
İz bulduğu için herkes mutludur ama aradan geçen bir kaç saat sonra Zühal abla aramıştı
Şükran nineyi hastaneye kaldırıldı söyleyince Araf yarım saatin içinde uçak bileti almış 2 saat içinde de köye en yakın hava limanına uçmuştuk
Hangi ara hastaneye geldiğimizi bile bilmiyorum saatlerce yoğun bakımın önünde beklerken Araf'ın aklına sadece Tuzak olduğunu bildiğim halde gittiğim ev aklına geliyordu beni kaybetme duygusunu en fazla hissettiği an o gün olmuştu
Sürekli yanında olmuş ve destek vermiştim ninesini ne kadar çok sevdiğini bilmiyordum
Neyse ki Şükran nineyi iyiydi
Gece eve geç gelmiştik kahvaltıya ise Şermin Sami'yi çağırmıştı
Şermin " Sami bırak şimdi Araf abim gelecek o zaman kıyamet kopar " Diye söylenen Şermin'in sesiyle durmuş sesin geldiği yere bakmıştım
Şermin mutfakta yemek yaparken Sami yüzbaşı ise onunla uğraşıyordu
Tatlı çiftler ama Araf'ın gazabına uğramamaları lazım
Hafif öksürüp mutfağa girdim Yüzbaşı Şermin'den uzaklaşırken gülümsedim
" Yardım lazım mı kuzum ?" Diye sordum Şermin'e
Şermin " Yok yenge bitti sayılır bahçeye sofrayı kuralım en iyisi "
" Tamam kuzum ee yüzbaşı yardım için burada değilsen hızla dışarıya masaya geç Araf şimdi iner aşağıya " diyerek uyardım
Sami " Ne Araf'mış arkadaş herkes korkuyor " Diye söylenerek dışarıya çıktı
Şermin " Bebek nasıl yenge dün gece de geç geldiniz soramadım?"
" Gayet iyi iki aylık olacak biraz kilo aldığımı fark ediyorum artık büyüyor bebeğim " dedim neşeli sesimle
Şermin " Allah analı babalı büyütsün " dedi içtenlikle
" Amin " dedim
Araf " Işıl nerdesin?" Diye bağıran sesiyle bende hafif sesimi yükselterek seslendim
" Mutfaktayım!"
Araf mutfağa gelmesiyle ona baktım önce bana sonra Şermin'e baktı ona hala öfkeliydi ama en büyük öfkesi Şermin'in elindeki söz yüzüğü idi
Araf " Dingil orangutan suratlı nerde ?" Diye sordu sert bir sesle Şermin'e
Şermin yutkunup bahçeyi işaret etti
Araf kafasını sallayıp onayladıktan sonra bana döndü
Araf " Güzelim biraz daha dinleseydin keşke "
" İyiyim ben Araf hadi sen bahçeye masaya geç bizde yemekleri getirelim " dedim ılımlı sesimle
Araf kafasını sallayıp beni onayladıktan hemen sonra bahçeye doğru gitti
" Sami ile evlendikten sonra İstanbul'a geliyorsunuz dimi ?"
