Dün geceden beri herkes biraz sessizdi
Arda dayım zaten sürekli olarak birileri ile konuşup o aradıkları doktoru gettiriyordu
Sabah kahvaltısından sonra herkes bir işle meşgul iken ben öylece holde otuyordum
Annemi merak ediyordum o sırada Alen ve Demir bey gelmişti
Suzan " Hoş geldiniz gelin Oğlum "
Demir " Ben Arda'yla konuşmaya geldim kendisi nerede?" Diye sordu sert bir dille
Bu adam neden bu kadar sert annem bunu neden sevmediği belli! Suratsız nolacak?
Gözleri bana dönmüştü yeşil gözlerime şaşkınca baktı önce sonra donuk bir şekilde baktı
Suzan " Çalışma odasındalar oğlum" demesiyle hızla gitmişti
Alen ise yanıma gelip karşıma oturdu
Alen " Nasılsın Afra ?"
" İyiyim sen nasılsın?"
Alen " İyiyim sadece matmazelimi özledim "
" Asker ve ajan ekibi bulurlar umarım "
Alen " Umarım "
Alen " İsa nerede?"
" Bilmiyorum Kahvaltıdan beri hiç birisini görmedim "
Alen " At binmesini biliyor musun?" Diye sordu
" Hayır " dedım net bir şekilde
Alen gülümseyip ayağa kalktı elini uzattı
Alen " O zaman sana at binmesini öğretelim " demesiyle şaşkınca ona baktım
Neden benimle ilgileniyor ? Annem benden bahsetmiş olabilir mi? Hayır benden bahsetmiş olsa haberim olurdu
" Peki " diyerek ayağa kalktım elini tutmazdım o annemin sevgilisi
Elini tutmamı takmamış önden konağın bahçesinden çiftlik bölümüne geçtik burada bir sürü at vardı
Annem dayısı olan Savaş'ın atını çok seviyordu
Annemin dayısını hiç görmedim bir gün annem bizi tanıştırır umarım iyi bir şekilde yanıma gelirsin anne
Bu dünyada beni senden fazla seven olamaz bu yüzden sana ihtiyacım var
Alen " Bak bu Arda'nın atı çocukluktan beri onunlaymış " demesiyle beyaz ata baktım
Çok güzeldi elimi uzatıp sevmeye başladım
Hayvanların hiç birisi bana zarar vermez çünkü bende onlardan birisiyim sayılır ve onlar bunu hissederlerdi
Alen " Bak şurada gri bir at var ona binelim mi?" Demesiyle ona baktım gözleri ile aynı renkteki ata baktım
" Fark etmez " dememle atı ahırından çıkarıp dışarıya çıkarıp bindi
At huzursuz davranıyordu Alen'i bile üstünde istemiyordu ama yine de Alen'i atmadı
Bir kaç tur attıktan sonra attan inip yanıma geldi
Alen " Gördün gel sende bin " demesiyle ata doğru yürüdüm önce elimi uzattım elimi koklayıp elimi yaladı beni sevmişti atı biraz sevdim
Alen " Yuh ama beni yıllarda anca sevdi " Diye söylendi
Az önce Alen nasıl bindi ise bende öyle ata bindim huzursuz davrandı ama severek sakinleştirdim
Alen " At bilmediğine emin misin?" Demesiyle ona göz devirdim
Sıkıca tutunurken ayaklarımla hafifçe ata vurdum bunu onu hareket ettirmeye yetmişti
Atla bir kaç tur attıktan sonra kendi kendine yavaşlama başlayan atla geri Alen'e doğru çevirdim ama birden hızlanmasıyla dengimi kaybedip düşeceğim an son anda tutundum
At Demir denen adamın önünde durunca şaşırdım
Demir " Atıma izinsiz binme bir daha !" Demesiyle ona sinirle baktım
" Senin atın olduğunu bilseydim elimi sürmezdim " dedim sinirle hızla attan inip konağa doğru yürüdüm
Arkamdan baktığını biliyorum ama umrumda değildi sinir bozucu bir adam annemin sevmemesini çok net bir şekilde anlıyorum
Hole geldiğimde gözler bana dönmüştü
İsa " At binmeyi bildiğini bilmiyordum maşallah çok güzel bindin "
Kendimi boş yer olan Arda dayımın yanına attım
" Bilmiyorum ben hareket ettirdim kendiliğinden oldu "
Arda " Baya profesyonel gibiydin "
" Yetenek " dedim alayla
Poyraz " Demir'in atıyla bu şaşırtıcı "
" Onun olduğunu bilmiyordum hem İz'in onu neden sevmediği belli Suratsız"
Demir " Arkamdan değil yüzüme konuşulmasını tercih ederim " demesiyle ona döndüm ve suratsız yüzüne baktım
" İz söylediklerinde haklı sinir bozucu sevimsiz ve suratsız birisin " dedim direkt benden bunu beklemiyormuş gibi şaşırdı
Herkes gülerken Alen elini kaldırıp çak bakalım yapmıştı
Alen " Helal lan ben böyle cesaret görmedim " dedi gülerek elimi kaldırıp eline vurup geri çektim
İsa " Bence deli cesareti bu olsa gerek "
" İstersen kaşınma "
İsa " Kaşı " demesiyle ona göz devirdim
" İz bir gelsin o zaman kaşırım sözüme dua et " dedim normal bir şekilde
Demir " Ne sözü bu ?"
" Zor kullanmama " dedim rahat bir şekilde
Eray " Eğer saat bu kadar önemli ise düşmanda olabilirsin "
" Düşman olsaydım kendimi açık etmezdim " dedim net bir şekilde
Akif " Hakkında hiç bir bilgi Bilmiyoruz ve daha sen diyene kadar İz'in Üvey kardeşi olduğunu bile bilmiyorduk "
" Haklısınız güvenin demiyorum zaten İz bilerek beni buyara getirdi saati alacağımı biliyordu bilerek Arda'ya verdi ondan asla bana vermemesini istedi bende zor kullanmayacağım Diye söz verdim mecbure sizle kalacağım "
Aziz " Amacı seni korumak o zaman "
" Kendi dışında herkesi düşünür " dedim normal bir şekilde
Arda " Saati alamayacaksın biliyorsun dimi?"
" Biliyorum maalesef "dedim bıkkınlıkla
Sohbet değişirken herkes farklı konularda konuşuyordu ben ise sürekli dayımın kolundaki saatte bakıyordum
Lili'ye ihtiyacım vardı ama hem annemin emaneti idi ama annemi hafife almışım herşeyi hesaplamış
Off anne neden bu kadar zekisin ki?
Seni bulup kurtara bilirdim neden böyle bir şey yaptın ki ?
O iki askerle Ajanda yok yine bir işler dönüyor galiba?
Gözlerim yine saatte kaydı en sonunda ayağa kalkıp odama doğru yürüdüm
" Yok ben bu zekayla yarışamam geleceği bile hesaplamış birde duygusala bağlayıp söz verdirdi inanmıyorum yani bu kadar uğraşa gelde şimdi kafayı yeme kim bilir ne işkenceler çekiyor. Hata bende bundan sonra söz verirken her ihtimali düşünmem lazım ama o benden iyi düşünür off burada oturması kolay değil ama " Diye söylendim koridor boyunca
Demir " Çok konuşuyorsun" demesiyle durup ona baktım
" Sana ne !" Dedim hoşnutsuzlukla
Demir " Senin dilin fazla uzun " dedi sinirle
Ona göz devirdim
" Yani öyle napcan dilimi mi keseceksin?"Dedim alayla
Bana doğru geldi ve duvarla arasında kaldım benden bir adım geride ve tüm görüş acımı kapatmıştı
Demir " İz'in Üvey kardeşi olduğundan emin misin? İkizi yada kızı olsan bu kadar benzersin " demesiyle şaşkınca ona baktım
" Ne saçmalıyorsun?" Dedim normal bir şekilde
Korkuyorum fark eder diye ama o çoktan fark etmişti annemi tanıyordu benim ona benzelliklerimi en iyi anlayacak olan oydu
Demir " Diyorum ki İz'in her hareketi sende bu kadar benzerlik fazla değil mi?"
Usta yalancılık kısmına geçme zamanı
Kollarımı bağlayıp gülümsedim
" İz demişti ilk fark edecek olanın sen olduğunu ama kötü bir haberim var İz iyi oyuncudur ve küçüklükten beri beni taklit etmeyi sever " dememle bir süre gözlerime baktı yalanı aradı ama bulmadı
Demir " İz'in oyunculuğunu bilmem ama hislerim beni hiç yanıltmadı ve şu an yalan söylediğini hissediyorum " demesiyle alayla ona baktım
" İz'in dediği kadar zeki değilsin " dedim normal bir şekilde
Tam gideceğim an iki kolumdan tutup duvara yasladı ve üzerime eğildi
Demir " İz seni herşeye hazır etmiş olabilir iyi de yalan söylüyor olabilirsin ama peşindeyim Afra bakalım senin sırrın ne?"
" Kolay gelsin o zaman sana paranoyaklık kısmı da doğruymuş " dedim umursamaz bir şekilde
Benim bu halim onu daha fazla sinir ettiği belliydi
Demir " Gerçekleri karşına koyunca da bu kadar rahat olacak mısın bakalım?" Dedi alaylı sesiyle
" Bunu o gün görelim ne dersin? Şimdi beni bırak " dedim normal bir şekilde
Daha yeni fark ediyormuş gibi hemen benden uzaklaştı
Demir " Şimdilik git bakalım " dedi alaylı bir şekilde
Ona göz devirip odama doğru daha doğrusu annemin odasına doğru yürüdüm
Odaya girince kapıyı kapatıp kitledim
Ucuz kurtuldum ama Demir beyin inatçı yapsını biliyorum bu yüzden asla pes etmezdi
Oflayıp bir sağa bir sola döndüm odada
" Anlattığından kadar varmış cidden galiba sen gelinceye kadar katlanmam lazım " dedim sinirle
" Ama o suratsız katlanacak birisi değil "dedim sinirle o an yerimde kala kaldım çünkü hissettiğim şeyle etrafa bakındım
O an odadaki gizli kameraları fark ettim ve sabah olanları ve o üçlünün ortalıkta olmaması demek bu yüzdendı
Dolaba doğru yürüdüm dolabı açıp annemin kıyafetlerine baktım dolabında gizli bir bölmesi ve silahı olduğunu biliyorum
Dolabın altına eğilip elimi uzatıp bölmeyi aradım
Bulunca gülümsedim bölmeyi açmamla elime düşün silahla elimi dolabın altından çektim
" Kim bilir kaç yerde silahlar ve bıçaklar vardır hepsini bulmam gerekecek " dedim geri yerimde doğrulurken
Yatağa attım silahı dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim
Üzerimi değiştirip siyah bir pantolon ve siyah bir tişört giydim
Geri odaya dönünce yatağın üzerindeki silahı alıp kurşunu var mı diye baktım?
Tabanca doluydu. Silahı belime yerleştirip gözükmeyecek şekilde gizledim
Odada gözlerim gezerken duvardaki çapraz şekilde asılı olan kılıçlara baktım
Süs olarak konulmuş ama annem ona sakladığı bıçakları alma zamanı belli ki?
Hızla gidip bıçakları içinden aldım
" Bu kızın tarzını seviyorum " dedim eldeki bıçaklara aşkla bakarken
Bıçakları da belime yerleştirdim Dolaba geri dönüp siyah bir şapka ve bir de maske aldım
Bugün biraz ip ucu arayacağım annemin eski bir tanıdığına gidip su doktoru daha derin araştıracağım
Ondan bir işler çıkardı kesin !
" Ne kadar zeki olursan ol İz asla pes etmeyeceğim seni bulacağım burada oturmamı beklemiş olman bile saçmalık " dedim sinirle
Cama doğru yürüdüm hemen açıp aşağıya baktım buradan inmek zor değildi direkt sokağa çıkıyordum
Bu iyiydi cama çıkıp dışındaki çıkıntıya bastım yandaki borudan tutunarak yavaş ve sakince aşağıya indim
Evden tek başıma çıkmam yasaktı ama bu yasak kimin umrunda ki?
....
Arda Zorlu
"Sandığımızdan daha egitimli "
Araf "Hayır olacakları bilerek hareket ediyor "
Işıl " Kız normal değil peşine düşeceğim " diyerek hızla gideceği an Araf onu tuttu
Araf " Ben bir kaç kişiyle konuştum çoktan peşine düştüler "
Alihan " Bu kızla boşa zaman harcıyoruz Doktor ne zaman gelecek?" " Yarın sabah burada olur "
Demir " Bu kızda bir şeyler olduğu kesin "
Alihan " Doğru ama bu İz'i bulmamızla alakası yok "
" Alihan haklı gibi "
Işıl " Onda bir şeyler var ama "
Araf " Güzelim sence şu an önceliğimiz bu olmamalı değil mi? "
Işıl " Haklısın tamam "
Araf " Bugün fazla ayakta durdun gel odamıza gidelim dinlen biraz "
Işıl " Tamam " dedi kabullenmiş bir şekilde
Alihan " Bende kardeşimle gidiyorum sen kal Araf " dedi kıskanç bir abi olarak
Araf " Alihan artık alış o benim karım "
Alihan " Bir boşanmaya bakar !" Dwdi sert bir dille
Araf " Bu asla olmayacak!"
Alihan" Işıl isterse olur mu olmaz mı görürüz " dedi eğlenen sesiyle
Işıl " Ay yeter ama bu da kafa be ikinizde burada kalın ben yürüyüş yapacağım " dedi öfkeli ve itiraz istemeyen sesiyle
Gözümde Aslan gibi olan iki adam yumru kediye dönmüştü
Helal kıza hepsini adam ediyor ışıl odadan çıkınca iki adamda rahat bir nefes alıp verdiler
Alihan " Hepsi senin suçun puş kafa "
Araf " Diline hakim ol Işıl'ın abisi demem döverim "
Demir " Siz hep böyle misiniz?"
" geldikleri andan beri böyleler "
Alihan " Şu puşla olan tek derdim ışıl "
Demir " Madem bu kadar kıskanıyorsun evliliğe onay vermeseydin "
Alihan " Vermedim zaten !"
Araf " vermeyeceğini bildiğimden yıldırım nikahı kıydım " dedi zaferle
Alihan " İyi bok yemiş gi davranma "
Araf " Hayatımda verdiğim en doğru karardı "
" Yeter susun artık isterseniz "
Demir " Ben daha fazla katlanamıyorum " diyerek odadan çıkıp gitti
Araf " Neyse kayınco şu işi halledelim yine tartışırız "
Alihan " Kayıncon batsın!" Dedi sinirle
Derin bir nefes alıp verdim cidden bu adamlarla işim zordu
Yine kavgaya başlayan ikiliye göz devirip odadan çıktım
Hole inince İsa'nın yanına gittim
Evde ondan başkası yoktu okullar da bir hafta tatilde olduğu için evde tek kalan İsa oluyordu
" Sıkılıyor gibisin "
İsa " Çünkü sıkılıyorum!" Dedi sert bir şekilde
" Atlarla ilgilen "diyerek öneride bulundum
İsa " Işıl onlarla ilgilenmeye gitti " demesiyle şaşırdım doğrusu
" Sende annemle pasta yapın misafirler için "
İsa " Anneme söylerim " diyerek hemen gitti
Annemle mutfağa girmeyi çok seviyordu
Bende ayağa kalkıp bahçeden çiftliğe geçtim
Araf ve Işıl'ı at binerken bulmamla gülümsedim
Belli ki bizi duymuş hemen karısının yanına gitmişti
Bu adamın bu kadar sakin ve hanımcı olmasına şaşırıyorum doğrusu
Ama tek bildiğim şey karısını çok seviyor olduğu idi
Onları yalnız bırakıp Demir abiyi aramaya başladım
Üst katın balkonunda bulmuştum demirlere yaslanmış düşünüyordu
" Kara kara ne düşünüyorsun? "dememle bana dönmüştü
Demir " Şu Afra denen kızı onda değişik olan bir şeyler var "
Herkes aynı şeyi diyordu bende farkındayım ama tek bildiğim İz'in onu korumamı istemesiydi
" Farkındayım " dedim normal bir sesle
Demir " Neden evde tutuyorsun?"
" Öyle gerekli "
Demir " İz onu korumamızı istiyor dimi?"
" Evet bana emanet etti saattin önemi yok ama Afra onun için değerli "
Demir " Hakkında hiç bir bilgi yok birden ortaya çıkıyor ve İz'in Üvey kardeşi olduğunu söylüyor sence de garip değil mi? Bulut bile İz'in yanına gelmişken onun gelmemesi ve İz'inondan hiç bahsetmemesi tuhaf değil mi?" Demesiyle biraz duraksadım bunları bende merak ediyorum doğrusu
Ama İz'e güveniyorum
" Benimde kafamı kurcalıyor ama İz'e güveniyorum "
Demir " Bulut'a haber verdim akşama burada olur "
" Kaç gündür haber vermeye çalışıyordum adımızı duymasıyla telefonu kapatıyor "
Demir " İz'in ölüm haberi onu daha çok etkiledi"
" Öyle oldu"
Demir " Bende gideyim artık "
" Peki görüşürüz "
Demir " Sen bu işi araştırmayacak olsan bile ben peşini bırakmıyorum "dedi kararlı bir sesle sonrada çekip gitti
Derin bir nefes alıp verdim
Şu an derdim kardeşimi bulmaktı! Bana emanet ettiği kız değildi
Ne kadar garip birisi olursa olsun İz'in onu korumamı istemesinin bir sebebi olmalı !
Gözlerimi elinde alışveriş poşetleri ile eve gelen kıza kaydı
Evden gizlice çıkıp böyle rahat gelmesi şaşırtıcı tek bir seçenek var evden çıktığını bildiğimizi biliyordu
Gerçekten tuhaf bir kız bir o kadar da zeki saatti benden ruhumu bile duyurmadan alabilecek birisi
Ama o İz'e verdiği zor kullanmayacağım sözüyle sabırla vermemi bekliyor
Yada çoktan İz'in amacını anlamış ve bu yüzden rahattı
Bilemiyorum tuhaf bir kız ama içimden bir ses onu korumam gerektiğini söylüyordu
İz'in demesi değilde bu benimde istemem tuhaftı
Afra Taşlı bana hiç yabancı gelmiyor ve onu korumak istiyorum
İz'in emaneti olarak değil kendi isteğimle korumak istiyorum
Ama neden bana yabancı gelmiyorsun Afra ? Sen kimsin Afra Taşlı?
¤ Bölüm Sonu ¤
Okur Yorumları | Yorum Ekle |