedim karanlıkta ve asker abla

"Ne! Bunu nasıl yaprın"dedi bende

"Biliyoruz birşeyleriii"dedim tam ayağa kalkmıştımki elinde sopa ve silahla içeri 5 kişi geldi

"Bunuda bağlayıp gidelim hadi"dedi ve gelip beni bağlamalarına izin verdim bu sefer elimide ayağımıda iple bağlamışlardı ve koşarak çıktılar Yiğit

"Neden seni bağlamalarına izin verdin" dedi bende

"Şov yapıcamda birazdan ondann"dedim ve hemen ekleyerek

"Bu arada eve dönünce Caner, Kağan ve Kerem abi hatta Göktuğum bile canımıza okuyacak"dedim oda

"Kaçırılmak bizim suçumuz değildi"dedi bende

"Lan hadi ben birşekilde bayıltılıp buraya getirildim peki ya sen"dedim oda

"Yirmiden fazla kişi üzerine gelseydi sende yakalanırdın"dedi bende

"Okulda olanları ne çabuk unuttun" dedim oda

"Hiç unuturmuyum hergün ayrı tranva bırakıyorsun üzerimizde"diyince gülüp

"Slayyy"dedim ve beklemeye başladık

***

"Pekii şimdi sadece izleyin"diyerek güldüm ve Yiğit

"Allah bilir yine ne geçiyor o aklından" dedi bende

"Sadece izle tatlım"dedim ve ellerimi ipten kurtarmaya çalıştım bileklerim ince olduğu için biraz sürtünüp mahfolsada sonunda ipten kurtulmuştum ayağımıda zaten iple bağlamışlardı ayağımıda açıp sandalyeyi aldım ve tam kameranın alt kısmına yerleştirdim ve adamın az önce alacağı demir sopayı alıp sandalyeye çıktım ve demir sopayı tüm gücümle kameraya geçirdim bir kırılma sesi gelince asker abiden

"Lan!", yiğitten

"Ne oluyor!"ve asker abladan

"Kim var lan oradan"gibi sesler duyunca güldüm ve

"Merak etmeyin ben yaptım"diyerek sandalye ve sopayı alıp diğer köşeye götürüp onada bir ikitane geçirdim ve

"Kameralar tamam"dedim ve bir ses gelince kapını yanında durdum kapı açılınca ışıklarda yanmıştı asker abi

"Oha sen!"demiştiki elimle sus işareti yapınca ilk içeri giren adamın kafasına demir sopayı geçirdim ve adamı kendime çekip kapıyı kapattım hemen adamın üzerinden silah ve gerekli şeyleri alıp belime yerleştirdim ve bir bıçak buldum hemen gidip Yiğidin elini ve ayağını çözüp askerlere döndüm ve

"Sizden tek ricam var o Aker denen adamı bana bırakın"dedim ve adamın üzerinde bulduğum anahtarla zincirlerin kilidini açmaya başladım ben kadın askerin elini çözerken yiğitte erkek olan askeri çözüyordu erkek olan asker

"Bir dakika lan! Sen nasıl yaptın"dedi bende

"Eee bizde biliyoruz birşeylerr"dedim oda

"Valla helal olsun"dedi bende

"Alın silah ve bıçak sizde olsun yaralanmışsınız"dedim ve asker abi

"Silahı ona ver"dedi kadın askeri göstererek bende

"Peki"dedim ve kadın olan

"Hayır ya ben gayette iyiyim silahı ona ver"dedi ve erkek olan

"Al dedim sana"dedi ve bende

"Al abla en azından bizim için al birşey olursa bizi ilk kurtaran sen olursun" dedim ve Yiğit

"Senin yanında ne var"dedi bende

"Yanıma birşey alma gereğinde bulunmuyorum"dedim oda bıçağı bana uzattı

"Bunu al"dedi bende

"Bakın üçünüzde yaralısınız aarnızda en iyi sağlam olan benim hadi gidelim" dedim ve ilerlemeye başladım önce o adamı kullanarak onların orda olup olmadıgını test ettim adamın elini çok az gösterdikten sonra biraz daha fösterdim ama ses cıkmayınca kafamı çıkardım iki kişi vardı ama arkaları dönüktü adamı geriye atıp kadın askere döndüm ve

"Kaç mermi var"dedim hemen kontrol ederken Yiğit

"Dikkat et ,edin"dedi bende

"Sizde dikkat edin"dedim ve kadın

"6 tane var"diyince silahı istedim ve kapıdan çıktım ışık sensörlü olunca ikiside arkasına döndü ve birini vurup ardından digerinide hiç vakit kaybetmeden vurdum silahta susturucu olduğu için kimse duymamıştı silahı geri verip ilerlemeye başladım ve eğilip her ikisinde de yedek şarjör ve ikisininde silahını aldım birini Yiğite diğerinide asker abiye verdim ve ikisininde bıçağını yanıma aldım ve

"Siz ilerleyin ben geliyorum"dedim ve ilerleyip odaya girdim demir çubuğu alıp geldim ve buradaki kamerayıda kırıp ilerlemeye başladım biraz daha ilerleyince karşıma Yiğitler çıkınca koşup onlara yetiştim ve biraz daha ilerleyip koştum ve zıplayarak elimdeki sopayı kameraya geçirdim ve

"Goll!"dedim Yiğit

"Ödümüzü kopardın!"dedi bende hadi gidelim demiştimki karşımıza çıkan 15 kişilik grubu görünce

"Hadi bakalım başlıyoruz lütfen hemen öldürmeyin biraz eğlenelim"dedim ve elimdeki sopayı koşup birinin yüzüne geçirdim hemen diğerinin karın boşluğuna dirsek atıp ayağa kalktım ve birinin yakasından tutup kafa attım bu sırada Yiğit asker abi ve ablada dövüşüyordu hemen elimdeki sopayı yan tarafa atıp

"Hadi biraz aksiyon"dedim ve ilk sağımdaki sonra solumdaki adama yumruk attım ve hemen arkama dönerek birinin çenesine yumruk attım

"Ne kadarda salaksınız boksörlere kafa tutuyorsunuz ayrıca askerde var"dedim ve birinin tam göğüs kafesine bir tekme attım ve Yiğitin yanına koşarak gidip zıpladım ve birine tekme geçirip üzerine çıkıp yumruklamaya başladım

"Fazla zaman kaybettik kaçacak sizide çabuk olun ben önden gidiyorum!"dedim ve eğilerek birinin tabancasını alıp belime yerleştirdim ve diğer ikisininde bıçağını aldı tam gidecekken birinin iç cebinde sis bombası görünce eğilip onuda aldım ve koşmaya başladım her koridorda karşıma iki adam tek çıkıyordu hepsinide sopayla yere seriyordum önüme çıkan her odaya girdiğim için telefon gibi eşyalarımızı bulmuştum ve telsiz falanda bulunca hepsini oradaki bir çantaya koyup yanıma almıştım tam bir koridora daha adım atmıştım ki kendimi sağa çekerek duvarın arkasına gizledim nerdeyse tüm adamlar bu koridorda,sadece tek bir odanın önünde duruyorlardı adımımı attığım için ışık çoktan yanmıştı bir ayak sesi duydum kafamı eğince adamın ayağını gördüm tam sopayı vuracakken geri döndü ve herkese işini yapmasını söyleyince karşımdaki odaya girdim ve karşıma çıkan kişiye sopayı geçirdim üzerindeki silahı alıp ilerlemeye başladım bir oda daha geçtim ve adam tam arkadına dönmüştü ki bir yumruk geçirip silahı sıktım susturucu olduğu için ses çıkmamıştı ve bir oda daha geçince konuşma ve ayak sesleri artınca yan odanın korunan oda olduğunu anladım ve tam elimi kapıya atmıştım ki kilitli olduğunu farkettim ve saçımdaki tel tokayı çıkarıp deliğe koydum ve kapıyı açmaya çalıştım

Beş on dakika sonra nihayet acabilmiştim ve açar açmaz önüme çıkan adama bıçağı sokmuştum adamı yere attım ve kapıyı biraz açık bırakarak içeri girdim bir sürü dosya belge vardı hepsini alıp çantaya koydum ve dış kameralara baktığımda asker ekibinin geldiğini gördüm ve geldiğim yerden geri çıkmaya başladım tam odadan çıkacakken önümden geçen sürü halinde adamları görünce kendimi yere attip yana yuvarladim ve hepsi gidince cantayı sırtıma alıp tam arkalarından gidecekken Aker denen adamın arka kapıdan kaçtığını gördüm ve o tarafa koşarak onu yakalamaya çalıştım daha onunla kesilecek hesabım vardı yanındaki adamlar askerlerle catışırken hem askerler hemde ben o adamları indiriyorduk ve Aker bir taşın arkasın saklanınca adamları hala savaşıyordu ve siyah bir araba Akere yakın bir yerde durunca koşup arabaya yetişmeye çalıştım ve araba tam gidecekken arka kapıyı açıp içeri girip kendimi yere attım beni görmemeleri için Aker

"Hadi çabuk ol! Gitmeliyiz buradan!"demiştiki cam kırılma sesi geldi hemen ellerimi yüzüme siper ettim ve bakınca şoför koltuğundaki adam kafadan vurulmuştu ve Aker arabadan inip arka tarafa doğru tam koşacakken bende indim şuan arabanın arkasındaydık askerlerle aramızda bir araba vardı ki ben

"Ee nereye"dedim bana bakarken bir yumruk geçirdim suratına ve

"Sana dediğimi hatırlıyormusun hani yirmi otuz kişilik dayak yiyecektin" diyerek bu sefer karın boşluğuna bir yumruk attım ve çene altından bir yumruk geçirip bu seferde yakasından tutup malum yere tekme attım ve kafasını kaldırıp kafayı geçirdim

"Şimdilik bu kadar ama yine dönecegim" dedim askerler bize yaklaşırken ben eve doğru koştum ve o adamların olduğu koridora gittiğimda bıraktığım demir sopayı aldım biraz ileride Yiğit ve iki askerin eetrafını sardıklarını gördüm silahlarda yerdeydi büyük ihtimalle ilk çatışıp sonra dövüşmüşlerdir sopayı sıkıca tutup ilerledim ve

"Been geldimm"diyerek karşımdaki adamın kafasına geçirdim Yiğit

"Nerdeydin sen!"dedi bende

"Asker ekipler geldi Aker işini hallettim ve diğer tüm bilgiler bu ça-"derken yine dövüşmeye başlamıştık artık ellerim yorulduğu için hepsine demir sopayla karşılık veriyordum ve demir sopayı Yiğide yakın bir yere atıp etrafıma baktım

"Çanta yok!"dedim ve Yiğit

"Ne çantası"dedi birine daha bir yruk geçirdim ve

"Yiğit sopayı kullan ben geleceğim"dedim ve Yiğit eline sopayı alınca geldiğim yerlere bakmaya başladım ve o odaya girip kameralara bakmaya başladım Akerin peşinden koşarken düşürmüştüm ve askerler o çantaya çok yakın yerdeydiler hemen koşarak aşşagıya indim ve bir adımı cantanın üzerine attım o sırada askerler bana silah çekince

"Koşun icerdeler zor durumdalar adamlar fazla!"dedim ve içlerinden biri

"Sen kimsin sana nasıl inanalım!"dedi bende

"Ya hadi iki askerden bahsetmiyor muyuz birde kardeşim dediğim insan orda üçünü sıkıştırdılar üçüde yaralı yardım edin!"dedim ve içlerinden biri

"Komutanım kusura bakmayın ama bu kadar yaklaşmışken güvenip güvenmemeye bakamayız ben içeri giriyorum neredeler"dedi bende

"Hadi çabuk olun!"diyerek koşmaya başladım geldiğimizde Yiğitin elindeki sopayı almışlardı ama saldıramıyorlardı koşarak demir sopa elinde olana yumruk geçirdim ve

"Sende ordaydın! Hani doktordun piç!" diyerek bir yumruk daha geçirdim diğer askerlerde yavaş yavaş odaya dagılırken sadece ikisi burda kalmıştı bu az önce konuştuğum iki askerdi ikiside dövüşmeye başlayınca Yiğit ve diğer iki asker yere oturup duvara yaslandılar yorulmuş olmalıydılar hemen ayağa kalkıp demir sopayı birine daha geçirdim ve arkadan koşma sesi gelince arkamı dödüm ve elinde bıçakla üzerime gelen birini görünce yana çekildim ama kolum kesilmişti demir sopayı bırakıp sağ elimle bir tane yumruk geçirdim sağ elimi hep kullanmazdım ama şimdi kullanmam gerekiyordu dirseğimle karın boşluğuna geçirip çenesine bir yumruk attım ve hemen ardından yüzüne bir yumruk geçirdim ve Yiğidin yanına gittim ve

"İyi misin"dedim oda

"Sadece bıçak yarası aldım o kadar ya birşey yok"dedi bende

"Nerende"dedim oda

"Karın kısmının sağ tarafından"dedi bende

"Kalk gel ben bir bakayım"dedim oda

"Şuan mı"dedi bende

"Evet şuan aptal sana yaralanma demiştim"dediğimde diğer askerlerde yerdeki askerlerle konuşurken ben

"Bide silahı bana veriyordu!"dedim ve Yiğit

"Peki sen"dedi bende

"Ben yaralanmadım"dedim oda

"Aynen kolundaki kanlarda zaten benim hayal gücümden geliyor"dedi bende

"Aptal benimki sıyırık seninki ne kadar derin daha onu bile bilmiyoruz"dedim oda

"Ya birşeyim yok"dedi tama ayağa kalkacakken geri yerine oturunca

"Hee belli daha ayağa kalkamıyorsun" dedim ve komutan olan asker

"Çocuklar kavganıza sonra devam edersiniz şimdi gitmemiz gerek"dedi bende

"Ama çok kan kaybediyorlar üçüde" dedim ve yaralı erkek asker

"Biz iyiyiz"dedi bende

"Aynen o yüzden yerdesiniz hepiniz kalkamıyorsunuz bile!"dedim ve kadın asker

"Ya tamam biraz yaralanmış olabiliriz ama hala ölmedik"dedi bende

"Ama biraz daha kalırsanız öleceksiniz!" dedim ve komutan olan askere dönüp

"Yiğ- arkadaşımı ben alırım sizde ikisini alırsınız nereye gideceğiz"dedim oda

"İleride helikopter gelecekti"dedi bende eğilip Yiğidin kolunu boynumdan geçirerek tuttum ve

"Dikkat et yavaş yürü"dedim oda

"Tamam"dedi ve askerler hepsi çıkınca bizde ilerledik hepsi biraz daha uzaklaşınca Yiğidi yavaşca yere bıraktım ve Yiğit

"Ne yapıyorsun"dedi bende cantayı alıp taktım ve

"Sonra konuşuruz"dedim ve tekrardan Yiğiti alarak ilerlemeye başladık biraz daha gidince helikoptere yaklştığımızı gördüm ve askerlerden biri

"Komutanım birşey diyeceğim çok güçlü bir sinyal gönderildi bize o olmasaydı biz sizi bulamazdık o nasıl oldu"dedi ve asker abide

"Şuradaki kız yaptı"dedi bende sanki onları dinlemiyormuş gibi Yiğitle konuşmaya devam ettim ve askerlerden biri yanıma geldi ve

"İstersen ben alayım arkadaşını"dedi bende

"Yok teşekkür ederim ben taşırım arkadaşımı"dedim oda

"Yük olmasın sana diye demiştim"dedi bende

"O bana yük olmaz merak etmeyin"dedim ve az önce yaralı asker abiyle konuşan asker

"Birşey soracagım sen kaç yaşındaydın" dedi bende

"İkimizde 18 yaşındayız"dedim ve herkesten aynı anda

"Ne!"sesi çıkmıştı ve içlerinden biri

"Nasıl bu kadar iyi dövüşüyorsun"dedi bende

"İkimizde boksörüz"dedim ve hepsi tekrardan şaşırırken yaralı kadın asker

"Ha bide hackerlık var"dedi bende

"Ama hiçbirini kötü yönde kullanmıyoruz merak etmeyin"dedim ve içlerinden biri

"Hastaneden sonra bir karakola uğrayalım"dedi bende

"Valla çok iyi olur gideceğime söz vermiştim"dedim ve asker abi

"Biz seni tutuklamak için söylemistik" dedi bende

"Birşey olmaz uzun zamandır girmiyordum zaten bir uğramış olurum" dedim ve içlerinden biri

"İşte herkese gereken rahatlık"dedi ve Yiğit

"Ela şimdi hastaneye gidince Canerleri arıyorsun tamam mı"dedi bende

"Hee sen yat bende yine ve yine azar işiteyim"dediğimde herkes gülünce helikoptere bindik ve içeride üç tane doktor vardı Yiğiti bıraktım ve

"Dikiş malzemelerini verirseniz ben halledebilirim"dedim ve doktor

"Yok olmaz öyle şey"dedi bende

"Lütfen kardeşimi ben iyileştireyim" dedim oda

"Emin misiniz"dedi bende

"Evet eminim"dedim ve Yiğide baktım

"İyi misin"dedim oda

"Sayılır"dedi bende

"Hata bende zaten niye seni yanlız bırakıyorum ki"dedim makasla üzerini keserken bu sırada diğer askerlerde beni izliyorlardı pamukla yaranın etrafını temizledim fazlaca kanıyordu ve dikkatlice dikmeye başladım

"Acıyor mu"dedim oda

"Sen devam et"dedi kendini sıkıyordu uyuşturucu ilaç yoktu ve mecbur böyle yapmak zorundaydık biraz daha ilerleyip tekarar sildim kandan karıştırıp yanlış yeri dikmek istemiyordum ve yarayı tamamen dikince üzerine bide bir tane gazlı bezlerden koydum ve

"İyimisin"dedim oda

"İyiyim"dedi ben elimi yıkarken askerlerden biri

"Nasıl böyle her konuda iyi olabiliyorsun"dedi bende

"Küçüklükten beri eğitimini alıyorum" dedim ve tekrardan bir soru daha sordu

"Neden peki"dedi bende

"Öyle gerekti"dedim ve bir köseye çekilip oturdum kafı yan tarafa yaslayıp ellerime baktım elimde Yiğitin kanıyla oturuyordu orosbucocuğu zaten Yiğiti mahfetmişti

"Aker denen adamı ne yaptınız" dediğimde biri

"Burda"diyerek koltuğu gösterdi ve

"Ama biraz dayak yemiş artık kimden yemişse sağlam vurmuş"dedi bende

"Bir bakayım"dedim ve ayağa kalktım bakınca gerçektende iyi vurmuştum

"Gerçektende iyi vurmuşum"dedim hepsi sanki daha fazla şaşırabileceklermiş gibi

"Ne"dediler bende

"Ha bu arada"diyerek çantadan birkaç belge çıkardım ve askerlere verdim

"Bunlarda belki lazım olur"dedim ve uzattım askerlerden biri kontrol ederken

"Oha bizim kaç haftadır aradığımı belgeler"dedi ve içlerinden biri

"Nasıl yani bizim kaç haftadır aradığımız belgeleri bunlar ilk günden buldular mı" dedi bende

"Valla yapıyoruz öyle şeyler ya"

***

Hastaneye gelmiştik ve üçüde tekrar bir kontrol için içeri alınmışlardı bende telefonla konuşup Canerlere haber vermiştim ve bir ses geldi

"Ela"diye bir ses arkamı döndüğümde Caner koşarak geldi ve sarıldı bende ona sarılınca

"Allah çarpsın çok korktum bide o salak Yiğit nerde bizede haber vermedi!"dedi bende

"Bıçaklandı ondan dolayı içeride"dedim ve Kağanda bana sarıldı

"Hayret bu kez sen bıçaklanmamışsın" dedi bende

"Ya işte isteyince oluyor öyle"dedim ve Caner askerleri yeni görünce bana baktı ve bende

"Götürüldüğümüz yerde iki tane asker esir düşmüştü ondan"dedim ve Caner

"İsimleri neymiş"dedi bende

"Bilm-"derken erkek olan asker

"Caner? Kağan?"

Hassiktir yinemi akraba

***
Evettt bu bölümü yazdımça yazdım bayada uzun yazdım maşşallah 5.500e yakın kelime

Bu bölümdeki kurtarıcı bence demir sopaydı sjsjjsjsjs

Peki sizce bu asker olan kişi Elanın neyi çıkacak

Peki bu Aker denen adam kim veya sizce ileride de karşımıza çıkacak mı?

Ve hemen spoiler veriyorum

Elanın ailesi ile arasını düzeltmesinde bu asker arkadaş çok yardımcı olacak

Sormak istediğiniz birşey varsa 👇🏻👇🏻👇🏻

Peki Kağanın rüyası ya gerçek olsaydı ya Elanın kellesini önlerine atsalardı ve kitap burda bitseydi sjsjjsjssj şaka yaptım daha yolumuz var finale

Bayramınız şimdiden kutlu olsun ballarimmm🍬🍭🍯

Görüşmek üzereee💖

Bölüm : 29.03.2025 13:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...