²'⁰³ : Şüpheli

Konağa kadar sessiz süren yolculuk konakta sona ermişti

Aile üyeleri onlara hoş geldin derken ben holdeki koltuklara geçip oturmuştum

Samet dayım konaktan çıkıp bana baktı

Samet " Geldiler mi misafirler "

" evet birazdan bu bölme gelirler " dememle gelmişlerdi

Araf " Samet ?" Dedi şaşkınca

Dayımda aynı şaşkınlıkla adama bakıyordu

Yine bir tanışıklık var belliki

Samet " Tertip lan senin ne işin var burada " dedi gülerek hızla gidip adama sarıldı

Araf " Zorlu dediklerinde aklıma gelmen lazımdı her şeyde zorluk çıkaran Samet " demesiyle tebessüm ettim

İkisi ayrılınca Işıl elini uzattı Samet dayım daha tutmadan Araf tuttu

Araf " Tertip ne kadar arkadaş olsak bile bu kıza dokunma müsaade yok"

Samet " Sevgilin mi taş kalbine birisini aldın ha yenge büyük iş başardın tebrik ederim "

Işıl Araf'ın karnına dirsek atıp dayımın elini sıktı

Işıl " Sevgilisi değilim karısıyım memnun oldum"

Samet " Bende memnun oldum yenge bu hayırsız bizi düğüne de çağırmadı demek " diyip elini çekti

Alihan " O düğünde gelin ve damat var mıydı diye sorsana ?" Dedi hoşnutsuzlukla

Samet " Anlamadım?" Diye sordu şaşkınca

Araf ise Alihan'a göz deviriyordu

Araf " Uzun hikaye sonra anlatırım "

Suzan " Çocuklar uzun yoldan geldiniz önce kahvaltı edin "

Hepimiz masaya geçtik Araf karısının tabağını tıka basa doldurdu

Samet " Tertip yengeyi öldürmeye mi çalışıyorsun?"

Araf " Sen işine baksan ha yok yediklerimizde ise gözün söyle " dedi dayımı tersleyerek

Dayım ona göz devirdi

Samet " Yıllar geçti ama hala dananın tekisin "

Alihan " Biz ona puş diyoruz daha çok "

Işıl " Yeter ya bir susun bu kafa be !" Diye isyan etmesiyle gülümsedim

" Işıl haklı bir susun " dedim bende onaylar bir biçimde

Herkes sessizce yemeklerini yediler bende aynı şekilde arada Işıl denen kıza baktım baya iştahla yiyordu yemeğini

Araf " Işıl sucuklu yumurta yer misin?" Diye sordu

Işıl yumurtaya baktı sonra yüzünü buluşturdu

Işıl " lavabo nereden acaba?" Diye sordu kötü bir sesle

Noldu birden bire ?

Samet " Konakta ilk soldaki kapı " demesiyle ışıl hızla kalkıp gitti Araf kalkacağı an Alihan durdurdu

Alihan " Ben bakarım otur sen " diyerek Işıl'ın peşinden gitti

Samet " Karını elin adamına emanet ettin helal vallaha "

" Alihan bey Işıl'ın abisi " dedim normal bir şekilde dayımlar şaşırmıştı

Samet " Desene hala odun ee nesi var kızın "

Araf " Hamile " demesiyle ben bile şaşırdım

Ne yani hamile halinde mi geldi ama neden ?

Agah " Oğlum sen ajan ve iki asker demiştin "

Araf " Işıl'ı abisi asker Işıl'da onların ekibinden "

Suzan " Eşin çok genç nasıl olur ?"

Araf " Genç olması önemli değil zeka da önemli "

Arda " Haklısın İz'i bula bilecek misiniz ?"

Araf " Şu ana denk hiç bir görevimde başarısız olmadım "

" Bu iyi bir şey onu en kısa sürede bulun lütfen " dedim gülümseyerek

Işıl ve abisi geldiğinde onlara baktım

Yerine geri otururken Araf ona endişeyle bakıyordu

Araf " Daha iyi misin?"

Işıl " Evet iyiyim "

Araf " Alihan şu kızı bulup geri dönelim " dedi hafif sinirle galiba eşinin hamile halinde görev yapmasına sinir oluyordu

Alihan " Işıl burada sizlerle kalacak biz Araf'la araştırma yapıp bulmaya çalışacağız "

Işıl " Hey abi ben neden evde kalıyorum ya !" Diye isyan etti

Araf ona dönüp elini Işıl'ın yuzune uzattı yüzüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı

Araf " Öncelikle sen hamile halinle fazla bir şeye burnunu sokma içimizden birisinin evde kalıp evdekileri koruması lazım "

Işıl hala yüzünden olan ele vurdu

Işıl " Başınızdan atıyorsunuz beni " dedi sinirle

Alihan " Işıl yok öyle bir şey "

Işıl " Bana ne ya ben adam öldürmeye geldim stres atacağım" dedi sinirle

Bu kızı ne yaşıyor? Herkes söylediği sözlere gülerken bende güldüm

Araf eğilip kulağına bir şey fısıldadı kızın gözleri resmen ışıldadı

Işıl " Madem bu kadar ısrar ettiniz tamam konakta kalırım ben "

Araf " Afferin güzelim "

Işıl" Şu İz'i nasıl bulmayı düşünüyorsunuz?"

Araf " Benim düşüncem bu kadar güçlü bir kişinin terörden destek aldığı yönünde "

Alihan " Bu yüzden tüm diş ülkelere en çokta Suriye bölgesindeki ekiplerle konuştuk "

Arda " Bir sonuç var mı?"

Araf " Daha yok ama araştırma devam ediyoruz "

Işıl " Şu İz denen kız nasıl birisi acaba?"

Alaz " Onu en iyi Afra tanıyor İz'in Üvey kardeşi "

Annem diyemedim. Nasıl diye bilirdim ki?

Gözler bana çevrilmişti 7 bir nefes alıp verdim

" İz'in anlattıklarına göre sürekli olarak acılar çekmişti. Daha çocuk yaşta ailesi tarafından kaldırılıp defalarca tecavüze uğramıştı. İlerleyen yıllarda bir yetimhaneye atılıyor şiddet ve tecavüz orada da devam ediyor hayatı şiddet ve tecavüzlerle geçmiş "

Işıl " Sikerim böyle hayatı Araf o piçi kesinlikle İz'in öldürmesi lazım " dedi sinirli bir şekilde

" Bildiğim kadarıyla İz'e yıllarca uyuşturucu alkol verilmiş ölümle burun buruna geldiği an bir mucize oluyor ve İz başıklık kazanıyor ne kadar içerse içsin sarhoş olmuyor ne kadar uyuşturucu alırsa alsın etkisine girmiyor "

Alihan " Ben hayatımda böyle bir şey duymadım "

Arda " Bunu bende bilmiyordum "

" Yanlış hatırlamıyorsam daha çocukken şiddetler sırasında başını fana çarpmış ama bu ona kötü bir durum getirmek yerine tam tersi olmuş " dedim normal bir şekilde

Araf " Nasıl?"

" Bazı insanlar bir gördüğünü asla unutmaz hatta her türlü şeyi hesaplarla "dememle şaşkınca bana baktılar

Işıl " Kız zeki uyuşturucu ve alkole başıklığı var şiddete alışık oha ya " dedi şaşkınlıkla

Araf " Garip " demesiyle herkes ona anlamaz gözlerle baktı

Kuzey " Garip olan ne?"

Araf " Normal bir insan hele ki aklı başında bir insan asla bu kadar güçlü bir rakibini sağa bırakmaz "

Alihan " Araf haklı eğer İz'i sağ tutuyorlar ise bunun bir sebebi olmalı "

Araf " Bu konu hakkında bir bilginiz var mı?" Diye sordu

Evet var! Benim için beni arıyorlar ama bir insan olduğumu bilmiyorlar

Arda abime baktığımda kolundaki saatte bakıyordu galiba o saat yüzünden olduğunu düşünüyordu

Alaz " Arda saatle bir ilgisi var mı?" Diye sordu dayım

Arda dayım ona baktı. Herkes dayıma merakla bakıyordu

Arda " Yok " dedi net bir şekilde

Alihan " Neden saatle alakası olsun ki?"

Suat " Bilmiyoruz İz saatti Arda'ya bıraktı ve 4 gu öce Afra geldiğinde İz'in onca eşyası arasından sadece saatti istedi hala da istiyor "

" Saat bana emanet edildi "

İsa " O zaman neden aradan bir buçuk yıl sonra geldin "

" Bu seni ilgilendirmez!" Dedim sinirle

Agah " Çocuklar susun !"

Poyraz " Ama baba haklıyız İz de saatti çıkarmazdı asla Arda da "

Rüzgar " Abi haklı o saatin bir önemi olmalı "

Araf " Bir baka bilir miyim? " Diye sordu Arda abin kafasını sallayıp onayladı

Saatti çıkarıp ajan beye verdi. Saatti inceledi

Araf " Normal bir saat " dedi önemli olmadığını göstererek

Işıl ise saatti birden elinden aldı

Işıl " Normal değil " dedi net bir şekilde saattin arkasındaki imzaya bakıyordu İz'in imzası vardı saatte

Işıl " Daha önce böyle bir işaret görmedim galiba imza "

Araf " Haklısın dünyada böyle bir şey yok "

Alihan " Emin misin?"

Işıl emin olmak için fotoğrafını çekip araştırdı ama bulamadı

Işıl " Yok işte abi "

Kuzey " Nasıl yani bu saattin eşi benzeri yok mu ?"

Vardı bir tane yedek saat vardı eğer kötülerin eline geçerse saat kendi kendini patlatacaktı

Alihan " Evet dünyada eşi benzeri yok "

Araf " Saatin ne gibi özelliği var ki "

Işıl saatle uğraşıyordu yansıyan ekranı açamazdı ama yine de lili'ye ulaşa bildi bu yüzden elinden çekip aldım

" İz teknolojik tasarımcı olmak istiyor bu saati de kendi başına yapmıştı sıradan bir saat " dedim normal bir şekilde

Alihan " O tasarladı yani "

" kısmen " dedim

Arda " Küçük hanımın saatimi alıyım "

" İz'e verdiğim sözü bozmaktan korkuyorum " Diye mırıldandım saatti ona uzattım

Lili'ye ihtiyacım vardı ama anneme verdiğim söz yüzünden zor kullanıp anlamıyordum

Kahvaltıdan sonra Alaz , Akif , Aziz , Arda dayım ve Alihan beyle , Araf bey çalışma odasına gittiler

Işıl hanım konağı gezmek istemişti İsa ona konağı gezdiyordu geriye kalan herkes holde otuyordu

Sıkıntıdan patlamak üzereydim ayağa kalkıp hızlı adımlarla odama doğru yürüdüm odama girince kapıyı kitleyip cama doğru yürüdüm biraz temiz hava almak için evden çıkmam gerekiyordu

İçimdeki x1 her şeye dönüşe bilirdi

Şekil değiştiren birisiyim diye biliriz

Kargaya dönüşüp biraz uçup gelecektim

Yani hiç dayımların planını dinlemek gibi bir amacım yoktu

Kargaya dönüşüp hızla camdan çıkıp uçmaya başladım bir karga veya başka bir şey olarak saati çalsam mı?

Öyle bir şey yaparsam annem yine beni mahvederdi bu yüzden öyle bir şey olmayacak çalışma odasının penceresine konup dayımlara ve yeni gelen ikiliye baktım cam açıktı

Arda " Söylediniz bölge burası " dedi dayım masaya serilmiş olan haritadan gösterdiği bölgeye baktım

İran'ın terör bölgesi olarak bilinirdi ama kanıtlar olmadığı için kimse bir şey yapamıyordu

Alihan " Bir terör bölgesi "

Akif " Terör bölgesinden fazlası bir çok mafya örgütünün gelir kaynağı "

Alaz " Bu bölgede hayatta kalmak zordur "

Araf " Daha önce gittim buraya tek soru bu koca bölge de nerede olabilir İz "

Alihan " Bilmiyorum ama akşam yola çıkalım gerekirse tüm bölgeyi arayıp bulacağız "

Araf " Tamam "

Aziz " Bende sizinle geleceğim "

Alihan " Bu tehlikeli sizler evde kalın "

Araf " Alihan haklı orada tehlikede olursunuz biz tek gideceğiz " demesiyle benimle göz göze geldi

Bir hayvan olduğum için aldırmaması lazımdı ama bana pür dikkat bakıyordu

Aynı şekilde bende ona baktım bana doğru gelirken hala ona bakıyordum önümde durunca hala ona bakıyordum

Alihan " Karga mı o?"

Araf " Evet " dedi normal bir şekilde bana elini uzattı o bana dokunmadan uçup masaya doğru gittim haritanın üzerine kondum

Haritadki yere dikkatle baktıktan sonra masanın üstünde yürüyüp Arda dayımın yanına vardım hepsi şaşkınca bana bakıyordu gagamla eline vurdum

Hemen elini çekti ama canının yakmadığıma eminim

Sadece karga olarak bir kaç ses çıkardım

Arda " Bu hayvanın nesi var böyle?" Demesiyle sustum geri uçarak Araf denen adamın önünde durdum geri masaya dönmüştü eline acıtmadan vurup haritaya döndüm işaretledikleri alana da vurdum

Araf " Eğitimli bir kuş sanki bir şey anlatıyor "

Alihan " Aynen kesin öyledir "demesiyle ona baktım

Geri haritaya baktım o adama bu kadar zeki iken onları sadece ölüme sürüklerdi

O sırada kapı açıldı içeriye Işıl girdi

Işıl " Evi gezdim bana plandan bahsedin hadi ?" Dedi yanlarına gelirken

Haritanın üzerinde beni yani Kargayı görünce şaşırdı

Işıl " Ay bu çok tatlı " diyerek bana doğru geldi

Beni korkmamak için yavaş hareketler edip elini bana yaklaştırdı beni alıp kucağında sevmeye başladı

Araf " Iranda bir terör bölgesinde olduğunu düşünüyoruz en son oraya görülmüş "

Işıl beni sevmeyi durdup eşine baktı sonra haritaya

Işıl " Tuzak olabilir mi?" Diye sordu

Alihan " Olabilir ama elimizdeki tek ipucu bu "

Işıl " Kim olduklarını bile bilmiyoruz " dedi isyan etti

Araf " Işıl başka bir şey yok bir izin peşinden gitmemiz lazım "

Işıl " Bende onu diyorum işte tek bir ipucunun oradan çıkması tuhaf değil mi tuzakta olabilir ?"

Alihan " Işıl haklısın da ne yapmamız lazım?"

Işıl " Onu götürdüleri hastaneyi iyice araştırın illaki bir şey çıkacaktır "

Aziz" Onu ben yaptım kimsenin bir şeyden haberi yok "

Arda " Abi ordaki bir doktorun Almanya'daki geldiği günle gittiği gün çok tuhaf "

Araf " Nasıl yani ?"

Arda " Doktorun Mardin'e geldiği gün bizde İz'in yetimhanede olduğunu öğrendik Doktorun gitti gün ise İz ölüyor sizce tuhaf değil mi?"

Işıl " Bu kadar tesadüf olamaz bence "

Alihan " Önce o doktoru bulacağız "

Alaz " Kuzenimiz Almanya'da değil mi?" Diye sordu düşünceli bir şekilde

Akif " Ben ona haber verim bulsun onu " dedi net bir şekilde

Arda " O doktoru bulup getirtiriz siz odalarınıza gidip dinlenin "

Işıl kucağında benle odandan çıkmasıyla kollarının arasında çıkıp uçarak dışarıya çıkıp geri odamın penceresinden içeriye girip eski bedenime döndüm

Kapımın tıklanmasıyla kapıya gidip kilidi açıp baktım. Işıl gelmişti

Işıl " Merhaba Afra "

" Merhaba bir sorun mu var? " Diye sordum merakla

Işıl " Hiç öyle tek kız sensin konuşacak kimse yok "

Kapıyı iyice açıp içeriyi gösterdim

" Geç konuşalım "

Işıl hemen içeriye girip yatağa oturdu kapıyı tam örtmeden yanına gittim çünkü Arda dayımı görmüştüm köşede galiba bir konuda benden bilgi alması için Işıl hanımı gönderdi. Işıl'ın yanına oturdum

Işıl " Okul okuyor musun?"

" Hayır "dedim normal bir şekilde

Okul ne demek biliyorum ama hiç gitmedim

Işıl " Neden ki?" Diye sordu şaşkınca

" Zenginim okumaya gerek duymadım " dedim net şekilde

Işıl " Peki ya neden İz'in cenazesine gelmedin ?"Diye sordu

" Arda beye söyle laf almaya kendisi gelsin böyle ucuz oyunlara gerek yok şimdi izin verirsen uykum var uyumak istiyorum " dedim hafif sinirle

Işıl ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdü sonra durup bana baktı

Işıl " Gözümde tam bir şüpheli oldun Afra Taşlı ayağını denk al " diyerek odadan çıktı

Benden mi şüphe ediyorlar!?

Haklılar mı? Yani haklılar

Yatağa attım kendimi annemi özlerken birde baş şüpheli oldum bana güvenmezler ama annem gelince hepsi bana güvenecek şu an haklılar güvenmemekte

İz Yeşim Zorlu

Karanlık odadayım 4 gün önce Afra'nın Arda abimin yanında olduğunun haberini bu salak adamdan almıştım

Uyanmıştı beni özlüyor olmalı bende onu özledim

Ona hak ettiği gibi bir hayat veremedim ama doğduğu zaman o kadar güçlü değildim

Tanımadığım bu adamın ona zarar verme düşüncesi bile beni deli ediyordu

Bu salağın dediğine göre Ajan ve 2 askerin beni bulmak için abim tutmuştu ama hayır devlet için önemli birisiyim Afra da öyle bu yüzden beni bulmaları için devletimiz görev vermiş olmalı

Ama bu piç adam onları İran'ın terör örgütüne yönlendiriyordu

Umarım tuzağa düşmezler

Arda abim ve diğerleri nasıl? Afra nasıl? Afra'yı seve bildiler mi? Abilerim kesin şüphe duyacaklar ben eve gitmeden bu şüphe asla son bulmaz

Kızımı özledim doğrusu kokusunu merak ediyorum ona sarılmayı merak ediyorum

En çok kızımı merak ediyorum

Alen'i de çok özledim herkesi çok fazla özledim şu an her tarafım acıyor olsa bile onları düşünmeden onlar için endişe duymadan edemiyordum

¤ Bölüm Sonu ¤