29. Bölüm

²'⁰⁴ : Suratsız

X1hayat1w
x1hayat1w

Dün geceden beri herkes biraz sessizdi

Arda dayım zaten sürekli olarak birileri ile konuşup o aradıkları doktoru gettiriyordu

Sabah kahvaltısından sonra herkes bir işle meşgul iken ben öylece holde otuyordum

Annemi merak ediyordum o sırada Alen ve Demir bey gelmişti

Suzan " Hoş geldiniz gelin Oğlum "

Demir " Ben Arda'yla konuşmaya geldim kendisi nerede?" Diye sordu sert bir dille

Bu adam neden bu kadar sert annem bunu neden sevmediği belli! Suratsız nolacak?

Gözleri bana dönmüştü yeşil gözlerime şaşkınca baktı önce sonra donuk bir şekilde baktı

Suzan " Çalışma odasındalar oğlum" demesiyle hızla gitmişti

Alen ise yanıma gelip karşıma oturdu

Alen " Nasılsın Afra ?"

" İyiyim sen nasılsın?"

Alen " İyiyim sadece matmazelimi özledim "

" Asker ve ajan ekibi bulurlar umarım "

Alen " Umarım "

Alen " İsa nerede?"

" Bilmiyorum Kahvaltıdan beri hiç birisini görmedim "

Alen " At binmesini biliyor musun?" Diye sordu

" Hayır " dedım net bir şekilde

Alen gülümseyip ayağa kalktı elini uzattı

Alen " O zaman sana at binmesini öğretelim " demesiyle şaşkınca ona baktım

Neden benimle ilgileniyor ? Annem benden bahsetmiş olabilir mi? Hayır benden bahsetmiş olsa haberim olurdu

" Peki " diyerek ayağa kalktım elini tutmazdım o annemin sevgilisi

Elini tutmamı takmamış önden konağın bahçesinden çiftlik bölümüne geçtik burada bir sürü at vardı

Annem dayısı olan Savaş'ın atını çok seviyordu

Annemin dayısını hiç görmedim bir gün annem bizi tanıştırır umarım iyi bir şekilde yanıma gelirsin anne

Bu dünyada beni senden fazla seven olamaz bu yüzden sana ihtiyacım var

Alen " Bak bu Arda'nın atı çocukluktan beri onunlaymış " demesiyle beyaz ata baktım

Çok güzeldi elimi uzatıp sevmeye başladım

Hayvanların hiç birisi bana zarar vermez çünkü bende onlardan birisiyim sayılır ve onlar bunu hissederlerdi

Alen " Bak şurada gri bir at var ona binelim mi?" Demesiyle ona baktım gözleri ile aynı renkteki ata baktım

" Fark etmez " dememle atı ahırından çıkarıp dışarıya çıkarıp bindi

At huzursuz davranıyordu Alen'i bile üstünde istemiyordu ama yine de Alen'i atmadı

Bir kaç tur attıktan sonra attan inip yanıma geldi

Alen " Gördün gel sende bin " demesiyle ata doğru yürüdüm önce elimi uzattım elimi koklayıp elimi yaladı beni sevmişti atı biraz sevdim

Alen " Yuh ama beni yıllarda anca sevdi " Diye söylendi

Az önce Alen nasıl bindi ise bende öyle ata bindim huzursuz davrandı ama severek sakinleştirdim

Alen " At bilmediğine emin misin?" Demesiyle ona göz devirdim

Sıkıca tutunurken ayaklarımla hafifçe ata vurdum bunu onu hareket ettirmeye yetmişti

Atla bir kaç tur attıktan sonra kendi kendine yavaşlama başlayan atla geri Alen'e doğru çevirdim ama birden hızlanmasıyla dengimi kaybedip düşeceğim an son anda tutundum

At Demir denen adamın önünde durunca şaşırdım

Demir " Atıma izinsiz binme bir daha !" Demesiyle ona sinirle baktım

" Senin atın olduğunu bilseydim elimi sürmezdim " dedim sinirle hızla attan inip konağa doğru yürüdüm

Arkamdan baktığını biliyorum ama umrumda değildi sinir bozucu bir adam annemin sevmemesini çok net bir şekilde anlıyorum

Hole geldiğimde gözler bana dönmüştü

İsa " At binmeyi bildiğini bilmiyordum maşallah çok güzel bindin "

Kendimi boş yer olan Arda dayımın yanına attım

" Bilmiyorum ben hareket ettirdim kendiliğinden oldu "

Arda " Baya profesyonel gibiydin "

" Yetenek " dedim alayla

Poyraz " Demir'in atıyla bu şaşırtıcı "

" Onun olduğunu bilmiyordum hem İz'in onu neden sevmediği belli Suratsız"

Demir " Arkamdan değil yüzüme konuşulmasını tercih ederim " demesiyle ona döndüm ve suratsız yüzüne baktım

" İz söylediklerinde haklı sinir bozucu sevimsiz ve suratsız birisin " dedim direkt benden bunu beklemiyormuş gibi şaşırdı

Herkes gülerken Alen elini kaldırıp çak bakalım yapmıştı

Alen " Helal lan ben böyle cesaret görmedim " dedi gülerek elimi kaldırıp eline vurup geri çektim

İsa " Bence deli cesareti bu olsa gerek "

" İstersen kaşınma "

İsa " Kaşı " demesiyle ona göz devirdim

" İz bir gelsin o zaman kaşırım sözüme dua et " dedim normal bir şekilde

Demir " Ne sözü bu ?"

" Zor kullanmama " dedim rahat bir şekilde

Eray " Eğer saat bu kadar önemli ise düşmanda olabilirsin "

" Düşman olsaydım kendimi açık etmezdim " dedim net bir şekilde

Akif " Hakkında hiç bir bilgi Bilmiyoruz ve daha sen diyene kadar İz'in Üvey kardeşi olduğunu bile bilmiyorduk "

" Haklısınız güvenin demiyorum zaten İz bilerek beni buyara getirdi saati alacağımı biliyordu bilerek Arda'ya verdi ondan asla bana vermemesini istedi bende zor kullanmayacağım Diye söz verdim mecbure sizle kalacağım "

Aziz " Amacı seni korumak o zaman "

" Kendi dışında herkesi düşünür " dedim normal bir şekilde

Arda " Saati alamayacaksın biliyorsun dimi?"

" Biliyorum maalesef "dedim bıkkınlıkla

Sohbet değişirken herkes farklı konularda konuşuyordu ben ise sürekli dayımın kolundaki saatte bakıyordum

Lili'ye ihtiyacım vardı ama hem annemin emaneti idi ama annemi hafife almışım herşeyi hesaplamış

Off anne neden bu kadar zekisin ki?

Seni bulup kurtara bilirdim neden böyle bir şey yaptın ki ?

O iki askerle Ajanda yok yine bir işler dönüyor galiba?

Gözlerim yine saatte kaydı en sonunda ayağa kalkıp odama doğru yürüdüm

" Yok ben bu zekayla yarışamam geleceği bile hesaplamış birde duygusala bağlayıp söz verdirdi inanmıyorum yani bu kadar uğraşa gelde şimdi kafayı yeme kim bilir ne işkenceler çekiyor. Hata bende bundan sonra söz verirken her ihtimali düşünmem lazım ama o benden iyi düşünür off burada oturması kolay değil ama " Diye söylendim koridor boyunca

Demir " Çok konuşuyorsun" demesiyle durup ona baktım

" Sana ne !" Dedim hoşnutsuzlukla

Demir " Senin dilin fazla uzun " dedi sinirle

Ona göz devirdim

" Yani öyle napcan dilimi mi keseceksin?"Dedim alayla

Bana doğru geldi ve duvarla arasında kaldım benden bir adım geride ve tüm görüş acımı kapatmıştı

Demir " İz'in Üvey kardeşi olduğundan emin misin? İkizi yada kızı olsan bu kadar benzersin " demesiyle şaşkınca ona baktım

" Ne saçmalıyorsun?" Dedim normal bir şekilde

Korkuyorum fark eder diye ama o çoktan fark etmişti annemi tanıyordu benim ona benzelliklerimi en iyi anlayacak olan oydu

Demir " Diyorum ki İz'in her hareketi sende bu kadar benzerlik fazla değil mi?"

Usta yalancılık kısmına geçme zamanı

Kollarımı bağlayıp gülümsedim

" İz demişti ilk fark edecek olanın sen olduğunu ama kötü bir haberim var İz iyi oyuncudur ve küçüklükten beri beni taklit etmeyi sever " dememle bir süre gözlerime baktı yalanı aradı ama bulmadı

Demir " İz'in oyunculuğunu bilmem ama hislerim beni hiç yanıltmadı ve şu an yalan söylediğini hissediyorum " demesiyle alayla ona baktım

" İz'in dediği kadar zeki değilsin " dedim normal bir şekilde

Tam gideceğim an iki kolumdan tutup duvara yasladı ve üzerime eğildi

Demir " İz seni herşeye hazır etmiş olabilir iyi de yalan söylüyor olabilirsin ama peşindeyim Afra bakalım senin sırrın ne?"

" Kolay gelsin o zaman sana paranoyaklık kısmı da doğruymuş " dedim umursamaz bir şekilde

Benim bu halim onu daha fazla sinir ettiği belliydi

Demir " Gerçekleri karşına koyunca da bu kadar rahat olacak mısın bakalım?" Dedi alaylı sesiyle

" Bunu o gün görelim ne dersin? Şimdi beni bırak " dedim normal bir şekilde

Daha yeni fark ediyormuş gibi hemen benden uzaklaştı

Demir " Şimdilik git bakalım " dedi alaylı bir şekilde

Ona göz devirip odama doğru daha doğrusu annemin odasına doğru yürüdüm

Odaya girince kapıyı kapatıp kitledim

Ucuz kurtuldum ama Demir beyin inatçı yapsını biliyorum bu yüzden asla pes etmezdi

Oflayıp bir sağa bir sola döndüm odada

" Anlattığından kadar varmış cidden galiba sen gelinceye kadar katlanmam lazım " dedim sinirle

" Ama o suratsız katlanacak birisi değil "dedim sinirle o an yerimde kala kaldım çünkü hissettiğim şeyle etrafa bakındım

O an odadaki gizli kameraları fark ettim ve sabah olanları ve o üçlünün ortalıkta olmaması demek bu yüzdendı

Dolaba doğru yürüdüm dolabı açıp annemin kıyafetlerine baktım dolabında gizli bir bölmesi ve silahı olduğunu biliyorum

Dolabın altına eğilip elimi uzatıp bölmeyi aradım

Bulunca gülümsedim bölmeyi açmamla elime düşün silahla elimi dolabın altından çektim

" Kim bilir kaç yerde silahlar ve bıçaklar vardır hepsini bulmam gerekecek " dedim geri yerimde doğrulurken

Yatağa attım silahı dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim

Üzerimi değiştirip siyah bir pantolon ve siyah bir tişört giydim

Geri odaya dönünce yatağın üzerindeki silahı alıp kurşunu var mı diye baktım?

Tabanca doluydu. Silahı belime yerleştirip gözükmeyecek şekilde gizledim

Odada gözlerim gezerken duvardaki çapraz şekilde asılı olan kılıçlara baktım

Süs olarak konulmuş ama annem ona sakladığı bıçakları alma zamanı belli ki?

Hızla gidip bıçakları içinden aldım

" Bu kızın tarzını seviyorum " dedim eldeki bıçaklara aşkla bakarken

Bıçakları da belime yerleştirdim Dolaba geri dönüp siyah bir şapka ve bir de maske aldım

Bugün biraz ip ucu arayacağım annemin eski bir tanıdığına gidip su doktoru daha derin araştıracağım

Ondan bir işler çıkardı kesin !

" Ne kadar zeki olursan ol İz asla pes etmeyeceğim seni bulacağım burada oturmamı beklemiş olman bile saçmalık " dedim sinirle

Cama doğru yürüdüm hemen açıp aşağıya baktım buradan inmek zor değildi direkt sokağa çıkıyordum

Bu iyiydi cama çıkıp dışındaki çıkıntıya bastım yandaki borudan tutunarak yavaş ve sakince aşağıya indim

Evden tek başıma çıkmam yasaktı ama bu yasak kimin umrunda ki?

....

Arda Zorlu

"Sandığımızdan daha egitimli "

Araf "Hayır olacakları bilerek hareket ediyor "

Işıl " Kız normal değil peşine düşeceğim " diyerek hızla gideceği an Araf onu tuttu

Araf " Ben bir kaç kişiyle konuştum çoktan peşine düştüler "

Alihan " Bu kızla boşa zaman harcıyoruz Doktor ne zaman gelecek?" " Yarın sabah burada olur "

Demir " Bu kızda bir şeyler olduğu kesin "

Alihan " Doğru ama bu İz'i bulmamızla alakası yok "

" Alihan haklı gibi "

Işıl " Onda bir şeyler var ama "

Araf " Güzelim sence şu an önceliğimiz bu olmamalı değil mi? "

Işıl " Haklısın tamam "

Araf " Bugün fazla ayakta durdun gel odamıza gidelim dinlen biraz "

Işıl " Tamam " dedi kabullenmiş bir şekilde

Alihan " Bende kardeşimle gidiyorum sen kal Araf " dedi kıskanç bir abi olarak

Araf " Alihan artık alış o benim karım "

Alihan " Bir boşanmaya bakar !" Dwdi sert bir dille

Araf " Bu asla olmayacak!"

Alihan" Işıl isterse olur mu olmaz mı görürüz " dedi eğlenen sesiyle

Işıl " Ay yeter ama bu da kafa be ikinizde burada kalın ben yürüyüş yapacağım " dedi öfkeli ve itiraz istemeyen sesiyle

Gözümde Aslan gibi olan iki adam yumru kediye dönmüştü

Helal kıza hepsini adam ediyor ışıl odadan çıkınca iki adamda rahat bir nefes alıp verdiler

Alihan " Hepsi senin suçun puş kafa "

Araf " Diline hakim ol Işıl'ın abisi demem döverim "

Demir " Siz hep böyle misiniz?"

" geldikleri andan beri böyleler "

Alihan " Şu puşla olan tek derdim ışıl "

Demir " Madem bu kadar kıskanıyorsun evliliğe onay vermeseydin "

Alihan " Vermedim zaten !"

Araf " vermeyeceğini bildiğimden yıldırım nikahı kıydım " dedi zaferle

Alihan " İyi bok yemiş gi davranma "

Araf " Hayatımda verdiğim en doğru karardı "

" Yeter susun artık isterseniz "

Demir " Ben daha fazla katlanamıyorum " diyerek odadan çıkıp gitti

Araf " Neyse kayınco şu işi halledelim yine tartışırız "

Alihan " Kayıncon batsın!" Dedi sinirle

Derin bir nefes alıp verdim cidden bu adamlarla işim zordu

Yine kavgaya başlayan ikiliye göz devirip odadan çıktım

Hole inince İsa'nın yanına gittim

Evde ondan başkası yoktu okullar da bir hafta tatilde olduğu için evde tek kalan İsa oluyordu

" Sıkılıyor gibisin "

İsa " Çünkü sıkılıyorum!" Dedi sert bir şekilde

" Atlarla ilgilen "diyerek öneride bulundum

İsa " Işıl onlarla ilgilenmeye gitti " demesiyle şaşırdım doğrusu

" Sende annemle pasta yapın misafirler için "

İsa " Anneme söylerim " diyerek hemen gitti

Annemle mutfağa girmeyi çok seviyordu

Bende ayağa kalkıp bahçeden çiftliğe geçtim

Araf ve Işıl'ı at binerken bulmamla gülümsedim

Belli ki bizi duymuş hemen karısının yanına gitmişti

Bu adamın bu kadar sakin ve hanımcı olmasına şaşırıyorum doğrusu

Ama tek bildiğim şey karısını çok seviyor olduğu idi

Onları yalnız bırakıp Demir abiyi aramaya başladım

Üst katın balkonunda bulmuştum demirlere yaslanmış düşünüyordu

" Kara kara ne düşünüyorsun? "dememle bana dönmüştü

Demir " Şu Afra denen kızı onda değişik olan bir şeyler var "

Herkes aynı şeyi diyordu bende farkındayım ama tek bildiğim İz'in onu korumamı istemesiydi

" Farkındayım " dedim normal bir sesle

Demir " Neden evde tutuyorsun?"

" Öyle gerekli "

Demir " İz onu korumamızı istiyor dimi?"

" Evet bana emanet etti saattin önemi yok ama Afra onun için değerli "

Demir " Hakkında hiç bir bilgi yok birden ortaya çıkıyor ve İz'in Üvey kardeşi olduğunu söylüyor sence de garip değil mi? Bulut bile İz'in yanına gelmişken onun gelmemesi ve İz'inondan hiç bahsetmemesi tuhaf değil mi?" Demesiyle biraz duraksadım bunları bende merak ediyorum doğrusu

Ama İz'e güveniyorum

" Benimde kafamı kurcalıyor ama İz'e güveniyorum "

Demir " Bulut'a haber verdim akşama burada olur "

" Kaç gündür haber vermeye çalışıyordum adımızı duymasıyla telefonu kapatıyor "

Demir " İz'in ölüm haberi onu daha çok etkiledi"

" Öyle oldu"

Demir " Bende gideyim artık "

" Peki görüşürüz "

Demir " Sen bu işi araştırmayacak olsan bile ben peşini bırakmıyorum "dedi kararlı bir sesle sonrada çekip gitti

Derin bir nefes alıp verdim

Şu an derdim kardeşimi bulmaktı! Bana emanet ettiği kız değildi

Ne kadar garip birisi olursa olsun İz'in onu korumamı istemesinin bir sebebi olmalı !

Gözlerimi elinde alışveriş poşetleri ile eve gelen kıza kaydı

Evden gizlice çıkıp böyle rahat gelmesi şaşırtıcı tek bir seçenek var evden çıktığını bildiğimizi biliyordu

Gerçekten tuhaf bir kız bir o kadar da zeki saatti benden ruhumu bile duyurmadan alabilecek birisi

Ama o İz'e verdiği zor kullanmayacağım sözüyle sabırla vermemi bekliyor

Yada çoktan İz'in amacını anlamış ve bu yüzden rahattı

Bilemiyorum tuhaf bir kız ama içimden bir ses onu korumam gerektiğini söylüyordu

İz'in demesi değilde bu benimde istemem tuhaftı

Afra Taşlı bana hiç yabancı gelmiyor ve onu korumak istiyorum

İz'in emaneti olarak değil kendi isteğimle korumak istiyorum

Ama neden bana yabancı gelmiyorsun Afra ? Sen kimsin Afra Taşlı?

 

¤ Bölüm Sonu ¤

Bölüm : 26.05.2025 16:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...