Karakolda bir gece geçirmiştim sabah serbest bırakılmıştım
Alp ve Bora'dan başka kimseye güvenmez olmuştum
Şu an evdeyim Araf evde değildi eşyalarımı topluyordum
Bana güvenmiyor oluşu canımı hala çok yakıyordu ama önceliğim bebeğim olacaktı
Çok stres yapmıştım önce bir hastaneye gidip iyi bebeğimin durumunu öğreneceğim sonra ise güzel bir uyku uyuyacağım daha sonra canımı çeken ne varsa yiyeceğim
Tabi bunları yaparken Masal'la iletişim hâlinde olacağım hackerlığı bana lazımdı
Eşyalarımı toplamam bitmesiyle korumaları çağırdım korumalar eşyalarımı götürürken çalışma odasına geçtim burada olan eşyalarımı alırken masanın üstündeki çerçevenin içindeki fotoğrafa elime alıp baktım
Araf bunu buraya koyduğunda söyledikleri aklıma geldi
Araf " Eskiden seni özlediğim de bu resime bakardım şu an sana bakıyorum ama yine de bendeki yeri ayrı ve bir kez seni aldım ölsem bırakmam seni"
Söylediği sözler bir bir zihnimde dolanırken neden diye geçirdim?
Sözleri ile beni büyüleyen adam sözleri ile beni öldürmüştü
Araf " Özür dilerim Işıl" demesiyle kafamı kaldırıp ona baktım
Kapıda durmuş bana bakıyordu
Ne önemi vardı? Bana güvenmeyen birisine ben nasıl güveneceğim nasıl güvene bilirim?
Aklımda sadece tek bir soru vardı
Ben kimseye güven veremeyecek ne yaptım?
Bunun cevabını çok merak ediyorum
" Bana güvenip güvenmediğini söylediğin an herşey değişti. Aramızdaki bağın en kuvvetli kılan sendin ben senin gibi güzel konuşmadım ama sevgimi ve güvendiğimi belli ederdim ama belli ki yapamamışım kusura bakma ben nasıl güven ve sevgi gösterilir bilmiyorum " dedim gözümden bir damla yaş aktı elimin tersiyle sildim
Araf " I Işıl" dedi acı çekiyormuş gibiydi yanıma geliyordu elimi kaldırıp durmasını sağladım
" Daha fazla konuşmak yada başka bir şey istemiyorum Araf yoruldum gitmek istiyorum şu an iyi değilim zarar verebilirim canını yakarım lütfen git ben gidinceye kadar kendini bir yere sakla" dedim sert bir şekilde
Bir süre gözlerime baktı sonra elime baktı yüzünde acı bir tebessüm oluştu
Elimdeki fotoğrafıma baktım
Beni bulduğu ilk gün çekmiş yani bana öyle söylemişti
O günü biliyorum annem ve babam sandığım kişiler yine beni görmezden gelmişti
Onlar evden gidince bende dışarıya çıktım
Sonra parka gidip bir ağacın dibine oturup kitap okumaya başladım
İşte bu fotoğrafta ağacın dibine oturmuş kitap okuyan ben vardım
Araf " Öz…" sözünü tamamlayamadan elimdeki çerçeveyi ayağının yanına sıktım
Parçalara ayrıldı
" Duymuyor musun!? Git diyorum ben seni yeterince dinledim karakolda söyleyeceklerimi söyledim şimdi git buradan!" Diye bağırdım
Hep sakin olan ben ilk kez bu kadar çok sinirlendim
Canımın yandığı çok an olmuştu ama bu çok farklıydı
Canım çok yanıyordu bu acıyı tarif edecek bir şey bulamıyordum
Araf " Işıl konuşalım" demesiyle sinirim daha çok arttı
Görmüyor mu? Onu gördükçe canım daha çok yanıyordu farkında değil mi?
Sinirle masanın üstündeki elime geçen her şeyi ona sıkmaya başladım
En sonunda durdum gözlerim masanın üstündeydi
Endişeyle kafamı kaldırıp Araf'a baktım ama hiç şey ona değmemiş hepsi yanına yada önüne düşmüştü
Ona zarar bile veremiyorum
Çünkü onu çok seviyorum
Araf " Işıl" dedi acı çeken bir şekilde
Gözlerim gözlerine çıktı aşık olduğum yeşilleri dolmuştu ağlamadığı için kızarmıştı
Canı yanıyordu! Canım yanıyordu!
Sinirden titreyen ellerimi masanın üzerinden çekip tekerlekli koltuğa oturdum
Bebeğini düşün Işıl onun için sakinleş
" Araf git buradan lütfen git sinir stres bebeğime iyi değil lütfen git bebeğim için benden uzak dur " dedim acı çeken sesimle
Adım sesleri uzaklaştı gözümden damlalar akmaya başladı
Ağlamam lazımdı bebeğim için iyi değildi
Ama kendimi tutamıyorum
Hep kendimi şanslı düşünürdüm. Üvey ailem beni sevmediği zamanlar bile de
Evim yatağım kitaplarım olduğu için mutlu olurdum sonra ailemi buldum
Ailemi çok sevdim onlara güvendim
Sonra Yeşil gözümü buldum
Tam kitap karakteri gibi bir eşim oldu
Tıpkı kitaplardaki gibiydi herşey çok güzeldi
Düşünün herşey çok güzeldi herkesin ilgisi filan vardı ama hiç birisine güven verememiş olmak çok kötüydü
4 koca yıl sadece bir hiç miydi?
Koskoca aile de tek bir kişi mi bana güvendi
Kimseye güven veremeyecek ne yaptım ki?
Düşünüyorum ama hiç bir şey bulamıyorum
Yutkundum hızla göz yaşlarımı silip ayağa kalktım
Evin her yerinde olan anılarım beni daha çok boğuyordu
Hızla üst kattan aşağıya inip montumu askıdan alıp giydim
Evden çıkınca hızla arabaya doğru yürüdüm
Araf " Işıl! Lütfen konuşalım gitme nolur!" Diye bağırdı
Durdum ama arkamı dönmedim
Alihan " Işıl konuşalım mı güzelim?" Diyen Alihan abimin sesiyle yutkundum
Ne söyleyecekler bana nasıl güvenmediklerini mi?
Arkamı dönüp onlara baktım. Araf çok kötü bir durumdaydı ondan gözlerimi hızla çekip abime baktım
Duygusuzca bakıyordum
" Ne konuşacağız Alihan bey? Bana nasıl güven duymadığınızı mı? Yoksa size güven verememiş olmamı mı? Yada bir anne ve bebeğini öldürmüş olmama inanmanıza mı? Yoksa Bir kez bile beni dinlemeden yargılamış olmanıza mı?" Diye sordum umursamaz bir tavırla
Alihan" Bunları mı düşünüyorsun gerçekten?" Diye sordu şaşkınca
Ne düşüneceğim!?
" Hayır düşünmüyorum aksine zaman kaybı olduğunuzu anladım ve şunu da anladım üvey ailemde sizde aynısınız her iki taraf için de ben çabaladım emek verdim sonra noldu? Elime geçen ne? Kocaman bir HİÇ !" Dedim sert bir şekilde
Hayal kırıklığı gördüm gözlerinde
Ne kadar canım yanıyor görmüyor mu? Hayal kırıklığına uğrayan benim ama tüm suçlu benmişim gibi davranıyor
Buna hakkınız yok!
Alihan" Benim tanıdığım Işıl bana güvenirdi " demesiyle sinirle güldüm
İkisi de şaşkınca bakarken gülmeyi kesip tebessüm ederek konuşmaya başladım
" Güveniyordum! Ama o güveni sen kendin yok ettin sabaha kadar bekledim kimse inanmasa bile o bana inanır dedim herkesten umudumu keserken sadece sizden kesmedim Sabaha kadar uyku uyumadım o kadar çok istedim ki gelmenizi Araf gelsin oyun desin özür dilesin sen gel bana sana inanıyorum demeni bekledim. Defalarca ağladım bebeğim için dik durdum sürekli onunla konuştum dayın gelecek babam gelecek dedim dört duvarın arasında yapayalnız kaldım tıpkı eski günlerdeki gibi ama bu sefer bebeğimde yalnız kaldı! Çok bekledim sabaha kadar kendimi avutup durdum sonuç ne biliyor musun? O dört duvar içerisinden çıkarken yanımda sadece Bora vardı! Lan kan bağım bile olmayan bir insan yanımdaydı! Tıpkı eski günlerdeki gibi! Eskiden boş kürek çekerdim çocuktum ana büyüdüm boş kürek çekmeyeceğim bir daha yüzünüzü dâhi görmek istemiyorum gidin! Sadece bebeğim için yaşıyorum onu görmenize asla izin vermeyeceğim özellikle Araf sana onu göstermeyeceğim ne de olsa işin gereği kimseye güvenmezsin " dedim en sonunda alayla
Karşımda yıkılmış ve pişman iki adam vardı
Peki karşılarında kim vardı
Ölmüş bir kız vardı ihanetin bıçakları yüzünden ölmüş bir kız
Bir de bebeği için ayakta duran anne vardı
Işıl öldü Ilım anne olarak ayakta kaldı
Ilım tehlikede çıkarken artık bir anne içinde ortaya çıkmıştı
Işıl ise herşeyle mücadele ederken öldü
Arkamı dönüp arabama doğru yürüdüm. Arabama varmadan birisi bana sıkıca sarıldı
Araf'ın huzur veren kokusu bu sefer bana huzur vermedi. Bu sefer bu kokudan nefret etmemi sağladı
Bana huzur veren adam artık bana huzurdan çok acı vermeye başladı
Arkamdan sıkıca sarılıyordu. Omzumda ıslaklık hissettim ağlıyordu
Ağlamamak için kendimi sıktım. Karnım üzerindeki kollarını çözmeye çalıştım
Ama benden güçlüydü çözemedim
Araf " Işıl nolur gitme özür dilerim böyle hissedeceğini düşünmedim çok özür dilerim bana vur döv çağır bağır ama nolursun gitme"
Kollarından çıkmaya çalışıyorum ama olmuyordu durdum hala elimdeki yüzüğe baktım
Onu ne kadar çok sevmişim böyle halbuki o bana güvenmemiş bile
Neden hala inanmıyorum neden onları dinlemek istiyorum?
Canım hala yanarken neden hala onların üzülmesini önemsiyorum?
Neden hala onları bu kadar çok seviyorum?
Hareket etmediğimi anlayan Araf omzumum üzerinden bana baktı sıcak nefesi enseme gelirken ben hala yüzüğe bakıyordum
Diğer elim yüzüğe giderken Araf benden ayrılıp önüme gelip ellerimi tuttu
Araf " Işıl yüzüğü çıkarma bir kez gözlerime bak Işıl gözlerim sana yalan söylemez bak bana seni çok seviyorum sana sonsuz bir güven besliyorum bana bak bir kez bana nolur" dedi acı çeken sesiyle
Gözlerim yeşil gözlerini buldu
Madem bu kadar güveniyorsun o zaman neden yanıma gelmedin?
Bilmiyor musun sana ihtiyacım olduğunu?
Gözlerim dolmuştu gözümden yaşlar akarken konuştum
" Neden Araf? Neden gelmedin ? Çok bekledim gelmedin benim için olmasa da bebeğim için gelseydin ben ona dedim baban senin için gelecektir dedim ama sen gelmedin yalandan bile olsa o sözlerinin canımı yaktı. Canımın yandığı gördün ama gelmedin " dedim yorgun bir şekilde
Öylece kaskatı kaldı. Onu tanıyorum yalan söylediğini anlamıştım ama yine de canım yandı
Canını yakarsam hatta boşanacağımızı düşünürse gelir sandım bekledim çok emindim geleceğinden
Ama gelmedi. Umutlarımı kendisi yok etmişti
Araf " Geldim Işıl beni görmedin ama hep oradaydım hep bir kaç adım uzağındaydım" demesiyle sinirle onu ittim
" Yanımda olman lazımdı! Canımı yaktıktan sonra gelmen gerekiyordu boşanacağımızı söyledim yine de gelmedin! O kadar emindim ki geleceğinden sürekli kendimi sakin tuttum bebeğimle konuştum baban gelir bizi çok seviyor delirmişte bu gece kesin gelir sana söz veriyorum gelir dedim sadece 5 dakika gelseydin keşke ama sen hiç gelemdin yine gelip yalan söyleseydin keşke sadece gelseydin yeterdi! " Diye bağırdım
Canım çok yanıyordu. Gördü Işıl'ın nasıl öldüğünü gördü!
Bende gözlerinde yaptığı hatanın bedelini ödeyen bir adamı gördüm
Artık pişman bile olmayan hakkı olmayan olmayan o adamı gördüm
Araf kendi ellerine baktı eğer gerçekten katil olmuş olsa bu kadar etkilenmezdi
Yanından geçip arabama gidip bindim arabayı çalıştırıp hızla evden ayrıldım
Beni durduramadı buna hakkı olmadığını biliyordu
Dikiz aynasından arkamda kalan eve baktım
Huzur ben ve Araf'tık artık o Huzur tuzla buz olmuştu
Keşke gece bir defa yanıma gelip yalandan bana bir şeyler söyleseydin Araf!
Uzun bir süre ayrılacağız sevgilim ama sonra yine bir arada olacağız
Fazla ağır mı konuştum acaba?
Arabayı kenarıya çekip torpidodan ikinci telefonu çıkarıp Alihan abime yazdım hemen
Işıl: Abi fazla abartılı oldu mu?
Abiler kralı: Bir an gerçek sandım güzelim sen nasıl böyle iyi oynadın?
Işıl: Araf nasıl?
Abiler kralı: Gayet iyi rolüne devam ediyor şu an sinirinden eşya kırma kısmında
Işıl: Tamam abi bir an gerçekten alındı sandım
Abiler kralı: Yok güzelim daha çok seninle gurur duyuyor
Işıl: Dün gelmeyip olsaydınız gerçekten canınızı yakardım
Abiler kralı: Biliyorum bak güzelim sadece bir şüphe duyuyorum araştırma yapmaya başladım ama emin değilim
Işıl: Sorun değil abicim Yengemle nasıl?
Abiler kralı: Çok iyiler Murat yanlarına gidiyor sık sık yakında onları yurt dışına göndereceğim herşey düzelince gelecekler
Işıl: Anladım abi
Abiler kralı: Araf'a neden boşanacağım dedin?
Işıl: Bensiz iş çevirmeyin diye!
Abiler kralı: Nasıl anladın?
Işıl: Alp asla benim çantamda ilaç taşıdığımı bilmez daha doğrusu sen ve Araf'tan başkası bilmez
Abiler kralı: Çok zekisin güzelim
Işıl: İltifat için teşekkür abicim neyse ben Bora'da kalacağım
Abiler kralı: Bende gidip Araf piçine bakayım
Işıl: Abi kocama iyi bak😉
Abiler kralı: Ebesini sikecegim
Işıl: Ayıp ama küfür etme
Abiler kralı: Güzelim sende kocam kocam diyip durma!
Işıl: hdhdjd Peki neyse hadi sen git kocama bak abişim hdhdj
Abiler kralı: Ilım!
Işıl: 🤐
Telefonu kapatıp cebime koydum
Abimler benden gizli iş yapabileceklerini düşünmeleri bile salakça bir davranıştı
Arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladım
Hayatımı mahveden adam Ayhan abimin komutanı çıkmıştı
Abim onu bana gösterdiği zaman canım yanmıştı çünkü üvey ailem de amcam oluyordu kendisi
Sürekli bana iyi davranan amcam tüm herşeyin sorumlusu çıkması canımı yakmıştı ama belli etmedim
Abime bunu söylemedim daha doğrusu nasıl böyle bir şeyi diye bilirim ki?
