° Alihan Kara °
Fotoğrafların bana eski anıları hatırlatması üzerine annemden şüphe ettim sürekli onu izler olduk
Sürekli bir kitabı okuyordu
İkizin intikamı adlı bir kitaptı
Sadece kurgu okuyor sanardım ama sürekli aynı kitabı okumasıyla şüphelerim artmıştı
En sonunda babama sormuştum annemin bir ikizi var mı diye ip
Var Burcu teyzeniz demişti. Ondan sonra taşlar yerlerine oturmuştu
Aklıma gelen anılarda annemin bir andan değiştiğini hatırlıyorum sonra geri eski haline döndüğünmüştü
Belli ki yıllarca anne dediğimiz kadın teyzemizdi
Yine de hala annem gibi davranmadığı zamanlar olurdu yaşı geçtikçe unutuyor sanarak kendimi avutup dururdum
Hangi insan annesinin değişmesine şüphe duymak ister ki?
İnanmak istememiştim ama artık yeterince kör gibi davrandım
Kaan sadece gerçek annemi araması için görevlendirdim
Diğerleri ile beraber özel timlerin komutuna geçip herkesi kurtarmak için harekete geçmiştik
Işıl ve Araf kendileri çıkmak zorundaydı çünkü yerlerini bilmiyorum ama Işıl herkes çıkmadan harekete geçmeyeceğiz demişti
Önceliği her zaman ailesi oluyor ne kadar gurur duysam bile kendisini düşünmeyişi beni deli ediyordu
Ben teyzem denen pislikle beraber babamı kurtaracağım
Önce Işıl sonra komutanım dediğim adam şimdi de annem sandığım teyzem
Hayat neden bu kadar oyun oynuyor bize?
Düşünmekten yorulmuştum sürekli olaylarla baş etmek kolay değildi
Sinyalin geldiği konuma gelmiştik benimle gelen ekimi yönlendirip küçük kulübenin etrafını sardık
Korumalar yoktu hatta ıssız bir yerde öylece bir kulübeydi
Tuhaftı tuzak olabilirdi. Beklemede kaldık bu kadar kolay olması beni rahatsız etmişti
Etrafta gözlerim gezerken bir ağacın kolu dikkatimi çekmişti o ağaca yakın olan askeri görevlendirdim ağacın kolunu indirmesiyle gizli geçit açılmıştı yerden
Tuzak ha? Bunu herkese bildirsem iyi olacak hemen gruba mesaj atıp hızlı adımlarla geçide doğru yürüdüm
Askerlerle girdik tek bir insan yokken her oda boştu sadece bir oda kitliydi
" Serkan kilidi aç"
Serkan " emredersiniz komutanım!" Diyerek ileriye doğru yürüdü
Kısa süre sonra kapı açıldı içeriye Teyzem denen kadınla babam vardı
Babam hızla bana doğru gelip sarıldı
Gökhan" Oğlum diğerlerini de kurtar hemen " dedi korkulu sesiyle gözlerim ekrana kaydı
Hepsi şu an çıkıyordu gözlerim teyzem denen kadına kaydı
" Burcu Şanlı'yı tutuklayın beyler" dedim babam şaşkınca kaldı benden ayrılıp bana baktı sonra annem sandığı kadına
Gökhan" Alihan noluyor?" Diye sordu merakla
" Evde anlatacağım baba "
Kafasını sallayıp beni onayladı ama o kadar şaşırmış gibi değildi yıllardır aralarındaki mesafenin farkındaydım ama hiç sormadım
Herkes odadan çıkınca ekrana baktım sadece Işıl Bora ve Araf kalmıştı
" Siz çıka bilecek misiniz?"
Işıl" Ben çıkarım abiş merak etme. Abi ya bugün bizim sincap gelecek hava alına koruma salıp alsana "
" sincap mı? O kim Işıl?"
Işıl" Eski bir dost "
" Adını söyle güzelim aldırız "
Işıl" Lan Bora sincabın ismi neydi lo?" Diye sordu
Işıl takma isim takmaktan yine ismimlerini unutmuş bu kız hiç mi değişmeyecek?
Bora " Atakan Menzil"
Yine mi erkek!? Lan bu kızın çevresi neden erkek!?
Sinirle nefes alıp verdim
" Hava limanını götüne girsin sincabın" dedim sinirle sonra oradan çıktım
Ne ya elin adamını neden alıyım?
En önemlisi ise kardeşim dedi diye alamam zaten Bora ve Araf'a katlanıyorum yeni birisini daha çekemem!
Fazla kıskanç birisi olabilirim ama o benim kardeşim her türlü kıskanırım!
Arabalara geri dönünce benim binmemle yola çıktık
° Araf Solmaz °
Alihan'dan ne kadar haz etmesem bile az önceki yaptığı hareket beni memnun etmişti
Işıl'ı abileri ve Bora'yla paylaşıyorum yeni birisine hiç gerek yoktu
Hem bu sincap her kimse Işıl'ın yanında olmadan Işıl'ı mutlu etmişti bu bile ondan nefret etmeme yeterdi
Işıl " Araf sence çok uzak mıyız?" Demesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım
" Sanmıyorum" dedim normal bir şekilde
Bora " Off hadi çıkalım artık plan ne?"
Işıl" Plan yok" demesiyle Bora gözlerini kocaman açarak ona baktı
Bora " ne demek yok!?" Diye bağırdı
İkisinin haline göz devirdim tabi Işıl görmedi
Bora'nın arkadaşı olduğunu biliyorum ama yine de kıskanmadan edemiyordum
Karımın yanında erkek görmek istemiyorum
Kocası olarak bunu istemem en doğal hakkım
Işıl " Yok işte doğaçlama yapacağız" demesiyle güldüm
Bora " Işıl vallaha hamile olmasaydın seni burada ölürdüm!" Dedi sinirle
" Elini sürersen ipini çekerim Bora!" Dedim sinirle
Bora ekrana döndü yalandan gülümsedi
Bora " enişte sen merak etme Işıl'a iyi bakarım isterse köpek bile olurum" demesiyle Işıl ona döndü ve sinsice gülümsedi
Işıl " köpek ol " demesiyle Bora şokla ona döndü
Ben ise bu haline güldüm. Işıl'dan beklenecek bir hareket tam da
Onlar kavga ederken zincirlere baktım bunları çözmem zor olacaktı
Işıl" Araf oradan çıka bilecek misin?" Diye sormasıyla ona baktım bana merakla bakıyordu
" Evet merak etme sen "
Işıl " O zaman çıkıyoruz sende çık hemen"
" Tamam akşam yanında olacağım güzelim"
Işıl " Afferin" dedi üstünlükle
Sürekli böyle yapardı ben bu hallerini çok severdim Işıl saçlarının arasından bir tel toka çıkarıp yeteneklerini konuşturak kısa süre kilidi açıp çıktı Bora'nın da kapısını açmasıyla bana döndü
Işıl " Akşam erken gelmezsen eve almam" diyerek hızlı adımlarla gitti Bora da el hareketi yapıp peşinden gitti
Işıl'ın beni gaza getirme yöntemleri harika motivasyon veriyor vallaha
Zincirlerin kilidini açmak için gömleğimin kol düğmesini çıkarmam lazımdı iki elimde yakındı birbirine havadan bağlanmıştı
Bir elimle kol düğmesini çıkarıp önümdeki iğne gibi yeriyle zincirleri çözdüm ayağımdaki İncirleri de çözüp kapıya doğru yürüdüm
Kilidini kısa sürede açıp dışarıya çıktım etrafta adamlar olmasıyla saklanarak ilerlemeye başladım bir adamı öldürüp silahını aldım gördüğüm adamlara sıkarak hızla ilerlemeye başladım
En sonunda çıkışa gelince hızla kilidi silahla kırıp çıktım ama gördüğüm şey kaldım
Okyanusun altındayım ve burada denizaltıları vardı
Peşimden gelenleri takmadan birisine girip çalıştırdım
Bir kaç görevimden denizaltı kullanmak zorunda kalmıştım bu yüzden kullanmayı biliyorum
Yüzeye çıktığımda nerede olduğumu kestiremedim denizin ortasında bir yerdeydim
° Işıl Ilım Solmaz °
" Bora hadi gel !" Diye bağırdım ama ses gelmemesiyle arkamı dönüp baktım
Bir odanın kapısı açılmış ve içeride ışık yanıyordu
Bora " Işıl hemen buraya gel !" Diye bağırdı kapısı aralık olan odadan geliyordu
Yine ne iş çeviriyor şu lanet yerden çıkıp yemek yemek istiyorum bebeğim açıktı ama !
Neyse bende merak ettim şimdi odayı hızlı adımlarla yürüyüp odaya girdim
Oha !
Lan her taraf planlarla fotoğraflarla doluydu
Bora " Işıl galiba sizin düşmanın plan odası burası"
" Galiba öyle"
Bora " Bak burada günlük var " demesiyle oraya baktım Bora'dan önce davranıp hemen günlüğü aldım
Günlüğün içinde sürekli dışlanan teyzemin hayatı yazıyordu ama annemi tanımıyor olsam bile bir şeyler tersmiş gibi geliyordu
Bora " eee ne yazıyor" demesiyle günlüğü ona uzattım
Bana göre boş yazılardı
İntikam almak ne ya!? Hem de ikizinden annemi öldürüp yerine geçtiğini okuduğum andan beri teyzem denen kadından nefret etmeye başladım
Mezarını bile bilmiyorum annemin
Nasıl bir kadın bu!?
Nasıl kardeşini öldürüp yerine geçe bilirdi!? Manyak olduğu belliydi akıl sağlığından bile şüpheliyim
Etrafı ararken bir günlük daha buldum ama kilitliydi
Biraz garip bir günlüktü. Yanıma alsam iyi olacak evde açıp okuyacağım
Bora " Lan bu kadın manyak"
" Onu bende fark ettim"
Bora " Çıkalım "
" Aynen çıkalım" dedim normal bir şekilde
Günlüğü de alıp çıkmak için kapıya doğru yürüdüm
Bora " Bir günlük daha mı?"
" Evet sonra bakacağım artık açıktım hemen çıkalım!" Dedi sert bir şekilde
Bora " Tamam bende açıktım vallaha " demesiyle güldüm
Yer altından çıkınca etrafımıza bakındım.
Bora " Lan şurası baba evin değil mi?" Demesiyle o tarafa baktım
Cidden baba evimdi
Lan ne kadar da özlemişim böyle
Bir dakika lan bizi resmen bahçenin dışındaki ormana getirmiş kadın bunca zaman buraya gelip mi gidiyordu?
Sabah ve akşam koşmaları bunlar demek ki!
Bora'ya kısa bir bakış attım. Sonra eve doğru koşmaya başladım
Canım baba evim benim!
Bora " Lan hamilesin koşma! Bebeği düşüreceksin! Kime diyorum ben Işıl!" Diye arkamdan bağırdı ama ben hiç takmadan koşmaya devam ettim
Eve gelince kapıyı hizmetçi ablalardan birisi açtı hızla içeriye girdim aç olduğumu hemen bir şeyler getirmesini istedim sonra merdivenlerden çıkıp odama geçip üzerimi değiştirip geri aşağıya indim
Yemekleri yedikten sonra Bora ile benim odaya geçip yattık
Uykum vardı yani
…
Saçlarımda dolaşan bir el hissettim umursamayıp uykuma devam ederken saçlarım arkaya atıldı
Açılan yüzüm ve boynumdan keyiflendim uykuma devam ediyor iken boynuma değen sıcak dudaklarla yerimde kımıldandım
Araf " Işıl güzelim yemek yedin mi?"diye gelen melodik sesi beni uyandırmak yerine daha çok uykuya çekiyordu
" Hıhı" diye mırıldandım
Araf " Afferin güzelim ama bebeğimiz babasını özlemiş" dedi ama ne dediğini pek anlamadım
" Hıhı" diye yine mırıldandım
Onu duymadığımı anlayan Araf arkama yatıp bana sıkıca sarıldı
Araf " Sizin şu sincap gelmiş"
Ne!
Sincap gelmiş mi?!
Yatakta hızla oturur pozisyona geldim Araf bana kaşlarını çatarak bakıyordu onu takmayıp hemen yataktan çıkıp koşarak aşağıya indim
Salonda gördüğüm adamla durdum
Lan sincap çok değişmiş!
