"Evet dökül bakalım ne biliyormuşsun benle yiğit hakkında"dedim ben önde yiğit arkamdan salona girdik ve eren tam birşey diyecektim ki telefonum çaldı
"Bölüyorum ama ben gelene kadar anlatma benim hakkımda ne bildiğini merak ediyorum"dedim ve göz kırptım ve ayşe abla arıyordu açtım ve
"Efendim aşk-"derken bir hıçkırık sesi lafımı kesti hemen
"Ayşe abla ne oluyor iyimisin!"dediğim anda yiğit endişeyle bana döndü ve
"Ne oluyor"dedi ona cevap vermeyip ayşe ablaya döndüm ve
"Ayşe abla! Ordamısın!"dedim ve tekrar bir hıçkırık sesi geldi ve
"Kı-kızım yiğit yanında mı"dedi bende
"Evet evet yanımda"dedim oda
"Ona ulaşamadım acil yılmazlar hastanesine gelmelisiniz"dedi bende
"Niye neden"dedim oda
"Göktuğ Göktuğ Araba kazası geçirmiş durumu kritik"dedi ağlıyarak ben ise dönüp kaldım ne demek kaza yapmış elimden telefon düşünce herkes etrafıma dolandı bense yiğide bakarak
"Ç çok acil çıkmalıyız"dedim ve eğilip telefonumu aldığım gibi kapıya koştum montumu ve ayakkabımı giydim yiğitte hemen giydikten sonra arabaya koştum ve Halil abiye
"Abi anahtar!"dedim ve oda bana anahtarı fırlattı hemen arabaya bindik ve tüm gücümle gaza bastım yiğit
"Ne oluyor! Annem ne dedi sana!"dedi bende ona
"Sakin olucaksın tamam mı"dedim oda
"Ne oldu söyle artık!"dedi bende
"Göktuğ abi k kaza yapmış"dedim ve şoka girmiş gibiydi ne hareket ediyordu nede konuşuyordu kendine gelince
"Ne demek kaza yapmış lan;"diye bağırdı eliyle cama yumruk atarak bağırmaya başladı onu sakinleştirmeye çalışarak
"Yiğit! Yiğit kendine gel!"dedim ve
"Ne nefes alamıyorum"dedi üstünün biğaz kısmını çekiştirirken bende
"Tamam sakin ol sadece biliyorum bende ne az senin kadar kötüyüm ama sakın olmalıyız"dedim ve oda tekrar bir yerlere yumruk atarak
"Bu siktiğim kaza olurken ben neredeydin lan!"diyerek bağırmaya devam etti bende
"Senin suçun değ-"derken lafımı kesti ve
"Benim suçum!"dedi bende
"Değil lan Değil! Sen nerden bileceksin ona ne olacağını gerizekalı kendini suçlamayı kes!"diye bağırdım hem yola bakıyordum hem ona bana bakarak
"E ela ya abime birşey olursa ben yaşayamam"dedi ağlayarak benimde gözümden bir damla yaş düşünce ona baktım ve
"Olmaz Göktuğ abim bizi bırakmaz"dedim bir damla daha düştü gözümden ve aklıma birşey geldi
"Ayşe abla Yılmazlar hastanesi demişti erende orda çalışıyor acaba ondan yardım mı istesek"dedim oda
"Ela aranız iyimi onunla"dedi bende
"Hayır"dedim oda
"Ela üzgünüm ama seni üzmek için elinden geleni yapıcaktır yani abimin hayatını tehlikeye atamayız"dedi doğal olarak,bende
"Haklısın"dedim ve hastaneye geldik tam yiğit içeri koşarken ben durdum bizim evin ordaki motorlardan değilmiydi ya bunlar
Benzettiğimi farz ederek bende içeri koştum ve ayşe abla mert abiye sarılmış ağlıyordu mert abi ise onun saçlarını okşuyordu ikisininde gözleri kan çölüne dönmüştü
"Ayşe ablam"diyerek koşul ona sarıldım oda bana sarılarak tekrardan ağlamaya başladı bende
"Şşt ablam ama göktuğ abim sizi böyle görseydi hiç mutlu olmazdı"dedim ve yiğit
"Evet biliyorsunuz abim ağladığını görün-"derken sözünü kesen sürü halinde gelen doktorlardı içlerinden biri ise erendi ben
"Eren"dedim oda bana bakarak
"Ela? Ne işin var burda"dedi ve yiğit onun karşısına geçerek
"Senmi gireceksin abimin ameliyatına"dedi sinirle Eren
"İçerdeki abin ise evet"dedi ve yiğit yakasına yapışarak
"Bana bak eğer ki abime birşey olursa seni yaşatmam!"dedi bende araya girmeye çalışarak
"Yiğit hastanedeyiz"dedim ve eren yakasını onun elinden kurtararak
"Emin ol elimden geleni yapıcam"dedi bende
"Fazlasını yap"dedim ve içeri girdi ayşe ablanın yanına giderek
"Ablam biliyorum senin için zor ama bu kaza olayı nasıl olmuş bir anlatırmısın"dedim oda anlatmaya başladı
"Kızım biz hastaneye geldiğimizde daha sedyedi tam içeri gireceği zaman gördüm ben oğlumu y yüzü kan içindeydi"dedi ve hıçkırarak ağlamaya devam etti ve
"Sonra doktorlar geldi kazada arabanın ön camı patlamış tüm camlar vücuduna batmış"dedi daha şiddetli ağlıyarak aklımda sadece tek bir soru vardı ve ben
"Ablam sadece bir soru sorucam bir yer yoksa başka bir arabayamı çarpmış"dedim yiğit bu soruyu neden sorduğumu biliyordu ve ayşe abla
"Oradaki tanıkların dediğine göre göktuğun önüne bir anda bir çocuk atlamış oda çocuğu ezmemek için hemen diğer tarafa kırmış arabayı ve birkaçkez t takla atmış"dedi ağlıyarak bende ona sarıldım ve
"Ablam sende tanıyorsun Göktuğ abimi o senin bu kadar ağladığını görse birdaha araba falan kullanmazdı"dedim oda
"Biliyorum çok merhametli dur benim oğlum,zaten bu kazada merhametinden dolayı geldi başına"dedi ve ağlamaya devam etti
***
Bir saattir bekliyorduk ama ne giren vardı ne çıkan telefonum çalınca nur hanımın aradığını gördüm ve cevap verdim
"Alo kızım nerdesin,siz çıktıktan hemen sonra erende çıktı,birşeymi oldu, iyimisiniz"diyince birkaç adım uzaklaştım ve
"Yiğidin abisi kaza geçirmiş"dedim gözlerim dolarken ağlamamak için kendimi tutuyordum ve nur hanım
"Geçmiş olsun kızım"dedi ve cam kırılma sesi geldi ondan sonra hastaneyi taramaya başladılar hemen yiğitlerin yanına koşarak
"Çökün! Çökün!"diye bağırmaya başladım ve birkaç adım uzağımızdaki güvenliğin arkasındaki silahı alarak en kösedeki cama geçtim yiğitte aynı işlemi uyguladı ve bizde çatışmaya girmiş olduk ama çok kişi oldukları için bizim yerimizi tespit etmeleri kolay olurdu o yüzden bir iki el ateş edip kafamızı geri içeri sokuyorduk onların arkasından ise maskeli olan birsürü kişi çember şeklinde onları içlerine hapsedip hepsini öldürmüşlerdi
Neydi lan bu şimdi biz az önce ne yaşadık yiğitle birbirimize şaşkınca bakarken tekrar dışarı baktığımda ne maskeliler kalmıştı nede az önce bize saldırıp ölenler sanki iki saniyede heryeri tertemiz etmişlerdi ayağa kalkarak
"Neydi lan bu şimdi!"dedim ve yiğitle aynı anda gözümüz ameliyathaneye takıldı
Ya birşey olduysa siktir
Yiğit bana korku dolu bakışlar attıktan sonra yanıma geldi ve
"İçeride herşey yolundadır değil mi"dedi bende
"İnşallah"dedim ve ayşe ablanın yanına gittik ve ben
"Ayşem birşey olmıyacak artık ağlamasan mı"dedim oda
"Nasıl ağlamayıyayım kızım oğlum içeride can çekişiyor ve hastaneyi tarıyorlar ya içeride oğluma birşey olduysa"dedi ve gözleri şokla açıldı bana dönerek
"Birşey olmamıştır değil mi"dedi bende
"Olmamıştır ayşem o bizi bırakmaz merak etme"dedim keşke onları sakinleştirebildiğim gibi kendimide sakinleştirebilseydim
***
Ay bir ameliyat 1 saat sürer 1,5 saat sürer ama 2 saat sürmez ya derken telefonum çaldı ve canerdi cevap verince
"Napıyorsun pikhac-"derken ben
"Müsait değilim sonramı konuşsak"dedim ve ikisi aynı anda(kağan ve Caner)
"Ela iyimisin"dediler ve kağan
"Sesin bir tuhaf geliyor nerdesin"dedi bende
"Hastanedeyiz bizim hastanede"dedim ve onlara mesaj attım
Ben
Yiğidin abisi kaza yapmış ondan
Dedim ve Caner
"Kapat geliyoruz"dedi ve kapattı
***
15dakika sonra Caner ve Kağan gelmişti Caner yiğide sarılarak
"Geçmiş olsun kardeşim"dedi yiğitte
"Sağ ol"dedi ve Kağanda sarıldı
"Geçmiş olsun kardeşim,eminim hiçbirşey olmadan atlatacaktır bu ameliyatı"dedi yiğitte
"İnşallah"dedi ve ikiside ayşe ablanın yanına gittiler
Caner ve Kağanda Ayşe abla, Göktuğ abi ve Mert abiyle tanışmışlardı hepsi bir birini çok sevmişti ve en son yanıma gelip
"Merak etme birşey olmıyacak"dedi bende
"İnşallah inşallah"dedim ve kağan bana sarılarak
"Ağladın mı sen"dedi bende
"Yok alerjim va- evet gerizekalı ağladım"dedim ve Caner yiğidin moralini yükseltmek için
"Oha lan buda ağlamış"dedi ve hepimiz yiğide döndük bende gözyaşımı silerken kagan ona
"Erkek adam ağlarmı"dedi bende yiğide sarılarak
"Karışmayın yiğidime"dedim ve eren çıktı içeriden kağan ve caneri görünce şaşırsada bize dönerek
"Elimizden geleni yaptık ameliyatta 2 kere kalbi durdu ama geri döndürebildik,şuanlık hayati tehlikesi yok ama"dedi ve yiğit
"Ama ne"dedi ve eren
"Ama her an birşey olabilir tekrar söylüyorum şuanlık hayati tehlikesi yok ama bu olmıyacağı anlamına gelmiyor normal odaya alıcaz ama her an gözetimde olacak"dedi ve gitti
En azından hala hayatta
***
"Keşke görebilesydik ya"dedim camlar ardından ona bakarken bir tepki sadece bir tepki bekliyorduk ama hiç hareket etmiyordu yiğit
"Sorsan aramızda uyumayı en sevmeyen kişi bak nasıl horul horul uyuy-"derken yan tarafındaki cihazdan değişik sesler çıkmaay basladı hepimiz birden Doktor diye bağırınca erende dahil neredeyse bir ordu doktor içeri girdi cihazdaki sayılar gittikçe düşüyordu şok cihazını hazırlıyorlardı ki birden ayşe abla çığlık atıp bayıldı herkes oraya döndükten sonra doktorlar tekrar tekrar denedi ama hiç birşey değişmedi camı neredeyse kıracak derecede sert vurup
"Gidemezsin bu şekilde bizi bırakıp gidemezsin!"diye bağırdım ve neredeyse doktorlar bile artık bırakıcaktı ki eren gözümden damlayan yaşları görünce tekrar tekrar denedi ama cihazda tık yoktu
"HAYIR! HAYIR! HAYIR BIRAKAMAZSINIZ YAPAMAZSINIZ! SİZE DİYORUM BIRAKMIYACAKSINIZ!"dedim cama vurarak ama herkes durmuştu eren gözlerime sanki özür dilerim der gibi bakıyordu"
Tüm doktorlar tek tek dışarı çıkarken ereni tuttum ve
"HAYIR HAYIR ONU ORDA BIRAKAMAZSIN LÜTFEN GİT NOLUR HADİ GİT ONU KURTAR SEN DOKTORSUN ONU KURTAR!"dedim ve eren son kez denemek için içeriye koştu ve...
***
Evet asla aklımda Göktuğun ölümü yoktu ama kitap biraz aksiyonlu olsun diye ölüme ihtiyacımız vardı diye düşünüyorum...
Ama ölüceği veya kalacağı tam olarak belli değil tekrar söylüyorum tam olarak belli değil onu sonraki bölümde okuyacağız ve diğer bölümüde biraz aksiyon olsun diye haftaya paylaşmayı düşünüyorum bu oy ve yorum sayısına bağlı
Bakın tekrar söylüyorum Göktuğun ölümüne hazırlıklı olun çünkü öyle bir ihtimalde var
Peki erenin ela için son kez denemeye gitmesi bu çocukta gelişme var birde Göktuğu kurtarsaydı daha iyi olacaktı ama işte...
Yorum yapmayı ve oy bırakmayı unutmayın şimdiden teşekkürler
İyi gecelerrrr
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.78k Okunma |
5.99k Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |