19. Bölüm

17.bölüm seni asla bırakmayacağım

yaazarr_2
yaazarr_2

11 Ekim 2020

"Napıyormuş bakalım benim balım"

"Eşyaları yerleştiriyorumda bizimkiler nerde kaldıı"dedim ve yiğit arkadan bağırarak

"Geldikkk!"dedi bende

"Nerde kaldınız yaa ağaç olduk beklemekten"dedim ve Atakan

"Kızım sevinmelisin siz çifte kumruları başbaşa bıraktık işte daha ne istiyorsun beni asyam ile baş başa bıraksaydınız şükürederdim"dedi bende göz devirdim ve yiğide

"Yaren neden gelmedi"dedim oda

"Bilmem bize bir süprizi varmış"dedi ağzına birkaç üzüm atarak bende asyama sarıldım ve

"Yaa şu tatlılığa bak ya yerim senii"dedim yanaklarını sıkarken oda aynısını bana yaparak

"Asıl ben seni yerim yaa"dedi ve toprak

"Bunlar bizden daha samimi amk"dedi bende

"Ben sana kaç kere dedim küfür etme diye"dedim oda

"Tamam anne birdaha dememm"dedi ve hepimiz gülmeye başladık ve yaren

"Bensiz eğlence ha?"dedi ve

"Napıyorsunuz bakalımmm"dedi arkasında birşey sakladığı çok belliydi ona bakarak

"Ne var arkanda senin"dedim ve yiğit

"Evet ne var"dedi ve yaren masanın ortasına bir pasta bıraktı aramızda en hamaratı oydu ve

"Bugünn bir çifte kumrunun 2.yıl dönümü"dedi ve ona sarıldım

"Sen nerden biliyorsun"dedim ve toprak elini kaldırarak

"Ben pasta yapmasını istedim sağ olsun beni kırmadı"dedi ve yanıma gelerek

"Gözlerini kapat bakalım"dedi bende kapattım ve

"Şimdide elini aç"dedi ve elime birşey bıraktı açtığımda gümüş ucunda küçük bir kalp olan kolyeydi ve bana

"Baktım da hiç çıkarma kolyen yok buda hoşuma gidince almak istedim"dedi gözlerim dolunca

"Yaa aşkım unuttun sanmıştım"diyerek ona sarıldım ve bende onun eline,bileğimdekinin aynısından bir bileklik bıraktım siyah olduğu için rahatlıkla kullanılabilirdi

"Al bakalım buda senin"dedim ve

şaşkınca bana bakarak

"Aşkım? Hani bunu hiç çıkarmayacaktın"dedi ve ona gülerek

"Zaten çıkarmadımki"dedim kolumu göstererek rahat bir nefes alıp bana tekrar sarıldı ve

"Teşekkür ederim canımın içi aslında gerek yoktu çünkü sen bu hayatta bana verilmiş en değerli şeysin"dedi ona bakarken herkes oooo falan demeye başladı bende

"Ayy ne oooluyorsunuz bı susun"dedim ve hepimiz gülmeye başladık yiğit

"Herşey tamamsa artık şu sevdiceğimin yaptığı pastadan yiyebilirmiyoz"dedi ve herkes kahkaha atarken asya

"Sen pasta çok sevmezdin ne oldu"dedi ve yiğit yarene bakarak

"Sevdiceğim yapmışsa yerim tabi"dedi ve yaren onu yanağından öperek

"Bunu hakettin"dedi ve yiğidde onun yanağını öperek

"Sen bunu herzaman hakediyorsun canımın içi"dedi ve yarenin yanakları al al olmuştu

Utanmışmıydı o

"Yiğit bey şöyle şeyler yapmayın lütfen prensesimiz utanıyorrr"dedim ve yaren

"Kızım sen susarmısınn"dedi ve Asya

"Ay one ya öyle vıcık vıcık"dedi aramızda en temas sevmeyen asyaydı ama oda bize zamanla alışmıştı,atakan

"Boşver sevgilim sen onları "dedi ve yaren

"Kıskanmayın ilişkimizi"dedi ve yiğide sarıldı yiğitte

"Evet kıskanmayın bizi gel sevgilim"dedi oda yarene sarıldı ve bende

"Ay hadi gelin bu pastayı keselim"dedim ve erkeklere bakarak

"Siz geçin biz kızlarla tabak hazırlayıp gelicez"dedim biz çardakta tabakları hazırlarken onlar birkaç adım uzağımızdaki bankta oturmuşlardı ben

"Kızlar eğer birgün ayrılmak zorunda olsak ne olurdu"dedim ve Asya'da

"Öyle birşey olmıyacağı için"dedi ve yaren

"Saçmalama kızım ben sizi nasıl bırakırımmm"diyerek ikimizede sarılmıştı ve Asya

"Ne olduda birden böyle birşey söyledin"dedi bende

"Bilmem öyle bir anda aklıma takıldı"dedim ve yaren

"Kızlar lütfen kapatın şu konuyu sonra manifestlersiniz falan Allah korusun"dedi ve diğerlerini çağırdık

***

Akşama doğru Sahile geçmiştik şuan bile yıldızlar çok belliydi uzanmış yıldızları izlerken toprağa

"Aşkım birgün beni bırakmak zorunda kalsan yada ben seni bırakmak zorunda kalırsam ne olursa olsun kopmayalım tamam mı"dedim ve toprak bana bakarak

"Aşkım saçmalama istersen ben seni bırakmam"dedi bende

"Beni hiç bırakmazsın değil mii"dedim oda beni göğüsüne çekerek

"Asla"dedi

Bir gün sonra

Sabah uyandığımda içimde çok kötü bir his vardı daha kimse uyanmamıştı hemen üstümü başımı düzeltip telefonumu alarak evden çıktım şuan mutlu olmam gerekmiyor muydu yarın doğum günümdü ama hiç mutlu değildim

Neden?

Hemen telefonu açıp grubumuza girdim

'karayel'

Ama girmemle çıkmam bir oldu çünkü ben ve yiğit dışında herkes çıkmıştı hemen toprağı aradım ama cevap yoktu

Başta toprak olmak üzere tek tek hepsini aradın Yaren,Atakan,Asya

Ama ne açan oldu nede geri dönen durmadım defalarca aradım onları özelliklede toprağı

Yok yok cevap vermiyorlar deliricem birşey olmasaydı beni bu kadar bekletmezdi kesin ona birşey oldu telefonum çaldı o kadar heyecanlanmıştım ama onlar değildi yiğitti bu duruma ne üzüldüm nede sevinebildim

"Defne bizimkilere ulaşabildin mi"dedi bende

"Hayır sabahtandır deniyorum olmuyo hiçbiri cevap vermiyor"dedim oda

"Banada cevap vermiyorlar"dedi bende

"Kesin birşey oldu olmasaydı dönüş yaparlardı"dedim oda

"Bizim acil buluşup bu konuyu çözmemiz gerek"dedi bende

"Sen nerdesin"dedim oda

"Kerem abinin yanındayım"dedi bende

"Tamam bekle geliyorum"dedim ve koşmaya başladım

Yiğidin anlatımıyla

Hayatımda ilk defa bu kadar çok korkmuştum ya ona birşey olduysa ya onlara birşey olduysa diye kendimi yiyip bitiriyorum

Biraz hava almak için bahçeye çıktım tam kapıyı açıncı önüme bir kağıt düştü üzerinde ise Defne Elaya yazıyordu ve onu açıp okumaya başladım

 

Sevgili Defne

Öncelikle

Eğer şuan bunu okuyorsan ben,biz çoktan gitmişizdir.Direkt konuya gireyim ben seni hiç sevmedim sadece sen biraz salaktın,biraz mı biraz değil sen basbayağı salaktın,seni sadece kendi çıkarlarım için kullandım Aptal. Sadece ben değil diğerleride senden nefret ediyor işte işin esas kısmı terk edildin

Aptal aşık...

Toprak

***

"Yemin olsun ki bende sizden bu kızın intikamı alacağım!"diye bağırdım çünkü ben bile bu kağıdı okuyup bu kadar kırılıp,sinirlenip,öfkelendiysem Ela...

Bir dakika seni terk ettik yazıyordu o zaman o da ordaydı odamı onlarla gitmişti yazıklar olsun sana, sana verdiğim değerlere

Defnenin anlatımıyla

Koşa koşa yiğidin yanına gelmiştim ama o değişik görünüyordu sanki üzülmüş veya sinirlenmiş gibiydi onunla konuştuğumda ise benim birşeyim yok diye geçiştirmişti

Bir hafta sonra

Defne gittikçe zayıflamıştı hala toprağın onu terk ettiğini bilmiyordu bir umut bir umut hala gelir diye bekliyordu ama nafile...

Defne bu bir haftada artık uyuyamamaya başlamıştı çünkü o ve onlara çok bağlanmıştı herzaman rüyalarında onu görüyordu ama sürekli onu beyaz ışığa giderken görüyordu

Bir ay sonra

Defnenin gittikçe umudu tükeniyordu ama hala bekliyordu onun gelmiyeceğini bile bile bekliyordu

artık yiğidin yanından bir dakika bile ayrılmıyordu

Yemek yerken,su içerken,yatarken,gezerken...

Bir yıl sonra

Artık elanın kimseye güveni kalmamıştı sadece yanındakiler vardı okadar artık onun için geride kalan geride kalmıştır...

Ela sırf o Defne ismini kullanıyor diye o ismini lanetlemişti artık herkes ona Ela diyordu sadece Ela kim sorsa ne ikinci adını nede soyadını söylüyordu artık sadece Ela vardı

***

"Ela neyiniz var sen ayrı yandan yiğit ayrı yandan hem diğerleri nerde niye hiç yan yana gelmiyorsunuz bu aralarda hiç yemek yemiyor Sun gözümden kaçmadı hem sen hiç uyumuyorsunda ne oldu kızım bu bir yıldada sen bu hale geldin"dedi bende

"Diğerleri galiba bizi bırakıp gittiler"dedim yere bakarken oda

"Ne demek gittiler kızım nereye gittiler hem sen neden doğum gününü kutlamadın"dedi bende

"Abi ben galiba doğum günümden bir gün önce terk edildim"dedim gülerek oda sinirle

"Ne demek terk edildim o orosbuçocuğu seni bırakıp gittimi!"diye bağırdı bende

"Emin değilim"dedim oda

"Zaten o piçi gözüm hiç tutmamıştı bide fransızdı sözde"dedi bende gülerek

"Zaten Fransızdı"dedim oda

"Sus Fransız olsaydı elit olup terk etmez yada düzgüncene ben gidiyorum derdi bune"dedi ve aklına birşey gelmiş gibi önümde çöktü ve

"Ela sen bu yüzdenmi Defne adını kullanmıyorsun onun yüzünden mi"dedi bende

"Abi kim bana defne dese sanki oymuş gibi hissediyorum ama ben onu artık hayatımdan tamamen sildim artık öyle biri yok"dedim ve yiğit elinde tavayla salona gelerek

"Kahvaltı hazırr hadi bakalım gećin"dedi bende

"Tamam anneee"dedim kerem abi kahkaha atarken yiğit ayağındaki terliği kafama fırlattı kerem abi hemen arkasındaki yastıalıp önüme fırlatınca terlik bana çarpmamış oldu ve ben terliği geri alıp yiğide atıncada yiğit

"İkiye bir ha! Sizi hainlerrr!"diyerek diğer terliğide atıp mutfağa kaçtı

***

Evet canlarım bu bölüm geçmişten bir parçaydı zaten başta tarih gözüküyor

Vee evet elanın doğum günü 12 Ekim

Aklıma gelen ilk tarih aslında Ağustos ayıydı ama sonra dedim ki neden Ekim olmasın sjsjsjsjsj

Eminim bu bölüm herkes Toprak ve diğerlerinden nefret etmiştir bende ettim

Evett neyse hepinize iyi gecelerrr💖🫶🏻

 

Bölüm : 20.01.2025 18:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...