" Ooo sincap beyler de gelmiş"
Atakan " Peri kızı sen tam bir peri kızı olmuşsun " demesiyle gururla gülümseyip kendimi koltuğa attım
" Hala kibar ve naziksin Sincap "
Atakan" Öyleyim Peri kızı "
Yanıma oturan Araf beni sahiplenir bir şekilde kolunu belime atıp kendisine çekmişti
Onun bu haline güldüm
" Sincap eşim Araf hayatım bu da bizim Sincap "
Atakan" Atakan Menzil memnun oldum enişte "diyerek elini uzattı Araf elini tutup sıktı
Araf " Araf Solmaz memnun oldum Atakan" dedi soğuk bir şekilde
Atakan elini çekerken ben geri Araf'a döndüm
" Araf eve gidelim sincap sen nerede kalacaksın?" Diye de sordum
Atakan " Annemlerin yanında"
" He iyi Bora sen bırakırsın bizde kalkalım"
Herkesin morali bozuktu zaten fazla kalmaya gerek yoktu
Araf ile babam evinden çıktık araba binince kendimi uyku moduna aldım
Araf " Uyu güzel uyu" dediğini duydum
…
Gözlerimi açtığımda odamdaydım bana sarılan kollara döndüm
Hala uyuyan Araf'ın saçlarına elimi daldırıp saçlarıyla oynamaya başladım
Araf " Güzelim" diye mırıldandı uyanmıştı
" Efendim" dedim şirince gözlerini açıp bana baktı
Ona sarılmayı bile özlemişim
Çok seviyorum sonsuza denk de seveceğim
Araf " Seni özlemişim güzelim" demesiyle gülümsedim
" Bende " dememle bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı
Araf " Sende ne ?" Diye sordu ısrarlı bir şekilde
" Bende seni özledim " dememle zaferle gülümsedi
Bana yaklaşıp öpeceği an kafamı çevirdim yanağıma gelen dudaklarıyla hiç bozulmadan küçük buseler kondurmaya başladı
Yanağımdan boynuma doğru yol aldı dudakları
Araf " Bebeğimiz için bir doktora gidelim "
" Tamam gidelim " dedim onaylar bir şekilde
Boynuma sayısız öpücük bırakmasının sonunda açıktım dememle yataktan çıkmıştık
Güzel bir kahvaltıdan sonra hastaneye gitmiştik
Bebeğimizin sağlığı yerinde olduğunu öğrenmemizle rahatlamıştım
Araf " Şimdi nereye gidelim güzelim?"
" Bilmiyorum babamlara gidelim nasıllar bir görelim"
Araf " Aslında seninle tatile çıkmak istiyorum çok şey yaşadın ve hamileysin biraz dinlenirsin diye düşünmüştüm"
" Abimlere haber verelim o zaman"
Araf " Olmaz yani peşimizden gelirler gidince arar haber veririm ben "
" Peki öyle olsun" dedim normal bir şekilde
Araf arabayı eve doğru sürerken aynı zamanda uçak biletlerini almıştı akşam gidecektik
Tam nereye gideceğiz bilmiyorum ama güzel bir yere götüreceğine eminim
Eve gelmemizle arabadab ineceğim an kolumu tutmasıyla durdum
Araf " Bekle burada" demesiyle ona anlamaz bir şekilde bakıyordum
Korumaların birisi valizleri arabaya koymasıyla hala anlamaz bir şekilde Araf'a bakıyordum
Akşama bilet aldı neden şimdi gidiyoruz?
Araf " Hiç öyle bakma balayını bile bozdu abilerin şimdi seni kaçırıyorum" demesiyle kahkaha atmaya başladım
Baya ciddiydi geri arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı. Nereye gideceğiz merak ediyorum doğrusu
Araf " Uzağa gitmeyeceğiz Işıl seni ninemin yanına götüreceğim"
" Cidden mi!? Bende Şükran ninemi özlemiştim" dememle gülümsedi
Araf " Bebek haberini duyunca gelin diye tuturdu bende dedim gidelim iki bebeğime de köy havası iyi gelir "
" Evet harika! Sence Karataş büyüdü mü?"
Araf " Işıl Karataş deme ona o dişi bir keçi!" Diye uyardı
" Ne var bunda Kara ve taş gibi hatun Karataş işte!" Diye direttim
Araf " sana bir şey demiyorum Işıl hala nasıl bir hem zeki hemde salak olabiliyorsun anlamıyorum "
" Bana salak dedin anladım ben seni "
Araf " Işıl…"
" Sus konuşma benimle bebeğimde ben de küstük sana "
Araf " Işıl ben öyle…"
" Sus yoksa torpidodaki silahı alır kafana sıkarım " dedim ciddi bir şekilde
Ciddi olduğumu anlayınca sustu
İllaki tehdit etmem lazım zaten!
Saatler sonra köye gelmiştik. Köyün içindeki yoldan ilerlerken hala susan Araf'a kısa bir bakış atıp önüme döndüm
Şükran ninenin evinin önünde durunca hemen indim arabadan
Köyde bir çok kişi bize dönerken takmayıp evin kapısını çaldım
Yoldan geçenler dönüp iki defa bize bakıyordu
Araf'ı gören bir çok kişi selam veriyordu
Kapıyı Araf'ın tek kuzeni olan Şermin açmıştı
Şermin ve ailesi burada Şükran nineyle kalıyordu
Şermin " Işıl hoşgeldin Araf abi sende hoşgeldin"
Araf " Hoşbulduk Şermin"
" Hoşbulduk ninem içeride mi?"
Şermin" Evet içeride " demesiyle hızla yanından geçip içeriye girip ayakkabılarımı çıkarıp koşarak oturma odasına gidip nineme sarıldım
Bu tonton ninemi çok seviyorum!
" Şükran Sultanım nasılsın?"
Şükran" Oy kuzum gelmiş iyiyim kuzum sen nasılsın Kocan olacak hayırsız nerede?"
" Nine senin bu torunun çok hayırsız gerçekten benim gibi güzel şahane muhteşem bir kadına salak dedi "
Şükran" Boşa kızım sen o hayırsızı ben sana daha iyilerini bulurum "
" Haklısın ninem en iyisi bunu boşamak da neyse bebeğim babasız büyümesin dimi ninem "
Şükran" Haklısın kuzum şimdilik burnunu süründür sen "
" O iş bende ninem "
Şermin" Araf abi bir gün ayrılırsanız hiç şaşmam " dedi gülerek
Ona dönüp kaşlarımı çatarak baktım
Araf " O mümkün bile değil Şermin ne de olsa bebeğimiz olacak " diyerek göz kırptı
İkisinine de bakmayı kesip Zühal teyzeyse kocası Haşmet abiye baktım
" Ay kusura bakmayın ben ninemi görünce sizi unuttum "
Zühal" Sorun değil Işıl Araf sende ayakta kalma otur oğlum "
Şükran" Hayırsız evlat sen şöyle geç karının yanına bakalım " dedi sert bir şekilde
Araf'ın en sevdiği şey galiba karı kocayı yakın tutulması
Yanıma oturan Araf'a kısa bir bakış atıp önüme döndüm
Şermin" Aç mısınız bir şeyler hazırlayım "
" Yok zahmet etme Şermin ben tokum Araf abinde bir şey yiyemez bu aralar fazla yedi kilo aldım diyerek geziyor evde diyette " diyerek yalan söyledim
Araf bana şaşkınca bakıyordu
Cezası ninemin yaptığı tatlılardan yememek olacaktı
Araf ninemin yaptığı tatlılara bayılırdı ama diyet olayından dolayı hiç yiyemeyecek
Şermin" Anladım Araf abi keşke geri dönünce diyete başlasaydın ninem tatlı yapmıştı " dedi hafif hüzünle
Araf parıldayan gözleriyle Şermin'e baktı
Tatlı sözü bile onun dengesini bozuyordu
Sonra gözleri bana kaydı sinsice güldüğümü görünce herşeyi çözdü
Ben zaferle gülümserken Araf yutkundu
Şu an resmen ben ve tatlı arasında kalmıştı
_ Bölüm Sonu _
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.95k Okunma |
4.42k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |