50. Bölüm

2.12 : Oyun Evi

X1hayat1w
x1hayat1w

Başımı belaya sokmadan asla durmam bilirsiniz

Pikachu kostümü ile kaçmıştım en son değil mi? Ha evet öyle şu an ise Araf'ın geçen yıl doğum günümde bana hediye ettiği özel evdeyim

Geçen yıl sürekli şu oyun için eve hapis olanlara takmamın üzerine bana bu oyun evini hediye etmişti

Tabi buraya gelmeden önce önüme gelen herkese yüksek bir miktar para vererek oyuna dahil etmiştim hepsi Pikachu kostümü giymiş beklemeleri gereken odada bekliyordu

Üstümdeki kostümü çoktan değiştirmiş daha rahat kıyafetler giymiştim elimi karnıma götürüp okşadım

" Bak bebeğim annen senin için canlı film yaptı orada keyifle izle " dedim gülerek

Kamir " Odaklanman gereken daha önemli şeyler var! " dedi sinirle ona bakıp göz devirdim

" Eğer odaklanırsam delirim bu yüzden kes sesini "

Kamir" Zaten delisin " dedi hoşnutsuz bir şekilde

Onu takmayıp ekrana baktım sonunda Araf beni bulmuştu

Daha doğrusu ben bulmasını istedim

Gündüz ortadan kaybolmuştum şu an akşam olmuştu

Araf ,Alp, Alpaslan, Bora ve Alihan abimi bu oyuna dahll ediyordum

Araf kapıyı açıp içeriye girdiler. Kapı onlar girdikten sonra otomatik olarak geri kapandı

Alp " Hassiktir bu evden nefret ediyorum " diye bağırdı

Bora " ışıl yine yaptı yapacağını " diye söylendi

Araf " Oyun istiyor belliki "

Alpaslan " Lan Alp bu senin yirmi dört saattir çıkamadığın ev mi?"

Alp " evet o " dedi nefretle

Daha önce de bu evde oyun oynadık ama salak Alp her zaman yanlış cevapları verdiği için evden çıkması yirmi dört saatini almıştı tabi yorgunluktan uyuduğu yedi saati saymazsak daha oluyordu

Zaten oyunlar o kadar güzeldi ki ben bu salağı evin içinde unutmuştum bu yüzden de 1 ay trip yemiştim orası ayrı bir mevzu

Ama yalan söylemeyim bu salağı seviyorum Alpaslan'ı almamıştım hem zekiydi çabuk çıkardı ama güç şeylerinde ona zarar gelir düşüncesi yüzünden almadım ama bu gün kavga ederken beni çağırmadığı için cezası bu oyun eviydi

Alp'e kıya bilirim ama Alpaslan'a asla Alp kavgacı ve benim kafadan olduğu için aldırış etmez ama Alpaslan bunları kaldıramaz gibime geliyor

Kapının yanındaki küçük ekran açıldı her odada bulunan Pikachu kostümüyle oturan kişilere şaşkınca baktılar

Bora " Buyurun al işte yine Üç saatlik bir oyun başlıyor "

Alp " Takımlar halinde ilerleyelim "

Araf " Herkes tek gidecek renkler beş tane "

Alihan " Herkes önce renginin haritasını sonra saklanan anahtarları bulsun "

Alpaslan " Oyun nasıl tam olarak?" Diye sordu merakla

İlk kez oynadığı için anlamamış olmalı

Araf " Bak beş farklı renkte odalar var önce bu odaların kilitlerini gösteren haritayı bulacağız sonra kilitleri her kilit bir sonraki odanın kapısını açıyor ama kapının ikinci bir kilidi var bazen basit bazen zor sorular soruyor doğru cevap verirsen açılır vermezsen üçüncü kilit devreye girer üçüncü kilit ise güçle alakalı şeyler ister "

Alpaslan " Anladım güzel olacak "

Alp " Işıl yine beni unutursa bu sefer 3 ay trip atacağım!"

Alihan " Hadi gidelim "

Hepsi kapıdan diğer odaya geçti herkes farklı renkteki kapıları seçip oyuna başlarken Araf geri çıkışa doğru gitti

Kontrol odasına doğru gelmesiyle yanımdaki Kamir'e baktım

" Lan sen mi haber verdin !?" Dedim sinirle

Kamir bana şaşkınca bakarken kapı açıldı içeriye Araf girdi

Araf " Güzelim kalbim sadece sana karşı hızlanırken hiçbirinin sen olmadığını anlamak zor değil " dedi melodik sesiyle

Ona şaşkınca bekarken yanıma gelip beni kucağına alıp kucağında benle yerime oturdu

Araf'ın kucağında yan bir şekilde oturuyordum

" Demek öyle afferin sana " dedim tebrik ederek

Araf belindeki elini karnıma getirip üstünü okşadı

Araf " Bebeğimiz nasıl bakalım?"

" Gayet iyi "

Araf " Neden kaçıyorsun Güzelim beni delirtmek mi istiyorsun!?" Diye azarladı

Geç bile kalmıştı o göz devirdim

" Bende Bebeğimiz de iyi abartma hem küçük bir çocukmuşum gibi davranma!"Dedim sinirle

Araf " Tamam güzelim sakin ol sadece seni merak ettim başındaki belaya da bir çare bulamıyorum " dedi hafif öfkeli bir sesle

" Tamam sus bebeğimle canlı filmi izleyeceğiz " dedim onu susturarak

Ekrana baktığımda Alpaslan , Bora ve Alihan abim gayet iyi giderken Alp daha birinci kapıda kalmıştı

Alp " Işıl bu evi sikeyim bıktım Lan!" Diye söylenip sövüyordu

Alpaslan ise hepsinden öne geçmişti

Alpaslan " Bunların hepsi çok kolay ışıl'a söyleyim daha zor yapsın " dediğini duymamla yüzümü buruşturdum

Fazla zeki onun için ayrı bir oda hazırlamam lazım

Alp " Lan bu da ışıl değil off oynamıyorum ben geri döneceğim " diyerek geri döndü daha iki oda giden Alp çoktan çıkmıştı oyundan

Bora bazen sövüyor bazen de neden hala bu oyunu oynadığını sorguluyordu

İlk sona Alpaslan gelmişti elektrikleri kesme zamanı gelmişti. Hemen tuşa basıp elektrikleri kestim

Alp olsaydı çoktan çığlık atmıştı olurdu

Alpaslan " Elektrikler niye gitti ki? Alp bana böyle bir şey olduğunu anlatmamıştı" diye söylendi

Lan yoksa o karanlıktan mı korkuyor!? Kesinlikle korkuyordu bu yüzden onunla dalga geçeceğim

Alihan abim karanlığı takmadan devam ediyordu Bora ise bir sigara yakıp içerken oturmuş elektriklerin gelmesini bekliyordu

Alpaslan ise korkarak duvar dibine sinmiş oturuyordu

Ama ben kıyamam ona ki!

Tam Alpaslan'ın ışığını açacağım an Araf elimi tutup beni engelledi

Araf " Işıl Alpaslan'a çok tolerans yapıyorsun "

" Ya sana ne ya o benim üçüzüm!" Diye onu azarladım

Araf " Alp'te üçüzün ona hiç böyle davranmıyorsun!" Dedi sitemli bir sesle

Ona şaşkınca baktım dışarıdan Alp'den nefret eden Alpaslan'ı seven birisiyim miyim ?

Öylemi gözüküyordu! Araf söylediği şeyin farkına varmıştı tam özür dileyeceği an kucağından kalktım

" Öylemi gözüküyor !? Ben sadece ikisine birden ayak uydurdum kişiliklerine göre davrandım!" Dedim sinirle

Araf bile öyle görüyorsa Alp de öyle düşünüyor olabilirdi! Sürekli isyan ediyordu bu konuda şakadan da olsa isyan ederek kendisini açıklıyor muydu?

Kafam çok karışmıştı.

Araf " ışıl ben öyle demek istemedim " dedi ama söylemişti

Hızla merdivenden inerken aklımda sadece Alp vardı

Alp de böyle düşünüyor mu? Bilmiyorum

Belkide düşünüyordur. Evden çıkınca bahçede oturan Alp'i görmemle hızla ona doğru yürüdüm beni telefonla uğraştığı için fark etmedi yanına varınca ona sıkıca sarıldım

Alp şaşkınca bana dönmüştü bir şey demeyip bana sarılmıştı

Alp" Oo ışıl hanım gelmiş kızım sen bana sarılır mıydın!?" Diye sordu alayla

Alp'i seviyorum ama belli etmiyordum galiba bunu istemsizce yapıyorum bence başka bir açıklaması olamaz

" Alp ben seni çok seviyorum bunu biliyorsun dimi?"dedim titrek sesimle ağlayacağım neredeyse hormonlar yüzünden duygusaldım

Alp" Biliyorum ışıl ne kadar bana karşı nefret besliyor gibi davransan bile beni sevdiğini biliyorum sen bana ayak uyduruyorsun bunun farkındayım ama arada böyle sarılsan hayır demem doğrusu üçüzüm " dedi alayla

" özür dilerim " dedim iç çekerek

Alp " Ne özürü ışıl hem senin neyin var?" Dedi benden ayrılıp yüzüme baktı

Ağlamadığım için kızaran gözlerime kaşlarını baktı

Alp " Işıl sorun ne ? Seninle dalga geçiyorum ciddiye alma hey bugün neyin var senin ?"

" iyiyim yok bir şey " dedim normal tutmaya çalıştığım sesimle

Alp " Sorun ne söyle?"

" Araf seni sevmediğimi düşünüyor Alpaslan'ı daha çok sevdiğimi sanıyor ama ben ikinizi de seviyorum " dedim titrek sesimle

Alp gülmeye başlamıştı ona kaşlarımı çatarak bakıyordum

Alp " enişteye bak sen ben bir nisanda seni güzel kandırmış iddiayı kazandı "

Ne iddiası? 1 nisan mı ? Araf beni kandırdı demek ! Ben bu oyuna nasıl geldim lan!?

Şu an sinirlerim tavandı Alp bunu fark etmişti ve geriye doğru adımldı

Alp " Bilmiyordun ve benden öğrendin bak sakın sinirini benden çıkarma " dedi hafif bir alayla

Ona göz devirip hızlı adımlarla geri oyun evine girdim kontrol odasına gelince hala aynı yerde oturan Araf'a hızlı adımlarla ilerledim

Araf " Geldin demek bebeğim "

Yandan çantamı aldım sonra onun Yeşil gözlerine baktım

Hayır ışıl yumuşamak yok! Gözlerimi yeşillerinden çekip geri kapıya doğru yürüdüm

Araf " Işıl nereye ?" Diye sordu merakla

" cehhenneme gelecek misin?" Dedim sinirle

Araf " Hadi ama ışıl ufak bir şakaydı"

" Şaka götüne girsin Araf " dedim sinirle

Araf " Güzelim küfür etme bebeğimize kötü örnek oluyorsun "

" öyle mı? Bebeğimiz sana küsmüş beni ağlattın seninle barışmayı düşünmüyor!" Dedim net bir şekilde

Araf " Anladım " diyerek yanıma geldi beni kucağına almasıyla ona sinirle baktım ama bir şey demedim

Ne de olsa yerim rahattı !

Araf oyun evinden çıkıp beni arabaya bindirdi şoför koltuğuna geçince arabayı çalıştırıp sürdü

Bahçede bize şaşkınca bakan bir adet Alp bırakmıştık

Eve geldiğimizde direkt odaya çıkıp üzerimi değiştirip yatağa yatmıştım

Araf'ta çok geçikmeden yanıma gelip yatmıştı.

Araf " sadece şaka yaptım ışıl fazla abartmıyor musun ?" Diye sordu

" Tamam ama bir daha olmasın "

Araf " Olmaz güzelim ee Alp'in tepkisi noldu?"

" Rezil oldum nolacak!"

Araf " Bir şey olmaz "

O an Oyun evinde karanlıkta unuttuğum Alpaslan aklıma geldi

" Araf!" Diye bağırdım Araf yerinden sıçrayarak yere düştü

Araf " Işıl ne bağırıyorsun! Noldu?"

" Alpaslan " dedim endişeyle

Araf " ışıkları gelmeden açtım "

" Ha tamam o zaman "

Araf" bende bir şey oldu sandım " diye söylenerek geri yatağa girip bana sarıldı saçlarımı okşayıp öptü

Araf " Seni seviyorum "

" Bende seni seviyorum "

Araf "Biliyorum "

" Araf Kamir hala araştırıyor ama bulamayacak gibi " dedim endişeyle

Araf " Ben yanındayım Bebeğimiz de sende hep iyi olacaksınız "

" Şermin 'in düğünü için köye ne zaman gideceğiz?"Diye sordum merakla

Araf " Bu kadar çabuk evlenmesine ne gerek var ki?" Dedi sinirle

" Bunu sen mi söylüyorsun?" Diye sordum alayla

Araf " Hey seninle evlenmek istemem çok doğaldı kaç yıldır büyümeni bekledim " dedi hoşnutsuzlukla

" Araf Üç defa yıldırım nikahı kıymaya çalıştın 4 kez beni kaçırıp bebeğimiz olursa ailen izin verir diyerek beni ikna etmeye çalıştın 8 defa intihar edeceğim yalanıyla beni almaya çalıştın " dedim gülerek

Araf " Ne ya baban da verseydi seni güzellikle "

" evet düğünümüz bile olaylı olmuştu " dedim gülerek

Araf " Evet dördüncü de yıldırım nikahını basmıştım " dedi gururla

" evet sonra dayak yemiştin hatta babam nikahı basmış seni baltayla kovalamıştı " dedım gülerek

Araf " Babanın içinde bir Osman yatıyor "

" Osman mı o kim ?"

Araf " Akasya durağında Osman vardı ya " demesiyle jeton düşmüştü

" he doğru var "

Araf " Yani senden de bunu beklemezdim güzelim baban baltayla beni kovalıyor sen ise nikah şehidimiz Bora sıpasıyla beni izleyip gülüyordun "

" Gülmekten kalkamadım " dedim yine gülerken

Araf " Ne olaylar yaşadık böyle be " dedi iç çekerek

" Evet ya bence en güzeli hep beraber olmamızdı "

Araf " Nikah tazelemek ister misin ?"

" Nereden çıktı birden bire ?" Diye sordum merakla

Araf " Seni gelinlikle görmek istiyorum tekrar " demesiyle güldüm

" En son gelinlik giydiğimde beni düğünden kaçırıp balayına Paris'e götürmüştün " dedim gülerek

Araf " Evet şu abi bozuntularının da peşimize takıldığı balayı karım bile uyutmadılar pislikler " demesiyle güldüm

" Onlarda haklı düğünden gelini kaçırmak hataydı " dedim sitemle

Araf " Öyle mi? Gelin hanım hatırlatırım kaçmaya çok meraklı idiniz "

" Hiçte bile " diye inkar ettim

Araf " Işıl güzelim bence biz yine balayına gidelim abinler bozmuştu ilkini "

" Bu durumda mı?" Diye sitem ettim

Araf " Nikah tazeleyip nikahı bahane ederek gidelim "

" olabilir ama şimdi değil "

Araf " Neden ya ?"

" Bebeğimiz yanımıza gelsin nikahı tazeleriz hem Bebeğimiz de bizle olur "

Araf " Bak bunu sevdim öyle yapalım o zaman "

" Araf sence kız mı erkek mi olacak ?"

Araf " Fark etmez "

" Kız olursa ismi peri olsun mu?"

Araf " olsun güzelim bizim peri kızımız olur "

" evet peri kızımız olsun erkek olursa ismini sen koy "

Araf " Eğer erkek olursa Pars koyalım "

" pars mı? Olur hatta çok güzel olur "

Araf " Pars benim eski bir arkadaşımın adıydı bir görevimiz de önüme atlayıp beni kurtarmak için ölmüştü sevdiği kıza o görevden dönünce açılacak hatta direkt evlilik teklifi edecekti ama nasip değilmiş "

" Buna üzüldüm sevdiği kıza noldu peki ?"

Araf " Evlendi eşini çok seviyor ama eşi onu gerçekten sevmiyor sadece emanete sahip çıkıyor "

" nasıl yani?"

Araf " Bu görev tehlikeli olduğu için Pars vasiyet bırakmış sevdiği kızı bizim buz dağına postalamış "

" Yaman'a mı?"

Araf " Evet biliyorsun Yaman bir kez aşık oldu o kızı da görevde kaybetti sonra herkese kendisini kapadı emanete sahip oluyor şu an o kadar "

" Yaman eminim ona iyi bakıyordur "

Araf " Bakar belki de hayatına devam eder o kızla "

" Kaç yıldır evliler?"

Araf " 4 yıl oluyor "

" Hiç çocukları olmadı mı?"

Araf " Yaman emanete sahip çıkıyorum ama benden fazlasını beklemeyin diyor "

" Anladım yarın akşam yemeğe çağıralım "

Araf " Tamam güzelim artık uyu hadi "

" Uykun yok ki seninle konuşmak istiyorum "

Araf " Ama Bebeğimiz yorulmuş uyumanı istiyor "

" Biraz daha sonra uyuyacağım söz "

Araf " Sözü aldık peki ne konuşalım?"

" Alp'le girdiğin iddiayı konuşalım "

Araf " Evet kazandığım iddia " dedi gülerek

" Alp'ten ne alacaksın?"

Araf " Ben değil sen alacaksın "

" Neyi?"

Araf " Şu çok sevdiğin renkli taş koleksiyonunu alacaksın " demesiyle şaşkınca ona baktım

" Sen ciddi misin?" Diye sordum merakla

Araf " Seni kandırmak kolay değil güzelim bedeli güzel bir şey olmalı "

" Araf seni çok seviyorum " diyerek sıkıca sarıldım ona

O taş koleksiyonu için babamdan bana düşen serveti Alp'e vermeyi bile teklif etmiştim ama o vermemişti

Araf " Artık uyu güzelim bir gidip alırız "

" Tamam iyi geceler "

Araf " İyi geceler güzelim "

" Araf uyumadan abimi arayıp sorardı mısın hepsi eve geçmiş mi diye ?"

Araf " Sorarım merak etme güzelim "

" Sağol " diyerek gözlerimi kapattım Araf'tan ayrılıp daha rahat bir şekilde yattım Araf yataktan kalkıp gitti bende kendimi uykuya bıraktım

Uyku aramda kapının sesini ve yanıma yatan bedenin varlığını hissettim bana sarılan kolların arasında dönüp sıcak bedene sarıldım

Araf " Abimler ve Bora evine gitmiş güzelim " diye fısıldadı

" hı hı " Diye mırıldandım sonrası zaten zifiri karanlıktı

 

_Bölüm Sonu _

 

 

Bölüm : 10.04.2025 16:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...