56. Bölüm

2.18 : Yeğen Geliyor

X1hayat1w
x1hayat1w

İz bulduğu için herkes mutludur ama aradan geçen bir kaç saat sonra Zühal abla aramıştı

Şükran nineyi hastaneye kaldırıldı söyleyince Araf yarım saatin içinde uçak bileti almış 2 saat içinde de köye en yakın hava limanına uçmuştuk

Hangi ara hastaneye geldiğimizi bile bilmiyorum saatlerce yoğun bakımın önünde beklerken Araf'ın aklına sadece Tuzak olduğunu bildiğim halde gittiğim ev aklına geliyordu beni kaybetme duygusunu en fazla hissettiği an o gün olmuştu

Sürekli yanında olmuş ve destek vermiştim ninesini ne kadar çok sevdiğini bilmiyordum

Neyse ki Şükran nineyi iyiydi

Gece eve geç gelmiştik kahvaltıya ise Şermin Sami'yi çağırmıştı

Şermin " Sami bırak şimdi Araf abim gelecek o zaman kıyamet kopar " Diye söylenen Şermin'in sesiyle durmuş sesin geldiği yere bakmıştım

Şermin mutfakta yemek yaparken Sami yüzbaşı ise onunla uğraşıyordu

Tatlı çiftler ama Araf'ın gazabına uğramamaları lazım

Hafif öksürüp mutfağa girdim Yüzbaşı Şermin'den uzaklaşırken gülümsedim

" Yardım lazım mı kuzum ?" Diye sordum Şermin'e

Şermin " Yok yenge bitti sayılır bahçeye sofrayı kuralım en iyisi "

" Tamam kuzum ee yüzbaşı yardım için burada değilsen hızla dışarıya masaya geç Araf şimdi iner aşağıya " diyerek uyardım

Sami " Ne Araf'mış arkadaş herkes korkuyor " Diye söylenerek dışarıya çıktı

Şermin " Bebek nasıl yenge dün gece de geç geldiniz soramadım?"

" Gayet iyi iki aylık olacak biraz kilo aldığımı fark ediyorum artık büyüyor bebeğim " dedim neşeli sesimle

Şermin " Allah analı babalı büyütsün " dedi içtenlikle

" Amin " dedim

Araf " Işıl nerdesin?" Diye bağıran sesiyle bende hafif sesimi yükselterek seslendim

" Mutfaktayım!"

Araf mutfağa gelmesiyle ona baktım önce bana sonra Şermin'e baktı ona hala öfkeliydi ama en büyük öfkesi Şermin'in elindeki söz yüzüğü idi

Araf " Dingil orangutan suratlı nerde ?" Diye sordu sert bir sesle Şermin'e

Şermin yutkunup bahçeyi işaret etti

Araf kafasını sallayıp onayladıktan sonra bana döndü

Araf " Güzelim biraz daha dinleseydin keşke "

" İyiyim ben Araf hadi sen bahçeye masaya geç bizde yemekleri getirelim " dedim ılımlı sesimle

Araf kafasını sallayıp beni onayladıktan hemen sonra bahçeye doğru gitti

" Sami ile evlendikten sonra İstanbul'a geliyorsunuz dimi ?"

Şermin " Evet yenge biliyorsun yeni bir time katılacak bu yüzden oraya taşınacağız "

" Araf'ta tüm imkanlarını kullanarak Şükran nineyi tedavi ettireceģi için o da İstanbul'a geliyor eee annen ve babam kalıyor "

Şermin " annemlerde taşınacak köyde ninem için kalıyorlardı "

" Anladım hadi şunları götürelim yoksa Araf Sami ile kavga eder kesin"

Şermin " Yine laf dalaşı yapıyor olmalılar "

" Öyledir kesin "

Her şeyi masaya koyduktan sonra Araf'ın yanına oturdum

Şükran " Kızım bebek nasıl sen nasılsın gece gece de yoruldun " dedi mahcup bir şekilde

" Yok ninem iyiyiz biz sen merak etmeyesin sen iyi oldu gerisi önemli değil " dedim sevecen bir şekilde

