° Yazardan °
Çınar'ın düğünü olduğu için Işıl zar zor Araf'ı ikna edip evin kilidini açtırmıştı
Herkes düğün için hazırlanır iken Cem daha da uyuyordu başının ağrısı ile gözlerini açtığında saat öğlen oniki olmuştu bile
Ofla pufya yataktan kalkıp banyoya girdi
Dün gece aklına yavaş yavaş geldi
Bal rengi gözler gözünün önüne geçti.
Cem "Güneş adam "diye mırıldandı
Hemde gay barda tanışmıştı aklından çıkarmıyordu bal rengi gözleri
Duştan sonra geri odasına gelince telefonu eline aldı mesajlara baktı sonra tarih gözüne takıldı
Çınar'ın düğünü olduğu anlayınca hemen dolabına koşup hazırlandı telefonu alıp evden çıktı
Düğün hediyesi filan alması lazımdı
Araf ise o zibidinin düğününe gitmek istemese bile Işıl'ın yanda olacaktı etrafta çakal çoktu
Şu an ise yurtdışıdan gelen üvey erkek kardeşini almaya hava limanına gelmişti
Daha 19 yaşında olmasına rağmen hala çocuk gibi olan kardeşine ne kadar sinir olsa da Ezgi'den daha çok seviyordu
Nerede kaldığını merak ettiği kardeşi sonunda gelmişti
Yasin " Abilerin en yakışıklı en güçlüsü en iyisi" diyerek Araf'a sarıldı
Araf ise kardeşinin bu hallerine alışkın olduğu için ondan ayrıldı hemen
Acaba geldiği an yine ne isteyecek diye düşündü Araf
Araf " Hoşgeldin Yasin yine ne istiyorsun?" Dedi bıkkınca
Yasin " yakışıklı abicim yeşil gözlerine Kurban olduğum abim canım abim abilerin en iyi abisi…" Araf'a daha fazla dayanamayıp sözünü kesti
Araf " Lan ne istiyorsun hemen söyle!" Dedi sinirle
Yasin " Peki şu senin siyah motoru bana versene " dedi hevesle
Araf " Hadi yürü gidelim şuradan hem motoru yengene verdim o da arkadaşına verdi " demesi ile Yasin elinde olan valizini şokla bıraktı
Yasin" Ne! Siyah o güzelim motoru verdin mi bana bile vermedin sen pislik bir abisin dünya üzerinde senin kadar cani bir abi görmedim!" Diye bağırdı
Motor kaç defa istemesine rağmen vermemişti yengesi olacak kızdan şimdiden nefret etmişti
Araf " Sus lan yürü yoksa burada kalırsın " diyip çıkışa doğru yürüdü
Yasin ise söylene söylene valizini alıp abisinin arkasından ilerledi
Araf ise hala çocuk gibi olan kardeşinin hiç değişmeyeceğini düşünüyordu
Kaza ailesinde herkes akşam olacak olan düğün için hazırdı
Alp marketten birşeyler alacağım bahanesiyle evden çıktı.
Aslında tek derdi o kızı tekrar görmekti. Kısa süre markete gelmişti
Aslında böyle küçük maketlerden hiç almazdı bir şeyler o gün tek derdi Işıl'ın yüzü gülüsün diye en yakındaki markete gelmişti
Şu an ise markette o kız yoktu yüzü düşmüştü. Bir sürü çikolata alıp öylece sokaklarda yürüdü
Bir sokta durup oyun oynayan çocuklara baktı. Hepsi çok tatlıydı
Elindeki onca çikolatayı yiyemeyeceği için çocuklara vermek için onlara doğru yürüdü
Alp " Çocuklar çikolata yemek ister misiniz?" Diye sordu çocuklar ona dönüp poşete baktılar hepsi hemen başına gelmişti hepsine çikolata verirdi
Evlerinin bahçesinde oturup top oynayan kardeşini izleyen Canan birden çocukların bir tarafa doğru koşması ile ayağa kalkıp bahçe kapısına doğru yürüdü
Bir kaç gün önce markette görmüş olduğu çocuktu zengin olduğunu her halinden anlamıştı
Çocuklara çikolata verdiğini görmesi ile sinirle bahçeden çıktı
Ya çocuklara zarar verecek bir şey varsa diye geçirdi içinden
Canan " Çocuklardan uzak dur! Çocuklar almayın bir şey!" Diye çocukları da uyardı
Alp duyduğu sinirli sese baktı. Gördüğü kızla şaşkınca kala kaldı
Umut " Ama abla çikolata veriyor abi " dedi masumca Canan'ın küçük kardeşi
Canan kardeşine bakıp göz devirdi
Çocuklar gerçektende çok saf
Sinirle zengin çocuğa doğru yürüdü
Alp ise kızı tekrardan görmenin heyecanını yaşıyordu
Canan " Çocuklardan uzak dur!" Dedi sert bir şekilde
Alp ise yeni fark ettiği durumla hemen açıklama yaptı
Alp " Beni yanlış anladın sadece marketten fazla almışım bende çocuklar sever diye verim dedi geç gördün mü bilmiyorum aynı markette idik oraya sora bilirsin oradan aldım" dedi hemen
Canan ise kendisini hatırlamasına şaşırmıştı
Karşındaki çocuğun birde hemen kendisini açıklaması hoşuna gitmişti
İlk gördüğü zamanda yakışıklı oluşundan dönüp bir kez daha bakmıştı zengin olduğunu anladığında ise zengin bebesinin senle işi ne diye geçirmişti içinden
Canan gülümse Alp ise bu gülümseye aşk oldu onun sürekli mutlu olmasını diledi
Canan " Peki çocuklar yiye bilirsiniz ama bir daha yabancılardan bir şey almayın"
Çocuklar Canan onaylayıp poşeti alıp onların yanından gittip bir apartmanın dışındaki merdivenlere oturup paylaştılar çikolataları
Alp ise hemen elini uzattı onunla tanışmak istiyordu
Alp " Adım Alp. Alp Kara" dedi
Canan ise kendisini böyle gülerek bakan çocuğa sonra ona uzatmış olduğu eline baktı tebessüm edip elini tuttu
Canan " Canan Yıldız" diye kendisini tanıttı
Alp ise hem elini tutmasına heyecanlandı hem de isminin ona ne güzel uyduğunu düşündü
Sapık gibi gözükmek için yavaşça elini geri çekmişti
Alp " Memnun oldum Canan " dedi gülümseyerek
Canan " Bende Alp " dedi aynı şekilde
İkili sohbette başladı
Sadece bir sohbet değildi kaderlerini birleştirmişlerdi
Güneş adam yani Alkım işi gereği bu gece mesaiye kalacaktı
Bu yüzden tek arkadaşı olan Burcu'dan rica etmişti bu gece annesinin ve kardeşinin yanında kalması için
Burcu en yakın arkadaşını kırmamıştı
Alkım büyük salondaki düğünde garsonluk yapacaktı
Bilmiyordu ki kıvırcık çocuğu tekrar görecekti
Çınar ve Zehra ise çok mutluydu
Çınar'ın ailesi ile tüm sorunları gitmişti abisi öldükten sonra onu fark eden ailesine ne kadar yüz vermemeye çalışsa bile ailesiyle anlaşmayı hep çok istemişti
Herşey yolunda gidiyordu
Yani herkes öyle sanıyordu
Akşam olmuş herkes düğüne geliyordu Kara ailesi de gelmişti Işıl sürekli kapıya bakıyordu
Araf'ın nerede kaldığını merak ediyordu
Araf ve ailesi de gelmesi ile Işıl hemen Araf'ın yanına gidip onu kalabalığın arasından yanına almıştı
Etrafta bir çok kadın Araf'a yiyecekmiş gibi bakarken onu yanlız bırakmam en büyük hatası olurdu
Araf " Işıl sen beni deli edeceksin herkes sana bakıyor niye böyle güzelsin ki?"
Işıl " Araf Sus zaten tüm kızlar sana bakıyor sinirini senden çıkarırım " demişti
İkili tatlı ve kıskanç kavgalarına devam ederken Alpaslan ve sevgilisi Gül'de aynı durumda idi
Nazlı ve Beyza elti olacakları için iyi anlaşmaya çalışıyordu
Çalışmalarına gerek yoktu hemen birbirleriyle kaynaştılar
Anıl ve Alihan böyle anlaşan nişanlılarının yanından bir saniye bile ayrılmıyorlardı
İkisi de çok güzel olmuştu ve buradaki çakallara yem etmek istemiyorlardı
Alp ise yanına gelen hiç bir kızla ilgilenmiyordu her zamanki gibi aklında sadece Canan vardı
Buradan sıkılmıştı yada Canan yanımda olsaydı daha çekilir olurdu diye geçirdi aklından
Arkadaşı Giray'ın yanına gitti
Giray " Selam Alp nasılsın?"