Dün gece öğrendiler onlara anlatmıştım
Tepkileri normaldi aşırı bir tepki vermediler
Hatice Turhan'ın yeğeni Sami Yemiş Araf'ın yanında çalıştığını öğrenmişler
Evdeki kavganın sebebi roldü
En iyi rolü gerçekten o acıyı yaşıyormuş gibi yaparak yapılır
Zaten hormonlar yüzünden çabuk ağlıyordum güzel rol yaptım ama
Bora benim için küçük tatlısı bir ev tutmuştu şimdi oraya doğru gidiyordum
Hedef bendim o zaman araştırma yapacağımı biliyor olmalılar bizi iyi tanıyorlar şu an dikkat çekmemek için asla beni takip etmezler
Dikkatli birisiyim ve şu an daha dikkatli birisiyim
Direksiyondaki bir elim karnıma gitti
Her ne yapacaksam önce bebeğime zarar gelmeyeceğinden emin olmam lazım
" Bebeğim gördün mü? Baban nasıl da geldi senin bu baban var ya bana yalan söyleyemiyor hele sende aramıza gel ben sana onun nasıl yalan söylediğinin anlayacağını gösteririm"dedim gülerek
Anne olmak çok ayrı bir duygu bence bu duygu dünyanın en güzel duygusu
Hele ki kimseyle konuşmuyor olsanız bile bebeğinizle konuşa bilirsiniz
Bunca olaya rağmen hala güle biliyorum en büyük sebebi bebeğimdi
Bora'nın benim için ayarladığı evin bahçesine arabayı park edip arabadan indim
Bagajdan valizimi aldıktan sonra ön koltuktan çantamı aldım
Eve girdikten sonra evi gezdim küçük ve güzel bir evdi bebeğimle bana yeterdi
Yoğun bir gün geçirmiştim. Önce eşyalarımı yerleştirip sonra mutfağı geçtim açıkmıştım
Makarna pişirip yedikten sonra oturma odasına geçip bir film açıp izlemeye başladım
Şu an tek yapmamız gereken bir sonraki hamleyi beklemek olacaktı
Önce Bulut abime zarar verdiler sıradaki kim?
Bizi sevdiklerimizle sınayan kim?
Bizle derdi ne?
Bilmiyorum ve ben bu bilinmezlikten nefret ediyorum
Telefonun çalmasıyla cebimdeki telefonu çıkarıp ekrana baktım
Canım kocam arıyordu. Hemen telefonu açtım
Araf " Işıl uyuyamıyorum ben sensiz" diye isyan etmesiyle gülmeye başladım
" Kıymetimi bil "
Araf " Aşk olsun Işıl ben kıymetini bilmiyor muyum?"
" Bilmem biliyor musun?"
Araf " Işıl!" Diyerek uyardı
" Tamam be biliyorsun"
Araf " Afferin bebeğime Işıl bebeğimiz nasıl bugün çok ağladın!?" Diyerek endişeli bir şekilde sordu
" Annesi ona iyi bakıyor merak etme"
Araf " bebeğimiz babasını özlemiş hadi bana konum at gelirim"
" Bebeğimizi oyunlarına alet etme!"
Araf " Tüh ya yakalandık aşık güzelim hadi ama bana yerini söyle geleyim"
" Söylemesem bile bir şekilde bulup gelirsin sen "
Araf " Tabi geleceğim bir kocanın yeri her zaman karısının dizinin dibidir " demesiyle gülmeye başladım
" Bebeğimiz babasını özlemiş ajanlık hünerini kullanarak gizlice gel canım"
Araf " Emredersiniz komutanım seni seviyorum ben gelmeden uyuma yok uyu sen gelince yanına kıvrılırım ben bebeğimiz için uyu "
" Araf uykum yok "
Araf " Ama bebeğimiz…"
" Biliyorum Araf daha çok küçük beni yormuyor geleceksen gel yoksa eve almam "
Araf " Mesaj alındı güzelim hemen geliyorum " diyip telefonu kapattı
Gülüp kafamı iki yana salladım bundan adam olmazdı
Deli aşığım benim
_ Bölüm Sonu _
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.95k Okunma |
4.42k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |