
Afra denen kızı gözüm hiç tutmuyordu bu yüzden inu izlemek ve dinlemek işin odasına kameralar yerleştirdik
Tabi bunu yaparken Arda bey ve diğerleri Afra denen kızı oyalıyordu
Alihan " Işıl bende biliyorum kız tuhaf ama İz'le alakası yok "
Araf " Çok eminsin sebebi ne ?"
Alihan " Üstlerin Işıl'a verdiği görev evi değilde o kızı korumak " demesiyle şaşkınca abime döndüm
" Ne bu şimdi mi denir ?"
Alihan " Ne bileyim ışıl ona bu kadar takacağını ?" Diye söylendi
" Tamam neyse onu böyle daha iyi korurum " dedim alayla
Araf " Güzelim kendini yormayı bıraksan mı?"
Alihan " Araf kardeşimden biraz uzaklaş "demesiyle abime göz devirdim
Araf zaten odanın bir ucunda ben bir ucundayım sanki
Bu manyak karısı olmayınca bize sardı
Araf " Karısı olmaması bizi bu kadar etkilememesi lazım!" Diye isyan etti
" Susun sabahtan beri cidden kafam şişti " Diye söylendim
İkisi de sustu ama bu suskunluğun fazla sürmeyeceğini biliyorum
O sırada çalışma odasına Arda beyle Demir bey geldi
Demir bey Dedektifmiş ve İz denen kızın sevgilisinin abisi aynı zamanda
Demir " Afra odasına gitti " demesiyle kamera kayıtlarına baktım hemen
Afra odaya yeni girmiş söyleniyordu
Afra " Anlattığından kadar varmış cidden galiba sen gelinceye kadar katlanmam lazım " Diye söylendi
Afra " Ama o suratsız katlanacak birisi değil "dedi sinirle sonra birden durup etrafa bakındı
Bakışlarından kameraları fark ettiğini anladım
Dolaba doğru yürüdü sonra dolabı açıp içine baktı daha sonra birden dolabın altına eğilip bir şey aradı bir süre sonra elinde bir silahla ayağa kalkarken konuştu
Afra" Kim bilir kaç yerde silahlar ve bıçaklar vardır hepsini bulmam gerekecek " dedi doğrulurken
Arda " Silahın ne işi var orada ?"
Alihan " Gizli sekmeler var dikkatle bakılırsa gözüküyor "
Araf " Galiba İz'in eşyaları " diye mırıldandı
Yatağa silahı atip dolaptan kıyafet alıp banyoya girdi
Geri odaya döndüğün de yatağın üzerindeki silahı aldı kurşunu var mı diye baktı
Tabanca doluydu olmalı ki silahı belibe yerleştirip gözükmeyecek şekilde gizledi
Odada gözleri gezerken duvardaki çapraz şekilde asılı olan kılıçlara baktı
Süs olarak konulmuş olan kılıçlara doğru yürüdü
Süsün içinden çıkardığı bıçaklara baktım cidden iyi gizlenmiş
Afra " Bu kızın tarzını seviyorum " dedi eldeki bıçaklara aşkla bakarken
Bıçakları da beline yerleştirdi Dolaba geri dönüp siyah bir şapka ve bir de maske aldı
"Afra Ne kadar zeki olursan ol İz asla pes etmeyeceğim seni bulacağım burada oturmamı beklemiş olman bile saçmalık " dedi sinirle
Cama doğru yürüdüm hemen açıp aşağıya baktı oradan inmeyecektir umarım Diye içimden geçirdim ama Afra çoktan camdan çıkmıştı
Arda" Sandığımızdan daha egitimli "
Araf "Hayır olacakları bilerek hareket ediyor "
" Kız normal değil peşine düşeceğim " diyerek hızla gideceğim an Araf kolumu tutu
Araf " Ben bir kaç kişiyle konuştum çoktan peşine düştüler "
Alihan " Bu kızla boşa zaman harcıyoruz Doktor ne zaman gelecek?" Arda" Yarın sabah burada olur "
Demir " Bu kızda bir şeyler olduğu kesin "
Alihan " Doğru ama bu İz'i bulmamızla alakası yok "
Arda" Alihan haklı gibi "
" Onda bir şeyler var ama "
Araf " Güzelim sence şu an önceliğimiz bu olmamalı değil mi? "
" Haklısın tamam "diyerek kabullendim
Araf " Bugün fazla ayakta durdun gel odamıza gidelim dinlen biraz "
" Tamam " dedim kabullenmiş bir şekilde
Alihan " Bende kardeşimle gidiyorum sen kal Araf " dedi kıskanç bir abi olarak
Araf " Alihan artık alış o benim karım "
Alihan " Bir boşanmaya bakar !" Dedi sert bir dille
Araf " Bu asla olmayacak!"
Alihan" Işıl isterse olur mu olmaz mı görürüz " dedi eğlenen sesiyle
" Ay yeter ama bu da kafa be ikinizde burada kalın ben yürüyüş yapacağım " dedim öfkeli ve itiraz istemeyen sesimle
Gözümde Aslan gibi olan iki adam yumru kediye dönmüştü
Odadan hızla çıktım ama hala arkamdan kavga ettiklerini eminim
Hole indiğimde İsa tek başına otuyordu ona kısa bir selam verip çiftlik tarafına gidip atlara bakındım
Güzel bir atın yanına gidip onu sevmeye başladım çok güzeldi
Araf " Güzelim beraber binelim mi ?" Demesiyle ona baktım
Yine kuyruk gibi peşimden gelmesine ağlasam mı gülsem mi ?
Beni yalnız bırakmıyor olması hem hoşuma gidiyor hem de gitmiyor
" At binmesini biliyor musun ajancık?" Dedim sorarcasın
Kaşlarını çattı ve bana sorgulayan bir şekilde bakmaya başladı
Ona ilk defa ajancık demem garibine gitmiş gibi
Araf " Bana daha çok ajancık denen lazım senden farklı lakaplar duymayı seviyorum bebeğim " demesiyle ona göz devirdim
Sadece sinir olması için demişti ama daha çok sevmişti
" Demeyeceğim " dedim önüme dönüp atı severken
Araf" Peki güzelim istemiyorsan deme " demesiyle ona sinirle döndüm
" Araf benimle dalga mı geçiyorsun! Şurada kavga etmeye çalışıyorum sen ise hiç sinirlenmiyorsun!" Dedim sinirle
Araf yanıma gelip önüme gelen saçlarımı arkama attı
Araf " Güzelim hamile olduğun için hormonların tetikleniyor bende bu hormonlardan dolayı bana sinirlenir boşarsın Diye korkuyorum " demesiyle şaşkınlıkla ona baktım
Ah abi Ah şu adamı bir kaç günde ne kadar da korkuttun bir boşanmaya bakar diyerek
" Araf şimdi seni dövmekle erimek arasında kaldım " dedim hoşnutsuzlukla
Araf " Bebeğimiz ve senle bir at turu yapalım " dedi konuyu değiştirerek
Biliyordu zararda çıkacağını
Bende boş verdim Araf sevdiğim atı ahırdan çıkarıp üzerine bindi uzattığı elini tutup bende kucağına yan bir şekilde oturdum
Attın ipinden tutup hafif ona vurunca at hareket etmeye başladı
" At binmeyi ne zaman öğrendin?" Diye sordum merakla
Araf " 10 yaşımda öğrendim amcamın at çiftliği vardı "
" Amcanın mi hangisi ?" Diye sordum merakla
Araf " Behlül " demesiyle gülmeden edemedim
Çünkü düğünde baya sarhoş olup Araf'ın küçükken yaptığı tüm rezilliği abimlere anlatmıştı
Tabi biz bunları sonradan öğrendik
Araf " Gülme hala benim rezil anılarımı bilmen hoşuma gitmiyor " demesiyle kaşlarımı çatarak ona baktım
İşte kavga fırsatı
Araf 'sıçtım' derecesine bakarken ben zevkle baktım
Çünkü kavgadan zevk alan ruhuma kavga lazımdı
" Nedenmiş o ? " Dedim asabi bir sesle
Araf " Çünkü karizmam çiziliyor " demesiyle ona şaşkınlıkla baktım
Sonra gür bir kahkaha attım
Ben kavga edecektim ama o beni güldürmüştü
Karizma dedi hahaha
Gülmekten karnım ağrıyınca kendimi sakinleştirip sustum Araf hafif bir tebessümle bana bakarken birazda bu kadar komik gelen şeyi çözmeye çalışıyor gibiydi
" Arafcım o Karizma çok uzun zaman önce çizildi " dedim gülerek
Araf dediğime güldü eğilip saçlarımın arasını öptü
Araf " Güzelim senin yanında karizmanı bir önemi yok da abinlerin gözündeki karizmam gitti " diyerek iç çekti
" Ha yani benden hiç bir rezil anını utanmazsın? " Diye sordum şüpheyle
Araf " Asla bebeğimin annesinden asla utanmam " dedi gülümseyerek
Araf fazla mı hanımcı? Neyse böyle daha iyi
" Afferin bak yine yaptın kavga edemedik " dememle güldü saçlarımı tekrar öptü
Araf " Senle kavgalı olmak istemem bebeğim şimdi atın keyfine bak " demesiyle omzuna kafamı yaslanıp huzurla gözlerimi kapattım
Bana sarılan sıkı kollar üzerine gözlerimi açtığımda odadaydım ve yatakta idim
Bana sarılan kişiye baktım abimdi
Araf nerede? En son at biniyorduk galiba uyuya kaldım
Abimin kolları asında dönüp ona iyice sokulup sarıldım saçlarıma konulan öpücüklerle onunda onunda uyanık olduğunu anladım
Alihan " Ilım boşan kardeşim hemen ben sana ve çocuklarına bakarım " demesiyle kıkırdadım
" abi kabullenin artık Araf'ta bizden "
Alihan " Güzelim o bizden olamaz " dedi net bir sesle
Kafamı kaldırıp abimin gözlerine baktım
" Ayrılırsam yeni eş adayları bakacağım o zaman yapcan " dediğimden abim bu durumu hayal etti ve yutkundu
Alihan " Ya da boş ver Ilım siz evli kali bu herkes için daha hayırlısı olacak " demesiyle gülmeye başladım
Odanın kapısının ayı gibi açılmasıyla gözlerim oraya kaydı aşık olduğum yeşil gözleri görünce abimin kollarından çıkıp yatakta ayağa kalkıp yatağın ucuna gittim
Araf yatağa yaklaşıp belimden tutmasıyla hızla kucağına çıktım
" Nerdesin sen ?" Diye hesap sordum
Araf " Mutfaktaydım Güzelim "demesiyle kaşlarımı çatarak ona baktım
" Mutfakta mı? " Diye sordum şaşkınca Araf arkasını dönüp yatağın oturdu bende kucağına oturmuştum bulundum
Araf " Tertiple annesi yemek yapacaktı beraber beni de sürükledi hayır diyemedim " Benim sorgulama karşı açıklama yapmıştı
" He tamam ne pişirdin bakalım?"
Araf " Yaprak sarması " demesiyle güldüm
Aklıma biz evlendikten sonraki birinci ay geldi
Nerdeyse tüm akşam yemeklerini dışarıda yemiştik
Araf benim mutfağa girmeme bile izin vermiyordu
Tabi bunun üzerine onu trip atmıştım
Yemek yapmayı bilmediğimi söylemiş abimler o yüzden böyle yapıyormuş
Abimlerin her işin içinden çıkmasına şaşırmadım
Bugün ise akşam yemeğini yapacaktım
Araf'a ne istiyorsun diye sorduğumda en kolay hangisiyse onu yap demişti
Zehir versem sorgulamazdı kesin
Şimdi ise ne yapsam sever diye düşünüyorum
Kapının zil sesiyle kaşlarımı çattım hızla kapıya gidip kapıyı açtım
Karşımda Araf ve Bora'yı görmemle ona sorgular bir şekilde baktım
" Şirkette işlerin erken mi bitti?"
Bora " Yok civciv daha varda göt korkusuyla geldi " dedi gülerek içeriye girdi
Ben hala anlamazken Araf bedenimi süzüp hasar tespiti yapmasına üzerine ne olduğunu daha çok merak ettim
" Araf sorun ne ?" Diye sordum merakla
Araf " Sen iyisin dimi? Aşçı tutarım ben Güzelim sen kendini hiç yorma mutfakta " demesiyle daha çok kaşlarımı çattım
Bora! Lanet olası pislik kesin o bir şeyler dedi ! Hızla içeriye girdim ama oturma odasında değildi mutfağa girmemle yemek arayan Bora ile karşılaştım
Bora " Civciv yemeği daha yapmadın mı?"
" Yapmadım kocama ne dedin lan ?" Diye sordum sinirle
Bora açtığı dolabı kapatıp bana döndü ve güldü
Bora " Civciv ne zaman mutfağa girse bir yerlerine zarar veriyor dedim sonuç burdayız " dedi gülerek
Pislik hain sadece yemeğe gele bilmek için böyle bir yalan söyleyik
" Bora senden nefret ediyorum biliyorsun dimi?"
Bora " Bende seni seviyorum Civciv ee ne yapacaksın akşama "
Araf " Seni evden atmamam için geçerli bir sebep söyle " dedi sinirle Araf
Atsa gıkım çıkmazdı
Bora " Bir daha civciv hakkında bilgi vermem !" Diye tehdit etmesiyle Araf bu geçerli gelmiş gibi kafasını sallayıp onayladı
Ben onların bu haline göz devirdim
" Bora gözüme gözükme hain seni !" Dedim sinirle
Bora yutkunup mutfakta çıktı eminim televizyondan en dandik yeri açıp izleyecek
Araf " Işıl Bora öyle diyince sana bir şey olacak sandım, " dedi mahcup bir şekilde
" Sorun değil Bora hep böyle madem geldiniz benim gibi bir şefe senin gibi bir yardımcı lazımdı " dedim gülerek
Araf " Hay hay şefim emrinize amadeyim " demesiyle gülümsedim
Silah kullana bildiği gibi yaprak sarması sara bilecek mi acaba ?
" Menümüzde Yaprak sarması olacak " dememle Araf kafasını sallayıp onayladı
Ben dalları kazana koyup ısıtırken Araf ise söylediğim şeyleri pirinçe ekleyip harcın yaptı
Soğan doğrarken biraz zorlandı ama neyse
Her şey hazır olunca oturup daldan bir tane alıp Araf'a göstererek sardım
" Nasıl sarıldığını anladın mı?" Diye sordum
Araf " Çok kolay " diyerek bir dal aldı ama sıcak olduğu için eli yanmasıyla dalı geri bırakmasıyla gülmeye başladım
" Daha çok yol kat etmen lazım " dedim gülerek
Araf " Dalga geçme Işıl ilk kez mutfağa giriyorum " demesiyle sustum ama hala gülmemek için kendimi tutuyordum
Araf geri dikkatlice bir dal aldı sonra içine biraz harcından koyup gösterdiğim gibi sardı ama öyle kalın olmuştu ki serçe parmak kuralı bozulmuş baş parmak kuralı gelmişti
Araf " Gayet iyi oldu " diyerek sardığı sarmayı kazana attı
Tüm yapraklar bitinceye kadar Araf baş parmak ölçüsüyle sardı benimkiler yanında yavru gibi kalıyordu
Sarmayı sandıktan sonra pişmesi için ocağa koydum
Oturma odasına geçince Araf Bora'ya tekte nasıl iyi sarma sardığını söyledi
Bora " Buna inanmam civciv doğruyu söyle " demesiyle güldüm
" Gayet iyi sardı ama baş parmak ölçüsüyle " dememle Bora gülmeye başladı
Araf ise ona sinirle bakıyordu şu an onu evden atmak istediği kesindi
" Ama maşallah senin gibi sarmayı başka bir şeye dönüştürmedi " dememle Araf kendinden gurur duyarcasına bakarken Bora ise bana sinirle bakıyordu
O günkü gibi sardı ise gülmekten ölürüm
Araf " Hiç öyle bakma bu sefer düzgün sardım Suzan hanım bile oğluna bu kadar iyi yapmasını öğretemedim demişti " demesiyle gülümsedim
Alihan " Sen yaptıysan kesin zehirlidir Ilım biz seninle dışarıda yemek yiyelim " diyen abime Araf'ın omzunun üzerinden baktım
" Abi ben Araf'ın yapacağı zehiri bile yerim de o bebeğine ve bana zarar vermez "
Alihan " Sende me kocacı oldun Ilım " Diye söylendi yattığı yerden kalkıp hızla odayı terk etmesiyle gülümsedim
Araf " Açıkmadınız mı?" Diye sordu elimdeki elinin birisi karnıma gelirken
" Galiba biraz açıktık babası " dedim hafif sesimi değiştirerek
Araf " O zaman aşağıya inip yemek yeme vakti " dedi Araf kesin bir sesle
Ayağa kalkıp beni kucağından indirdi
Araf " Elini yüzünü yıkayıp hemen sofraya geliyorsun "
" Tamam " dedim hızla banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp çıktım
Odadan çıkıp hole indim yemek masanı geçip Araf'ın yanına oturdum
Afra denen kız karşıma oturmasıyla ona baktım
Gözlerinde yorgunluk vardı pek kimseyle de göz göze gelmemişti
Herkes yemeğe başladı yemeğin ortasında gelen bir koruma kapıda birisinin kendisini İz olarak tanıttığı söylemesi üzerine herkes kapıya gelmişti
Gördüğüm görüntü hiç hoş değildi bu yüzden kafamı çevirip Araf'ın göğüsüne gömdüm.
Kanlar içinde bir kız vardı ayakta güç bele duruyordu kış saçları ve yeşil gözlerinden anlamıştım İz'di bu
Suzan hanım bayılırken bir çoğu şokla kala kalmıştı Araf'ın göğüsünden kafamı hafif kaldırıp Afra'ya baktım
Şokla İz'e bakıyordu gözleri doldu gözünden düşen yaşları umursamadan hızla koşup İz'e sarıldı
İz ne kadar canı yanıyor olsa bile gülümseyip Afra'ya sıkıca sarıldı
Arda " İz döndün " diyerek kardeşinin yanına gidip sarıldı
Alihan abim hepsini İz'den ayırıp ayakta zor duran kızı kucağına alıp yukarıya odaların birisine taşıdı yukarıya çıkıncaya kadar uyuya kalmıştı İz
Görevimiz bitmişti eve dönme vakti gelmişti değil mi ?
Akif bey doktor çağırken yatakta yatan bedene baktım
Bunca acıya rağmen hala ayakta kalması çok onur duyulacak bir hareketti şimdiden İz denen bu kıza hayran olmuştum
Bölüm Sonu
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 68.82k Okunma |
4.64k Oy |
0 Takip |
59 Bölümlü Kitap |