
Hırsızlar Suç üstü yakalandı bdbdbf
Komik mi maydanoz?
Evet şu halinize bakın ya hdhfbfnf
Ne varmış halimiz de?
Lan zaten yakaladınız niye kaçmaya çalışıyorsunuz ki?
Keyfimden
Hakki malsınız
Kes sesini
Şu an nezaret hanede üstümüz başımız batmış bir halde idik
Nasıl olduğu 2 saat öncesine giderek anlatayım
2 saat önce
Bora ile polisin bize gelmesi izliyordum. Yan tarafımızdaki çöpün yanında bir poşet zibil vardı ağzı açık olduğu için görüyordum
Şu an ön tarafımda beş tane polis arka taraftan ise hala polis arabası bize doğru geliyordu
" Üç dediğimde kaçmaya hazır ol " diye konuştum Bora'nın duya bileceği bir şekilde
Bora şaşkınca bana baktı
Bora " Ne?" Diye anlamsızca sordu
Ben gülümseyip bize yaklaşan polise baktım. Poşeti alıp ona atmam ile dengesini kaybedip yere düştü diğer polisler şaşkınca bakarken diğer iki poşeti de onlara doğru sıktım
Bora'nın kolunu kavrama ile ara sokağa tek kişinin sıya bileceği sokaktan kaçmaya başladık
Bora " Delisin kızım sen "
" Öyleyim bebeğim" diyip koşmaya devam ettik
Bora" Işıl dikkat et " demesi ile durdum son anda şu anda sokağın çıkışı denize çıkmıştı etrafa bakındım çıkış yoktu
" Bora atlayacağız" sokağın sonu resmen deniz çıktı biz biraz yukarıda kalıyorduk
Bora " Saçmalama" dedi ama arkadan gelen polislerin ateş edeceğini anladığım an onla beraber kendimi aşağıya attım
Ve suyla buluştuk. Yüzeye çıkmamız ile bize şaşkınca bakan polislere orta parmak çıkardım
Bana öldürücü bakışlar atıyordu Bora ile yüzerek kıyıya çıktık
Kanun Kaçakları!
Çok havalı ama
Bora " Işıl şimdi Napacağız?" Yakında polisler burada olurdu
Kolunu tutup koşmaya başladım
" Bilmiyorum ama kaçacağız"
Sokakları arasında hızla koşarken temkinli bir şekilde kaçıyorduk. Ormana doğru giden yol ile gülümseyip oraya doğru koştuk
Fark edildik
Çok fazla uzaklaşmadan bir ağaca çıktım Bora'nın yükseklik korkusu olduğu için bu ağaca yakın olan Kayanın arkasına saklandı
Polisler ağacın tam altında durdular
-" Lan nereye gitti bunlar?"
-" Bilmiyorum kuş olup uçacak değiller ya koş hadi yakalayalım "
İkisi de koşarak gitmesi ile gülümsedim. Uzaklaşmaları ile burasının orman değilde sık ağaçlı bir park olduğunu anladım yukarıdan gördüğüm kadarıyla tüm polisler burada idi
Ağacın daha yukarısına çıktım aşağıdan bakılsa bile dallar yüzünden gözükmez idim
Bora ise yorgunlukla kayaya yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Bende ağaca yaslayıp gözlerimi kapattım
Gerçekten çok yorulmuştum
Gözlerimi açma sebebim havlayan köpek sesi idi. Etrafıma bakındım hala ağacın üzerinde idim aşağıya bakınca polislerin Bora'yı bulup uyandırdığı gördüm
Uyku sersemi olduğu için yürümekte zorlanıyor ve pat yere düştü. Nemli olan kıyafetleri kirlenmişti
Bir polis onu kaldırdı
-" Diğer arkadaşın nerde lan!?" Diye sinirle sordu bir polis Bora ona baygın bir şekilde baktı
Bora " Bilmiyorum en son yanımda idi sonra görmedim" diye uykulu bir şekilde söyledi hala gözleri kapanıyordu hala uykusu vardı belli ki
-" Bana bak lan nerede kız arkadaşın" diye kükredi resmen
Bora beni satmazdı. Ben onları keyifle izliyordum
Bora " Benim kız arkadaşım yok ki" dedi masumca
İşte benim devem
Ona soru soran polis bıkkınca soludu
-" Etrafa bakın o kızı bulun bunu da karakola götürün"
Ben olanları keyifle izlerken sizce noldu?
Tâbiki de şansızlığım tuttu.
Üzerinde oturduğum kolda çat diye bir ses yükseldi sonra ise kol kırıldı ve ben onunla beraber yere düştüm
Neyse ki çalılıkların üzerine düştüm ki de bir yerime bir şey olmadı
-" Şuna bak biz yerde ararken gökten indi" dedi polis kafamı kaldırıp uykulu gözlerle ona baktım
" Polis abi bendeki bu şans varken yerin içinden bile çıkarım" dedim alayla
Ayağa kalkıp önüne gidip bileklerimi öne uzattım
" Hadi abi kelepçele bende cennet bahçesini özlemiştim zaten hem uykum var gidip biraz dinleneceğim kovalamaca eğlenceliydi bir ara tekrar oynayalım" dedim hızla
Bana şaşkın ve sinrile baktı
Tabi üzerimiz başımız batmıştı
Sonra ise nezaret hane zaten
…
İşte herşey böyle oldu
Yani o kol kırılmasaydı iyiydi
Bora " Ben hala anlamıyorum her yerde anısı oluyor kızım sen cidden şansız bir kızsın"
" Bende anlamıyorum Bora ya "
Bora" Sence hırsızlık yapmamıza mı okul ekmemize mi yoksa polislerden kaçmamıza mı en çok azar işitiriz "
" Bence hepsine birden azar işitemeyiz direk güzel bir dayak yeriz"
Bora " Araf Solmaz bizi öldürecek"
" Asıl ben onu öldüreceğim o motoru sevdim artık benim ister seve seve verir isterse döve döve verdiririm "
Bora" Ne ! Bana ver ya ben daha çok sevdim al bana ver "
" Off tamam ya " diye sızlandım
O sırada nezarenin kapısı açıldı içeriye kütük ile Kaya gibi olan ailem girdi
Alp" Aşk olsun Işıl bensiz buraya düşmek ne ya!" Diye küskün bir tavırla konuştu
Alpaslan" Kes sesini Alp " diye ona kızdı
Buket" Ah kızım şu hâline bak naptılar sana böyle" diye parmaklara geldi
" İyiyim anne yok bir şeyim"
Anıl " okulu ekmek ne Işıl?" Diye sinrile sordu
Bulut " Asıl polisten kaçmak ne?!" Diye sinirle konuştu
Araf " Motorumu çalmak nedir ufaklık? Üzerine birde onunla okuldan kaçıp polisten de kaçmak ne acaba?!" Diye sankice sordu
Sanki bunların hiçbiri önemli değilmiş gibiydi baştan sona beni süzüyordu bir yerimde bir şey olup olmadığına bakıyordu
Alihan " Bulut çıkar şunları cezalarını ben vereceğim" dedi sinirle
Yutkunup abime baktım. Çok ciddi duruyordu
Bu sefer kesin öldün
Öyle gibi gözüküyor
" Abiş ama açıklaya bilirim beni bir dinleyin o zaman hak vereceksiniz"
Vefa " Anlat bacım anlat bakalım noldu nasıl bu hale düştünüz?"
" Öncelikle abişlerim ben bizim takık hocanın verdiği ödevi evde unuttum bizde motoru alıp hemen geliriz dedik ama polisler ilan olaya girince sonuç bu" dedi hızla konuşarak
Gökhan " Kızım bizim evimiz ters yönde idi "
Bora " Benimki de evde kalmıştı önce benimkini alacaktık ama olmadı"
Alihan" Yalanları kesin Bulut gitsene!" Diye kükredi
Alihan abim delirmiş gibiydi. Herkes burayı terk ederken Murat ve Vuslat abim bir şeyler söylediler ama duymadım
Araf da gideceği an kolunu tutup beklemesini sağladım abimler çıkınca elimi ondan çektim
" Bak ne istersen yaparım yeterki beni kurtar lütfen " diye yalvardım
Ne demişler denize düşen yılana sarılır
Ben ise ateşe düşmüştüm oduna sarılıyordum
Araf " Hmm ne istersem mi? " Diye sordu
Kafamı sallayıp onayladım
" Ne istersen "
Araf" Peki hafta sonları benim asistanım olacaksın okulun olmadığı her gün benimle çalışacaksınız ikiniz de "
Bora" Aylık 60 bin versen bile çalışmam "
Araf " Aylık 80 bin "
Bora" Kabul et Işıl zengin olacağım "
Fırsatçı bir piç! Bu oduna sarılacağıma yansam daha iyi napim bende ona yakın olmak istiyorum zaten onu daha iyi delirte bilirim böylece
" Peki tamam kabul kurtar bizi "
Araf kütüğü bize gülümseyip çıkıp gitti
Bora " Sence yapa bilecek mi?" Diye sordu
Ona dönüp gülümsedim
" Bak gör hepsini mum edeceğine eminim"
Bir süre sonra bizi çıkardılar. Abimlerin biri bile bize kızmadı Kütüğün yanına gittim
" Afferin bir işe yaradın sonunda ve o motor benim oldu" diyip cevap beklemeden ilerlemeye başladım
Araf " Anahtarı unuttun" demesi ile durup ona baktım
Helal olsun gözüme giriyorsun
Senin o gözlerini oyarım siktir git o benim
Akıl hastanesine kaldırılman lazım seni bence ?
Seninde tamamen kaldırılman lazım ölmek istemiyorsan sus
Aynı kişiyiz amk
Bana ne lan ! Araf'a gözünü dikersen ölürsün Araf benim anlaşıldı mı?
İyi al tepe tepe kullan
Öyle yapacağım
Uzatmış olduğu anahtarları alıp Bora'ya gösterdim gelip hemen elimden aldı
Bora " Son model bir motorum oldu heyt be!" Diye bağırdı
Alp " Bu süper oldu hadi gidelim"
Bora ve Alp iyi anlaşıyor gibiydi
° Cem Çamur °
İnsan kendisinden utanır mı? Ben utanıyorum
Gay olmak zorunda mıyıım? Üstüne birde Alp'e aşk olmak bu çok fazla
Evet biliyorum kime aşk olacağımızı seçemiyoruz
Şu an ise yakında doğum gününleri olacaktı. Çınar ve Işıl mevzusundan sonra grup dağılmış gibiydi
Giray ve ben Işıl'ın tarafını tutmuştuk
Tayfun ve Metehan Çınar'ın yanında olmuştu. Çınar'ın da bir suçu olmasa bile haksız olan Çınar gibiydi kızı öyle üzmesine rağmen kimseye bir şey dememesi büyük bir sorumsuzluktu
Giray'la beraber hediye almaya çıkmıştık Işıl ve Alpaslan'ın hediyelerini aldım ama Alp'e göre bir hediye bulamadım
Giray " Oğlum bu beşinci oldu artık alda gidelim be !" Diye isyan etti
Ben ise ona göz devirip mağaza da dolaşmaya başladım
Burada da bir şey bulamayacağımı düşünürken çok güzel bir saat görmüştüm
Alp bunu kesin sever hemen onu almıştım.
Mağazadan çıktıktan sonra çok açıkmıştık. En yakındaki restoranta gelip oturduk
Giray ile sohbet ederek yemek yerken Alp'i görmemle şaşkınca kaldım
Kalbim yine hızlanmıştı. Derin bir nefes aldım Bora ile uğraşıyordu ondan bir şeyi alamaya çalıştığı belliydi Bora ise onu itip önden ilerledi
Bizi görmediler bizden uzakta bir masaya geçip oturdular. Kaya ailesi şu Bulut abinin arkadaşı Araf ve Bora vardı
Bora ve Işıl biraz kötü gözüküyordu
Sanki savaştan çıkmışlar gibiydiler
Alp onlardan ayrılıp tuvalete doğru gitmesi ile bende kalkıp gittim
Arkadaşız sonuçta selam veririm
Tuvalete girdim kabinlerin birisinde olmalıydı. Ellerimi yıkayıp saçlarımı filan düzelttim
Alp gay mı bilmiyorum? Ama şu ana kadar hiç sevgilisi olmadı hiç bir kıza ilgi duymadı gay olup olmadığını bilmiyorum
Hem her gay olan her erkekten hoşlanmaz
Nasıl her erkek her kızdan hoşlanmadığı gibi gaylarda önüne gelen her erkekten hoşlanmıyordu
Ne kadar garip bir durum olsa bile kalbim kimi seçeneğine karar veremiyoruz
Alp kabinden çıkıp hiç bir yere bakmadan elini yıkayıp gitmişti düşünceli bir hali vardı
Beni görmemesi sinirimi bozmuştu!
Tamam her tarafa bakmaması ne kadar iyi olsa bile beni görmemesi beni incitmişti
Bende hızla çıkıp peşinden gittim koridorda giden Alp'i kolundan tutup durdurdum
" Lan noluyor be görmezden bile gelemeye başladınız sorun ne?" Diye alayla konuştum
Sürekli alayla koşup duygularımı gizlerdim
Alp bana şaşkınca baktı sonra kolunu tutan elime hızla kendini geriye çekmesi ile kaşlarımı çatarak ona baktım
Alp " C Cem senin ne işin var burada!?" Diye sordu şaşkınca
" Hiç Giray'la dolaştık açıkınca yemeğe geldik "
Alp" Anladım. Kusura bakma dalgınım görmedim "
" Noldu ki?" Diye sordum merakla
Alp " Yok bir şey " dedi geçiştirerek
" Peki. Işıl ve Bora'nın o hali ne ?" Diye sordum konuyu değiştirek
Konuyu değiştirmem işine gelmiş gibi gülümsedi
Sakin ol bir şey yok sadece fazla tatlı
Alp " Uzun hikaye akşam yazarım şimdi bizimkilerin yanına gitmem lazım" diyip cevap vermemi beklemeden kaçıp gitti
Ben ise şaşkınca kala kaldım. Alp hiç böyle yapmazdı neyi var?
Benden rahatsız mı oluyor acaba?
Ona dokunmamdan tiksindi mi? Ama neden? Çınar ona söylemiş olamaz değil mi? Yok ya Çınar böyle bir şey yapmaz
O zaman sorun ne?
Bilmiyorum geri Giray'ın yanına geldim. Arada Alp'e bakıyordum sürekli Bora ile dalaşıyordu
Şu an Bora'nın yerinde olmayı istedim
Kıskanıyorum hemde deli gibi buna hakkım olmadığını biliyorum
Giray " Demek tahminlerim doğru" demesi ile ona baktım
" Anlamadım" diye söyledim
Ne tahmini doğru?
Giray " Alp'i seviyorsun" demesi ile öksürmeye başladım
" Saçmalama istersen " sinirle konuştum
Giray " Kaç saattir neler söyledim he tamam olur dedin Alp ve Bora'ya bakıyorsun Bora'yı öldürecekmiş bakıyorsun"
Oflayıp gözlerimi ondan çekip geri onlara baktım
Alp bize bakıyordu. Benim onlara baktığımı görmesi ile önüne dönmüştü hemen
Bunun neyi var?
" Beni bir piç olarak görüyorsun değil mi?"
Giray " Hayır kimi seçemiyoruz ve bir piç değilsin kuzenimden biliyorum böyle bir dönem geçirdi ne kadar kötü hissettiğini sürekli anlatırdı " ona şaşkınca baktım
" Senin kuzenin gay mi?" Diye sordum
Giray gülüp kafasını iki yana salladı
Giray " Hayır erkek kuzenim değil kız olan " şaşkınlığım daha fazla artı
Giray " İkisinde aynı gibi "
" Haklısın sağol yargılamadığın için "
Giray " isteğin zaman derdini anlata bilirsin"
" Sağol iyi ki varsın be vallaha kendimi sıkmaktan yoruldum "
Giray" Alp'den hoşlanıyorsun "
" Evet "
Giray" Belli oluyor ama yanlış bilmiyorsam Bora bizim sınıftaki Fidan'a aşk "
Bunu bilmiyordum. Galiba pek takmadığım bir konu olduğu içindir
" Bunu bilmiyordum '
Giray " Belli oluyor "
Giray'la sohbet etmek beni gerçektende iyi hissettirmişti
Eve geldikten sonra direk odama geçmiştim
Sürekli Alp'in o davranışları gözümün önünden gitmiyordu
Son bir kaç gündür baya garipti
Ne yapacağımı şaşırmıştım
° Araf Solmaz °
Artık hafta sonları bile yanımda ben sadece bu cezayı diğerlerine söylemiştim hepsi kabul etmişti
Yani pek bir şey yapmadım
Işıl ise motorumu alıp Bora'ya vermişti sorun değildi istersem binlercesine sahip olurum
Benim için değerli olan tek şey Işıl'dı
Bana karşı gelmesine hele ki o motoru çalıp gidişlerine polislerden kaçmalarına
O ağaçtan düştüğü an ödüm kopmuştu ona bir şey oldu diye aklım çıkmıştı
İyi olduğunu görmek içimi rahatlattı ama bu deli kızı bir saniye bile boş bırakmaya gelmiyordu
Başını belaya sokmadan duramıyordu
Az önce ise Alihan Işıl ve ben benim araba ile yola çıkacaktık ama Alihan'ın son dakika işi çıkarması ile Işıl ile tek kalmıştık diğerleri ise önden çoktan Alihan yüzünden gitmişti
Işıl'ın doktor kontrolü vardı
Işıl " Beni eve bırak yarın abimle gideceğim"
" Peki" ona karşı gelmek istemiyorum sinirli hali çok tatlı olsa bile şu an onu sinir etmek istemiyorum
Radyoyu açtı denk gelen şarkı ise Buray - Sen Sevda Mısın şarkısı idi
Işıl bu şarkıyı çok severdi hemen söylemeye başladı
Kimseden çekinmesi yoktu isteğini isteği an yapardı. Artık yüzü daha çok gülüyordu onun bu halini izlemek bana huzur veriyordu
Onu dinlemek bana çok iyi geliyordu. Sesi çok güzeldi
Ona baktım arada bana bakıyor sonra önüne dönerek söylemeye devam ediyordu
O benim küçük huzurlu yanımdı onun yanında çok sakin birisi oluyordum varlığı gözleri bile beni sakin olmama sebep oluyordu
Işıl'ı evine bıraktıktan sonra evime gelmiştim
Yanlızlık çukuru diyorum ben buraya ama Işıl buraya gelince cennet olacağına eminim
Bölüm Sonu
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 68.82k Okunma |
4.64k Oy |
0 Takip |
59 Bölümlü Kitap |