Şermin " Evet yenge biliyorsun yeni bir time katılacak bu yüzden oraya taşınacağız "
" Araf'ta tüm imkanlarını kullanarak Şükran nineyi tedavi ettireceģi için o da İstanbul'a geliyor eee annen ve babam kalıyor "
Şermin " annemlerde taşınacak köyde ninem için kalıyorlardı "
" Anladım hadi şunları götürelim yoksa Araf Sami ile kavga eder kesin"
Şermin " Yine laf dalaşı yapıyor olmalılar "
" Öyledir kesin "
Her şeyi masaya koyduktan sonra Araf'ın yanına oturdum
Şükran " Kızım bebek nasıl sen nasılsın gece gece de yoruldun " dedi mahcup bir şekilde
" Yok ninem iyiyiz biz sen merak etmeyesin sen iyi oldu gerisi önemli değil " dedim sevecen bir şekilde
Zühal " Düğünü haftaya yapalım diyoruz ama Şükran annem böyleyken düğün filan olmaz " Diye Zühal ablaya baktım
Şermin ve Sami şaşkınca bakıyordu
Haklılarda ama düğün de olmak zorunda
" Zühal abla düğünün olması en uygun olur "
Sami " Evet kardeşimler de gelecek haber vermiştim biliyorsunuz görev için İstanbul'a gideceğim "
Haşmet " Oğlum düğün olacak ama bir süre erteleyelim diyoruz zaten İstanbul'a taşınacağız bizde "
Araf " Aceleniz gideceğini içindi şimdi Acele etmeye gerek yok " dedi sert bir sesle
Amacı düğünü ertelemek ve bu sürede Şermin'i evlenmemeye ikna etmek olduğunu anlamıştım
" Bence de İstanbul'da evlenin hatta ben sizin düğün işini halledeceğim " dedim keyifle
Araf bana şaşkınca dönerken diğerleri gülümsüyordu
Araf " Güzelim bize ne bundan " dedi hoşnutsuzlukla sonra gözleri karnıma kaydı
Araf " Hem hamilesin kendini yormana izin vermiyorum !" Dedi sert bir şekilde
O bana izin vermiyor mu? Ondan izin alan kim ?
" Senden izin aldığımı hatırlamıyorum şimdi izin alma kurallı mi çıktı?" Diye sordum soğuk bir sesle
Sesimdeki soğukluktan dolayı yutkunan Araf'a pür dikkat bakıyordum
Gözleri usul usul gözlerime geri çıktığında yaptığı şeyi fark etmiş bir Araf vardı pişmanlık ve korku gözlerinde geziyordu
Araf " Güzelim yanlış anladın ben Bebeğimiz için şey ettim " demesiyle kaşlarımı çattım
" Ne ettin? Bana emir verdin şu masayı kafana geçirsem haklıyım " Diye söylendim
Araf " Haklısın tabi Güzelim " dedi suçunu kabul ederek
" Yok vaz geçtim abimi arayacağım eve geri dönüyorum boşanıyor bana emirler yağdıran birisini isteseydim abimlerin timine devam ederdim "dedm sinirle söylenerek
Araf " Yok güzel Alihan olmaz sen şu masayı kafama geçir daha iyi " demesiyle herkes gülmüştü bende güldüm tabi
" Ha şöyle yola gel " dedim gülerek yemeğime dönüp iştahla yemeğime devam ettim
° Buket Kara °
Kızımın öldüğüne inanmamıştım ve onun kız kardeşimin kaçırdığını öğrendim
Bu ne kadar berbat bir durumdu beni öldürmeye çalıştı
Yıllar önce beni bulan adam yabancı bir doktordu bana iyi baktı
Ama hiç bir şey hatırlamıyordum
Yıllarca hafızam olmadan o adamla yaşadım onu sevdim onunla yurt dışına çıktım
İlk evliliğinden bir oğlu ve kızı vardı onların üvey annesi oldum
Ama içimde sürekli bir burukluk vardı sebebini bilmiyordum
Bir kaç gün önce eşim vefat etti
Eva " Anne neyin var?" Diye kızıma baktım ben bu eve geldiğimde çok küçüktü şu an kocaman olmuştu
" Yok bir şey kızım abi nerede sizinle konuşmam gereken bir şey var?"
Eva " Abi annnem bizimle önemli bir konuda konuşacak çabuk gel!" Diye bağıran Eva ile gülümsedim
Peri'den sadece bir yaş büyüktü
Koskoca 20 sene kızım ve oğullarından ayrı kaldım eşimden yuvamdan ayrı kaldım
Neden bunu bana yaptın Sanvis ? Neden her şeyi bilerek beni yalanların içine sürükledin?
Mirasından sonra odadaki eşyaların arasında bana yazılmış olan mektubu bulmuştum
Hala hafızam yerinde değil ama orada herşey yazıyordu başıma gelenlere kadar
Newt " Anne sorun ne ?" Diye soran oğlumla birlikte derin bir nefes alıp verdim
" Geç oğlum karşıma anlatacağım "
Newt Eva'ñın yanına oturup merakla bana baktı
Derin bir nefes alıp onlara her şeyi anlattım
İkisi de şaşkınlıkla bana bakıyordu
Newt " Ne yani şimdi bizim kardeşlerimiz mi var?"
" Üvey kardeşler"
Eva " Oley Türkiye'ye gidiyoruz anne hadin hemen hazırlanın diğerleri ile tanışmak için sabırsızlanıyorum!" Diye bağırdı
Newt " Tanışalım bir bakalım eğer annemize iyi bakmazlarsa canlarını okurum "
" Buradaki işler nolacak?" Diye sordum merakla
Newt babasının yani kocamın hastanesini yönetiyordu
Newt " Bir hastane anne onu uzaktan da hallederim "
Eva " Avukatım abicim şimdi sen bize uçak bileti al " diyerek hızla kalkıp koşarak gitti odasına
Kızımın her şeye iyi yandan bakması harika bu huyunu seviyorum
Newt " Anne emin misin git istediğine?" Diye soran oğluma baktım
" Evet oğlum gidelim " dedim kendimden emin bir sesle
Newt " Peki anne sen nasıl istersen " dedi ve ayağa kalkıp bahçeye doğru yürüdü
Derin bir nefes alıp verdim hafızam olmasa bile onlar benim ailemdi onları görmek ve tanımak istiyorum
Bir o kadarda endişe duyuyorum bunca zaman hayatlarında olmadığım için beni istemezlerse
Istemekte de haklılar bence ama suçum neydi ?
Eva ve Newt öz evlatları gibi büyüttüm anneleri Eva'yı doğurken hayatını kaybetmiş
Kızını bir kez göremeden ölmesi hiç adil değildi
Ama hayatta ne adil ki?
Yine başım ağrımasıyla ayağa kalkıp mutfağa geçip ilaç içtim
Odama geçip eşyalarımı toplamam lazımdı
Onca şey üst üste olunca kafam kazan gibi olmuştu
İç çekip odama doğru adımladım belki de iyi günlerimdi bu günler
° Araf Solmaz °
Hayatımdaki en değerli kişi Karımdı şimdi ise karım ve doğacak bebeğimiz
Her gün bebeğimiz doğduğunu hayal ederdim ışıl yine uyuyordu
O kadar tatlı ve masum bir uykusu var ki anlatamam baktıkça bakasım geliyordu
Elimle hafif karnını okşadım bana alışık olan ışıl tepki vermedi
Gülümseyip bebeğimizle konuşmaya başladım
" Babasının canı iyisindir umarım nasıl bir baba olurum bilemiyorum ama sana zarar verecek heri koruyacağım " Diye söz verdim
Korkuyorum doğrusu kötü bir baba olmaktan ışıl anne olmaktan korkuyor mu acaba ?
Dağılmış saçları sakin nefes alış verişleri huzurlu olan yüz hatları ve hafif tebessüm eden dudakları
Her gün bu manzarayı seyir etmek benim evliliğe attığım bu adamın ne kadar doğru bir karar olduğunu gösteriyordu
Bir sabahımı onsuz düşünemiyorum
Bir gecemi onsuz olmayı istemiyorum
Yanımda olsun her zaman sanki o uyuşturucu ve bende deli gibi Ona bağlıyım
Hayır bağlı değilim çünkü bağlılıklar vazgeçile bilir ama yeme içme gibi ihtiyaclar asla vazgeçilmez
Benim en büyük ihtiyacım güzel karım
Ömrüm boyunca senide bebeğimizi koruyacağım bu size sözüm olsun
Çalan telefon sesiyle komodinin üzerine baktım Işıl'ın telefonu idi
Işıl " Araf kapa şunu!" Diye söylendi uykulu sesiyle gülümseyerek telefona uzandım kapatacağım an Alp'in aradığını görünce açtım
Evde her şey yolunda mı öğrenmek lazımdı
" Alo efendim Alp ?" Dedim kısık bir sesle
Alp " Enişte Işıl nerede?" Diye sordu heyecanlı sesiyle
" Uyuyor ne oldu yine?" Diye sordum merakla
Alp " Yeğen geliyor! Karsu abla doğum yapıyor!" Diye bağırdı kulağımdan telefonu uzaklaştırken Işıl çıkan gürültüye gözlerini açmış telefonu alıp hemen Alp'e bağırdı
Işıl " Lan sabah sabah uykuma ettin! Eve döndüğümde seni öldüreceğim !" Diye bağırdı sinirle
Alp " La yeğen geliyor çabuk gel ! "
Işıl " Ne !" Diye bağırdı yatakta hızla oturu pozisyona gelmişti
Zaten her güzel anın içine illaki Kara erkekleri sıçardı
Hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak zordu ama günün sonunda kazanan olmak zevkliydi
Işıl Alp'le konuştu bir süre daha sonra hızla yataktan kalkıp dolaptan kıyafet aldı
Hemen üzerini değiştirip giyindi
Işıl " Karşı abla doğum yapıyor sen hala yat " Diye sinirle konuştu
" Güzelim şimdi istesen de yetişemem "
Işıl " Alihan abim özel uçağı ayarlamış hadi kalk " demesiyle ofladım ve kalktım
Sabah sabah doğurmak zorunda mı?
....
Hastanedeyiz doğum biz gelene kadar bitmişti Karsu hala unutulur iken Bulut'la ışıl bebeği görmeye gitmişlerdi
Hala gelmemelerinin üzerine yerimde duramayıp ayağa kalktım hızlı adımlarla bebekleri koydukları odaya doğru yürüdüm
Kapısı açık olan odaya baktığımda Bulut yoktu ışıl tek başına bebeği kucağına almış seviyordu
O kadar tatlılardı ki bir gün bizimde bebeğimizi böyle seveceğini düşünmek bile beni mutlu ediyordu
Kapıya yaslanıp bu güzel manzarayı izledim ışıl o kadar bebeğe dalmıştı ki beni fark etmedi bile
En sonunda yanlarına doğru adimlamamla beni fakr etmişti
Adım seslerimden fark etmesi güzeldi hala bazı duyuları açık demek
Yanına varınca bebeğe baktım uyuyordu ama ışıl onu bırakmıyordu
Işıl " Araf çok tatlı ya" dedi neşeyle
" Evet güzelim en az senin kadar tatlı " dedim normal sesimle
Işıl birden kafasını kaldırıp diğer bebeklerin oraya baktı
Ne gördü bilmiyorum ama birden bayılmasıyla hemen bebeği ve onu tuttum
Bebeği yerine koyup Işıl'ı kucağıma alıp odadan çıkardım
Neler oldu birden ? Yine cin filan mı gördü acaba?
Kamir de yok ne zamandır bir şeyler tersmiş gibi gelmeye başladı
Işıl'ı yine de bir odaya aldırıp kontroller yaptırdım
Abileri filan geldi nolduğunu sordular bilmediğimi söyledim
Alihan dışında herkes giderken Alihan'la Işıl'ın uyanmasını bekledik
Hemen uyansa iyi olurdu
Alihan " Neden hala uyanmıyor?" Diye sordu sinirle
" Bilmiyorum " dedim sert bir sesle
Zaten uyanmadığı için gerginim birde bu beni geriyordu!
Alihan " Işıl'ın nesi var ?" Diye sordu merakla
" Alihan yeter lan bir sus uyansın ondan sonra ne bok soruyorsan sor " dedim sinirle
Alihan " Semin yüzünden başına bir şey gelirse kendini öldü bil " dedi sonra odanın kapısını çarparak çıkıp gitti
Hala baygın olan ışıl sayesinde yeterince gergindim birde bununla uğraşacak halim yoktu
Kamir " Kahrolsun " Diye sesle hızla ona baktım Işıl yatağının diğer tarafında Işıl'a bakıyordu
" Noluyor neyi var ?" Diye sordum merakla
Kamir " Galiba o rüya yoluyla cinler alemine gitti " demesiyle yerimden hızla kalktım
" Ne demek oluyor bu? Bebeğimiz ona bir şey olursa ya Işıl'a bir şey olursa?" Diye sordum sinirle
Kamir " Tam emin değilim beklemekten başka şansımız yok Işıl rüya olduğunu anlayıp geri dönmesi lazım "dedi
Söyledi sözlerden dolayı sinirlenmiştim ve Işıl'a baktım yanına oturup elini tuttum
" Güzelim rüyadasın kendin baş edip dönmen lazım ailen için güzlim benim için dönmen lazım " dedim elini okşarken
Hiç bir hareket olmayınca derin bir nefes alıp verdim
Onu nasıl geri getire bilirim?
Kamir " Sabırlı ol Araf Işıl zeki kız hemen fark eder bence " demesiyle öfkeyle ona baktım
" Onu koruman lazımdı siktir git şurdan " Diye bağırdım
Kamir hemen kaybolmuştu. Oflayıp geri Işıl'a baktım
Uyanıncaya kadar başında beklemekten başka çarem yoktu
Aradan saatler sonra Alihan geri gelmişti
Alihan " Hala neden uyanmadı?"
" Bilmediğin bir konu var ?"
Alihan " Benden ne saklıyorsunuz?"
" Işıl'a büyü yapılmış cinler peşini bırakmıyor " dememle şaşkınlıkla ve şokla bana baktı
Alihan " Siktir sen Ciddisin "
" Ciddiyim şu an rüya aleminde onlarım alemine gitmiş uyanıp geri gelmesi lazım "
Alihan " Başka bir yolu da mı yok ?"
" Yok işte olsa sanki böyle boş boş oturacağım!" Diye sinirle söylendim
Bu salağa laf anlatmak bile istemiyorum
Şu an fark ettim bu ailedeki erkekler eskiden daha çekinir iken Işıl ile olan bağımdan sonra evrim geçirmişti ve ben sadece Işıl için katlanıyorum onlara
Alihan bir kaç kez sinirle soluklar alıp verdi daha sonra hızla odayı terk etti
Ben ise sadece Işıl'a bakıyordum
Sesini duymak o kahverengi gözlerinin ışıltısını görmek istiyordum bana sevgiyle aşkla bakan gözlerini istiyordum
Yine sinirlenip beni boşanmakla tehdit ederek her şeyi yapsın beni deli etsin ama o gözleriyle bana baksın
O güzel sesiyle adımı söylesin istediklerim sadece onda vardı
Kamir " Ne drama yaptın sende görende 5 yıldır komada sanacak Işıl'ı " demesiyle öfkeyle ona baktım
" Bak sinirimi bozmayı kes onu hemen geri getir!" Diye bağırdım
Kamir " Sabırlı ol Işıl rüyada olduğunu anlamsı lazım eğer iki saat içinde uyanmazsa endişe edebilirsin "
" Neden iki saat ?"
Kamir " 2 saat 2 hafta olarak geçiyor bizim orada yani bir iki saat içinde fark etmesi gerekiyor " dedikleriyle ona şokla baktım
" i iki hafta mı?" Diye sordum şokla
Lan iki hafta beni görmeyecek mi? Sikerim böyle işi ya !
Kamir " Sabret biraz "
" Ya iki saat içinde uyanmazsa "
Kamir " O zaman endişe et çünkü bir insan izinsiz bir şekilde O alemde dolaşması büyük bir bedele sebep olur "
" Hassiktir " Dedim Işıl'a baktığımda hala uyuyordu
Umarım iki saat içinde uyanırsın güzelim elim karnına gitti
" Bebeğim anneniz geri gelecek ve eminim sana iyi bakıyordur sende uslu uslu dur tamam mı?" Dedim gülümseyerek
Kamir " İki aylık bebek seni duymaz daha tohum kadar bir şey " demesiyle ona sinirle baktım
Bu kadar sinir bozucu muydu?Yoksa ben mi yeni fark ediyorum
Bölüm Sonu
Buket'in hayat olması ve üvey çocukları olması sizce nasıl?
Yeni üyelerimiz Eva ve Newt'i sevdiniz mi?
Peki ya Işıl'ın Çin alemine gitmesi nasıldı?
Yorumlarınızı bekliyorum
Bu zaman kadar yazdıklarımı okuduğunuz için teşekkürler
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 68.82k Okunma |
4.64k Oy |
0 Takip |
59 Bölümlü Kitap |