Zühal " Düğünü haftaya yapalım diyoruz ama Şükran annem böyleyken düğün filan olmaz " Diye Zühal ablaya baktım

Şermin ve Sami şaşkınca bakıyordu

Haklılarda ama düğün de olmak zorunda

" Zühal abla düğünün olması en uygun olur "

Sami " Evet kardeşimler de gelecek haber vermiştim biliyorsunuz görev için İstanbul'a gideceğim "

Haşmet " Oğlum düğün olacak ama bir süre erteleyelim diyoruz zaten İstanbul'a taşınacağız bizde "

Araf " Aceleniz gideceğini içindi şimdi Acele etmeye gerek yok " dedi sert bir sesle

Amacı düğünü ertelemek ve bu sürede Şermin'i evlenmemeye ikna etmek olduğunu anlamıştım

" Bence de İstanbul'da evlenin hatta ben sizin düğün işini halledeceğim " dedim keyifle

Araf bana şaşkınca dönerken diğerleri gülümsüyordu

Araf " Güzelim bize ne bundan " dedi hoşnutsuzlukla sonra gözleri karnıma kaydı

Araf " Hem hamilesin kendini yormana izin vermiyorum !" Dedi sert bir şekilde

O bana izin vermiyor mu? Ondan izin alan kim ?

" Senden izin aldığımı hatırlamıyorum şimdi izin alma kurallı mi çıktı?" Diye sordum soğuk bir sesle

Sesimdeki soğukluktan dolayı yutkunan Araf'a pür dikkat bakıyordum

Gözleri usul usul gözlerime geri çıktığında yaptığı şeyi fark etmiş bir Araf vardı pişmanlık ve korku gözlerinde geziyordu

Araf " Güzelim yanlış anladın ben Bebeğimiz için şey ettim " demesiyle kaşlarımı çattım

" Ne ettin? Bana emir verdin şu masayı kafana geçirsem haklıyım " Diye söylendim

Araf " Haklısın tabi Güzelim " dedi suçunu kabul ederek

" Yok vaz geçtim abimi arayacağım eve geri dönüyorum boşanıyor bana emirler yağdıran birisini isteseydim abimlerin timine devam ederdim "dedm sinirle söylenerek

Araf " Yok güzel Alihan olmaz sen şu masayı kafama geçir daha iyi " demesiyle herkes gülmüştü bende güldüm tabi

" Ha şöyle yola gel " dedim gülerek yemeğime dönüp iştahla yemeğime devam ettim

° Buket Kara °

Kızımın öldüğüne inanmamıştım ve onun kız kardeşimin kaçırdığını öğrendim

Bu ne kadar berbat bir durumdu beni öldürmeye çalıştı

Yıllar önce beni bulan adam yabancı bir doktordu bana iyi baktı

Ama hiç bir şey hatırlamıyordum

Yıllarca hafızam olmadan o adamla yaşadım onu sevdim onunla yurt dışına çıktım

İlk evliliğinden bir oğlu ve kızı vardı onların üvey annesi oldum

Ama içimde sürekli bir burukluk vardı sebebini bilmiyordum

Bir kaç gün önce eşim vefat etti

Eva " Anne neyin var?" Diye kızıma baktım ben bu eve geldiğimde çok küçüktü şu an kocaman olmuştu

" Yok bir şey kızım abi nerede sizinle konuşmam gereken bir şey var?"

Eva " Abi annnem bizimle önemli bir konuda konuşacak çabuk gel!" Diye bağıran Eva ile gülümsedim

Peri'den sadece bir yaş büyüktü

Koskoca 20 sene kızım ve oğullarından ayrı kaldım eşimden yuvamdan ayrı kaldım

Neden bunu bana yaptın Sanvis ? Neden her şeyi bilerek beni yalanların içine sürükledin?

Mirasından sonra odadaki eşyaların arasında bana yazılmış olan mektubu bulmuştum

Hala hafızam yerinde değil ama orada herşey yazıyordu başıma gelenlere kadar

Newt " Anne sorun ne ?" Diye soran oğlumla birlikte derin bir nefes alıp verdim

" Geç oğlum karşıma anlatacağım "

Newt Eva'ñın yanına oturup merakla bana baktı

Derin bir nefes alıp onlara her şeyi anlattım

İkisi de şaşkınlıkla bana bakıyordu

Newt " Ne yani şimdi bizim kardeşlerimiz mi var?"

" Üvey kardeşler"

Eva " Oley Türkiye'ye gidiyoruz anne hadin hemen hazırlanın diğerleri ile tanışmak için sabırsızlanıyorum!" Diye bağırdı

Newt " Tanışalım bir bakalım eğer annemize iyi bakmazlarsa canlarını okurum "

" Buradaki işler nolacak?" Diye sordum merakla

Newt babasının yani kocamın hastanesini yönetiyordu

Newt " Bir hastane anne onu uzaktan da hallederim "

Eva " Avukatım abicim şimdi sen bize uçak bileti al " diyerek hızla kalkıp koşarak gitti odasına

Kızımın her şeye iyi yandan bakması harika bu huyunu seviyorum

Newt " Anne emin misin git istediğine?" Diye soran oğluma baktım

" Evet oğlum gidelim " dedim kendimden emin bir sesle

Newt " Peki anne sen nasıl istersen " dedi ve ayağa kalkıp bahçeye doğru yürüdü

Derin bir nefes alıp verdim hafızam olmasa bile onlar benim ailemdi onları görmek ve tanımak istiyorum

Bir o kadarda endişe duyuyorum bunca zaman hayatlarında olmadığım için beni istemezlerse

Istemekte de haklılar bence ama suçum neydi ?

Eva ve Newt öz evlatları gibi büyüttüm anneleri Eva'yı doğurken hayatını kaybetmiş

Kızını bir kez göremeden ölmesi hiç adil değildi

Ama hayatta ne adil ki?

Yine başım ağrımasıyla ayağa kalkıp mutfağa geçip ilaç içtim

Odama geçip eşyalarımı toplamam lazımdı

Onca şey üst üste olunca kafam kazan gibi olmuştu

İç çekip odama doğru adımladım belki de iyi günlerimdi bu günler

° Araf Solmaz °

Hayatımdaki en değerli kişi Karımdı şimdi ise karım ve doğacak bebeğimiz

Her gün bebeğimiz doğduğunu hayal ederdim ışıl yine uyuyordu

O kadar tatlı ve masum bir uykusu var ki anlatamam baktıkça bakasım geliyordu

Elimle hafif karnını okşadım bana alışık olan ışıl tepki vermedi

Gülümseyip bebeğimizle konuşmaya başladım

" Babasının canı iyisindir umarım nasıl bir baba olurum bilemiyorum ama sana zarar verecek heri koruyacağım " Diye söz verdim

Korkuyorum doğrusu kötü bir baba olmaktan ışıl anne olmaktan korkuyor mu acaba ?

Dağılmış saçları sakin nefes alış verişleri huzurlu olan yüz hatları ve hafif tebessüm eden dudakları

Her gün bu manzarayı seyir etmek benim evliliğe attığım bu adamın ne kadar doğru bir karar olduğunu gösteriyordu

Bir sabahımı onsuz düşünemiyorum

Bir gecemi onsuz olmayı istemiyorum

Yanımda olsun her zaman sanki o uyuşturucu ve bende deli gibi Ona bağlıyım

Hayır bağlı değilim çünkü bağlılıklar vazgeçile bilir ama yeme içme gibi ihtiyaclar asla vazgeçilmez

Benim en büyük ihtiyacım güzel karım

Ömrüm boyunca senide bebeğimizi koruyacağım bu size sözüm olsun

Çalan telefon sesiyle komodinin üzerine baktım Işıl'ın telefonu idi

Işıl " Araf kapa şunu!" Diye söylendi uykulu sesiyle gülümseyerek telefona uzandım kapatacağım an Alp'in aradığını görünce açtım

Evde her şey yolunda mı öğrenmek lazımdı

" Alo efendim Alp ?" Dedim kısık bir sesle

Alp " Enişte Işıl nerede?" Diye sordu heyecanlı sesiyle

" Uyuyor ne oldu yine?" Diye sordum merakla

Alp " Yeğen geliyor! Karsu abla doğum yapıyor!" Diye bağırdı kulağımdan telefonu uzaklaştırken Işıl çıkan gürültüye gözlerini açmış telefonu alıp hemen Alp'e bağırdı

Işıl " Lan sabah sabah uykuma ettin! Eve döndüğümde seni öldüreceğim !" Diye bağırdı sinirle

Alp " La yeğen geliyor çabuk gel ! "

Işıl " Ne !" Diye bağırdı yatakta hızla oturu pozisyona gelmişti

Zaten her güzel anın içine illaki Kara erkekleri sıçardı

Hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak zordu ama günün sonunda kazanan olmak zevkliydi

Işıl Alp'le konuştu bir süre daha sonra hızla yataktan kalkıp dolaptan kıyafet aldı

Hemen üzerini değiştirip giyindi

Işıl " Karşı abla doğum yapıyor sen hala yat " Diye sinirle konuştu

" Güzelim şimdi istesen de yetişemem "

Işıl " Alihan abim özel uçağı ayarlamış hadi kalk " demesiyle ofladım ve kalktım

Sabah sabah doğurmak zorunda mı?

....

Hastanedeyiz doğum biz gelene kadar bitmişti Karsu hala unutulur iken Bulut'la ışıl bebeği görmeye gitmişlerdi

Hala gelmemelerinin üzerine yerimde duramayıp ayağa kalktım hızlı adımlarla bebekleri koydukları odaya doğru yürüdüm

Kapısı açık olan odaya baktığımda Bulut yoktu ışıl tek başına bebeği kucağına almış seviyordu

O kadar tatlılardı ki bir gün bizimde bebeğimizi böyle seveceğini düşünmek bile beni mutlu ediyordu

Kapıya yaslanıp bu güzel manzarayı izledim ışıl o kadar bebeğe dalmıştı ki beni fark etmedi bile

En sonunda yanlarına doğru adimlamamla beni fakr etmişti

Adım seslerimden fark etmesi güzeldi hala bazı duyuları açık demek

Yanına varınca bebeğe baktım uyuyordu ama ışıl onu bırakmıyordu

Işıl " Araf çok tatlı ya" dedi neşeyle

" Evet güzelim en az senin kadar tatlı " dedim normal sesimle

Işıl birden kafasını kaldırıp diğer bebeklerin oraya baktı

Ne gördü bilmiyorum ama birden bayılmasıyla hemen bebeği ve onu tuttum

Bebeği yerine koyup Işıl'ı kucağıma alıp odadan çıkardım

Neler oldu birden ? Yine cin filan mı gördü acaba?

Kamir de yok ne zamandır bir şeyler tersmiş gibi gelmeye başladı

Işıl'ı yine de bir odaya aldırıp kontroller yaptırdım

Abileri filan geldi nolduğunu sordular bilmediğimi söyledim

Alihan dışında herkes giderken Alihan'la Işıl'ın uyanmasını bekledik

Hemen uyansa iyi olurdu

Alihan " Neden hala uyanmıyor?" Diye sordu sinirle

" Bilmiyorum " dedim sert bir sesle

Zaten uyanmadığı için gerginim birde bu beni geriyordu!

Alihan " Işıl'ın nesi var ?" Diye sordu merakla

" Alihan yeter lan bir sus uyansın ondan sonra ne bok soruyorsan sor " dedim sinirle

Alihan " Semin yüzünden başına bir şey gelirse kendini öldü bil " dedi sonra odanın kapısını çarparak çıkıp gitti

Hala baygın olan ışıl sayesinde yeterince gergindim birde bununla uğraşacak halim yoktu

Kamir " Kahrolsun " Diye sesle hızla ona baktım Işıl yatağının diğer tarafında Işıl'a bakıyordu

" Noluyor neyi var ?" Diye sordum merakla

Kamir " Galiba o rüya yoluyla cinler alemine gitti " demesiyle yerimden hızla kalktım

" Ne demek oluyor bu? Bebeğimiz ona bir şey olursa ya Işıl'a bir şey olursa?" Diye sordum sinirle

Kamir " Tam emin değilim beklemekten başka şansımız yok Işıl rüya olduğunu anlayıp geri dönmesi lazım "dedi

Söyledi sözlerden dolayı sinirlenmiştim ve Işıl'a baktım yanına oturup elini tuttum

" Güzelim rüyadasın kendin baş edip dönmen lazım ailen için güzlim benim için dönmen lazım " dedim elini okşarken

Hiç bir hareket olmayınca derin bir nefes alıp verdim

Onu nasıl geri getire bilirim?

Kamir " Sabırlı ol Araf Işıl zeki kız hemen fark eder bence " demesiyle öfkeyle ona baktım

" Onu koruman lazımdı siktir git şurdan " Diye bağırdım

Kamir hemen kaybolmuştu. Oflayıp geri Işıl'a baktım

Uyanıncaya kadar başında beklemekten başka çarem yoktu

Aradan saatler sonra Alihan geri gelmişti

Alihan " Hala neden uyanmadı?"

" Bilmediğin bir konu var ?"

Alihan " Benden ne saklıyorsunuz?"

" Işıl'a büyü yapılmış cinler peşini bırakmıyor " dememle şaşkınlıkla ve şokla bana baktı

Alihan " Siktir sen Ciddisin "

" Ciddiyim şu an rüya aleminde onlarım alemine gitmiş uyanıp geri gelmesi lazım "

Alihan " Başka bir yolu da mı yok ?"

" Yok işte olsa sanki böyle boş boş oturacağım!" Diye sinirle söylendim

Bu salağa laf anlatmak bile istemiyorum

Şu an fark ettim bu ailedeki erkekler eskiden daha çekinir iken Işıl ile olan bağımdan sonra evrim geçirmişti ve ben sadece Işıl için katlanıyorum onlara

Alihan bir kaç kez sinirle soluklar alıp verdi daha sonra hızla odayı terk etti

Ben ise sadece Işıl'a bakıyordum

Sesini duymak o kahverengi gözlerinin ışıltısını görmek istiyordum bana sevgiyle aşkla bakan gözlerini istiyordum

Yine sinirlenip beni boşanmakla tehdit ederek her şeyi yapsın beni deli etsin ama o gözleriyle bana baksın

O güzel sesiyle adımı söylesin istediklerim sadece onda vardı

Kamir " Ne drama yaptın sende görende 5 yıldır komada sanacak Işıl'ı " demesiyle öfkeyle ona baktım

" Bak sinirimi bozmayı kes onu hemen geri getir!" Diye bağırdım

Kamir " Sabırlı ol Işıl rüyada olduğunu anlamsı lazım eğer iki saat içinde uyanmazsa endişe edebilirsin "

" Neden iki saat ?"

Kamir " 2 saat 2 hafta olarak geçiyor bizim orada yani bir iki saat içinde fark etmesi gerekiyor " dedikleriyle ona şokla baktım

" i iki hafta mı?" Diye sordum şokla

Lan iki hafta beni görmeyecek mi? Sikerim böyle işi ya !

Kamir " Sabret biraz "

" Ya iki saat içinde uyanmazsa "

Kamir " O zaman endişe et çünkü bir insan izinsiz bir şekilde O alemde dolaşması büyük bir bedele sebep olur "

" Hassiktir " Dedim Işıl'a baktığımda hala uyuyordu

Umarım iki saat içinde uyanırsın güzelim elim karnına gitti

" Bebeğim anneniz geri gelecek ve eminim sana iyi bakıyordur sende uslu uslu dur tamam mı?" Dedim gülümseyerek

Kamir " İki aylık bebek seni duymaz daha tohum kadar bir şey " demesiyle ona sinirle baktım

Bu kadar sinir bozucu muydu?Yoksa ben mi yeni fark ediyorum

 

Bölüm Sonu

Buket'in hayat olması ve üvey çocukları olması sizce nasıl?

Yeni üyelerimiz Eva ve Newt'i sevdiniz mi?

Peki ya Işıl'ın Çin alemine gitmesi nasıldı?

Yorumlarınızı bekliyorum

Bu zaman kadar yazdıklarımı okuduğunuz için teşekkürler

Bölüm : 30.07.2025 08:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...