Alp " İyiyim sen ?"
Giray " İyiyim Işıl'ın düğünü ne zaman?"
Alp " Doğum günümüzde olacaktı ama kavga ettikleri zaman Alihan abim annem ve babamı ikna etti liseyi bitirince evlenin dedi Işıl'dan doğum günümde evlenmek istiyorum diyince babam seneye evlenin o zaman diyince kaldılar öylece doğum gününde nişan diğer doğum gününde düğün olacak"
Alp'in bu söyledikleri ile Giray gülmüştü
Bora siyah motorla düğün mekanına gelip motoru park edip hemen içeriye doğru yürüdü
Ortada herkes dans ediyordu Işıl'a doğru gideceği an Fidan'ı gördü dans edenlere hayranlıkla baktığını görmesi ile ona doğru yürüdü
Yanına varınca Fidan onu fark etmişti
Bora" Merhaba dans edelim mi?" Diye sordu
Fidan gülümseyip utanmıştı. Kafasını sallayıp onayladı
Bora ise onay alması ile elini tutup piste doğru götürdü
Bora ve Fidan dans etmeye başlaması ile Işıl onlar fark etti onlara bakıp gülümsedi yanındaki kütüğe baktı
Işıl " beni dansa kaldırmak gibi bir amacın yok mu senin?" Diye sordu sinirle
Araf ise şaşkınca Işıl'a baktı
Araf " Sen iste güzelim dans ederiz"
Işıl " Sen tam bir kütüksün ya beni dansa kaldırmak yerine istersen diyor beni kaldırman gerekirken ben mi illa seni kaldıracağım Neysin sen?"dedi öfkeyle
Araf " güzelim tamam sakin ol Hadi gel dans edelim" diyerek elini uzattı
Işıl" keşke biraz adam olsan da ben de sinirlendirmesen" söylene söylene kendisine uzatılan eli tuttu
Araf'la beraber piste çıkıp dans etmeye başladılar
Cem ise biraz geç kalmıştı. Düğün salonuna geldiğinde etrafa Bir göz atıp arkadaşlarının yanına gitti
Elti görmüştü ama Alp'e karşı ilk kez gülümsemek bile ne istemedi trip mi atıyordu yoksa artık Alp'i unuttu muydu tam bilmiyordu
Etrafa göze atarken garsonu çağırdı.
Alkım ise kendisini çağıran genç genç çocuğa baka kaldı onun burada ne işi olduğunu düşünmeye başladı
Dün geceden beri aklından çıkmayan çocuk bir de çalıştığı yerde karşısına çıkmak zorunda mıydı? !
Kendisini tanımasından korkarak da olsa yanına doğru ilerledi
Alkım " Evet efendim Ne alırdınız?" Diye sordu biraz gergin bir şekilde
Alp bir soruda isterken Giray biraz içmek istedi. İse bal rengi göster ile şaşkınca baka kaldı tesadüf mü değil mi Bunu anlamaya çalıştım
Acaba kendisine yardım eden adam bu olabilir miydi diye düşündü ama hatırlamadığı için bir şey diyemedi
Ben de bir soda isteyip önüne döndü
Alkım ise kendisini tanımayan gençle daha rahat bir şekilde hemen istediklerini getirdi
Yanlarından ayrılıp işinin başına geçti ama uzaktan Cem'i izlemeye devam etti
Gece eğlenceli geçerken Kara ailesini uzaktan izleyen yabancıdan habersiz hepsi mutluydu
Herkesin mutluluğunu istediğin yabancı doğru anı bekliyordu
Yasin ise yengesini İlk başlarda nefret etse de şu anda aşırı derecede seviyor çünkü abisinin böyle adam eden bir yengeyi nasıl sevmezdi ki?
