1. Bölüm

1. Bölüm

Büyüleyici Yazar
y.erkanaygun

 

Meral 15 yaşındaydı. Kahverengi gözlere ve kumral saçlara sahip güzel bir kız çocuğuydu. Okulunu çok sever, doktor olmak isterdi. Ortaokulun son sınıfındaydı. Kasabada sadece bir ilkokul ve bir ortaokul vardı. Evin en büyük kızıydı, bu yüzden ablalık sorumluluğu da vardı. Yaşıtları birbiri ardına evlendiriliyorlardı; yaşları reşit olmamasına rağmen evleniyorlardı. Bazıları isteyerek evlenirken, bazıları ise zorla, yaşça çok büyük adamlarla para karşılığında evlendiriliyorlardı.

 

Meral'in tek amacı okumak, hayali olan doktorluğu kazanmaktı. Annesi de onun okumasını çok istiyordu. Ama babası kesinlikle okumasına karşıydı, okumasına sadece sekizinci sınıfa kadar izin vermişti. Kasabada okul sekizinci sınıfa kadar olduğu için o kadar okumasını istiyordu. Babası çok kötü bir adamdı, her gün içki içen sarhoşun tekiydi. Sürekli eşine şiddet uygular, bazen de çocuklarını döverdi.

 

Geçimlerini sütlerini ve tarladan topladıklarını satarak sağlarlardı. Meral babasının onu okutmayacağını biliyordu. Ama doktor olmayı o kadar çok istiyordu ki buna bir çözüm bulmalıydı. Meral'in babası Vedat onu evlendirmek istiyordu çünkü paraya ihtiyacı vardı; zıkkımlanması için bütün çocuklarının rızkını o illete veriyor, üstüne üstelik sarhoş olup onları dövüyordu. Kızı Meral'i yan kasabadan, lakabı Tepeci Hamdi olan birine verecekti. Hamdi 40 yaşlarında dul bir adamdı, karısı kederinden ölmüştü. Hamdi Meral'i görmüş, çok beğenmişti, onu karısı yapmak istiyordu.

 

Bu yüzden kesenin ağzını sonuna kadar açmaya hazırdı. Babası sarhoş ve paragöz Vedat'ı ikna etmek sandığından daha kolaydı. Bir gün onların kasabasına gider, kahvede Vedat'ın yanına oturur.

"Vedat abi, selamünaleyküm, ben Hamdi," der yanına oturur.

 

"Aleykümselam yabancı, beni nereden tanıyorsun?"

 

"Ben de yan kasabadanım, gayrimenkul işleriyle uğraşıyorum. Duydum ki çok güzel bir kızın var. Onu kendime eş yapmak istiyorum, bu arada 100 milyar da başlık parası vereceğim. Yeter ki kızını bana ver, para önemli değil." Parayı gören Vedat'ın gözü döner, adamın yaşına falan bakmaz, kızını verir.

 

"Eğer o kadar çok istiyorsan akşam gel iste, kızımı vereyim. Ama yüz bin az, üç tane de inek isterim."

 

"Tamam, inekler feda olsun Meral'e, akşam geliyorum. Hadi bana müsaade, benim biraz işlerim var, akşam görüşürüz." Vedat buna çok sevinmişti, aklından gelsin paracıklar diyordu. Kalkıp eve gitti, karısı Meltem'e haber verecekti.

"Meltem, akşama misafirimiz var, hayırlı bir iş için geliyorlar."

 

"Bey, Meral daha 15 yaşında, daha küçük benim kızım. Hem okulda da başarılıdır. Bırak okusun, kendisinin ve bizim hayatlarımızı kurtarsın."

 

"Başlatma şimdi kızının yaşından, okulundan. Yeter artık, okul okumayacak. Evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak."

 

"Tamam bey, sen nasıl istersen öyle olsun," der ve mutfağa gider, oturur ağlar. Kızı ve kızının hayalleri için elinden hiçbir şey gelmiyordu.

 

Okuldan çocuklar gelir, babası Meral'i yanına çağırır.

 

"Meral, senin evlilik çağın gelmiş artık. Evlenmeni istiyorum, yaşıtların gibi sen de evlen, yuvanın sahibi ol."

 

"Ama baba, ben okumak istiyorum, doktor olmak istiyorum." Babası çok kızdı, kızına tokat attı.

"Olan sen nasıl babana hayır dersin? Evlenecek diyorsam evleneceksin, anladın mı?" Babasından çok korkuyordu. Bu yüzden babasının isteğini yerine getirmek zorunda kaldı. Ağlayarak odasına gitti, çok ağlıyordu çünkü çok okumak istediği okulundan edeceklerdi, hayallerini yıkacaklardı.

 

Meral'in yüreğinde büyük bir acı yer etmişti. Babasının bu tavrı, onu para karşılığında kendisinden yaşça büyük Tepeci Hamdi'ye vereceğini söylemesi Meral'i çok üzmüştü. Akşam olmuştu, evdeki bu bekleyişte mutlu olan tek kişi babası Vedat'tı. Diğerleri hepsi kıyameti bekler gibiydi. Kasabada Meral'den hoşlanan 20 yaşlarında Cüneyt adında bir adam varmış.

 

Cüneyt Meral'i çok severmiş ama Meral ona hiç yüz vermezmiş. Defalarca Meral'i sevgisiyle rahatsız etse de nafile. Meral yaşı küçük olmasından dolayı Cüneyt'i hep reddetmişti. Cüneyt, Hamdi'nin Meral'i istemeye geleceğini öğrenmişti. Bunu bir türlü kabul edemeyen bir Cüneyt vardı. "Meral eğer evlenecekse sadece benimle evlenir," diye söyleniyordu.

 

Sonunda bekledikleri Hamdi kapıyı çalmıştı. Kapıyı açtılar, ellerinde çiçekler ve çikolatalarla gelmişti pis Tepeci. İçeriye girmişti, oturma odasına geçip oturmuşlardı. Vedat'ın mutluluğu yüzüne vurmuştu. Para her zaman Vedat'ı cezbederdi.

 

"Hoş geldin Hamdi, nasılsın?"

 

"Hoş bulduk Vedat Abi, iyiyiz, sizler nasılsınız?"

 

"İyiyiz biz de, kahveler gelse daha iyi olacağız da nerede kaldı kahveler?" Hamdi'nin evde olmasına tahammül edemeyen Meral bir de kahve yapacak. Nasıl dayanacaktı bu acıya? Meral'in okulu, hayalleri mahvolmaktaydı ve elinden bir şey gelmiyordu.

 

Kahvesine tükürmek istiyordu ama nimete yazık olmasın diye böyle bir şey yapmamıştı. Kahvesini içen Hamdi lafı hiç dolandırmadan Meral'i babasından istemişti. Vedat bundan çok hoşnut duyarak "Kızımı verdim gitti," demişti. O verdikleri karar aslında Meral'in ölüm kararıymış.

    

Bölüm : 19.09.2024 16:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Büyüleyici Yazar / Bataklıkta yürüyen kadın / 1. Bölüm
Büyüleyici Yazar
Bataklıkta yürüyen kadın

5.96k Okunma

535 Oy

0 Takip
50
Bölümlü Kitap
1. BölümAranan kan bulunduKurtuluşHayatın acı tarafıNefsi müdafayı engeleyen hayatYeni bir hayat arayışıHuzur beklerken kabusun gelişi mi? AcabaBela geliyorum demez!...Güven yine ihanet getirmişti düşüncelereGeliyor gelmekte olan tehlikeKaranlık günler geri geldi.Paralarıyla susturmaya çalışıyorlar adaleti.Adalet için paralı zenginlerle verilen mücadele.Hayat nasıl bir kadına acımasızca kötülüğü tekrar tekrar yaşamasını sağlıyor.Adaleti savunana para işlemezAda Adalet dürüst memurlar olduğu sürece yerini bulur.Korku,uğraş, mücadeleOlacak mı? AcabaOlaylar rayına oturmuş gibi görünüyor.Mesele bir kadının çıkarını kaybetmesi olduğunda hemcinsine karşı acımasız olabiliyor.Karmaşık bir hayat......Mecburiyet insana bedenini satırır.Kaçış bir umutmuydu.Kötü zamanların yalancı gitmeleri.İnsanlar özgürken mahkum olabiliyorlar.Evladı için herşeyi göze alan anne.Bir anne evladı için herşeyi göze alır.KavuştuÖzgürlük çok yakınmıydı acabaYeni bir hayat yine acı getirir mi?Mecburi bataklıkMafya...Her zaman düzeldi zannederiz ama düzelmez!Kararsız kararlarMafyanın karakterlisine denk gelmek.Şüphe insanı rahatsız eder.Beklentiler hep mi? Ters çıkar.Yeni bir umut ama yine umutsuzluk.Güzel bir ada turuMecburi ayrılığın acısıAşk,hayatan kendi güvenliği için korkup geri adım atabiliyor.Bazen doğru bildiğin yol aslında yanlış yoldur.(Aldatılma)Hayal kırıklığı yaşarken tehlike burnumun dibinde bitiyorMafya korkar mı? Evet sevdiği tehlikede olan mafya bile olsa korkarKorku dolu arayışGüzel günlerHerşeyin sonu (final)
Hikayeyi Paylaş
Loading...