Boya ise fidanla dansı bırakmış onunla sohbet ediyordu sevdiği kıza sohbet etmek hayatında yaşadığı en güzel anıydı
Yani Işıl'la yaşadığı anıların yanında kadar güzel bir anıydı
Canım ise etrafına tekrar bal rengindeki gözleri görmek için bakınıyordu
Bu garson nereye kayboldu diye düşünmeden edemiyordu
Alkım ise uzaktan Cem'i istiyordu neden etrafına bakındığını merak ediyordu
Alp " Ben sana diyorum kimi arıyorsun böyle?" Diye sordu
Giray ise Cem'deki tuhaflığı fark etmişti
Cem'in Alp'e aşık olduğunu zannediyordu ama gözlerinde gerçek aşkı hiç görmemişti Işıl'ın gözlerinde gördüğü şeyle aynı değildi
Giray ne kadar sinirli bir insan olsa bile etrafını iyi gözlemlerdi. Cem'in gerçekten Alp'e aşık olmadığını zaten biliyordu ve şu anki halleri ise onun tuhafına gidiyor çünkü Alp'e aşık zannediyordu Cem kendisini
Geldiğinden beri Alp'i yüzüne bile bakmaması Giray'ın gerçekten de tuhafına gitmişti
Cem kendisine gelip Alp'e döndü
Cem " kime bakınacağım öyle etrafa bakınıyorum işte ne oldu bir şey mi demiştin?" Sordu geçiştirerek
Cem sadece kendi o bal renkleri istiyordu onlar tekrar görmek ve adını falan öğrenmek istiyordu kendisine O yardım eden o adamı merak ediyor sebebini bilmiyordu ama onu deli gibi merak ediyor
Kimdi Neden yardım etti bilmiyordu
Sadece tekrardan onu görmek istiyordu
Alkım ise ondan uzak durmaya çalışıyordu ama her seferinde kendisini o çocuğa bakarken buluyordu kıvırcık saçlarına dokunmak istiyorum
Bir kez birisinden bu kadar çok etkilenmişti ilk kez kalbi birisini görünce böyle atıyordu ne yapacağını bilmiyordu
Ama biliyordu o zengindi kendisine bakmazdı Ama bilmiyordu ki çocuk Deli gibi onun gözlerini arıyordu
Cem arkadaşlarından ayrılık etrafta dolaşmaya başladı. Sadece uyu bal rengi gözleri arıyordu ama bir türlü bulamıyordu
Cem bilmiyordu o gözler ondan kaçıyordu.
Kaçan kovalanır Cem de kovalamak zorundaydı ama her kaçan şanslı değildir çıkmaz bir sokağa girdi ve bum yakalandı
Alkım Cem'den kaçarken tuvalete girmişti ama Cem onu görmüştü
Cem de tuvalete girdi
Alkım ise kabine girmiş derin nefes alıyordu bu çocuğun amacı neydi niye böyle yaptığını anlamıyordu
Cem ise ellerini yıkayarak oyalanıyordu ve bu ana kendisine restoranda olanlar aklına getirmişti
Alp'in o tuhaf davranışları aklına gelmiştir Ama bu gece boyunca hiç Alp'i düşünmemiştim bu tuhafına gidiyordu
Alp'in yüzüne bile bakmamıştı Bu gerçekten garibine gidiyor
Tek istedi o bal rengi gözleri görmekti
Yaptığı bu davranışın ne kadar salakça ve utanç verici olduğunu fark edince hemen lavabodan çıkıp arkadaşlarının yanına gitti
Kendisine neler oluyordu hiç böyle yapmazdı?
Barda gördüğü gözlerle bu gece gördüğü gözlerin aynı olacağı ne malumdu?
Düğün çok güzel ve eğlenceli geçerken hediyeler verilmeye başlandı damat ve geline kimileri takı takıp kimileri para takarken
Yabancı da damat ve geline takı taktı tek istediği yaşadıklarının bedelinde onlara acı çektirmekti
Ama nedense hala içindeki o sevgiyi aç çocuğu susturamamıştı bir umutla bekledi izledi onları bu kadar güzel ailenin bu kadar iyi bir adamın neden ona böyle kötülükler yaptığını merak ediyordu
Annesine de hiçbir şey anlatmamıştı son anda her şeyi öğrenmişti Peki adamın kendisinden haberi var mıydı bilerek mi onlar terk etmişti bunlar bilmiyordu
Bilmiyordu bilmediği bir şey için şu anda onlara acı vermek ne kadar doğruydu ?
Sormak istiyordu her şeyi öğrenmek istiyordu bunu tek çözümü ise onlarla konuşmaktı
Mutlu bir şekilde oturan Kara ailesine doğru yürüdü
Dikkatlerini çekmek için birkaç kez öksürdü
Hepsi ona dönmüştü ama o sadece Gökhan bey'e bakıyordu sonra demin bir nefes alıp konuştu
-" Baba " dedi sadece
Herkes şaşkınca ona bakıyordu
Bölüm Sonu
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.95k Okunma |
4.42k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |